İtiraflar../+18/

*เlкєг

яσ¢к
Katılım
12 Ağu 2006
Mesajlar
843
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
31
Konum
//вαℓıкєѕιя//
İtiraflar +18(güncellenicektir)

2.sayfa güncellendi
Yanlış yer

Bundan 3 yıl önce sevgilinin evine gidilir. Biraz oynaşmadan sonra sevgili bakire olduğu için anal seks yapılır. Akşam eve döndükten sonra mesaj sesi duyulur. Telefon uzakta olduğundan ve üşengeçlikten "Anne şu mesajıma bir bakıver, kim, ne diyor" diye anneye seslenilir. Ardından annenin sözüyle magmaya gidilir: "Sevgilinden geliyor, kanaması varmış da, yanlış yere mi yerleştirdin diye soruyor."


Kaç Tane Yeter?
Çıkacağımız 10 günlük tatil öncesi kocam, eline 2 tane prezervatif alıp "Yeter değil mi?" diye sordu. Ve bu tatil aslında söylemeye utanıyorum ama balayımızdı.


Ölümüne Kankayız
Kardeş kardeş yatmaktan bıkan ben kocamı baştan çıkartmak için yanında mastürbasyon yaptım. Eşim ''beni çıldırttın canım'' dedi ve o da mastürbasyon yaptı. Sonuç olarak kardeş kardeş yatmaktan mastürbasyon kankalığına terfi ettik.


Yatakta intikam
Yeni sevgiliyle ilk defa birlikte olacak olmanın heyecanı ile yatakta işler ilerlerken üstümü çıkarttığım anda sevgilimin 'dışardan daha büyük görünüyorlardı' lafı üzerine ilişkinin sonlarına doğru sarfettiğim 'hayatım artık hepsini sokabilirsin' cümlesi kesinlikle bilinçli olarak söylenmiştir. Cevap 'ama hepsi bu kadar'dır. Sevgilinin yüzündeki ifade görülmeye değerdir, intikam alınmıştır ve görev tamamdır.


Kelepçe
Sevgili kocam elinde bir adet eski tip demir kelepçeyle akşam eve gelir. Tabii ki niyetini hemen anlarım. Akşam olur, güzelce hazırlanılır, kelepçe bileklerime sıkıca takılır ve fanteziler bir güzel gerçekleştirilir. Sonra iş biter ve sıra kelepçeyi açmaya gelir. Fakat o da ne? Anahtarlar kelepçeyi açmaz. Hemen kelepçenin alındığı polis arkadaş aranır, fakat başka anahtar olmadığı öğrenilir. Bunun üzerine sevgili kocam apar topar giyinir, beni o halde evde bırakarak demir kesme makası aramaya çıkar. Fakat 20 dakika sonra eli boş olarak eve geri döner. Çaresiz kalınca hemencecik üzerime bir şeyler sarar ve beni o şekilde arabaya atıp uzak bir yerdeki kaynakçıya götürür. Sevgili kaynakçı o kelepçeyi tabii ki açmaz. Hırlı mı hırsız mı olduğumuzu kestiremez zira kendisi. E haklıdır da. Bunun üzerine geri dönülüp kelepçeyi veren polis arkadaşımız yanımıza alınır ve kaynakçıya geri gidilir. Polisi görünce içi rahatlayan kaynakçı saatler süren uğraşlar sonunda beni kelepçeden kurtarır. Polis arkadaşımızın pis sırıtmaları eşliğinde eve gidilir ve bir güzel kavga edilir. Ey site ahalisi, iki gündür depresyondayım. Kocası benimkine benzeyen kaç kadın var?



Fantezi
Işık kapatılır, mumlar yakılır, elektrik sobasının önüne çırılçıplak uzanılır (maksat karanlıkta şömine etkisi yaratmaktır) ve koca beklenmeye başlanır. Sonuç, gözlüğünü aramak için odaya dalan bir kayınvalide, nasıl toparlandığını bile hatırlayamayan ve fantezisi yanan bir gelin ve geline kızan bir koca. Kozalak ailesi magmadan saygılarını sunar.


Basıldık
Kocamla sevişirken kapının çalmasıyla kocam kendini yere attı ve büyük bir telaş içinde giyinmeye başladı. Kendini evli sevgilisiyle sevişiyor sandığını küçük bir araştırma sonucu öğrendim. Ondan nefret ediyorum


Regl diyalogları
Sevgilimle seviştikten sonra sarılmış bir halde sohbet ediyoruz. "Regl oldun mu?" "Evet geçen gün oldum." "Nasıl yani geçen gün?" "Geçen gün bitti yani." "Hımm peki kaç kere oldun hayatında?" "Ne bileyim aşkım, onu mu sayacağım. 13 yaşından beri oluyorum." "Vay be, demek 13 yaşından beri. Peki şimdi oldun mu?" "Nasıl yani ya? Şimdi nasıl olayım?!" Evet evet, sevgili itiraf.comcular. Benim kozalağımın regl diye bahsettiği şey aslında orgazm. Ben de konuşuyorum öyle 13 yaşından beri olurum diye.



Vay dede vay
Bir özel kanalda Gezgin programını seyrediyorum. Yonca biçen 70 yaşındaki amcama muhabir soruyor: "Hanım sağ mı?" El cevap "Sağ sağ; ama artık çivi tutmuyor. Elinin altında varsa şöyle 30 yaşlarında birisi getir bana para pul önemli değil. Çiviyi çakınca tutsun yeter." Eğer benim kafam sapıtmadıysa çıkan sonuç şu; amcamın çivisi hala bükülmemiş, istediğinde çakılacak durumda. Ama teyzemin tahtalar çiviyi tutamayacak kadar gevşemiş. Yedisinde neysek yetmişimizde de aynıyız dedikleri bu mudur? Bence budur. Amca RTÜK'e bulaşmadan bu kadar aleni mesajını vermiş midir? Evet vermiştir. Uyu sen RTÜK.


Kim haklı?
Tamam sırdaşız ama o bize geldiğin gün evde sadece ikimiz varken erkek arkadaşınla ilişkini bana anlatmaya kalkınca ayrıntıya biraz fazla girersen, bu da yetmezmiş gibi anlatırken hafiften soyunup o posizyonları birebir canlandırırsan, hatta o anı yaşarmışcasına hareketlerinizi ve zevk inlemelerinizi bana gösterirsen, arada da birbirinize ettiğiniz küfürlü sözleri söylersen, zevk iniltilerinin arasında da bir ara durup "İnanmıyorum ya, senin şeyin kalkmış, benimle bir daha konuşma!" diyerek kalkıp evden gidersen, tabi ki ben de seninle barışma çabaları için arkandan gelemem. Çünkü banyoya gidip masturbasyon yapmam gerekir...



Ofis fantezisi
Ofiste seks itiraflarını okuyup gaza gelen fakat bir bürosu bile olmadığı için arkadaşının kıytırık emlak ofisinde bunu deneyen bir 'ofiste sekszede' olarak aynı şeyi denemeye hevesli itirafçılara tavsiyelerim olacak. Dikkate alsanız iyi olur kanımca: 1- Masanın sağlam olduğundan emin olun. 2-Masanın sağlam olduğundan kesinlikle emin olun. 3- Bakın ısrarla söylüyorum masa sağlam mı? 4- Masa çok önemli, sağlam değilse kötü olur. 5-Alooo, masa diyorum, sağlam mı diyorum. 6- Anladınız siz onu.

Aradığınız kişiye...
Ayakta sevişirken yoruldu ve yatağa uzandı, ''Ne o, yorulmuşa benziyorsun. Kontörün mü bitti yoksa?'' dedim şakayla karışık. ''Yok canım ne bitmesi. Benimki faturalı ama senin telefon çekmiyor galiba.'' dedi. Sustum, sustum, sustum...


İşin Sırrı
Lise döneminde bir yaz aşkı başlar. Gün geçtikçe öpüşülür, koklaşılır ama kız bir türlü göğüslerini açmak istemez. Ardından bunun sebebinin hatun kişinin göğüslerinin biraz küçük olmasından dolayı utanıyor olması olduğu anlaşılır. Ertesi akşam görülen büyük göğüslü bir hatun için ''aa hayatım baksana göğüsleri ne kadar büyük, inek gibi, iğrenç'' yorumu yapılır. Vee o gece amaca nail olunur. Psikoloji çok mühim


Oral mı dediniz?
13-14 yaşıma kadar en yakın arkadaşlarımdan birisi de babamdı. Sanırım Orta 1'e gittiğim yıldı, oturmuş kızlarla oral seksin ne olduğuna dair fikirler üretiyorduk, vallahi o zaman ne olduğunu bilmiyorduk da sağdan soldan duyuyorduk adını. Bizim bilgisine güvendiğimiz bir kız arkadaşımız olayı "birbirinin parmağını emmek" olarak açıklayınca biz de oral seksi birkaç sene öyle belledik. 15 yaşımda edindiğim ilk sevgilimin ilk yaptığı seksi hareket de parmaklarımı öpmekti. Babama ilk erkek arkadaşımı hiç durmadan müjdeleyen ben onun ciddi ciddi "peki neler yapıyorsunuz" sorusuna "ya baba galiba çocuk bana her gün oral seks yapıyor" şeklindeki cevabımı hiç düşünmeden vermiştim. Adamcağız ne diyeceğini şaşırıp anneme sordu heralde akşamında ne yapsak diye, annem de ertesi gun bana oral seksin ne olduğunu sormuştu. Eh ben de "parmak öpmek" deyince iş tatlıya bağlandı, hemen peşinden daha büyük bir ablaya oral seks soruldu, ne olduğu öğrenildi ve tabii uygulamaya geçildi.



Aman da aman!
Ateşli bir gecenin sonunda omuzunda yatarken soruyorum "Beni seviyor musun?" diye. Magmalara gelesice kocamdan cevap geliyor. "Sevdik ya!"



Altı yaşındaki erkek kuzenimle konuşuyordum. Anaokulundaki, adı Bengisu olan sevgilisinin ismini hatırlayamadım. "Sevgilin güzel mi? Adı neydi, bişeysuydu..." diye sordum. Cevabı: "Bir içim su abi, bir içim su!"

Adet günlerimde sevgilimle anal seks yapıyoruz. Ben bundan rahatsızım. Çok acı çekiyorum. O ise benim cilve yaptığımı sanıyor. İzlediği porno filmlerdeki kadınlar bu iş sırasında zevkten dört köşe oluyorlarmış. Resmen porno film mağduruyum. Ne yapayım ki onun bir köşeye oturup, surat asıp üzülmesine dayanamıyorum.

Boşandığımı bildiği halde benimle birlikte olmak için deli divane olan sevgilim, evlendiğimde bakire olmadığımı öğrenince beni terk etti! Madem bekaret bu kadar önemliydi neden boşanmış birini seçti? Yok eğer önemli değilse neden beni terk etti?

Eşimin yanında açık saçık kıyafetler giymek istiyorum ama gidip almaya çekiniyorum. Sırf bu yüzden dikiş kursuna gidiyorum. Artık bir sürü mini eteğim, daracık dekolteli elbiselerim var. Eşim kurstan çok memnun!

Sevgilim devamlı cenabet geziyor. Ne ettimse saçını yıkatamıyorum. Gusül abdesti alması lazım. Vücudunda iğne ucu kadar kuru yer bırakmadan yıkanması lazım. Bu saçını yıkamıyor. Neymiş efendim saçı bozulurmuş! Sanırım ayrılmam lazım. Böyle gidemez.

Bizim eve on kadar misafir gelmişti. Yüz yaşında bir dedem var. Fukaram altına yapmış. Altında pijama olduğunu düşünüp pantolonunu çıkarmış. O halde içeri daldı. Ne kadar kadın varsa utançtan arkalarını döndüler. Ben ise o durum aklıma düştükçe gülmekten çıldırıyorum.


Üç yıldır beraber olduğum sevgilimle her tavla oyunumuz bir kavga sebebidir çünkü ben onu yıllardır yenerim. Geçen akşam ortaya bir iddia koydum. "Her el, kaybeden üzerinden bir parça kıyafet çıkaracak" dedim. Can tatlı olunca beni bir çırpıda iki mars bir düz edebiliyormuş! Çok zevkliydi. Bu akşam tekrar oynayacağız ama bu sefer ona el yok!

On yıllık evliyiz. Eşimin iki senedir imam nikahlı bir eşi ve bir evi daha olduğunu öğrendim. İlk öğrendiğimde çok üzüldüm. Ağladım. Günlerce konuşmadım. Ama eşimden nefret edemedim. Her zaman bana karşı çok merhametli ve sevgi dolu davranmıştır. Beni çocuğu gibi şımartır, canı gibi korur. Hiçbir eksiğimi bırakmaz. Her gece ateşli bir şekilde sevişiriz. Bütün bunlardan vazgeçemedim. Her şeyi kabullendim. Hatta gidip o bayanla tanıştım. Evlerini gezdim. Şimdi, sanki oğlunu evlendirmiş bir anne edasıyla hayatları hakkında her şeye karışıyorum. Her ikisi de ben ne dersem onu yapıyorlar. Bana karşı ezik oldukları için hiç sesleri çıkmıyor. Kocamın karısına kaynanalık yapacağım hiç aklıma gelmezdi.


Annem, "Yüz milyonum olsa da özel doktora gitsem" dedi. Halbuki ben iki gün önce yüz milyon verip Rus bir hayat kadınıyla beraber olmuştum. Kendimi çok kötü hissettim.


Benim kocam fazla seks düşkünü. Bütün erkekler böyle mi? Her gün her gün de çekilmez ki! İnternetten değişik fanteziler bulup benim üzerimde uygulamaya kalkıyor. Ben istemiyorum tabii ki. Ben şey miyim? Kocam bu sefer kızıyor bana. Konuşmuyor.

Sevgilimle bir ay önce ayrıldık ama ben onu unutamadım. Dün mesaj atıp benden resim istedi. Birlikteyken, mastürbasyon yapması için ona telefonla erotik resimler yollardım. Bir aydır ilk defa mesaj atmıştı. Beni hala unutmadığı ve benden başkasıyla ilişkiye girmediği için sevindim. Ona gecelikli resimlerimi gönderdim. Hala bir ses yok. Kötü mü yaptım acaba?

Çocuğum olmadığı için hastaneye gitmiştik. Doktor bey yumurtalıklarımı kontrol edeceğini söyleyip soyunmamı istedi. Soyundum. Doktor yumurtalıklarımı ellemeye başlayınca ufaklık hareketlenmeye başladı. Doktor bey bana dönüp gülümseyerek, "Ufaklık kalıbının adamı değilmiş" dedi ve gülmeye başladı. Hayatımda hiç olmadığım kadar rezil olmuştum. Suratımın mosmor olduğunu hissediyordum. İnanın orada ufaklığın ağzını burnunu dağıtasım geldi ama tek varlığım olduğu için sineye çektim. Ah ufaklık ah, doktor bayan olsa gam yemeyeceğim, beni bu duruma da mı sokacaktın?


:durdurun:durdurun:durdurun

içlerinde verilenler varsa özür dilerim
:hhman:

alıntıdır
 
ellerine saglık dostum hepside çok güzel
 
Saol qüseL:goz:
 
Devam....

Kızım üç yaşlarındaydı. Gece çişi gelmiş, uyanmış. Eşimle televizyon seyrediyorduk. Eşim, "Sen otur ben bakarım" dedi. Uykulu kızımı kucağına aldı, tuvalete götürdü. Az sonra ben de bir nedenle banyoya gittim. Bir baktım ki çocuğu silkeliyor. "Ne yapıyorsun?" diye sordum. "Küloduna damlamasın diye silkeliyorum" dedi!

Cinsel organımda on santimetre uzunluğunda, yumuşak, eciş bücüş, parmak gibi bir uzantı var. Beni çok rahatsız ediyor. Bazen iç çamaşırımın arasına sıkışıyor. Bana tek faydası evlenmeye karar verdiğim sevgilime, utandığım için, oramı elletmemem oldu. Bu yüzden beni namuslu sanıyor. Oysa ben kız pipisi adını koyduğum o garip nesneyi düğünüm öncesi, kızlık zarımı diktirirken aldırmayı planlıyorum. İyi ki sana sahibim sevgili pipim; yoksa dayanamayıp çoktan erkek arkadaşımla birlikte olurdum ve kendimi kapının önünde bulurdum. :clap


Arkadaşlarla hamama gittik. Onlar hamama girdiler ben ağda bölümünde ağda yaptırdım. İşim bitti. E malum, hamam burası; baktım herkes çıplak, ben de sırtıma attığım havlu ve altımda külodumla banyo yapılan yeri arıyordum. Nedense kimselere sorma gereği duymamıştım. Kocaman bir demir kapı gördüm. Herhalde burası, diye düşündüm. Hay düşünmez olaydım! Kapıyı ıkınarak zor açtım. "Ne ağırmış bu meret" diye söylenip duruyordum ki bir de ne göreyim? Meğer o kapı hamamın dışındaki otoparka çıkıyormuş! Bir adam araba yıkıyordu. Civarda birkaç kişi daha vardı. Rezil oldum. :durdurun

Polikliniğe göğsünde rahatsızlık bulunan yirmi bir yaşında çok güzel bir kız geldi. Kızın üstünü çıkarması gerekiyordu. Hocamız bunu kendisine söyledi. Biz dört doktor adayı öğrenci olarak orada bulunuyorduk. Kıza bu söylenmemişti. Kız zaten utanıyordu. O soyunduktan sonra dört erkek olarak içeri girdik. Kız utancından yüzümüze bakamıyordu. Hocamıza, "Bunu neden söylemediniz?" dedi. Hocamız, "Onlar doktor. Sana hasta gözüyle bakıyorlar. Benden farkları yok" dedi. Ama vardı. Hepimiz kızın harika göğüslerinden gözümüzü alamıyorduk. Kız gittikten sonra bayağı bir kendimize gelemedik. Özellikle ben. Çünkü kızın göğsünde şişlik var mı diye inceleyen bendim. :durdurun:durdurun

Ortaokuldaydım. Kız arkadaşım, arkasında oturan çocuğun sürekli poposuna dokunduğunu söylemişti. Kızın olmadığı derslerde koşar oraya otururdum ama bir şey olmazdı. Ya kız yalan söyledi ya da benim popom çirkin.

Eşim cinsellikten çok uzaktır. Ben ise tam tersi. Şimdi bir sevgilim var. Çok mutluyum. Eşim cinsellikten uzaklaşmamı, "Sen şimdi adam oldun ya!" diye yorumlayıp mutlu oldu. Evet karıcım adam oldum! Adamlığımı yaşıyorum şu an

Çok istediği için sevgilimin cep telefonuna erotik resimler göndermiştim. Aptal sevgilim telefonunu çaldırmış. Bulan arkadaş eğer okuyorsan rica ediyorum o resimleri sil. İnternette filan yayınlamayı da sakın düşünme! Ben ettim sen etme. Ölmek istiyorum!

Bir ay önce silikon yaptırdım. Önceden anneme dahi göstermediğim göğüslerimi herkese gösteresim geliyor.

Geçen gün sevgilimle çok şiddetli kavga ettik. Hışımla ayakkabılarımı giyip evi terk edecektim ki saatin geç olduğunu fark edip vazgeçtim. Aynı yatakta yatmak istemediğimi söyleyip başka bir odaya gittim ama soğuk olduğu için ondan da vazgeçip sevgilimin yanına yattım. Sabah kalktığımızda ikimizin de eli birbirimizin cinsel organının üzerindeydi. O gazla bir güzel seviştik. Ama hala konuşmuyoruz

Kegel egzersizi yapayım derken az daha orgazm oluyordum. Arkadaşım, "Tipin kaydı, nen var?" deyince kendime geldim.

İnternette tanıştığım bir kız arkadaşım var. Geçen gün, sevgilisine bakire olmadığını nasıl söyleyeceği konusunu açtı. Yakında bir iş seyahatine çıkıyorum. Bu bahaneyle onunla da görüşeceğim. "Yolumun üzeri sayılır" diyeceğim ama aslında yolumdan 300 km. sapmam gerekecek. Bakire olmadığını öğrenmeseydim acaba bunu yapar mıydım? Yapmazdım herhalde.


Dedem de anneannemin krem sürmesine kızıyor. Nedenini sordum. "Öpücem öpemiyorum, ısırıcam ısıramıyorum; hadi yüzüne sürüyorsun, bari kollarına bacaklarına sürme be karıcım!" dedi! Bu arada dedem 80, anneannem 62 yaşında!

:hhmanD:hhmanD
alıntıdır
 
Süpermiş :hhmanD Ellerine sağlık =))
 
devam...

Çok sulu gözlü biriyim. O kadar ki, ilkokulda öğretmenimizin müzik dersinde öğrettiği, "Tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönmeli yurdumda..." şarkısını söylerken ağlardım. Okulun bahçesindeki kocaman palmiyelere bakardım ve gözlerim sulanırdı.


Sekiz aylık evli olmamıza rağmen cinsel hayatımız monotonlaşmıştı. Değişiklik olsun diye internetten bulduğum birkaç erotik hikayeyi e-postayla eşime yolladım. Düşünceme göre bunları okuyunca gaza gelecekti ve eve geldiğinde gözü benden başka bir şey görmeyecekti. Okur okumaz bana telefon etti. "Senin öyle sitelerde ne işin var?" diye bir güzel kalayladı. Doğal olarak küstüm. Akşam, ayrı ayrı koltuklarda televizyon seyrederken uyuyakaldık. Uyandığımda, pijamalarını giymesini ve yatağa gitmesini söyledim. Uyku sersemi pijamasının alt kısmını kafasına giymeye çalışıyordu; paçalardan kollarını geçirmişti, boğaz kısmını bulmaya çalışıyordu. Gülmekten yere yığıldım. Küslük falan kalmadı, hikayeler de işe yaradı!


Eşimle porno izlerken, "Bu kadın orgazm taklidi yapıyor" diyorum; "Olur mu öyle şey, anlamaz mıyım, kıvranıyor, gerçek!" diye tutturuyor. Sinir oluyorum. Diyemiyorum ki, "Hayatım ara sıra ben de yapmak zorunda kalıyorum" Eh başımın ağrımasından daha zevkli!


En yakın kız arkadaşımın bütün sevgililerine deli gibi aşık oldum. O ne yaptı? Eski sevgilimle evlendi üstüne bir de çocuk yaptı!


Sadece altı aydır birlikte olduğum ve çok sevmediğim biriyle birlikte oldum. Çok pişmanım. Şu anki erkek arkadaşıma bakire olmadığımı söylemem imkansız; çünkü eminim ki beni anında bırakır. Bunda haklı da ama hata yaptım işte. Hayatımın sonuna kadar birini sevme ve mutlu olma hakkımı kayıp mı ettim? Bu durum aklıma geldikçe pişmanlığım artıyor. Geceleri uyku uyuyamaz oldum. Bakire olmamak bir erkek tarafından aşırı derecede kötü mü karşılanıyor?


Hala kendime olan güvenimi sağlayamadım. Geçenlerde kırtasiyede 1 numara fırça istedim. Adam uç istediğimi zannetti, kaç numara istediğimi sordu. "Ben fırça istiyorum" diyemedim. Sanki adama ayıp olacakmış gibi geldi. 07 ucumu alıp çıktım!


Sevgilimle ilişkiye girdik. Pişman değilim ama bu akıntı hiç bitmeyecek mi? Doktor idrar yolları iltihabı dedi, ilaç verdi. Geçti ama yine ilişkiye girdik, yine akıntı. Korkumdan kadın hastalıkları uzmanına gitmek istemiyorum. İlişkinin eziyet olan yanı da bu.


Babam annemi gerdek gecesi görmüş. Annemi halam ve eniştem tanıyormuş. Aradaki iletişimi halam sağlamış. Annemin ayakkabısının tekini gösterip babamı az çok bilgilendirmişler. Babam bir defa annemin yolunu kesip görmeyi denemiş ama annem fark edip yolunu değiştirmiş. Gerdek gecesi babamın ağzından çıkan ilk söz, "Çok şükür çirkin değilmişsin" olmuş.


Üniversitede üç kız ev tutup yaşamaya başladık. Ailelerimiz farklı şehirlerdeydi. Babam kullanmadığı bir çift ayakkabıyı yanıma verip, "Evin önüne koy, erkek var deyip sakınsınlar" dedi. Ancak plan geri tepti. Apartman halkı bizi eve erkek almakla suçladı. Ailelerimize şikayet ettiler. Ayrıca ayakkabılar kapının önünden çalındı!


:durdurun:durdurun

Oturduğumuz ilçede Ballı Baba isimli bi dondurmacı var.Çok meşhur bi dondurmacıdır.Neyse küçükken televizyonda hep noel baba noel baba diyen çocukları duyardım.Bu çocuklar noel babanın kucağına oturup hediye isterlerdi.Ben yıllarca Ballı Baba yı noel babanın bizim burdaki akrabası zannettim ve her gittiğimizde ordaki çalışanlara Ballı Baba nerde diye sordum.Şimdi düşünüyorumda küçükken ben gerçekten salakmışım.



gecenlerde iskenderuna gittik.bende anne bak 31 plakalı araç.annem önce güldü.ardından anne bak bi tane daha.oa kızım buranın hepsi 31 dedi.tabi iskenderun hatayın ilçeleri.amma salaklık ya.


cep telefonumu uzun suredır ıngılızce olarak kullanıyorum.bana bırısı cevapsız cagrı bıraktıgında '1 mıssed call' yazıyor.gecenlerde yengem tlfonuma cagrı bırakıldıgını duymus bana su sekıl seslenıyordu 'derya senı mıssed aramıs.'tam gulmek uzereyken annemın dahada komık sorusu geldı 'kım kız bu mıssed?' tabıı ben krızdeydım



Bi akşam hayli yorgundum. Elemanlar kutu pepsi almışlar. Tv'nin karşısında kutu pepsi yudumlarken kulağımı kutuya doğrulttum. Çünkü Kutunun üzerinde "İcirdeki Sesi Dinle" yazıyordu. Evet ben bir salağım.


Bir şirketin ön muhasebecisiyim. Patronum deli. Hakkaten. Bir sirketin telefon numarasini istedi benden, söyledim "7554403" numaranın ilk beş rakamını cevirdi bana döndü ve 03 nerede dedi. Tabi ben koptum

Daha küçüktüm; okullar yağmur nedeniyle tatildi. Annemle aprtman gününe gitmiştik. Ben salak olarak komşunun arap oğlunu kirli sanıp banyoda soğuk su altında deterjanla yıkadım. Annem bana çok kızmıştı!!!!


Üç kişilik deniz botum iki yerinden patlamıştı. Patladı dediğimde toplu iğnenin ucu kadar bile yoktu delikleri... Ben de bir yama ile yapıştırması için ayakkabıcıya verdim. ertesi gün ne göreyim adam yamayı yapıştırmış, daha sağlam tutsun diye etrafını ayakkabıyı diktikleri iğneyle dikmiş...


Bir Gün arkadaşlarla Cuma namazındaydık. İlk sünneti kıldıktan sonra, farza geçtik. Sonra işte arkadaşlarımdan biri- insanlık halidir- hapşurdu. Diğer arkadaşım da namazda iken "çok yaşa " demez mi? Ama var ya selam verildikten sonra bütün cemaat gülmekten yerlere yattı.


Bilindiği gibi her yaz zamanı geldiğinde binlerce promosyon olur... Genelde rakip firmalar arasında olur. Bunun gibi bir promosyonda ben daha 9 yaşında iken çok iyi hatırlıyorum Coca-Cola bir promosyon düzenlemişti. Reklamda şöyle diyordu : " Coca-Cola kapağının altında bedava yazısını bulana binlerce Coca-Cola hediye". Ben de reklam da geçen " Binlerce Coca-Cola hediye " dediklerinde ben de bir Coca-Cola aldım. Bedava yazısı çıktı. Bakkala girdim. Daha 10 yaşında bir çocuğum. Bakkala şöyle dedim "bakkal amca bak bana bedava Coca-Cola çıktı dedim. Şimdi bana binlerce Coca-Cola ver ". Yani ben reklamlarda geçen binlerce Coca-Cola yazısını gerçek anladım... Yani ben bir salağım.


Ben ne zaman tuvalete girsem hep telefonla yılan oynarım. Tabi bunu alışkanlık haline getirdim. Artık ne zaman yılan oynamaya kalkışsam çişim geliyor. Kendimi tutamıyorum. Bi kere altıma etmiştim. Evetttttttt en salak benim.. başka kim olabilir



Çocuktum. Yeni yeni "Gırgır" dergisi okumaya başlamıştım. Gırgır'daki karikatürlerde, özellikle Oğuz Aral'ın çizdiklerinde "Hoka Mola" diye bir cola markası çizilirdi sürekli. Ben bunu gerçek bir marka sanıp aylarca Kars'taki tüm bakkallarda Hoka Mola aradım. Bulamadım tabi. Sonra biraz daha mizah kültürüm artınca anladım ki Hoka Mola diye bir marka yok, karikatürlerde gerçek markalar böyle deforme ediliyor. Ve Hoka Mola da aslında Coca-Cola'nın deforme edilmiş hali. Evet ben bir salağım.



Geçen yaz evde yemek için masa hazırlamakla meşgulken annem marketten fanta almış. Getirdi masanın üzerine koydu. Bana da servis yapmak düştü tabi.. O zamanlar fanta kapaklarında promosyon vardı tatil, havlu, top falan..Ben kapağı açtım, kapağın altından tekrar deneyin yazısı çıktı... Ben de gayet nizami bir şekilde kapağı yerine kapatıp tekrar açtım... Kapakta yine tekrar deneyin yazıyodu. Üçüncü kez de aynı şeyi yapıp kapağın altındaki yazının değişmediğini fark edince şöyle bir an kendime dönüp.. Evet ben salağım demiştim..


Kardeşim anahtarı paspasın altına koymuş. Ama ben farkedeyim diye de kapıya bir not yazmış. "abla anahtar paspasın altında" diye... Allahtan benden önce kimse gelmedi...


Çocukken salağın önde gideniydim. Hala salağım. "larda yüzen alsancak" Nedir ulan bu larda diye aramadığım sözlük kalmamıştı... İnsanlara sormaya da çekindiğim için yoıllarca larda diye bişey olduğunu sandım. Ne bileyim Bestecinin beceriksiz olduğunu kelimeyi ikiye bölmüş... Kimbilir benim gibi kaç kişi çocukluğunda bu duruma düşmüştür. Büyüdüğünde hala larda diye bişey olduğunu sananlar için bişiy diyemiycem...


Yapamıyorum, beceremiyorum! Yediğim son lokmayla içeceğimin son yudumunu denk getiremiyorum. Türk değil miyim acaba?



İki günlük sevgilim gözlerime baka baka Kutsi’nin “Olay olay olacak aşkımız” şarkısını “Oral oral olacak aşkımız” şeklinde söyledi. Aranızda buna mazur kalan başka biri daha var mı? Eğer varsa söz ayrılmayacağım bu öküzden.


Pazar günü bir magazin programında Nükhet Duru´nun engelleliler için vereceği konser ile ilgili kısmı seyrediyorum, muhabir Duru´yla röportaj yapıyor. Nükhet Hanım kendisinin topluma karşı ne kadar duyarlı olduğunu, sanat camiasında daha ´ekmeğin kilosunun´ kaç lira olduğunu bilmeyen insanların olduğunu anlatıyor. Tüh be ben de kendimi duyarlı sanırdım, bak ekmek kiloyla satılıyormuş ondan bile haberin yok. Hadi kalk hadi doğru magmaya, orada bir taş fırın açalım da milletin karnı doysun.


En yakın erkek arkadaşımla (sevgilim değil) telefonda konuşurken (erotik bir muhabbet değil) mastürbasyon yaptım. Adamcağız benim derdime tatlı tatlı çözüm arıyor, tüm şefkatiyle beni rahatlatmaya çalışıyordu, ben çaktırmadan, kendimi öyle bir rahatlattım ki… Öküzlüğüm kabullenilir gibi değil. Ah biz kadınlar, bunu bir erkek bir kadına yapsa, linç edesimiz gelir, zavallının ne sapıklığı ne manyaklığı kalır, ama bir kadın, hiç de çaktırmadan, sakince sessizce, rafine tuz misali akar akar akar…. Hızlanan nefesini kamufle etmek için de bir güzel esneme ayağına yatar. Ne hayal gücünü besleyecek film, ne de gazete, nerede kalmıştık gülüm diyerek, şikayetleriyle adamı bayaaar da Bayar


:durdurun:durdurun
 
devam...

Kurtlar Vadisi Terör dizisinin yayınlanmaması için İnternet’te anketlere katılıp RTÜK´ü aramamın sebebi ne siyasi görüşüm, ne dizinin içeriği ne de şiddet. Dizinin yayın saatinde eşim kumandayı alıp resmen televizyona kilitleniyor. Çişini tutup reklam arasını bekliyor, konuşmuyor, sorduğum sorulara cevap vermiyor, televizyonun önünden geçsem kızıyor. Pişman mıyım? Hayır. Aile saadetimiz için yaptım.



Projesini bitirmesine yardımcı olduğum nişanlım akşam teşekkür mesajı atıyor: "Aşkım sen benim sol kolumsun." Ben derhal yazıyorum kafamdan. "Sol kolunum tabii! Nankör seni. Sağ kolun annen tabii!" Kızdığım için cevap da vermiyorum mesaja. Bir süre sonra mesajına karşılık alamayan ve senaristliğimden haberdar olan aşkım ikinci mesajını atıyor: ''Hani ben solağım ya...''


Aniden fenalaşan annelerini apar topar hastanenin acil servisine
taşıyan, ancak yarım saat sonra doktorun 'maalesef annenizi kaybettik'demesiyle annelerinin öldüğünü öğrenemeyen(!)
bunun yerine 'ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını daha demin buradaydı!' deyip doktorubir güzel döven komşularım var duyurulur...


Danger
Önümüzde ilerleyen tankerin üzerindeki 'DANGER' yazısını görüp de ''ın akıllısı, tanker yazacağına danger yazmış' diyen ve arkasından
kahkahalarla gülen teyzemi nerelere göndersem acaba?


Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanem 'Bu ne?' diye
sordu. Ben de kolay anlasın diye 'Hani benim bilgisayarım var ya onunla
internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu.' diye uzun
uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni; 'Yani modem bu' dedi ve konu
kapandı...


Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren üniversite
öğrencisine gelsin. Bu yaratıcılığa şapka çıkartılır.

Tikky olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim midibüsünde
yanındaki arkadaşına dert yanmaktadır. ''Şekerim dördüncü kez girdim
ÖSS'ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika'ya o olucak. Böyle
böyle beyin göçü oluyor işteeaa!'' Sen git, masrafları ben karşılıyorum.


Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı bir
evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin
camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.


Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta
geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: 'Bacım o
geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa.'


Hareketli bir Bağdat Caddesi akşamında, polis abilerimiz rutin olduğu
üzere devriye gezmektedir. Işıklarda müşteri bekleyen taksiye yaklaşılır
ve; ''Ticari, bekleme yapma, devam et.'' anonsu yapılır. Camdan eliyle '1
saniye' işareti yapan taksiciye, ikinci ve çok manidar anons gelir
ardından; ''Ticari, benne pölümüye girme! Devam et dedik!
 
Kim haklı?
Tamam sırdaşız ama o bize geldiğin gün evde sadece ikimiz varken erkek arkadaşınla ilişkini bana anlatmaya kalkınca ayrıntıya biraz fazla girersen, bu da yetmezmiş gibi anlatırken hafiften soyunup o posizyonları birebir canlandırırsan, hatta o anı yaşarmışcasına hareketlerinizi ve zevk inlemelerinizi bana gösterirsen, arada da birbirinize ettiğiniz küfürlü sözleri söylersen, zevk iniltilerinin arasında da bir ara durup "İnanmıyorum ya, senin şeyin kalkmış, benimle bir daha konuşma!" diyerek kalkıp evden gidersen, tabi ki ben de seninle barışma çabaları için arkandan gelemem. Çünkü banyoya gidip masturbasyon yapmam gerekir...

:) :)
 
harika :)) eline sağlık..
 
Geri
Üst