İstanbul nereye ???

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

karatas67

New member


Kadın hakimin adliyede dövülmesiyle zirveye çıkan şiddet önlenemiyor. İşte tüyler ürperten iki olay daha

21.02.2007


İstanbullu artık sokağa çıkmaya korkar hale geldi. Kapısının önünde bile can güvenliği kalmayan vatandaş, hava karardıktan sonra dışarı çıkmaktan kaçınıyor. Maganda kurşunları, gözü dönmüş kapkaççılar, tecavüzcüler halkı bezdirdi. Suçluların yakalandıktan kısa bir süre sonra tekrar sokağa salınması ise isyan ettiriyor. Suçluların cezasını çekmediği adalet sistemini uzmanlar da eleştiriyor. Polis de şikayetçi hukukçular da...

Vicdan rahatlatmıyor
Son yıllarda ülke gündemine damgasını vuran önemli davalar ve sonuçları tartışılıyor. Kamu vicdanı bazen verilen cezalarla tatmin olmazken, kimi zaman da “zaman aşımı” ile ortadan kalkan davalar tepki ile karşılanıyor. Hukuk sisteminin yavaş işlemesinden şikayetçi olan hukukçular ise yargıya olan güvenin sarsılmasından endişe ediyor. İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir , “Yargıdaki gecikmenin, ceza adaletindeki aksamanın temelinde de yasal düzenlemeler yapılırken özensiz davranılmış olması yatıyor. Yeterli özen gösterilmediği için bugün mahkemeler tıkandı, kamuoyu çok rahatsız. Yargılamalar uzun sürüyor, verilen cezalar vatandaşın vicdanını rahatlatmıyor” diyor.

Esaslı reform gerekli
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Polat Soyer de esaslı bir yargı reformunun gerekli olduğunu savunuyor: “Kamuoyu vicdanının verilen cezalarla rahatlayıp rahatlamadığını ancak ciddi bir araştırma sonunda öğrenebiliriz. Bunu ölçecek bir alet yok. Vicdan meselesi çok kritik konudur. Ancak yargının özgür olması ve bu konuyla ilgili esaslı reform yapılması gereklidir.”

Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Üyesi Hüseyin Erkenci ise savcıların bizzat olay yerinde bulunmaları, hakimlerin ise hukuk çerçevesinde vicdanlarını rahatlatıcı karar vermeleri gerektiği görüşünde: “Türk Ceza Kanunu, eskiden tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamalara basit bir trafik kazası gözüyle bakıp bu yönde ceza veriyordu. Yeni ceza kanununda bu cezalar daha da ağırlaştırıldı. Fakat uygulanış süreci gecikince vicdanlar rahatsız oluyor.”

Ailesinin gözü önünde döve döve öldürdüler
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tekstil Dokuma Bölümü’nü bitirdikten sonra Açık Öğretim Fakültesi’nde işletme okumaya başlayan 24 yaşındaki Uğur Korkulu geçe n c uma gecesi askerden izne gelen üniversite arkadaşı Barış’la birlikte Taksim’de eğlendi. Daha evine gitmek için Bağcılar’a döndü. Evlerine doğru yürüyen üniversiteli 2 arkadaşın yolu, ellerinde bıçak ve uçlarında kırık bira şişeleri bağlı sopa taşıyan 6 kişi tarafından kesildi. Çete elemanları, “Arkadaşımızı dövüp yarayan siz misiniz?” diyerek Uğur ve Barış’a saldırmaya başladı. “Biz kimseye bir şey yapmadık” diye kaçmaya başlayan üniversiteli gençlerden Uğur Korkulu evine doğru, arkadaşı Barış ise başka bir yöne doğru kaçtı.

Baba beni kurtar
Saldırganlar Uğur’u evinin önünde yakalayarak sopalar ve bıçakla saldırmaya başladı. Oğlunun gelmesini kızı Çiğdem ile birlikte pencere önünde bekleyen anne, saldırganların oğlunu dövdüğünü görünce çığlık atmaya başladı. Oğlunun ’Baba beni kurtar’ çığlıklarını duyan Baba dışarı fırladı. Ancak gözü dönmüş saldırganlar, ona da saldırarak kaçtı. Uğur, Çiğdem’in kollarında hastaneye giderken son sözü “Abla” oldu.

Sokağa çıkmaya korkuyoruz
Kardeşi kolları arasında ölen abla Çiğdem, “Bu tür olayları televizyondan izler, gazetelerden okurduk. Ancak gözümüzün önünde kardeşimiz öldürüldü. Saldırganlar ise halen yakalanmadı. Sokağa çıkmaya korkuyoruz” diye ağlıyor. Gözleri önünde vahşice öldürülen oğlunun resmini kalbine yaslayan acılı baba Ziya Korkulu ise, “Devletimizden oğlumun katillerini yakalamasını istiyoruz. Başka anneler de ağlamasın. Beni yakanları da Allah yaksın” diyor.

4 bilezik için evinin kapısında bıçaklandı
ÜMRANİYE’DE, eşinin işe gitmesinin ardından, evde yalnız kalan Fidan Dumandağ adlı yeni evli genç kadın saat 14.00 sıralarında, henüz kimliği belirlenemeyen bıçaklı bir kişinin saldırısına uğradı. Yaralı kadın, son gücüyle eşini arayıp, “Cemal beni kurtar” dedi. Telefonun kapanması üzerine, hemen Çakmak Mahallesi’ndeki evine gelen Cemal Dumandağ, giriş kattaki daire kapısının önünde, kanlar içindeki eşini gördü.

Şok geçiren genç adam komuşularının yardımıyla arabaya bindirdiği eşi Fidan Dumandağ’ı hastaneye götürdü. Saatler süren müdaheleye rağmen, 16 yerinden bıçaklandığı anlaşılan Fidan Dumandağ hayatını kaybetti. Polis, genç kadının kolundaki 4 altın bileziğin çalındığını saptadı. Polis geniş kapsamlı orlarak soruşturmayı sürdürüyor.

Artık hakimlerin bile can güvenliği kalmadı
ÖNCEKİ gün Küçükçekmece Adliyesi’nde Hakim İnsaf Gündüz’ü, hırsızlıktan yargılanan kardeşi Yılmaz Öztürk’ün tutukluluk halinin devamına karar verdiği için döven Serhat Öztürk tutuklandı.

Meslektaşları kınadı
Saldırıyı hukuk camiası kınadı. Tüm Yargı Mensupları Derneği Genel Başkanı Salim Çoruk “Türk milleti adına karar verenleri yalnız bırakan ve hedef haline getiren anlayışı kınıyoruz” dedi. Yargıçlar ve Savcılar Birliği başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da saldırıyı lanetledi.

vatan gazetesi
 

mstfgndl

New member
Bu kadın hakime saldıran adamı tutuklamış götürüyorlar.
Adam polisin kollarında kadın hakim için gitsin evinde otursun diyor.
Allah'ın krosundaki zihniyete bak sen!!!

T.C. kanunlarını hiçe sayacak , bi de utanmadan kendi törelerine göre devlet idare ettirecek.
Bu herifleri bu ülke nasıl yetiştiriyor?
Bu gibi adamların hapisten kafayı çıkaramaması lazım.
Töre yüzünden kendi bacısını öldüren de bu zihniyet değil mi?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

HTML

Üst