Cama "Kiralık Kalörüförlü Dayre"yazan şahıs, kışın donasın e mi!
Yakın bir arkadaşımın düğün konvoyuna yaklaşık beş dakika kadar geç kaldım. "Yolda yetişirim" düşüncesiyle yola çıktım ve konvoya yetiştim. Hem de tüm konvoyu sollayıp gelin arabasının arkasına kadar geldim. Buraya kadar her şey normal de, bir de gelin arabasından inenler arkadaşım ve eşi olsaydı her şey çok daha güzel olacaktı...
Hacca giden arkadaşlarının, mini etek ya da dekolte giyen kızları için her fırsatta ''Annesi hacı olan kıza yakışıyor mu hiç o kıyafetler?'' diye söylenen annem, bugünlerde umreye gitmek istediğini söylüyor. Benim de içimi sıkıntı basıyor.
Evde pek durmayan, geceleri dahi eve gelmeyip arkadaşlarda uyuyan ben, evde yavru kedi beslemeye başladığımızdan beridir kendimi okuldan çıkar çıkmaz eve atıyorum. İçimde nasıl da çocuk aşkı kabarmış. Bir an önce evlenmeliyim. Bak şu kedinin yaptıklarına...
Bir kez daha evlenirsem gelinliğimi yine Yıldırım Mayruk hazırlasın istiyorum" diyorum, "Fakat ikinci kez beni karşısında görünce tepkisi ne olur, ondan emin olamıyorum" diyorum anneme. Annem rahat bir tavırla "Merak etme, ne diyecek? Ben konuşurum; bak ikidir sana geliyoruz ayağımız alıştı yaparsın artık bir şeyler derim" diyor. Ee, ne de olsa kocası tarafından Kayserili olur kendisi...
Üstüme uzun kollu giyip, baş örtüsü takmışım da; altımda şort olduğunu namaz bittikten sonra fark etmeseydim iyiydi. Allah kabul etsin!
Kemer'in ünlü bir gece kulübünde gördüğüm 180 boyundaki Rus hurisi ile ısrarla ona asılan, 170'lik göbekli yurdum nurisinin gecenin sonundaki aşkını izlediniz. Teşekkürler...
Zayıflamak isteyip kilo veremeyenlere tavsiyem; Ağustos ayı içinde Antalya'da tatil yapsınlar. Açık büfenin suyunu çıkardığım, her gece viski şişelerini devirdiğim, spor yapmak yerine malak gibi yayıldığım 1 haftalık tatilde gecede 4 saat uyuyarak ve güneş altında terleye terleye 2,5 kg vermiş bulunuyorum.
Sen zaten hep annenin tarafını tutmuştun." diye şakayla karışık babamı iğneleyen annemin "Merak etme anne, ben karımı üzmem babam gibi. Hep karımın tarafını tutarım" diyerek tüm ayarlarını bozmuş bulunmaktayım.
Ensemden öptükten sonra ''Aşkım şimdi ensest mi oldum ben?'' diye sorarak espri yaptığını sanıp gülen mal bir sevgilim var.
Arkadaşlarla yemek yiyoruz. Ben iki kere üzerime yemek döküyorum. Mahcup bir tavırla " Bugün de nedense üzerime hep yemek döküyorum" diyorum. Bir arkadaşımın yorumu " Yooo sadece bugün değil ki ben dikkat ettim dün de üzerine döktün hep." diye oluyor. Ben de insanın böyle hayırlı (!) arkadaşları olduğu müddetçe sırtının yere gelmeyeceğini anlıyor, rezil olmuş bir şekilde yemek yemeğe ve dökmeye devam diyorum.
Yakın zamanda kanseri atlattığımı öğrenen sevgilimden (eski diyebiliriz artık sanırım), 3 gündür haber alamıyorum. Öpüşürken bulaşacak zannedip korktu herhalde yavrucak...
Son yaptığımız köy ziyaretinde, mutlu ses tonuyla "Bitiksir sen mi geldin gıız, vay ağzına tüküreyiim!" diyen ve bu cümleyle Anadolu insanının samimiyetini kanıtlayan ihtiyarın uzattığı eli öptüm. Sonra oradan sessizce uzaklaştım.
Akşam yemeği için sözleştik. "Neredesin şu an? Seni almaya geleyim" dedi. Ben de "Çankaya Köşkü'nün orada işim var" dedim."Ne yapıyorsun orada ki? dedi, ben de şaka olsun diye "Hayrunnisa Gül'e çaya geldim" dedim."Tamam, işin bitince ararsın" dedi ve kapattı. Çevremiz geniş dediysek o kadar da demedik be arkadaşım!
Düğünlerde zaten bana aşık olan kocanı ve kayınvalideni çocuğu bahane ederek yalnız bırakırsan, gidilen yerlerde de evsahiplerinin beni gelinleri sanmalarına hiç bozulmayacaksın sevgili komşumun gelini...
Küçük kardeşim anneme mızmızlanıyor. "O kadar mercimek köftesi istedim yapmadın. Bak şimdi kabızla uğraşıyorum." Annem cevap veriyor. "İyi de mercimek köftesi kabızı geçirmez ki. Yine başına gelen gelecekti." Afacanın asıl niyeti belli. "Hiç olmazsa o zaman mutlu kabız olurdum. Şimdi hem kabızım hem mutsuzum."
Abimle tavla oynarken çabuk oynamam için uyarıyor habire. Ben de; "Ne var, mesaiye mi yetişeceğiz, tatildeyiz!" diye çemkiriyorum. Yeğenim yan taraftan mırıldanıyor: "İki memurun tavla oynayışı işte..."
Yalnız sürdürdüğüm hayatımda beni tek etkileyen ve zor gelen şey eve karpuz aldığımda onu taşımak. Bunu kesinlikle bir erkek yapmalı.
