İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı (Yardım)

ѕωîммєя

ƒяσѕ¢нмαηη
Katılım
24 Ağu 2006
Mesajlar
8,448
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
34
arkadaslar bi yardımınız gerekiyor ilgilenirseniz sevinirim

islamiyet öncesi türk edebiyatı ve bu dönemdeki uygarlıkların türk edebiyatı

üzerindeki etkileri

beqliyorum arkadaslar :( :( :( :( :eek:
 
kardes bi sn bi sorun olustu ben anlatacağım simdi resimli olarak
 
senin rapid kotan dolmuştur

modeme reset at

kota düzelir

biz yardım için buradayız

nobetçi ödevci :D
 
kardes işte birlikte ac diom worlpad seciyom sonrada 2. resimdeki cıkıyor

i140270_agfa.bmp



i140269_fda.bmp



kardes ben modeme nasıl format atacağımı bilmiyorum simdi atsam uzunmu olur kısa

ise simdi anlatabilirmisin beqliyorum
 
yasen dosyayı ne hale getirmişsn

o explorer olmuş

sanırım

bekle ben yenisini verreyim

veya

onun üzerine tsag tıkla ve özellikler de bunu vinlarla aç de
:D

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI
Sözlü Dönemin Özellikleri
Ø Bu döneme ait yazılı eser yok denecek kadar azdır.
Ø Bu dönemde Türkler, göçebeliğe dayanan günlük hayatlarında ve özellikle düzenledikleri törenlerde (sığır: av töreni; şölen: ziyafetler; yuğ: ölüm töreni) bir araya geldiklerinde “ozan”, “kam” veya “baksı” denilen şairler “kopuz” denilen saz eşliğinde “koşuk”lar ve “sagu”lar söylerlerdi.
Ø Bu şiirler (sagu, koşuk, destan) hece ölçüsüyle söylenen ve yarım kafiye kullanılan şiirlerdir.
Ø Anlatım söze dayanır.
Ø Düşünce ve hayaller şiirle anlatılmıştır.
Ø Nazım biçimi dörtlük, vezin hece veznidir.
Ø Yarım kafiye kullanılmıştır.
Ø Dil sadedir.
Ø Bu ürünler düzenlenen törenlerde (sığır: av töreni; şölen: ziyafetler; yuğ: ölüm töreni) ortaya çıkmıştır.
Ø Şiirler kopuz denilen saz eşliğinde söylenir.
Ø Daha çok somut konular işlenmiştir.
Ø Kahramanlık, savaşlar, tabiat ve aşk konuları işlenir.
Ø Şairlere ozan, kam, baksı, oyun, şaman gibi adlar verilir.
Sözlü dönem ürünleri
1. Koşuk
Ø Hece vezni ve yarım kafiye ile söylenen şiirlerdir.
Ø Kopuz eşliğinde söylenir.
Ø Yiğitlik, aşk, tabiat konularını işler.
Ø Nazım birimi dörtlüktür.
Ø Bu şiirlerde düz kafiye kullanılır: aaaa, bbba, ccca… (aaab cccb dddb)
Ø Bu şiirlerin İslâm sonrası halk edebiyatındaki adı koşma’dır.
Ø Sığır denilen sürek avlarında söylenen lirik şiirlerdir.
2. Sagu
Ø Ölen bir kişinin arkasından söylenen ağıt şiirleridir.
Ø Ölen kişinin kahramanlıklarını, başarılarını, erdemlerini anlatır; ölümlerinden duyulan üzüntüyü dile getirir.
Ø Koşuk nazım şekliyle söylenir.
Ø Bu şiirlere İslâm sonrası halk edebiyatında “ağıt”, Divan edebiyatında “mersiye” denir
Ø “Yuğ” denilen ölüm törenlerinde söylenir.
Ø Divanu Lûgatit-türk’teki Alp Er Tunga sagusu bu türün önemli bir örneğidir.
3. Sav
Ø Türk toplumunun dünyaya bakışını, geleneklerini, varlık anlayışlarını ortaya koyan özlü sözlerdir.
Ø Bugünkü “ata sözü”nün karşılığıdır.
Ø Divanu Lûgatit-türk’te pek çok sav vardır.
4. Destan
Ø Bütün dünya edebiyatlarının başlangıç eserleri olan destanlar, çeşitli konularda yaradılış hikâyeleri yanında, milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış bir kahramanın veya tarih olayının millet muhayyilesinde ortak sembol ve ifadelerle zenginleştirilmiş uzun manzum hikâyeleridir.
Ø Türk destanları, kâinatın, insanın, kadının ve erkeğin yaradılışı; Türk milletinin doğuşu, çeşitli Türk devletlerinin kuruluş gelişme, çöküşleri, zafer ve yenilgileri gibi konularla beraber pek çok sebep açıklayıcı efsaneyi de içinde barındırır.
Ø Bütün dünya edebiyatlarında olduğu gibi Türk Edebiyatının da ilk örnekleri destanlardır.
Ø Milletlerin toplumu derinden etkileyen, tarihî önem arz eden önemli olaylarını (doğal afetler, savaşlar, göç, yangın vb.) konu edinirler
Ø Manzum hikâyelerdir.
Ø Destanlarda olağan üstü olaylar ve olağan üstü özellikte kahramanlar vardır.
Ø Destanlar anonim ve sözlü edebiyat ürünleridir.
Ø Ağızdan ağıza dolaşmak suretiyle oluşmuşlardır.
Ø Destanlarda anlatılan olayların geçtiği yer ve zaman bilinmez.
Ø Kahramanlar lider ve kurtarıcı rolündedir.
İlk Türk Destanları
Altay-Yakut: Yaradılış Destanı
Sakalar Dönemi: Alp Er Tunga Destanı, Şu Destanı
Hun Dönemi: Oğuz Kağan Destanı
Köktürk Dönemi: Bozkurt Destanı, Ergenekon Destanı
Uygur Dönemi: Türeyiş Destanı, Göç Destanı
B. Yazılı Dönem ( 8-11. yy.)
Bu dönemde Göktürkler ve Uygurlar tarafından kendi alfabeleriyle eserler verilmiştir.
Türk dilinin tespit edilebilen en eski yazılı metinleri VII. asrın sonlarına ve VIII. asrın ilk yarısına ait olan dikili taşlar (Yenisey ve Orhun anıtları) ve Uygur dönemine ait olan dinî metinlerdir.
Anıtlar arasında yer alan, Kültigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk adına dikilen Orhun Anıtları, gerek muhtevaları, gerekse mükemmel dil ve üslûplarıyla Türk dilinin, edebiyatının ve tarihinin şaheserleri arasında yer almaktadır. Abidelerin yazarı Yolluğ Tigin’dir.

Yenisey Kitabeleri
Yenisey ırmağı çevresinde daha çok mezar taşlarından oluşan bu kitabelerin edebi olarak fazla bir önemi yoktur.
Göktürk Kitabeleri
Tonyukuk Anıtı
720 yılında Göktürk devleti veziri Tonyukuk adına dikilmiştir. Kitabede Tonyukuk, anılarını ve dönemin tarihini anlatmıştır. Anlatımda, atasözlerine bolca yer verilmiştir.
Kültigin Anıtı
732 yılında dikilen anıt Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır. Anıtta Kültigin’in ölümü ve yas töreni anlatılmıştır.
Kültigin Anıtlarının Türkiye Türkçesi ve Göktürk Türkçesi İle Açıklaması
Bilge Kağan Anıtı
735 tarihini taşır. Bilge Kağan’ın yiğitlikleri ve Türk milletine iletmek istediği mesajlar anıtın içeriğini oluşturur. Bu anıt da Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır.
Göktürk (Orhun) Kitabelerinin Özellikleri
Ø Türklerin ilk yazılı eseridir.
Ø Doğu Göktürklerin tarihine ışık tutar.
Ø Söylev türünde yazılmıştır.
Ø Oldukça gelişmiş ve işlenmiş bir dil kullanılmıştır.
Ø Türk dilinin gelişmişlik düzeyine ilişkin etraflı bilgiler edinilebilir.
Ø Hem dinî hem de din dışı konular işlenmiştir.
Ø Tarih, coğrafya ve edebiyata kaynak olacak niteliktedir.
Ø Türk tarihini, toplumun yaşam biçimini, dünyaya bakış tarzını ortaya koyar.
Ø Kitabelerde idarecilerin ve sultanların halkı aydınlatması, yaptıklarının hesabını halka vermesi söz konusudur.
Ø Kitabeleri Strahlenberg bulmuş, 1893’te Wilhelm Thomsen okumuştur.
Ø Bir yüzleri Göktürk alfabesiyle, diğer yüzleri Çince yazılmıştır.
İSLAMİ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI
Türklerin İslamiyet'i kabulü VIII. asırda başlamıştır. İslam'ı önce Maveraünnehir Türkleri benimsemiş; fakat İslam'ın Türkler arasında yaygın olarak kabulü, X. asırda mümkün olmuştur.
VIII. asırdan X. asıra kadar geçen zaman içinde, Türkler, İslam dininin Gök Tanrı inancıyla örtüşen yönleri üzerinde durmuşlardır. Gök Tanrı inancının esaslarını teşkil eden Allah, ahlâk, fazilet, nur anlayışlarını, Müslümanlığın üstün vasıflarıyla bütünleyen, büyük bir iman olduğunu kavrayan Türkler, İslamiyet'i kitleler halinde kabul etmeye başlamışlardır. Bu tarihten itibaren Türkler, İslam dünyasında sözü geçen, üstün bir millet seviyesine yükselmişlerdir. İslamın yayılması ve korunmasında Türk ordularına büyük işler düşmüştür. Ancak, İslam Medeniyetinin gelişiminde sadece ordu-millet sıfatıyla katılmış değillerdi. İslam ile şereflenmiş Türkler, İslam medeniyetinin her türlü medeni ve kültürel yükselişinde önemli vazifeler görmüşlerdir. Birçok Türk alimi, dönemlerinde İslam medeniyetinin dilleri olan Arapça ve Farsça'yı çok iyi öğrenmişler, bu dillerle yazılı bütün ilimleri ve sanat eserlerini tanımışlar, kendileri de aynı dillerde yeni ilim ve sanat eserleri meydana getirmişlerdir. Fakat Türkçe'den farklı dillerde meydana getirilen bu eserlerin geniş Türk topraklarında yaşaması pek de mümkün değildi. Diline bağlı olan Türk halkı kendi kelimelerini ilim, iman hatta sanat dili terimlerini, vezinlerini, nazım şekillerini İslam kültüründen almakla beraber Türklere has bir edebiyatı ortaya çıkarmakta gecikmemişlerdir.
İslamla yoğrulmuş Türk edebiyatı eserlerine XI. asırda rastlamaya başlıyoruz. Bu yüzyılda Karahanlılar, hükümdarları Satuk Buğra Han'ın İslamiyet'i kabulüyle, kitleler halinde Müslüman olarak ilk Türk İslam devletini kurmuşlardır. İlk İslamî Türk edebiyatı eserleri de Karahanlılar'a aittir.
Kutadgu Bilig
1069 yılında Balasagunlu Yusuf tarafından yazılmış, Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunulmuştur. Eseri çok beğenen Tabgaç Buğra Han, eserin yazarı Yusuf'a "has haciplik" görevini vermiştir. Yazar bu nedenle daha çok Yusuf Has Hacip ismiyle anılmaktadır.
Kut, Türkçe'de saadet ve devlet manalarına gelir. Kutadgu Bilig, kutluluk bilgisi, saadet bilgisi, devlet olma bilgisi,devlet idaresi bilgisi manalarında bir isimdir.
Kutadgu Bilig gerek fert olarak gerek cemiyet halinde yaşayan insanların, iyi bir siyasetle idare edilip, dünyada ve ahrette mesut olmaları için tutmaları gereken yolları göstermektedir.
Eser, mesnevi şekliyle yazılmış olup 6645 beyitlik bir esedir. Fakat Yusuf Has Hacip, Türk kültürünün öğelerinden olan manileri, eserinin çeşitli yerlerine yerleştirerek eserini Türk-İslam sentezi eseri haline büründürmüştür.
"Könül kimni sevse körür közde ol
Közin kanca baksa uçar yüzde ol
Könülde negü erse arzu tilek
Ağız açsa barça tilin sözde ol"

Gönül kimi sevse gözünün önünde hep onu görür
Göz ne yana baksa onun hayali uçar
Gönülde arzu, dilek her ne ise
İnsan ağzını açınca hep ondan söz açar
Bu manilerin İslamiyet öncesi manilerden farkı vezin hususundadır. Yusuf Has Hacip, eserinde kafiyeye de önem vermiştir.
"Bu dünya işi kör oyun ol oyun
Oyunka katılma nerek bu oyun
İdi'n varlığa kıl özin kullukı
Kalı kılmasa sen anuk tut boyun"

Bu dünya işi oyundur oyun
Oyuna katılma neyine gerek bu oyun
Allah'ın varlığına uy, kendi kulluğunu bil
Böyle yapmazsan boynunun gitmesine hazır ol

"Küvencim avıncımcım sevincim kamuğ
Sevinci içinde turur ey Uluğ"

Güvenim, avuntum, sevincim
Hepsi senin rızan içindir ey ulu Tanrım
Atebetü'l Hakayık:
İslami dönem Türk edebiyatında, yine Karahanlılar sahasında yetişmiş ikinci önemli yazar Edip Ahmed'dir. Edip Ahmed'dir. Yüknek şehrinde doğduğundan Edip Ahmed İbn Yükneki diye de anılmaktadır.
Atebetü'l Hakayık, hakikatlerin eşiği manasına gelmektedir. Eser, Dâd Sipehsâlâr Mehmed Beğ adlı bir Türk beyine sunulmuştur. Bütünü gazel şeklinde söylenmiş, 40 beyit ve 101 dörtlük olmak üzere 484 mısra tutarındaki eser, Türk dili, tarihi, edebiyatı araştırmalarında büyük öneme sahiptir. Eserde konu tamamiyle dini ve ahlakidir. Edip Ahmed, öğretici bir vaaz ve nasihat kitabı yazmak istemiş, eserini İslam ahlakçısı hüviyetinde yazmıştır.
Eserde, dindarlığın fâziletlerinden, ilmin mutluluğa götüren yol oluşundan, cömertliğin bütün ayıpları, kirleri yıkayan, hatta şeref, şan ve güzellik artırıcı bir tabiat olduğundan, tevazuun iyiliğinden, kibrin ve ihtirasın kötülüğünden bahsedilmiştir. Bu gibi örnekler daha da artırılabilir.
"Yok erdim yarattın yana yok kılıb
İkinç bar kılur-sen mukir men muna"

Yok idim yarattın, yine yok kılıp
Yine var edeceksin, bunu ikrar ederim

"İlahi öküş hamd ayur men sana
Senin rahmetin din umar men ona"

Allah'ım! Sana çok hamd ederim
Senin rahmetinden hayır umarım

"Senin barlıkınta tanıklık birür
Cemad canvar uçgan yürürgen nene"

Senin varlığına tanıklık verir
Cansız canlı uçan ve koşan her şey

"Senin birikinke delil arkagan
Bulur bir nen içre deliller mine"

Senin birliğine delil arayan
Bir tek şey içinde binlerce delil bulur

"Bu kudret idisi uluğ bir Bayat
Ölüglerini tirgüzmek asan ana"

O kudret sahibi ulu bir Tanrıdır
Ölüleri diriltmek O'nun için kolaydır
Divanu Lugâti't-Türk:
Kaşgarlı Mahmut İslamiyet'in kabulünden sonraki Türk milliyetçiliğinin ilk temsilcisidir. Onun Türk dili hakkında bütün kelimeleri, lehçeleri ve edebiyatı üzerinde, Türkçe'nin ilk lugatını ve dilbilgisi kitabını yazacak kadar geniş ve derin bilgisi vardır.
Divanu Lugâti't-Türk, Türkçe'nin ilk lügat ve dilbilgisi kitabı olmasının yanında, devrinin dili, edebiyatı, tarihi, coğrafyası ve sosyolojisi hakkında değerli bilgiler vermesi bakımından, önemli bir kültür hazinesidir.
Eser, Türk dilini Araplara tanıtmak maksadıyla yazıldığından, Arapça olarak kaleme alınmıştır. İçinde pek çok Türkçe deyim, şiir, atasözü yer almaktadır.
 
dediğin gibi yapıp vinwip ile actım sonra acıl dı ama o gerekli değil bu daha coq yardım oluyor oh be sende kurtuldun bende saol emegin içn

istamiyetten önceki uygarlıkların türk edebiyatına etkileri yoq burada fakat diğer yarısını aldım saol bide senin bunu hangi kaynaktan bulduğunu voq merak ediyom e artık meslek sıırrıdr tabi
 
ya aslında tam olarak yarım aldım cvp ımı

islamiyetten önce türk edebiyatı nasıl dı

islamiyeten önceki uygarlıkların türk edebiyatına etkisi :(
 
saol dotum coq işime yaradı zamanı bana harcadığın için tsklr iyi geceler
 
o kdar emek harcamışınızda bi etkileri ni koymamışsınız
 
Geri
Üst