İran ve Şiilik

SEYDİALİ

seyri alem
Moderatör
Katılım
4 May 2009
Mesajlar
18,132
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ARAF
1501'de Safevi Devleti'nin kurulmasına kadar, küçük mahalli beylikler tarafından temsil edilen Şiîlik, Safeviler ile birlikte İran'ın resmî mezhebi hâline gelmişti
1501'de Safevi Devleti'nin kurulması İran tarihi için dönüm noktasıdır Safevi Devleti'nden önce çoğunluğu Sünnî olan İran, bu dönemde devlet eliyle Şiîleştirildi Türkiye'nin en önemli tarihçilerinden Doç Dr Tufan Gündüz, Diyanet İslam Ansiklopedisi'ndeki "Safeviler" maddesinde bu değişimi teferruatlı olarak anlatır
"Ben bu yola baş koydum"
Safevi hanedanı, adını merkezi Erdebil'de bulunan Safevîye tarikatının reisi Şeyh Safiyüddin'den almıştır Başlangıçta Sünnî olan bu tarikat Hoca Ali zamanında Şiîliğe temayül etti Daha sonraki dönemlerde tarikatın başına geçen Şeyh Cüneyd, Şeyh Haydar ve Sultan Ali siyasi mücadeleye girdiler, ancak üçü de öldürüldü
Uzun süre müritler tarafından saklanan Şah İsmail, Akkoyunlu Devleti'ndeki taht kavgaları üzerine meydana çıktı 1501'de Akkoyunlu hükümdarı Elvend'i mağlup ederek Safevi Devleti'ni kurdu
Safevi Devleti kurulduğu zaman İran'ın büyük bölümü Sünnî idi Ancak Şah İsmail, İran'da Oniki İmam Şiası'nın tesisi konusunda kararlı bir yol izlediŞiîlik İran'ın resmî mezhebi hâline geldi ve devlet eliyle hızlı bir Şiîleştirme politikası takip edildi Devlet adamları "Tebriz halkının çoğunluğu Sünnî, Şiîliği kabul ettiremeyiz" deyince Şah İsmail, "Ben bu yola baş koydum, ben bu yoldan dönmezem Ya Şiî olurlar ya da kılıcımın tadını tadarlar" demişti
İran'da Şiî fıkhını bilen ulemanın azlığı yüzünden, Cebel Amul, Kûfe, Lübnan ve Bahreyn'de bulunan Şiî ulema İran'a çağrıldı Şiî ezanı tesis edildi, hutbelerde ilk üç halifeye ve Hz Aişe'ye lanet okunması gelenek hâline geldi
Şiî olmayan öldürüldü
Tebriz meydanında toplanan halka önce Şiî fıkhı anlatılıyor, daha sonra din adamlarının nezaretinde topluca mezhep değiştiriliyorduŞiîliğe geçmeyen bölgelerde katliamlar yapıldı Bağdat, Yezd ve Horasan gibi yerlerde kadın çocuk denilmeden on binlerce insan öldürüldüİzlenen kanlı ve acımasız siyaset sonucunda Türkmenler'in ve diğer halkın dinî anlayışında köklü değişiklikler meydana geldi
Şiî metinleri Arapça'dan Farsça'ya tercüme edildi Sünnîliğe reddiye risaleleri yazıldı Şeyh Bahaüddin-i Amulî, Sadreddin-i Şirazî, Molla Abdürrezzak-ı Lahicî gibi pek çok fakih yetişti
Safevîler, devlet teşkilatında İlhanlı ve Akkoyunlu geleneğini devam ettirmekle birlikte eski İran devlet anlayışını da canlandırdılarŞah İsmail, İslam öncesi dönemlerde olduğu gibi hem dinî hem de siyasî otoriteyi temsil eden bir hükümdardı Safevi hükümdarı, Zillullah-ı fî'l-arz, Naib-i İmam Mehdi (İmam Gaib) gibi unvanlar taşıyordu
Tarikat şeyhliğinden şahlığa
Safevi hanedanının adı, Erdebil tekkesinin şeyhi Şeyh Safiyüddin'den gelir Şafiî mezhebinden olan Şeyh Safiyüddin gençliğinde Şeyh Zahid-i Gilanî'ye bağlanmıştıErdebil'de kurduğu tekke kısa sürede hürmet edilen bir yer olmuştu 1334'de Şeyh Safiyüddin'in ölümünden sonra tarikatın başına önce oğlu Sadrüddin, daha sonra da torunu Hoca Ali geçti Hoca Ali'nin Şiîliğe temayülü tarikatın mahiyetini değiştirdi Hoca Ali'den sonra tarikatın başına sırayla Şeyh İbrahim ve Şeyh Cüneyd geçtiŞeyh Cüneyd, Erdebil'den uzaklaşmak zorunda kalınca Anadolu'ya ve Suriye'ye gidip, Türkmenler arasında yeni müritler topladı
Akkoyunlu Uzun Hasan Bey'in kız kardeşi Hatice Begüm ile evlendi Ancak siyasi olarak gücünü yaymaya kalkınca 1460'da Şirvanşahlar ile yaptığı savaşta öldürüldü Oğlu Şeyh Haydar, Uzun Hasan'ın kızı Alemşah Begüm ile evlendi Müritlerinin sayısı iyice artan Şeyh Haydar, tarikatın simgesi olarak onlara on iki dilimli kırmızı renkli başlıklar giydirdi
Bir süre sonra Şeyh Haydar da babası gibi siyasi güç sahibi olmak için harekete geçti Ancak Akkoyunlular, 1488'de Şeyh Haydar'ı öldürüp, cesedini Tebriz'e getirerek halka teşhir ettilerŞeyh Haydar'ın oğulları Ali, İbrahim ve henüz bebeklik çağında olan İsmail'i anneleriyle birlikte hapsettiler
Müritler Şeyh Haydar'ın oğlu Sultan Ali etrafında toplanmaya başlayınca, Ali de Akkoyunlular tarafından öldürüldüŞah İsmail, müritler tarafından Gilan'a kaçırılıp, bu bölgede sekiz yıl saklandı
Akkoyunlu şehzâdeleri arasında taht kavgaları başlayınca, Türkmen aşiretlerinin reisleri İsmail'i 13 yaşındayken ortaya çıkardılar İsmail, Erdebil'de umduğunu bulamayınca Anadolu'ya yöneldi Türkmenler şeyhlerini büyük coşkuyla karşıladılar Avşar, Çepni, Ustacalu, Dulkadir, Rumlu, Şamlu ve Tekelü Türkmenleri etrafında toplandılarŞah İsmail bu Türkmenler'in desteği sayesinde kısa bir süre sonra önce Şirvanşahlar'ı, ardından da Akkoyunlular'ı mağlup ederek Safevi Devleti'ni kurdu
Birçok zafer kazanan Şah İsmail, 1514'de Çaldıran Savaşı'nda Yavuz karşısında mağlup oldu Bu savaştan sonra 23 Mayıs 1524'te ölümüne kadar sakin bir hayat sürdü


alıntı


http://www.mumsema.com/digerleri-mezhepler/96466-iran-nasil-sii-oldu.html#ixzz1n3RmJO00
 
Geri
Üst