İslamcılardaki padişah özlemi

Memlekette reyting rekoru kırmak için;
1-Türban konusunu açacaksın
2-Din'e saldıracaksın.

Ahmet Hakan saldırmadanda reyting yapıyor.EEE ne yapsın
para tatlı

sancak artık iskele değil

$$$$ a döndü
 
İslam saltanatı ne men eder ne tavsiye eder.M.İslamoğlunu-ki M.İslamoğlu asla bir din alimi değildir- baz alacağına Maverdi yi baz alsaydın bunu anlardın.Eğer İslam saltanatı men etse 1500 yıllık İslam tarihinin sadece 30 yılı mı İslami diyeceğiz?İslam belli esasları emereder.Şekli maslahata bırakır.Hz.Ali(r.a) şehid edilmeden evvel ona sordular:''Senden sonra oğlun Hasana biat edelim mi?''O da dedi ki:Bunu size ne emrederim ne menederim.Siz bilirsiniz''Mübarek demedi ki bu nasıl şey İslam saltanat mı?''Gene bir misal Hz.Ömer (r.a)den.Şehadetinden evvel soruyorlar:Senden sonra oğlun Abdullah-ki Abdullah(r.a)için denirki Hz.Ömer zamanında Ömer gibi sahabi vardı ama Abdullah zamanında Abdullah gibi sahabi yoktu- biat edelim mi?''Hz.Ömer de ''Bu nasıl şey bu saltanat mıdır?'' demedi.''Bir evden bir kurban yeter'' dedi hilafetin zorluğuna binaen.
İslam da saltanat yoktur diyenler şunu iyi görsünler.Ebussuud Efendi Kanuni den sonra Sarı Selimin tahta geçmesine birşey demedi.Yavuza başkaldıran Zembilli Ali Efendi saltanatın devamına birşey demedi.Acaba bu hocalar gafilmiydiler cahilmiydiler yoksa hainmiydiler ki saltanata birşey demediler?

İslam şekil emretmez.Amir hükümler uygulandığı sürece saltanat da olur cumhuriyet de olur.Hiçbir beis yoktur

Amir hükümler şunlardır:

1)Ahkamı şeriyenin tenfizi
2)Emanetin ehline teslimi(Burada emanet sözcüğü kamu iktidarını kullanma kudretidir.Yani işin ehline teslimidir)
3)Şura
4)Biat

Bu dört ahkam uygulandığı takdirde o idare İslamidir.Şekli cumhuriyet de olur saltanat da olur

İsteyenler İslamoğlu gibi ne idüğü belirsiz bir müctehid(!) değil Maverdinin Ahkami Sultanisini okuyabilirler
 
İlk olarak şu İslamcı kelimesini de kullananlardan da tiskiniyorum.Eğer gerçek anlamında bu Vatanın evladı ve böyle bir ecdadtan geliyorsa elbetteki İslamcıdır.İslami değerlere sahip çıkıyor ve ibadetlerini yerine getiriyordur.

Ya göründüğün gibi ol Ya olduğun gibi görün!
Gel gelelim konuya daha düne kadar sende onların içerisindeydin be Ahmet Hakan şimdi ne oldu neler değişti??Eğer bir siteden bir söz alınıp haber yapılacaksa vay ki vay halimize....

Memlekette haber yapılacak olay kalmadı sanki haber yaptığı şeye bak.
 
İslam saltanatı ne men eder ne tavsiye eder.M.İslamoğlunu-ki M.İslamoğlu asla bir din alimi değildir- baz alacağına Maverdi yi baz alsaydın bunu anlardın.Eğer İslam saltanatı men etse 1500 yıllık İslam tarihinin sadece 30 yılı mı İslami diyeceğiz?İslam belli esasları emereder.Şekli maslahata bırakır.Hz.Ali(r.a) şehid edilmeden evvel ona sordular:''Senden sonra oğlun Hasana biat edelim mi?''O da dedi ki:Bunu size ne emrederim ne menederim.Siz bilirsiniz''Mübarek demedi ki bu nasıl şey İslam saltanat mı?''Gene bir misal Hz.Ömer (r.a)den.Şehadetinden evvel soruyorlar:Senden sonra oğlun Abdullah-ki Abdullah(r.a)için denirki Hz.Ömer zamanında Ömer gibi sahabi vardı ama Abdullah zamanında Abdullah gibi sahabi yoktu- biat edelim mi?''Hz.Ömer de ''Bu nasıl şey bu saltanat mıdır?'' demedi.''Bir evden bir kurban yeter'' dedi hilafetin zorluğuna binaen.
İslam da saltanat yoktur diyenler şunu iyi görsünler.Ebussuud Efendi Kanuni den sonra Sarı Selimin tahta geçmesine birşey demedi.Yavuza başkaldıran Zembilli Ali Efendi saltanatın devamına birşey demedi.Acaba bu hocalar gafilmiydiler cahilmiydiler yoksa hainmiydiler ki saltanata birşey demediler?

İslam şekil emretmez.Amir hükümler uygulandığı sürece saltanat da olur cumhuriyet de olur.Hiçbir beis yoktur

Amir hükümler şunlardır:

1)Ahkamı şeriyenin tenfizi
2)Emanetin ehline teslimi(Burada emanet sözcüğü kamu iktidarını kullanma kudretidir.Yani işin ehline teslimidir)
3)Şura
4)Biat

Bu dört ahkam uygulandığı takdirde o idare İslamidir.Şekli cumhuriyet de olur saltanat da olur

İsteyenler İslamoğlu gibi ne idüğü belirsiz bir müctehid(!) değil Maverdinin Ahkami Sultanisini okuyabilirler


Mustafa İslamoğlu’nu iyi tanımam.O yüzden şahsı hakkında birşey söylemeyeceğim. Ama İmamlar ve Sultanlar adlı kitabını okudum. Verdiği her bilgi deliliyle birlikteydi. Aşağıda hadisten sonra onun gibi düşünen diğerlerini göreceksin. Sonraki kısımda da senin Maverdi’n ve onun kitabından alıntı ve de kitabı hakkındaki görüşler. Bence sen o kitabı bir daha oku. İmamlar ve Sultanları da okuduysan bir daha oku!

Osmanlı tarihi ile ilgili fikirlerine birşey diyemeyeceğim. Yani diyemeyeceğim derken önce padişahların tahta çıkışlarını, şeyhülislamlık makamını, verilen verilmeyen fetvaları, kimlerin şeyhülislam olduğunu, 1299 dan 1922'ye kadar bir oku ondan sonra ......


1- Hadis: “Benden sonra Hilafet 30 senedir. Sonra adud-ısırıcı, canavar bir melik-kral gelir”.
Otuz yıl sonra Süfyan oğlu Muaviye gelmiştır.
Said b. Cumhan’dan; Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, Tac Terc. C.3, S.79. Bekir Sadak, İst, 1973. Ayrıca Sahih-i Buhari veTecrid-i Sarih Terc. Diy. İşl. Bşk.Yayın.


2-Haksöz Dergisi - Sayı: 22 - Ocak 93
Soruşturmalar
Müslümanların Gerileme Nedenleri
Asaf Hüseyin
İslami uygulamalardaki ilk kurumsal bozulma/sapma nasıl ve ne zaman oluşmuştur?
İslam tarihinde ilk kurumsal bozulma hilafet kurumunun Hz. Ali'nin hilafetinden sora zayıflayıp unutulması ve yerine gayri İslami bir kurum olan saltanatın Ümeyye hanedanlığı ile ortaya çıkmasıyla meydana gelmiştir. Saltanatın dayanabileceği herhangi bir İslam! delil yoktur. Ne Allah'ın Rasulü Hz. Muhammed ne de ilk dört halifeden herhangi biri oğulları veya kızlarını kendi makamlarının varisçisi yapmamışlardır.
Saltanat idaresi İslam'ı, kendisine karşı çıktığı her yerde bastırmıştır. Saltanat rejimi devlet reisliği makamına gelecek en ehil Müslümanın seçimle belirlenmesini öngören islami ilkeyi yok saydı. O, siyasal katılım prensibini bastırıp yok etti. Vesayete dayalı yönetimin zaten halkın onayına ihtiyacı yoktu. Bu yüzden o şura prensibine işlerlik kazandıracağına baskıcı bir yönetim kurmayı tercih etti. Saltanat halkı zulüm vasıtasıyla denetim altına aldı. Sultanlık günümüze gelinceye değin her nerede var olduysa orada İslam'ın en büyük düşmanı olmuştur. O, halkın İslam'a olan sadakatini sultanın şahsına kaydırdı. Sultanlar daha sonra İslami meşruiyeti olmayan ulema kurumunu oluşturdular. İslam'da Hıristiyanlık'ta var olan rahip (ruhban) sınıfı yoktur. Ulema İslami doktrinleri takip etmeyip kendisine hizmet ettikleri sultanların yolunu izledikleri için İslam'a ihanet ettiler. Onlar, saltanat kurumunun siyasi meşruiyet kazanmasını sağladılar.


3-Saltanat yönetiminin temel nitelikleri:

1- Saltanat yönetimi, kuruluşu ve işleyişi
bakımından ümmetin özgür irade ve seçimine değil; kılıç gücüne ve zorbalığa dayanır. Bu
nedenle İslâmi değil, gayri meşru bir yönetim biçimidir.

2- Saltanat yönetimi Allah'ın
hâkimiyetinin yerine; hükümdarın, hanedanın egemenliğini geçirir. Bu özelliğiyle de İslâm'a
kökten aykırıdır.

3- Saltanat yönetimi, güç ve zorbalık gibi gayri meşru bir temele
dayandığı için, İslamın öngördüğü siyasal ilke, kural ve amaçlar doğrultusunda görev
yapamaz.

4- Saltanat yönetiminin başlıca amacı saltanatın korunması, güçlendirilmesi ve
sürdürülmesi olduğundan; hukuk, bu yönetim içinde tüm anlamını ve geçerliliğini yitirir. Oysa
İslâmi yönetim, hukukun üstünlüğü, şerîatın egemenliği ilkesine dayanır.

5- Saltanat
yönetiminde hukukun yerini keyfi uygulamalar aldığı için, temel insan hak ve özgürlüklerinden
söz edilemez. Bu yönüyle de devlete temel insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alma
görevini yükleyen İslâm'ın karşısında yer alır.

6- İslâmî kanunlar uygulanıyor görünse,
hükümdar halife ya da emirül-müminin ünvanını taşısa da, tüm bu temel nitelikleriyle saltanat
yönetimi gayri İslâmî, gayrî meşru bir yönetim biçimidir.

Ahmet ÖZALP


4-
İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİNDE DEVLET ANLAYIŞI:
MÂVERDİ VE NİZÂMÜLMÜLK ÖRNEĞİ


Mâverdî, siyasal iktidarı, meşru yollar ile iktidara gelmesi ve hukuk tarafından belirlenen görev alanında faaliyet göstermesi, halktarafından azledilebilme gibi hukukî kriterler ile sınırlamaktadır.
Çağdaş İslâm düşünürlerinden A. H. Sıddıkî, Mâverdî’nin halifenin seçimle işbaşına gelmesi ve görevlerini yerine getirmediği takdirde ümmetin temsilcileri konumundaki seçici kurul (ehlü’l-hal ve’lakd)tarafından azline karar verilebileceği, insanlara karşı sorumlu-luğunu bilecek bir nitelikte olması gerektiği fikrini savunurken,Nizâmülmülk’ün böyle bir düşünceyi savunmadığını, yöneticilerinsadece Allah’a karşı sorumlu tutulabileceğini, insanların iyi yöneticileresahip olmamasının sadece kendi hataları olduğunu benimsediğini
vurgular. Yine Nizâmülmülk’ün sultanların yetkilerini Halife’denaldığı için seçilmelerinin mümkün olamayacağını ve halka karşı dasorumlu tutulamayacağını dile getirdiğini beyan eder

Ömer MENEKŞE




Ahkamü's-Sultaniye’den:


Devlet başkanlığına geliş yolları 3 tanedir. Seçim(Biat), tayin veya önceden kabul(akt) ve zorla devlet başkanı olmak.
a. Biat: Biat etmek için halkın tamamının biat etmesinin şart olmayıp ehli hal ve aktin biatını yeterli görenler çoğunluktadır. Biatte aleniyet şartı aranmıştır. Aynı zamanda seçmen şartının en az 5 olması gerektiği ileri sürülmüştür.
b. Tayin veya önceden kabul: Tayin (ve Süleyman Davut'a mirasçı oldu) ayetinden ve Hz. Ebubekir'in ölmeden önce Hz. Cimer'in halife olmasını istemesiyle doğmuştur. İslam devletlerinde irsiyet usulüde kaynağını bunlardan alır. İslam hukuk doktrininde devlet başkanının birbiri ardından sıra ile 3 kişiye veliaht tayin etmeside kabul edilmiştir. Halife sağken ancak onun izni ile veliaht seçilebilir. Ve yeni bir halife seçimine gidilebilir.
c. Zorla devlet başkanı olmak: Kaderiyye, Hariciler ve Mutezile mensuplarının göre işlerince zor kullanılarak devlet başkanı olunamaz. İmam-ı Azamda bu görüştedir. Fakat isyan etmek mümkün değilse ve isyanla muvaffak olunamayacaksa itaatte mahzur yoktur. Ehli Sünnet Alimlerinin çoğu zorla başkanlığı ele geçirmeyi zaruret imamı adı altında ayn bir bölümde ele almışlardır. Zaruret imamlarında ilim, adalet ve diğer özelliklerin yokluğuna bakılmaz. İslamın temel kaynaklarında devlet başkanları o mevkiiye nasıl geleceği belirtilmediğinden zanni şartlar altında zorla başkan olmakta caiz görülmüştür. Fakat asıl olan ırsiyet ve seçim usulleridir. İslama en uygun olanı ise her zaman olmamakla birlikte seçim usulüdür.



İSLÂM DOKTRİNİ BAKIMINDAN HÂLİFELİK MÜESSESESİ
Prof. Dr. Erol GÜNGÖR




- Hakikatte Dört Halife'nin hâlifelik sıfatı konusunda Sünnî doktrininde hiçbir ihtilâf yoktur. Üstelik Hilâfet tartışmaları başladığı zaman hemen herkes bunlara referans vermiş, bazıları sadece onların hâlife sayılabileceğini iddia etmiştir. Kısacası, Hilâfet hakkında ortaya çıkan değişik görüşler İslâm âleminde bir otorite buhranı ortaya çıkınca başlamış veya şiddetlenmiş bulunuyor. Bu buhranın en fazla hissedildiği zaman ise Abbasi saltanatının (Ali ve ailesi ile Muaviye ve ailesi arasındaki çatışma dönemi bir tarafa bırakılırsa) kudretini iyice kaybedip bir gölge iktidar haline geldiği zamanlardır. İslâm'da devlet başkanlığı ve devlet idaresi ile ilgili en meşhûr iki eser işte böyle bir zamanda yazılmış bulunuyor. Bu eserlerden biri Maverdi'nin El-Ahkamü's-Sultaniyesi(dir)... Sonraki yüzyıllarda Hilâfet konusunda kullanılan başlıca müracaat kitabı Maverdi'nin (bu) eseri olmuştur.

Maverdi, şii Büveyh-oğulları hâkimiyetinin sünnî Abbasi Hilâfetini âdeta senbolik bir makam haline getirdiği bir çağda -onbirinci yüzyılın ilk yarısı- eserini yazmıştır. Burada esas itibariyle Hilâfet konusundaki sünnî Eş'arî doktrini takip edilmekle birlikte, iddiaların çoğu şii hâlife ihtimaline karşı Abbasi Hilâfetini muhafaza ve takviye maksadıyla ileri sürülmüştür.
 
Sahabe i kiramın hepsi müctehiddir.Bu ''Ashabım gökteki yıldızlar gibidir.Hangisini takip etseniz hidayete erirsiniz''hadisi ile sabittir.Hz Ali de Hz.Ömer de Hz.MUAVİYE de sahabidir.Hz.Muaviye nin ictihadını o zamanın şartları altında düşünmek gerekbilir.Ancak bu durum Hz.Muaviye gibi bir sahabiye dil uzatmaya sebeb olmamalıdır.Ashab ashabtır.Beğenilmeyen bir ictihadından dolayı kimsenin ona dil uzatması haddine değildir.Kaldı ki Hz.Ömer ve Hz. Ali saltanata karşı çıkmamışlar.Bu işi maslahata bırakmışlar,günün zamanın değişen şartlarına havale etmişlerdir.Hz.Muaviyeyi kınayanlar kınamadan evvel o zamanki şartlara göre değerlendirmelidir.Bu durum varlık içinde iken fakirlikte alınan bir kuru ekmeği beğenmemekgibidir.Kişi zenginken ben nasıl kuru ekmek almışım demeye benzer.Şimdiki barış ortamı o zaman ümmet içinde yoktu.Bunu da hesap etmek lazım.Kaldı ki tekrar ediyorum diyelim Hz.Muaviye yanlış ictihad etti onu ashaplıktan mı atacak bu proflar.Ayrıca Hz.Muaviyenin yanında Hz.Talha ve Hz.Zübeyr gibi iki sahabi olduğunu da unutmayın.Müctehidin her doğru ictihadına 2 yanlış içtihadına 1 sevap olduğunu belirtelim.Maverdi nin seçimi tavsiye ettiğine değinmişsin.Biat zaten seçim demektir.Seni kabul ettim demektir.Ama öncellikle ilk üç şart olacak.Devlet reisi öncelikle ahkamı şeriyenin tenfizi şura ve diğer maddeyi yerine getirecek bunu yaptıktan sonra biat talep edecektir.Bu yönü ile İslami idare demokrasiden ayrılır.Demokraside önce seçim olur.İslami idare önce gerekli şartlar yerine gelir ondan sonra biat taleb edilir.

Hilafet benden sonra 30 yıldır.Sonra ısırıcı melikiyet sonra zorbalar sonra el hilafetü ala minhacü sunne hadisi şerifi için şöyle tefsir edilir.Hz.Hasan(r.a) nın altı aylık hilafeti de sayılırsa 30 sene süren Hülefai Raşidin dönemi hilafeti kamile dönemidir.Yani kemal noktasında bulunan bir idare ve cemiyet.Ondan sonraki dönem yani melikul aduda ile belitilen hilafeti suriyedir.Yani kemal sıfatında noksanlık olan lakin vazı GAYRİ İSLAMİ OLMAYAN idaredir.Eğer öyle olmasa 1400 yıllık İslam tarihinin sadece 30 yılı İslami gerisi gayri İslami olmak lazım gelirdi.Lakin müftüs sakaleyn Ebussuud Efendi ve Zembilli Ali Hoca ve nice allameler buna karşı çıkmamışlar.Kanuniden sonra oğlu Sarı Selime Ebussuud Efendi sen babandan sonra halife olamazsın İslamda saltanat yoktur dememiştir.Acaba Ebussuud Efendi ve diğerleri cahil mi hain mi gafil mi?Hem cinlere hem insanlara fetva veren bu büyük alim Sarı Selimin hilafetine bile birşey dememişken şimdiki pornocu proflar neden İslamda saltanat yoktur diye bas bas bağırıyorlar?Bunun sebebi var.Sebebi taa şianın zuhuruna kadar dayanır.Lakin ben şimdilik bu kadarla iktifa etmek istiyorum
 
İslam saltanatı ne men eder ne tavsiye eder.M.İslamoğlunu-ki M.İslamoğlu asla bir din alimi değildir- baz alacağına Maverdi yi baz alsaydın bunu anlardın.Eğer İslam saltanatı men etse 1500 yıllık İslam tarihinin sadece 30 yılı mı İslami diyeceğiz?İslam belli esasları emereder.Şekli maslahata bırakır.Hz.Ali(r.a) şehid edilmeden evvel ona sordular:''Senden sonra oğlun Hasana biat edelim mi?''O da dedi ki:Bunu size ne emrederim ne menederim.Siz bilirsiniz''Mübarek demedi ki bu nasıl şey İslam saltanat mı?''Gene bir misal Hz.Ömer (r.a)den.Şehadetinden evvel soruyorlar:Senden sonra oğlun Abdullah-ki Abdullah(r.a)için denirki Hz.Ömer zamanında Ömer gibi sahabi vardı ama Abdullah zamanında Abdullah gibi sahabi yoktu- biat edelim mi?''Hz.Ömer de ''Bu nasıl şey bu saltanat mıdır?'' demedi.''Bir evden bir kurban yeter'' dedi hilafetin zorluğuna binaen.
İslam da saltanat yoktur diyenler şunu iyi görsünler.Ebussuud Efendi Kanuni den sonra Sarı Selimin tahta geçmesine birşey demedi.Yavuza başkaldıran Zembilli Ali Efendi saltanatın devamına birşey demedi.Acaba bu hocalar gafilmiydiler cahilmiydiler yoksa hainmiydiler ki saltanata birşey demediler?

İslam şekil emretmez.Amir hükümler uygulandığı sürece saltanat da olur cumhuriyet de olur.Hiçbir beis yoktur

Amir hükümler şunlardır:

1)Ahkamı şeriyenin tenfizi
2)Emanetin ehline teslimi(Burada emanet sözcüğü kamu iktidarını kullanma kudretidir.Yani işin ehline teslimidir)
3)Şura
4)Biat

Bu dört ahkam uygulandığı takdirde o idare İslamidir.Şekli cumhuriyet de olur saltanat da olur

İsteyenler İslamoğlu gibi ne idüğü belirsiz bir müctehid(!) değil Maverdinin Ahkami Sultanisini okuyabilirler

Yorumlar bilgilendirmeler çok güzel
tek tavsiye hakkında yorumda bulunduğumuz kişileri araştırmadan yorum yapmaktan kaçınalım
 
Yorumlar bilgilendirmeler çok güzel
tek tavsiye hakkında yorumda bulunduğumuz kişileri araştırmadan yorum yapmaktan kaçınalım

M.İslamoğlunu kastediyorsan onu araştırmaya bile gerek yok.Hilal tv de konuşmalarını dinlesen anlarsın ne olduğunu.Ayrıca ben dini öğreneceksem Yaşar Nuri,Zekeriya,İslamoğlu vb ların yerine imam Gazali vb pek çok alimi okuyarak öğrenirim
 
mustafa İslamoğlu hakkında bilgi sahibisin yada değilsin demiyorum Önyargılı davranıyosun gibi geldi sadece sebebini tam bilemiyorum ve hilal tvde olsun
birebirde olsun pek çok tefsir dersini takip etme fırsatım oldu
Zekeriya beyaz ve Yaşar Nuri gibi şaklabanlarla bir tutmamı gerektirecek bi yanlış yorumunu görmedim o sebebten nacizane bir tavsiyede bulundum anlayışına sığınarak
 
islamda saltanat yoktur hakedeni bir göreve getirmek vardır =)
 
İslamda saltanat yoksa o zaman Endülüs Abbasi Selçuklu Osmanlı gayrı İslami idi.

İslam şekil emretmez dedim.Belirttiğim dört esas olursa cumhuriyet de olur saltanat da olur.Hiçbir beis yoktur


Endülüs, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı gayr-i İslami diyen yok. Peygamberler dahil (peygamberimiz hariç) dünyada günahsız varlık da yok. Bu devletlerin hepsi özellikle Osmanlı ve Selçuklu İslam'ın sancaktarlığını en iyi şekilde yapmışlardır.

Bu onların her uygulamasının İslami olduğu anlamına gelmez. günahları vardır, bu günahlardan biri de yönetim şeklidir ki bu onları günahkar yapar , dinsiz yapmaz. Günah kavramıyla dinsizliği birbirine karıştırmayalım. Fetvalara gelince, eminim Kanuni oğlu şehzade Mustafa'yı fetva alarak boğdurmuştur. Yavuz da eminim(şehzadeyken kimden fetva aldıysa) babasına kafa tutarken fetva peşinde koşmuştur, Abbasi halifesi de eminim İmam-ı Azam Ebu Hanife'yi fetvayla işkence ederek öldürtmüştür. Bu arada aynı zamanda Halifeliği temsil eden ,Yavuz'dan sonraki Osmanlı padişahlarına fetva vermek kimin haddine . Hiç 4 halifenin birinden fetva aldığını okudunuz mu?

bu sahabe kısmını da anlayamadım. bazen kantarın topuzunu kaçırıyoruz gibime geliyor.Peygamberimiz ne buyuruyor: 'Kişi öldüğü hal üzere dirilir.' Muaviye ne kadar yaralılık göstermiş olursa olsun bu onun sonradan sapmayacağının garantisi değildir. İslam tarihi sonradan kendini mahveden insanlarla doludur ki yaptıkları Muaviye'nin de onlardan biri olduğuna işaret ediyor. Muaviye de inşallah öldüğü hal üzere dirilecektir....
 
Ya kardeşim madem saltanat günahları ise günahlarında neden 1400 sene ısrar etmişler?Günahta ısrar fısktır ve fasıkların akıbetini araştır bakalım.Saltanat günahları ise cumhuriyet komple sevapmı yahud cumhuriyet komple günah mı?Şekil yoktur İslamda.İslamda yönetim şekli nevi şahsına münhasırdır.Önemli olan o dört hükümdür.Sen asıl olandan bahsetmiyorsun da gelmiş saltanat bilmem ne diyorsun?Hadi diyelim saltanat kötü idi ahkamı şeriyenin uygulanmadığı cumhuriyet daha mı İslami daha mı iyi oluyor?Ya bu menem mantıktır?

Osmanlıda her hanedan katli fetva ile olmuştur lakin hepsi doğru demek değildir.Önemli olan sistemi ve mantığı anlamakrtır.Yoksa uygulamada yanlışlık var diye o sistemin ademini istemek inkılab ümmetinin işidir.

Dört halife fetva almazdı çünkü hepsi müctehiddi.Tabi günümüzde herkes müctehid için onların müctehidliği hafif geliyor.

Osmanlı padişahları din alimi değillerdi.Onlar bunu bildikleri için fetva alırlardı.Çünkü devlet şahısların lafları üzerine değil din üzerine idi.Osmanlı sultanları bunun için fetva alırlar.Onlar hadlerini bilirlerdi.Günümüz insanı gibi her konuda özellikle bilmedikleri yahud uzmanı olmadıkları konuda ahkam kesmezdi.O zaman ilme değer vardı haddi aşmak YÖK tu.Bilmediği ile hükmetmek istemezlerdi.Sen hangi ilimle İslami bir meselede hükm vereceksin ki Osmanlı padişahının fetva almasını yadırgıyorsun?
 
Sen anlamak istemiyorsun. 1400 sene yaşayan varmı ki 1400 sene ısrar olsun. Adam babasından miras alır gibi devletin başına geçmiş. Çoğunlukla iyi işler yapmış. Bu onun tahta geçmesini haklı göstermez. Cumhuriyet'ten kastın ne , yaz da ona göre konuşalım. Yani terim olarak cumhuriyetten mi bahsediyorsun yoksa Türkiye Cumhuriyeti'nden mi anlayamadım. Bir de osmanlı sultanları din alimi değildi diyorsun da dini konuda alim olmayan birisi nasıl oluyor da tüm müslümanları temsil ediyor. halife dini konuda danışılacak ilk isimdir ben bilmem ona sorun deme lüksüne sahip değildir.Ayrıca padişahların fetva almasını yadırgamıyorum onların tuzu kuru , ben fetvaya göre yaptım derler de ahirette tutar mı pek bilmem. Onlara o katl fetvalarını veren senin saydığın alim dediğin kişiler . Bu arada ben bir hüküm vermiyorum , sana göresin diye verilmiş hükümleri gösteriyorum....
 
Geri
Üst