Tuğra Han
Banned
- Katılım
- 28 Eki 2008
- Mesajlar
- 325
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
GENÇLİK MESELELERİ
Kültür emperyalizmi olmaz. Kültür manasız, muhtevasız, piç bir kelimedir. Bukalemun kelime; kaypak, melun bir kelime. Emperyalizm bu kelimeden başlıyor. İrfanla, emperyalizm mezcedemez. Kültürün 182 manası var; manası eğer irfan ise emperyalizmi olmaz. Batılılaşmanın yeni bir kulpudur. Batı modalarını, zaaflarını, kokuşmuşluklarını bize aktarmak için; bizi kültürsüzlüğümüze inandırmak için bunu icat etmiştir. Bunun için irfanımıza sığınmalıyız. Kültürlü bir ülkede, aşılanmak istenen başka kültür derhal yok edilir. Kültür ile emperyalizm izdivaç etmez. İrfan zerk edilemez, karşı irfanın taarruzuna uğramaz. İrfan ayırmaz, birleştirir; kendini tanımakla başlar. Kültür emperyalizmi var demek, “kültürümüz yoktur” demeye gelir. Dünyanın en büyük irfanına sahip olan bir ülkede kültür emperyalizmi olmaz.
Bu gençlik irfansız yetiştiği için Batının her türlü hastalığına açıktır. Eğer biz dinimizi, edebiyatımızı, irfanımızı bilseydik böyle olmazdı. Evvela kendi düşüncemizi bilmemiz lazımdır. Her şeyi bilmek mecburiyetindeyiz. Bugünkü gençliğin kendi değerlerini bilmesi lazımdır. Gençlik meselesi diye bir şey yoktur. Kafası boş bırakılan, irfansız yetişen bir gençlik vardır; bunların kabahatlisi kendisi değildir. Eğitim metodundan ileri geliyor. Batının oyuncağı olan birtakım insanların uzun zamandan beri uyguladıkları metottan (aslında metotsuzluktan) dolayı gençlerimiz böyle olmuştur.
Mutlaka anlaşmak, mutlaka toleransla hareket etmek zorundayız. Büyük işler bizi beklemektedir. Bunun başında hiddetlenmemek gelir. Münakaşa kabul etmez tek hakikat: vahiy. Ancak beşerin koyduğu hakikatler tartışılabilir, yanlışlığı olabilir. Türk gençliğinin en büyük meselesi en büyük meselesi hakikatin kendi inhisarında olduğunu zannetmesidir. Evvela kendimizi sevmeye alışalım.
İrfan boşluğu kelimelerden başlıyor. Münakaşa, aynı heykeli yapmaya çalışan birden fazla kişi demektir. Samimi olarak, nefsaniyetten uzak her tartışma, barika-i hakikati tecelli ettirir. Münakaşada ilk vasıf enaniyetten uzak olmaktır. Türkiye’de bir münakaşa, bir anlaşma zemini kurulamamıştır. Haklı bağırmaz, haksız bağırır; haklı feragat etmek zorundadır. Bu memlekette hain yoktur, gafil vardır. Bu ülkenin insanı kötü olamaz. Ne kadar severseniz, sizi o kadar severler. İslam ikna demektir, kucağını açmaktır. İslam’ın İslam’dan başka davası yoktur.
Büyük eksiğimiz irfanı bilmeyişimizdir. Uzun bir zaman çölde yaşadık. Fakat şimdi büsbütün imkânsızlık içinde değiliz. Bir İslam (müslüman) numune-i imtisal olmak mecburiyetindedir. Bir müminin bir kâfire karşı tek hissi olabilir: Acımak.
İslam harflerini bilmek mecburiyetindeyiz. Herkese hitap edeceğiz; herkese kendi anlayışına göre telkin edeceğiz. Mümin olmayan reşit olamaz. Düşman, düşman olduğunu zannedendir. Ya mezar bozucusu ya da yapıcısı, biz gençler olacağız. Avrupa, kuzey, güney, her yer düşmandır. Yol ağzındayız, ya öleceğiz ya yaşayacağız. Birbirimizi sevmeliyiz. Eğer bunu yapmazsak ölüme istihkak kesbederiz. Medeniyetler öldürülemez, intihar eder. İslami hakikatler değişmez. Dünyevi meselelerde, daima tartışmalıdır. Hakikat hiç kimsenin inhisarında değildir. Velayet mertebesine ulaşmayan hiçbir kimse yanılmadığını iddia edemez. İnsan, kasir-il-basardır.
Sloganın İslamiyet’le, Türklükle alakası yoktur. Üç kelimelik düşünmedir, tefekkürsüzlüktür. Tefekkürün cendereye sıkışmasıdır. Düşünce, slogan olduğu müddetçe dinamittir. Dünyada hakikate en büyük ihanet, onu üç kelimeye hapsetmektir. Slogan, Molotof kokteylin yerini tutar. Memleketi tımarhaneye uğratan slogandır. Slogan acz ifadesidir. Sloganla hiçbir mesele halledilemez. Slogan hakikatin katlidir. Slogan, şahsiyetsizliğin ifadesidir. Bir iş yapamayan kimsenin sözüdür. Mutlak suretle sloganlara son vermeliyiz. Slogan küfürdür, küfürle işe başlanmaz.
Batının silahı daima kahpecedir. “Gaye vasıtaları meşru kılar”; bu söz Batının sonradan ne yapabileceğinin remzidir. Birinci büyük felaket yeniçeri ordusunun yok edilmesidir; bundan sonra büyük yaralar açıldı. İkinci büyük felaket 1928’de harflerimizin yok edilmesidir. Bu hadiseler başka milletlerde yoktur. İnsan bir tarihtir; tarihi yapan insan kafasıdır; insan kafasıyla oynamak son derece tehlikelidir. 1928’de kimse okuma yazma bilmez hale geldi. Osmanlı, Avrupa’nın irfanına ve iktisadiyatına dokunmamıştır. Biz kendimizi tanımadan Batıyı tanımakla işe başladık. Kendimizi tanımadığımız gibi Batıyı da Doğuyu da tanımamaktayız.
KAYNAK
Kültür emperyalizmi olmaz. Kültür manasız, muhtevasız, piç bir kelimedir. Bukalemun kelime; kaypak, melun bir kelime. Emperyalizm bu kelimeden başlıyor. İrfanla, emperyalizm mezcedemez. Kültürün 182 manası var; manası eğer irfan ise emperyalizmi olmaz. Batılılaşmanın yeni bir kulpudur. Batı modalarını, zaaflarını, kokuşmuşluklarını bize aktarmak için; bizi kültürsüzlüğümüze inandırmak için bunu icat etmiştir. Bunun için irfanımıza sığınmalıyız. Kültürlü bir ülkede, aşılanmak istenen başka kültür derhal yok edilir. Kültür ile emperyalizm izdivaç etmez. İrfan zerk edilemez, karşı irfanın taarruzuna uğramaz. İrfan ayırmaz, birleştirir; kendini tanımakla başlar. Kültür emperyalizmi var demek, “kültürümüz yoktur” demeye gelir. Dünyanın en büyük irfanına sahip olan bir ülkede kültür emperyalizmi olmaz.
Bu gençlik irfansız yetiştiği için Batının her türlü hastalığına açıktır. Eğer biz dinimizi, edebiyatımızı, irfanımızı bilseydik böyle olmazdı. Evvela kendi düşüncemizi bilmemiz lazımdır. Her şeyi bilmek mecburiyetindeyiz. Bugünkü gençliğin kendi değerlerini bilmesi lazımdır. Gençlik meselesi diye bir şey yoktur. Kafası boş bırakılan, irfansız yetişen bir gençlik vardır; bunların kabahatlisi kendisi değildir. Eğitim metodundan ileri geliyor. Batının oyuncağı olan birtakım insanların uzun zamandan beri uyguladıkları metottan (aslında metotsuzluktan) dolayı gençlerimiz böyle olmuştur.
Mutlaka anlaşmak, mutlaka toleransla hareket etmek zorundayız. Büyük işler bizi beklemektedir. Bunun başında hiddetlenmemek gelir. Münakaşa kabul etmez tek hakikat: vahiy. Ancak beşerin koyduğu hakikatler tartışılabilir, yanlışlığı olabilir. Türk gençliğinin en büyük meselesi en büyük meselesi hakikatin kendi inhisarında olduğunu zannetmesidir. Evvela kendimizi sevmeye alışalım.
İrfan boşluğu kelimelerden başlıyor. Münakaşa, aynı heykeli yapmaya çalışan birden fazla kişi demektir. Samimi olarak, nefsaniyetten uzak her tartışma, barika-i hakikati tecelli ettirir. Münakaşada ilk vasıf enaniyetten uzak olmaktır. Türkiye’de bir münakaşa, bir anlaşma zemini kurulamamıştır. Haklı bağırmaz, haksız bağırır; haklı feragat etmek zorundadır. Bu memlekette hain yoktur, gafil vardır. Bu ülkenin insanı kötü olamaz. Ne kadar severseniz, sizi o kadar severler. İslam ikna demektir, kucağını açmaktır. İslam’ın İslam’dan başka davası yoktur.
Büyük eksiğimiz irfanı bilmeyişimizdir. Uzun bir zaman çölde yaşadık. Fakat şimdi büsbütün imkânsızlık içinde değiliz. Bir İslam (müslüman) numune-i imtisal olmak mecburiyetindedir. Bir müminin bir kâfire karşı tek hissi olabilir: Acımak.
İslam harflerini bilmek mecburiyetindeyiz. Herkese hitap edeceğiz; herkese kendi anlayışına göre telkin edeceğiz. Mümin olmayan reşit olamaz. Düşman, düşman olduğunu zannedendir. Ya mezar bozucusu ya da yapıcısı, biz gençler olacağız. Avrupa, kuzey, güney, her yer düşmandır. Yol ağzındayız, ya öleceğiz ya yaşayacağız. Birbirimizi sevmeliyiz. Eğer bunu yapmazsak ölüme istihkak kesbederiz. Medeniyetler öldürülemez, intihar eder. İslami hakikatler değişmez. Dünyevi meselelerde, daima tartışmalıdır. Hakikat hiç kimsenin inhisarında değildir. Velayet mertebesine ulaşmayan hiçbir kimse yanılmadığını iddia edemez. İnsan, kasir-il-basardır.
Sloganın İslamiyet’le, Türklükle alakası yoktur. Üç kelimelik düşünmedir, tefekkürsüzlüktür. Tefekkürün cendereye sıkışmasıdır. Düşünce, slogan olduğu müddetçe dinamittir. Dünyada hakikate en büyük ihanet, onu üç kelimeye hapsetmektir. Slogan, Molotof kokteylin yerini tutar. Memleketi tımarhaneye uğratan slogandır. Slogan acz ifadesidir. Sloganla hiçbir mesele halledilemez. Slogan hakikatin katlidir. Slogan, şahsiyetsizliğin ifadesidir. Bir iş yapamayan kimsenin sözüdür. Mutlak suretle sloganlara son vermeliyiz. Slogan küfürdür, küfürle işe başlanmaz.
Batının silahı daima kahpecedir. “Gaye vasıtaları meşru kılar”; bu söz Batının sonradan ne yapabileceğinin remzidir. Birinci büyük felaket yeniçeri ordusunun yok edilmesidir; bundan sonra büyük yaralar açıldı. İkinci büyük felaket 1928’de harflerimizin yok edilmesidir. Bu hadiseler başka milletlerde yoktur. İnsan bir tarihtir; tarihi yapan insan kafasıdır; insan kafasıyla oynamak son derece tehlikelidir. 1928’de kimse okuma yazma bilmez hale geldi. Osmanlı, Avrupa’nın irfanına ve iktisadiyatına dokunmamıştır. Biz kendimizi tanımadan Batıyı tanımakla işe başladık. Kendimizi tanımadığımız gibi Batıyı da Doğuyu da tanımamaktayız.
KAYNAK