Talihi öyle bir döndü ki
Hollywood son bir kaç aydır dikkat çekici bir `hızlı yükseliş` öyküsüne tanıklık ediyor. Bir dönem striptiz kulüplerinde dans eden, hatta bir ara telefonla seks operatörlerinde çalışan Diablo Cody`nin, benzerine ancak filmlerde rastlanabilecek yaşam öyküsü bu.
Cody, son bir kaç aydır başta İngiltere ve ABD` olmak üzere pek çok ülkede gişe rekorlarını alt üst eden, katıldığı festivallerden ödülle dönen Juno adlı filmin senaryo yazarı. Ama bu kadar ilgi çekmesinin nedeni ise onun Hollywood`un tanıdığı diğer senaristlerden farklı olması.
Chicago doğumlu olan 30 yaşındaki Cody, 20`li yaşlarının ortasında internette tanıştığı ve daha sonra kocası olacak Jon Hunt ile birlikte yaşamak için Minnesota`ya taşındı.
Bir süre reklam ajansı için çalışan Cody aynı zamanda geceleri de hobi olarak striptiz kulübünde dans ediyordu. Ancak reklam ajansında istediği başarıyı elde edemeyince tamamen striptiz işine yoğunlaştı.
Bir ara telefonla seks kanallarında da çalışan Diablo Cody`nin yaşamındaki dönüm noktası ise internette hazırladığı blog oldu.
Menajer Jason Novick, bu blog sayesinde edebi yeteneğini keşfettiği Cody`yi bir ajansla tanıştırdı. Böylece Diablo Cody`nin bloğundaki yazılar kitap haline dönüştü.
Kısa bir süre sonra da bir striptizcinin deneyimlerini konu olan Candy Girl: A Year in the Life of an Unlikely Stripper adlı kitabı yayınlandı.
Diablo Cody`nin senaryo yazma konusundaki yeteneğini de ilk farkeden kişi yine Novick oldu. Böylece genç kadının Hollywood öyküsü başlamış oldu.
Cody, şu sıralar İngiltere ve ABD`de ortalığı kasıp kavuran Juno adlı filmle Hollywood`daki bütün usta yönetmenlerin peşinde koştuğu bir senaryo yazarı.
Ergenlik çağında hamile kalan ve bunun yol açtığı sorunlarla başa çıkmaya çalışan bir arkadaşının deneyimlerinden esinrelerek yazdığı senaryo, Jason Reitman tarafından beyazperdeye uyarlanınca Cody usta yönetmenlerin ve yapımcıların dikkatini çekti. .
Film ilk kez Telluride Film Festivali`nde gösterildi ve büyük beğeni topladı. Daha sonra da Toronto Film Festivali`nin gözdesi oldu. Şimdi Oscar için adı geçiyor.
Juno`nun ardından ikinci film anlaşmasını sinemanın harika çocuğu Steven Spielberg ile yapmış olması da onun daha cesur senaryolarla Holywood`daki yaşamına devam edeceğinin bir göstergesi.
Hollywood son bir kaç aydır dikkat çekici bir `hızlı yükseliş` öyküsüne tanıklık ediyor. Bir dönem striptiz kulüplerinde dans eden, hatta bir ara telefonla seks operatörlerinde çalışan Diablo Cody`nin, benzerine ancak filmlerde rastlanabilecek yaşam öyküsü bu.
Cody, son bir kaç aydır başta İngiltere ve ABD` olmak üzere pek çok ülkede gişe rekorlarını alt üst eden, katıldığı festivallerden ödülle dönen Juno adlı filmin senaryo yazarı. Ama bu kadar ilgi çekmesinin nedeni ise onun Hollywood`un tanıdığı diğer senaristlerden farklı olması.
Chicago doğumlu olan 30 yaşındaki Cody, 20`li yaşlarının ortasında internette tanıştığı ve daha sonra kocası olacak Jon Hunt ile birlikte yaşamak için Minnesota`ya taşındı.
Bir süre reklam ajansı için çalışan Cody aynı zamanda geceleri de hobi olarak striptiz kulübünde dans ediyordu. Ancak reklam ajansında istediği başarıyı elde edemeyince tamamen striptiz işine yoğunlaştı.
Bir ara telefonla seks kanallarında da çalışan Diablo Cody`nin yaşamındaki dönüm noktası ise internette hazırladığı blog oldu.
Menajer Jason Novick, bu blog sayesinde edebi yeteneğini keşfettiği Cody`yi bir ajansla tanıştırdı. Böylece Diablo Cody`nin bloğundaki yazılar kitap haline dönüştü.
Kısa bir süre sonra da bir striptizcinin deneyimlerini konu olan Candy Girl: A Year in the Life of an Unlikely Stripper adlı kitabı yayınlandı.
Diablo Cody`nin senaryo yazma konusundaki yeteneğini de ilk farkeden kişi yine Novick oldu. Böylece genç kadının Hollywood öyküsü başlamış oldu.
Cody, şu sıralar İngiltere ve ABD`de ortalığı kasıp kavuran Juno adlı filmle Hollywood`daki bütün usta yönetmenlerin peşinde koştuğu bir senaryo yazarı.
Ergenlik çağında hamile kalan ve bunun yol açtığı sorunlarla başa çıkmaya çalışan bir arkadaşının deneyimlerinden esinrelerek yazdığı senaryo, Jason Reitman tarafından beyazperdeye uyarlanınca Cody usta yönetmenlerin ve yapımcıların dikkatini çekti. .
Film ilk kez Telluride Film Festivali`nde gösterildi ve büyük beğeni topladı. Daha sonra da Toronto Film Festivali`nin gözdesi oldu. Şimdi Oscar için adı geçiyor.
Juno`nun ardından ikinci film anlaşmasını sinemanın harika çocuğu Steven Spielberg ile yapmış olması da onun daha cesur senaryolarla Holywood`daki yaşamına devam edeceğinin bir göstergesi.