gentleRain
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 9
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
İnternet teknolojileri tarihini analiz edebilmek için kullanılan temel bir akım çizelgesi var, web 1.0, web 2.0, web 3.0 gibi. Bazıları bu sınıflandırmaya "pazarlama"dan daha fazla rol biçmiyor, bazıları ise ciddiye alıyor ve hatta 10 yılını buna göre geliştiriyor.
Web 1.0, adı konmamış akımda, internet programlama ve standart açısından dar bir alandaydı. Dosya haklarında "read" vardır. İşte burada bizler "read" hakkına sahiptik. Gazete yayınlanır okurduk, arkadaş geocities'e makale atar okurduk (nostaljiye bak
) resim yüklenir bakardık. Birkaç tv ve video denemesi olsa da nedense o dönemde tutunamadılar.
Web 2.0 ile birlikte "write" hakkını aldık. Forumlar, ansiklopediler, sözlükler, blog siteleri belirdi. Sizler yazıyordunuz, artık site sahipleri neredeyse editörlükten çekilmişti. Yepyeni reklam firmaları ile can sıkıcı pop up reklam devri bitmiş, kodlama bilmeyenin blog'una eklediği reklamlarla para kazanabildiği bir devir başlamıştı.
Tabii web 2.0 sadece "write" hakkını vermedi. Web 1.0ı aşmaya çalışan insanların diğer tahminleri ve SEO devreye girince ortaya devasa bir bulut çıktı:
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/a7/Web_2.0_Map.svg
Bu bulutun neredeyse tamamını barındıran devasa sosyal medya (myspace, friendster, bebo, facebook) gibi üst düzey topluluklarla birlikte web 2.0 tanımlanabilir, sektörde yüzlerce milyar dolarlık bir hacimle ifade edilen, vazgeçilmez ve biraz da "doygun" hale geldi. Google, sürecin gizli lokomotifiydi. Hem kural koyucu hem satın alıcı olarak Yahoo, Google ve MSN üçlüsünün devasa kartelinin gölgesinde küçük oyuncuların fikirlerini yarıştırdıkları bir ortam oluştu.
"Sosyal" ve "kullanıcı dostu" yapılar oluştu: social bookmarking (sosyal imleme),
"social video" ve "social photo blog"lar dönemi domine etti. Aralarında en beğendiğim del.icio.us ve Digg / All News, Videos, & Images dur.
w3c konsorsiyumu standartlarıyla dönemi şekillendirdi. XML, RSS, CSS bunlardan bazıları. İyi ki standartlaşma var, yoksa bazı karteller kendi standartlarını dayatırdı. Gerçi bazı konularda kısmen yapıyorlar hala.
Teknik olarak scripting dilleri yanına AJAX gibi teknolojiler de geldi. AJAX: "Asenkron Javascript ve XML" anlamına geliyor. Bu katman, sunucu tarafı programlama ile browser tarafındaki programlamayı tek yapıda birleştirir.
Tüm bu teknolojiler gelişirken "web 3.0" ne olacağı soru işareti olarak belirdi.
Bazıları 3d dünya dedi, bazıları coğrafi temelli web dedi. Semantic (anlamsal) web başarısına güvenenler oldu (ki şaibeli).
Bazıları "execute" hakkının da kullanıcıya devredileceği yorumunu yaptı. Hatta sosyal medyanın "application" (uygulama)larıyla birlikte bunun gerçekleşmeye başladığını iddia edenler oldu ki aralarında Google CEO'su da var.
Facebook Application'larında bir Api ve standart dizinleriyle (HTML yerine FBML, SQL yerine FQL) kendi sunucunuzda bulunan bir uygulamayı Facebook içine gömerek, neredeyse bir "execute" izni kazanmış oluyorsunuz. Bu uygulama herhangi bir konuda olabildiği ve Facebook kullanıcı bilgilerini kullandığı için, neredeyse devasa bir "internet içinde internet" oluştu.
w3c durmadı ve dönem için çeşitli standartlar geliştirmeye devam etti:
RDF:Mikroformatlar hazırlamanız için bir standart. Bu mikroformatlar Semantic web için temel oluşturacak. Yahoo, bu sebeple search-api yayınladı. Şu anda Yahoo search sonuçlarına api ile ulaşabiliyorsunuz. Yapı RSSdeki gibi XML
SVG: scalable vector graphics: Ölçeklendirilebilir Vektör Grafikleri: Gelecekteki 3d dünyanın tarayıcı içinde gerçeklenebilmesi için XML temelli ve gayet hızlı bir hadisedir.
Semantic web konusunda örnekler adaylar çıktı. Bunlardan en ünlüsü 2 türk mühendisin geliştirdiği hakia Search Engine Beta. İlginç bir proje evet ancak çoğu sonucu Google da verebildiği için gerçek bir semantic uygulama olduğu ya da semantik web'in bu şekilde olup olmayacağı tartışmalı. Çünkü mikroformatları da kullanmıyor.
Semantik web'de temel amaç Google'daki gibi kelime değil anlam'a odaklanma. Bir yazılımın anlama odaklanması hayli güç bir mesele. NLP (doğal dil süreçlemesi - denebilir mi?) hakkında aşmak gerek. Neden? Örnek verelim:
"İzmir'e arabayla gittim."
Siz öyle bir yazılım yazarsınız ki tüm "x'e y ile gittim" leri gördüğünde bunu
"x'e ne ile gittim" sorusuna çevirip karşısına y'yi koyar.
Sorun şurada, dil o kadar yaratıcı ve esnek ki:
"İzmir'e umutla gittim". cümlesini yukarıdaki şekilde çeviremezsiniz. Tüm buna formal olmayan blogları, günlük dilin ve kültürün, atasörleri ve deyimlerin internete yansımasını da düşünün.
Bazı analistler, semantik web'in kullanıcıların oluşturduğu sosyal-imleme projeleri ekseninde gelişeceği yönünde fikir belirtiyor. Yani bu işi makinalar değil insanlar yapacak. Google, resim aramasını bu hale getirmek için bir oyun başlattı. Bu oyun vasıtasıyla resimler, anlam temelli indeksleniyor. Belki de en gerçekçi yöntem bu olacak.
web 3.0 ne olacak bilinmez, ancak birincisi ne olacaksa, tıpkı web 2.0'da olduğu gibi bir konseptte değil, birçok konseptte aynı anda olacak, ikincisi de web 4.0 2015 ya da biraz daha önceki bir tarihte kesinlikle webOS ekseninde gelişecek.
Uzak tarihi şu şekilde özetliyor ve hayal gücünüze bırakıyorum: Artık HD'nız olmayacak. Basit ve ucuz bilgisayarınızı internette Google'un sunucu çiftliklerinden boot edeceksiniz. Tüm yazılımlar orada olacak. Kolay erişilebilir kurulabilir ve her yerden aynı şekilde ulaşılabilir olacak. Google'un bu konuda Arizona'da terabyte'lık bilgisayar çiftlikleri kurduğu yönünde spekülasyonlar var.
Şimdi tüm bu hayvani yapıya, "akıllı ev"leri monte edin. Eşyaları internete bağlayın. Kırmızı ışığı, arabaları internete bağlayın. İşte web 4.0, bu olacak. Herşey internet olacak. Devasa bir internet "içinde" yaşıyor olacağız.
Web 1.0, adı konmamış akımda, internet programlama ve standart açısından dar bir alandaydı. Dosya haklarında "read" vardır. İşte burada bizler "read" hakkına sahiptik. Gazete yayınlanır okurduk, arkadaş geocities'e makale atar okurduk (nostaljiye bak
Web 2.0 ile birlikte "write" hakkını aldık. Forumlar, ansiklopediler, sözlükler, blog siteleri belirdi. Sizler yazıyordunuz, artık site sahipleri neredeyse editörlükten çekilmişti. Yepyeni reklam firmaları ile can sıkıcı pop up reklam devri bitmiş, kodlama bilmeyenin blog'una eklediği reklamlarla para kazanabildiği bir devir başlamıştı.
Tabii web 2.0 sadece "write" hakkını vermedi. Web 1.0ı aşmaya çalışan insanların diğer tahminleri ve SEO devreye girince ortaya devasa bir bulut çıktı:
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/a7/Web_2.0_Map.svg
Bu bulutun neredeyse tamamını barındıran devasa sosyal medya (myspace, friendster, bebo, facebook) gibi üst düzey topluluklarla birlikte web 2.0 tanımlanabilir, sektörde yüzlerce milyar dolarlık bir hacimle ifade edilen, vazgeçilmez ve biraz da "doygun" hale geldi. Google, sürecin gizli lokomotifiydi. Hem kural koyucu hem satın alıcı olarak Yahoo, Google ve MSN üçlüsünün devasa kartelinin gölgesinde küçük oyuncuların fikirlerini yarıştırdıkları bir ortam oluştu.
"Sosyal" ve "kullanıcı dostu" yapılar oluştu: social bookmarking (sosyal imleme),
"social video" ve "social photo blog"lar dönemi domine etti. Aralarında en beğendiğim del.icio.us ve Digg / All News, Videos, & Images dur.
w3c konsorsiyumu standartlarıyla dönemi şekillendirdi. XML, RSS, CSS bunlardan bazıları. İyi ki standartlaşma var, yoksa bazı karteller kendi standartlarını dayatırdı. Gerçi bazı konularda kısmen yapıyorlar hala.
Teknik olarak scripting dilleri yanına AJAX gibi teknolojiler de geldi. AJAX: "Asenkron Javascript ve XML" anlamına geliyor. Bu katman, sunucu tarafı programlama ile browser tarafındaki programlamayı tek yapıda birleştirir.
Tüm bu teknolojiler gelişirken "web 3.0" ne olacağı soru işareti olarak belirdi.
Bazıları 3d dünya dedi, bazıları coğrafi temelli web dedi. Semantic (anlamsal) web başarısına güvenenler oldu (ki şaibeli).
Bazıları "execute" hakkının da kullanıcıya devredileceği yorumunu yaptı. Hatta sosyal medyanın "application" (uygulama)larıyla birlikte bunun gerçekleşmeye başladığını iddia edenler oldu ki aralarında Google CEO'su da var.
Facebook Application'larında bir Api ve standart dizinleriyle (HTML yerine FBML, SQL yerine FQL) kendi sunucunuzda bulunan bir uygulamayı Facebook içine gömerek, neredeyse bir "execute" izni kazanmış oluyorsunuz. Bu uygulama herhangi bir konuda olabildiği ve Facebook kullanıcı bilgilerini kullandığı için, neredeyse devasa bir "internet içinde internet" oluştu.
w3c durmadı ve dönem için çeşitli standartlar geliştirmeye devam etti:
RDF:Mikroformatlar hazırlamanız için bir standart. Bu mikroformatlar Semantic web için temel oluşturacak. Yahoo, bu sebeple search-api yayınladı. Şu anda Yahoo search sonuçlarına api ile ulaşabiliyorsunuz. Yapı RSSdeki gibi XML
SVG: scalable vector graphics: Ölçeklendirilebilir Vektör Grafikleri: Gelecekteki 3d dünyanın tarayıcı içinde gerçeklenebilmesi için XML temelli ve gayet hızlı bir hadisedir.
Semantic web konusunda örnekler adaylar çıktı. Bunlardan en ünlüsü 2 türk mühendisin geliştirdiği hakia Search Engine Beta. İlginç bir proje evet ancak çoğu sonucu Google da verebildiği için gerçek bir semantic uygulama olduğu ya da semantik web'in bu şekilde olup olmayacağı tartışmalı. Çünkü mikroformatları da kullanmıyor.
Semantik web'de temel amaç Google'daki gibi kelime değil anlam'a odaklanma. Bir yazılımın anlama odaklanması hayli güç bir mesele. NLP (doğal dil süreçlemesi - denebilir mi?) hakkında aşmak gerek. Neden? Örnek verelim:
"İzmir'e arabayla gittim."
Siz öyle bir yazılım yazarsınız ki tüm "x'e y ile gittim" leri gördüğünde bunu
"x'e ne ile gittim" sorusuna çevirip karşısına y'yi koyar.
Sorun şurada, dil o kadar yaratıcı ve esnek ki:
"İzmir'e umutla gittim". cümlesini yukarıdaki şekilde çeviremezsiniz. Tüm buna formal olmayan blogları, günlük dilin ve kültürün, atasörleri ve deyimlerin internete yansımasını da düşünün.
Bazı analistler, semantik web'in kullanıcıların oluşturduğu sosyal-imleme projeleri ekseninde gelişeceği yönünde fikir belirtiyor. Yani bu işi makinalar değil insanlar yapacak. Google, resim aramasını bu hale getirmek için bir oyun başlattı. Bu oyun vasıtasıyla resimler, anlam temelli indeksleniyor. Belki de en gerçekçi yöntem bu olacak.
web 3.0 ne olacak bilinmez, ancak birincisi ne olacaksa, tıpkı web 2.0'da olduğu gibi bir konseptte değil, birçok konseptte aynı anda olacak, ikincisi de web 4.0 2015 ya da biraz daha önceki bir tarihte kesinlikle webOS ekseninde gelişecek.
Uzak tarihi şu şekilde özetliyor ve hayal gücünüze bırakıyorum: Artık HD'nız olmayacak. Basit ve ucuz bilgisayarınızı internette Google'un sunucu çiftliklerinden boot edeceksiniz. Tüm yazılımlar orada olacak. Kolay erişilebilir kurulabilir ve her yerden aynı şekilde ulaşılabilir olacak. Google'un bu konuda Arizona'da terabyte'lık bilgisayar çiftlikleri kurduğu yönünde spekülasyonlar var.
Şimdi tüm bu hayvani yapıya, "akıllı ev"leri monte edin. Eşyaları internete bağlayın. Kırmızı ışığı, arabaları internete bağlayın. İşte web 4.0, bu olacak. Herşey internet olacak. Devasa bir internet "içinde" yaşıyor olacağız.