İslam'dan Uzaklaştırmaya Çalışanlara En Güzel Cevap

[Börteçine9]

31 Ağustos 1914 günü Osmanlı Devleti, Almanya’nın yanında Birinci Dünya Savaşına girdiğinde; İngiltere Savaş Bakanı Lord Kitchener bir açıklama yaparak: “Türkleri yok edinceye ve tarih sahnesinden silinceye kadar savaşacağız..” dedi.

Aradan bir yıl geçmeden Çanakkale’de büyük bir hezimete uğradılar.

Türk milleti yine büyük bir mucize yaratmıştı.

İngiltere ve müttefikleri şaşkındı.

Köhne ve hasta bir devlet bütün ordularını tarumar etmişti.

Beklenen bu değildi. Hayâl-i sükut derindi...

Bu büyük yenilgiden sonra İngiltere parlâmentosu toplanarak ‘Çanakkale hezimetini’ bütün aşama ve ayrıntıları ile görüştü. (1916) Saatler süren öfkeli, sinirli, gergin ve heyecanlı oturum boyunca milletvekilleri Başbakan David Lloyd George’u (1) hedef alarak en ağır şekilde eleştirip suçladılar. Korkunç ve acımasız hücumlar yönelttiler. Başbakan bütün konuşulanları olanca sükunetiyle sonuna kadar dinledi.

Nihayet, elinde bir kitapla kürsüye çıktı.

Elindeki kitap Kur’an-ı Kerim di...

Kendisine ve orduya yöneltilen eleştirilere, çok kısa ve öz olarak şöyle cevap verdi:

“Şu elimdeki kitabı görüyor musunuz ? Bu, Türklerin taptığı kitaptır. Kuranı Kerim... Biz bu milleti tam 300 yıldır bu kitaptan ayırmaya ve dinlerinden uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Demek ki başaramamışız. Zira, bu kitap Türk’lerin elinde olduğu ve onlar bu kitaba göre amel ettiği (yaşadığı) sürece, bütün dünyanın orduları bir araya gelse, yine de Türkleri yenemezler. Ne vakit ki, onları bu hayat ve kuvvet kaynaklarından soğutur, uzaklaştırır ve ayırırız, işte o zaman Türkleri yenmek dünyanın en kolay işi olacaktır” dedi.

aLıntı.

 

[irachann]

cok güzel yazı olmus eline saglık

 

[RomeoMAD]

Dogru soze ne hacet,
Birde simdiki Turklere yani bizlere bak.

YE KURKUM YEE

 

[elfprens]

Dogru soze ne hacet,
Birde simdiki Turklere yani bizlere bak.

YE KURKUM YEE

çok doğru katılıyorum

 

[zetta]

David Llyod George'un böyle bir beyanı ne İngiliz parlementosu kayıtlarında ne de herhangi bir tarih kitabında bulunmamaktadır. Bu sadece İslam propagandası adına uydurulmuş binlerce yalandan bir tanesi. Captan Cousto'nun, Neil Armstrong'un vs. müslüman olduğu yalanı gibi.. İslam'ı tebliğ etme adına bu tür yalanların atılması müslümanlar arasında çok yaygındır ve bu aynı zamanda Kuran'ın bir emridir.

Ne ki Türkler müslüman olmadan önce de çok asil ve güçlü idi. Bilakis İslam Türkleri öz gelenek ve göreneklerinden uzaklaştırıp Arap geleneklerini benimsemesini sağlamıştır. Bunun altında İslam'ın ümmetçilik anlayışı ve Arap emperyalizmi yatar.
Ayrıca bugün müslüman ülkelerin çoğu geri kalmış üçüncü dünya ülkesidir ve birkaçı Hristiyan egemen devletlerin işgali altındadır. Kimsede bu geri kalmış devletlerin İslam'ı yeterinde yaşamadığını falan zırvalamasın. Asıl İslam'ı gerektiği gibi yaşamayan Türkiyelilerdir ve İslam'ın iç yüzünü bilseler bu inanca soğurlar.

İslamiyeti kabul etmeden önce fakir, sefil bir hayat yaşayan fakat müslüman olduktan sonra atağa geçip zengin olan ihçbir devlet yeryüzünde yoktur, olmamıştır. 14 asırdan beri.

 

[DayWalkerr]

David Llyod George'un böyle bir beyanı ne İngiliz parlementosu kayıtlarında ne de herhangi bir tarih kitabında bulunmamaktadır. Bu sadece İslam propagandası adına uydurulmuş binlerce yalandan bir tanesi. Captan Cousto'nun, Neil Armstrong'un vs. müslüman olduğu yalanı gibi.. İslam'ı tebliğ etme adına bu tür yalanların atılması müslümanlar arasında çok yaygındır ve bu aynı zamanda Kuran'ın bir emridir.

Ne ki Türkler müslüman olmadan önce de çok asil ve güçlü idi. Bilakis İslam Türkleri öz gelenek ve göreneklerinden uzaklaştırıp Arap geleneklerini benimsemesini sağlamıştır. Bunun altında İslam'ın ümmetçilik anlayışı ve Arap emperyalizmi yatar.
Ayrıca bugün müslüman ülkelerin çoğu geri kalmış üçüncü dünya ülkesidir ve birkaçı Hristiyan egemen devletlerin işgali altındadır. Kimsede bu geri kalmış devletlerin İslam'ı yeterinde yaşamadığını falan zırvalamasın. Asıl İslam'ı gerektiği gibi yaşamayan Türkiyelilerdir ve İslam'ın iç yüzünü bilseler bu inanca soğurlar.

İslamiyeti kabul etmeden önce fakir, sefil bir hayat yaşayan fakat müslüman olduktan sonra atağa geçip zengin olan ihçbir devlet yeryüzünde yoktur, olmamıştır. 14 asırdan beri.

Tarihi biraz daha araştır...Sana koca bir Osmanlı, Koca bir Eyyübiler tarihi çıkarırım ki doğarken sefildiler, aciz sanılıyorlardı ancak islam sayesinde hızla büyüdü ve saygınlığa kavuştular..=)...Kimse Türklerin gelenek ve göreneklerinin kötü olduğunu söylemiyor...Bilakis övgüyle bahsediyoruz...Ancak kimse İslam ahlakından daha güzel olabileceğini de savunmuyor...Haala İslam'ın kıtalar aşarak yayılması ve dünyada bütün dinler gibi saygı görmesi durumuna karşın biz, yaani tek kafaya sahip bireysel fikir beyan ediciler, onca insanın fikrini görmezden gelip kendimizi tek bilen ilan edercesine islamın bir arap emperyalizmi olduğunu savunarak ne kadar sığ bir fikrin, ne kadar kör bir düşüncenin içine sürüklendiğimizi farketmiyorsak, gerçekten bizde çivi girse hissetmiyecek bir kalp, ve en güzel şekilde bile anlatılsa ikna olmayacağımız bir inat ile zelil bir gelecek bizimdir....

İslamı kim nasıl anlatıyor neresinden bakıyorsun bilmiyorum ancak bunca müslüman olma gayretine giren diğern dine mensup kişiler içinde sen faydalarını farkedemiyor, güzelliklerini göremiyorsan sanırım hata İslamiyette değil....

Var sayalım ki David Llyod George un böyle bir cümlesini kayıtlarda bulamadık....Diğer duyduğun her birşeyin yalan olduğunu ne cürretle savunursun..Sanki gidip bütün kaynakları son nüusasına kadar incelemiş gibi!!...Tarafsız biri olarak bakarsak; Senin de o kötülediğin müslüman kesim gibi keşmekeş sağdan soldan dolma laflarla buraya gelmediğini nerden bileyim...Sana Kaynakları ile buraya islam hakkındaki övgülü vecizleri eklersem diyecek bişeyin kalır mı?...Bence çok iddalı ve aşağılayıcı bir tavır senin ki...İnanasın gelemdiyse "bence bu tür bir yazıya kaynak olmadan inanamak güç" gibi bir cümle sarfedebilirdin.....


Ha bu arada söylemeden geçemicem geçenlerde Kaptan Cousteau'nun çocuklarından birini bir belgeselde gördüm...Babasının kaldığı yerden devam ettiğini söylüyordu..Cousteau'nun müslümanlığı konusunda birşey diyemiyeceğim, Kelimeyi şahadet getirirken yanında değildim ancak evladı islam hakkında güzel sözler sarfediyordu...=)...Bence bazı hususlar ciddi ve alaydan uzak bir gözle bakılmalı ki dorğuluk seviyesi gözden kaçmasın..

Bunca okudularımdan sonra aklıma Hz Mevlana'nın bir sözü geldi...Ey diken arayan kimse! Ceneete girsen bile orada senden başka diken bulamazsın..