İnsan, güle benzer; gülse insana!...
İnsanların çoğu, diken doludur; Isparta gülü gibi... İnsanların çoğu, az katmerlidir; Isparta gülü gibi... İnsanların çoğu, pembe çiçeklidir; Isparta gülü gibi...
İnsan, güle benzer yani;
Gülün insana benzediği kadar!
İnsana benzeyen Isparta gülleri gülümserken bahçelerde; birer, onar, y...üzer, biner toplanır yaprakları...
Binlerce yaprağı bile bir kilo gelmez çiçeklerin... Ama gereken; binlerce kilo gül yaprağıdır...
Bunun için toplanır ve toplanır ve toplanır taze çiçekler...
Sonunda büyük imtihan başlar: Kaynayan suyun buharı...
Tam dört ton... Yani dört bin tane bir kilo gül yaprağı, buharda damıtılır; bir kilo gülyağı için...
Dikeni bol gülün yaprağı damıtılınca, 4 binde bir oranında gül esansı kalır da geriye;
...acaba insandan kalacak olan, nedir?..
İşte, aşk; budur!
.....
Aşk; sen değilsin, senin kokundur!
Sen aşk değilsin, aşk; içinde var olandır... Senden arta kalandır... Damıtılacağın gün, açığa çıkacak olandır!..
Aşk nedir, biliyor musun?..
Aşk; uzun yolculuklara benzeyen bir bekleyiş, hücrelerde beklemeye benzeyen bir yolculuktur...
Aşk elle tutulmaz; kalpte tutulur...
Gülyağı... Yani şu soluk sarı renkli, gül kokulu, keskin lezzetli nesne... Biliyor musun; işte bu gül esansı, uçucudur!
Açık bırakamazsın; herkese koklatamazsın!..
.....
Gülün esansı kadar azdır insanın içindeki aşk;
Ya da insanın içindeki aşk; gül esansı kadar çoğalıcı ve kıymetlidir...
Sen, ne aşksın; ne aşk senin kokundur...
Sen, eğer damıtıldığında; gül kokusu çıkacaksa kalbinden, mübarek olsun!
İnsan güle benzer, güle... Gülse, insana!
Aşk ise; başkadır. Görünenlerden başkadır.
Ne anlatılır, ne anlaşılır!..
.................................................................................................................................................