SAHRANİL
Altın Üye
Kıskançlık ve özgüven eksikliğini sürekli enselerinde hisseden asık suratlı insanlar, hayatı bazen çok çekilmez yapabiliyor.
Hayat denen karmaşada, sayısı belli olmayan bir azınlık; çevresindekilerle iyi geçinmeye çalışan, pozitif düşüncelerle yaşamanın gerekliliğine inanan, en olumsuz, en umutsuz anlarda bile umutla ‘Bir yolu olmalı’ diyen, kendi kendine yaptıklarıyla mutlu olmayı hedef seçen, etrafına olumlu gözlerle bakmayı isteyen insanların moralini bozmaya çalışıyor.
Ama nafile! Onlar böyle olumsuz davrandıklarında, aslında bilmiyorlar ki; bu olumsuz davranışlarla, olumlu insanlara en azından olumsuz şeyler duyma tecrübesi yaşatarak, bir olumsuzluğu daha aşabilme gücü sağlıyorlar.
İnsanları gıcık ederek, moral bozma işini kendine görev edinen bu tip insanlar, bir inat veya tesadüf sonucu başladıkları ve zamanla farkında olmadan; hemen hemen her konu hakkındaki olumsuzluk ve de önyargı düşüncelerini, en başta kendi içlerine, köklerini saldıkları için, ilerleyen zamanlarda, isteseler de kurtulamıyorlar olumsuzluğun pençesinden. Dedim ya içlerine işliyor, zamanla. Nikotin gibi... Vücuda değil ama düşüncelere ve karaktere yerleşince bir kez... Olumsuz düşünce ve önyargılarla önce kendilerini zehirliyorlar. Yetmiyor, sonra da çevresindeki inanları...
Diğer insanlara oranla, hayatın iniş ve çıkışlarında dengeyi tutturamayanlar ya da yaşamda umduklarını bulamayanların, böyle sağındaki solundaki insanlarla uğraştığını daha çok görüyorum.
Hayatın inişlerinde eksinin en dibe vuruşuyla; hayatın çıkışlarında ise artının tavana çarpmasıyla bocalayan insan, mutluluğu bulamayınca kendi içinde, doğal olarak ona buna saldırıp, diğer insanların yaptığı, yapmaya çalıştığı işleri gözünde büyütüp, kıskançlık duygusunun da içine karıştığı tuhaf bir duyguyla eleştirip, beğenmemeye başlıyor.
Halbuki böyle şeylerle uğraşmak yerine, kendi kendilerine yetebilecekleri, mutlu olabilecekleri bir alanda bir şeyler üretip, yaratmak için çabalasalar, diğer insanları da kırmadan, onlara en azından destekleyici bir çift söz söyleseler; hem verdikleri desteğin hazzını tadacaklar hem de daha mutlu ve gülen bir toplum çıkacak ortaya.
Var mısınız olumsuzluktan arınmaya, var mısınız sevginin elinden tutmaya, var mısınız dengeleri tutturmaya ve de var mısınız mutluluğu kendi içimizde bulmaya...