İngilizce'deki tüm tense'ler [ Tek Konu ]

gpelit

New member
Katılım
26 Ara 2008
Mesajlar
79
Reaction score
0
Puanları
0
FUTURE PERFECT CONTINUOUS TENSE

Türkçede “Süregelen Gelecek Öncesi Zaman” şeklinde ifade edebileceğimiz bu tense’i “...den beri yapıyor olacağım” biçiminde tercüme edebiliriz. Bu tense'de future olduğu için “will”, perfect olduğu için “have” ve continuous olduğu için de “be + Ving” kullanılır.
Yani Future Perfect Continuous Tense’in cümle yapısı;

Subject + will + have + been + Ving
biçiminde yazılır.

Bu tense, herhangi bir eylemin geçmişte başlamış gelecekte devam etmekte olacağını ya da gelecekte başlayacak ve yine gelecekte devam etmekte olacağını ifade etmek için kullanılır.

We will have been living for ten years in Istanbul at the end of this year.

Bu yılın sonunda 10 yıldır İstanbul’da yaşamış olacağız.

FUTURE CONTINUOUS TENSE

Türkçede “Süregelen Gelecek Zaman” diyebileceğimiz Future Continuous Tense’i “yapıyor olacağım” biçiminde ifade edebiliriz. Bu tense de bir çeşit "Continuous" olduğu için cümlede muhakkak “be + Ving” olacaktır. O zaman cümle yapısı;

Subject + will + be + Ving


şeklinde olur.

Kullanılışı:

1- Gelecekte belirli bir zamandan önce başlamış, o anda devam eden ve bir müddet daha devam edecek olan eylemleri ve ya durumları ifade etmek için kullanılır:

I will be studying my lessons at ten o’clock this evening.
Bu akşam saat 10’da derslerime çalışıyor olacağım.

(Ders çalışmaya saat 10’dan önce başlayacağım, saat 10’da ders çalışıyor olacağım ve ders çalışmam bir müddet daha devam edecek.)

I will be watching the match on TV at seven o’clock tomorrow evening.

2- Gelecekteki bir zaman dilimini tamamen kapsayan eylemleri ya da durumları ifade etmek için kullanılır:

I will be resting all weekend.

Bütün hafta sonu dinleniyor olacağım.

Cümle yapısı:

Olumlu:

I will be going.

He will be going.

They will be going.

Olumsuz:

She won’t be going.

It won’t be going.

You won’t be going.

Soru:

Will you be going?

Will she be going?

Will they be going?


PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE

Genel olarak geçmişte belirli bir tarih ya da eylemden önce başlamış ve o tarih ya da eyleme kadar da devam etmiş ve bitmiş bir eylemi ifade etmek için kullanılır. “yapmaktaydım / yapıyordum” şeklinde tercüme edebiliriz. Bu tense’in Türkçemizde tam bir karşılığı olmamasına rağmen “Süregelen Geçmiş Öncesi Zaman” diyebiliriz. Yardımcı fiili bütün özneler için “had” dir. Bir çeşit “continuous tense” olduğu için cümlede “be + Ving” muhakkak kullanılacaktır. Yani:


Subject + had been + Ving

Örneği inceleyiniz:

I had been having breakfast for an hour when you came here.

(Buraya geldiğinde bir saatten beri kahvaltı yapmaktaydım / yapıyordum.)

Cümle Yapısı:

Olumlu:

I had been going. (gitmekteydim / gidiyordum)

He had been going.

They had been going.

Olumsuz:

We had not (hadn’t) been going.

(gitmemekteydim / gitmiyordum)

She hadn’t been going.

It hadn’t been going.

Soru:

Had you been going?

(gitmekte miydin / gidiyor muydun?)

Had he been going?

Had they been going?

PRESENT PERFECT CONTINUOUS


Present Perfect Continuous tense, Present Prefect tense ile benzer yerlerde kullanıldığı gibi bazı durumlarda anlam olarak çok farklı durumları da ifade edebilir.

Cümle yapısı:

“have/has+been+Ving” dir.

Present Perfect Continuous tense temel olarak geçmişte başlamış ve konuşulan anda devam etmekte olan eylemleri ifade eder. Bu gibi durumlar aynı zamanda Present Prefect tense ile de ifade edilirler.

Anlamları aynı olan aşağıdaki cümleleri inceleyiniz:

They have been living in İstanbul for two years. (Present Perfect Continuous)

They have lived in Istanbul for two years. (Present Prefect)

(İki yıldan beri İstanbul’da yaşıyorlar)

Her iki tense’de de zaman ifadesi kullanılmayabilir. Fakat Present Prefect tense ile ifade edilen cümledeki eylemin sona ermiş olduğu anlaşılır.

Aşağıdaki iki cümleyi inceleyiniz:


I have been eating dinner. - Akşam yemeğini yiyorum. (Halen yemek yemekteyim)

I have eaten dinner. - Akşam yemeğini yedim. (Eylem sona erdi)


Önemli not:

Normal olarak Continuous tense’lerde kullanılmayan fiiller (want, like, know, vb.) Present Perfect Continuous tense’de de kullanılmaz.

Since ve for'un kullanımı:

Present Perfect Continuous tense ile birlikte sıklıkla "since" ve "for" (-den beri) kullanılır.

"Since"; bir başlangıç zamanını ifade etmek için kullanılır.

Örnek:

The children have been watching tv since two o'clock.

Çocuklar saat ikiden beri tv seyrediyorlar. (Çocuklar tv seyretmeye saat 2'de başlamışlar)



"for"; ise aradan geçen süreyi ifade etmek için kullanılır.

Örnek:

The children have been watching tv for three hours.

Çocuklar 3 saatten beri tv seyrediyorlar. (Çocukların tv seyretmeye başlamasından itibaren 3 saat geçmiş)

Present Perfect Continuous Örnek cümleler:

They have been swiming since twelve o'clock. (Saat 12'den beri yüzüyorlar)

Ali, wake up. You have been sleeping for 8 hours. (Ali, uyan. Sekiz saatten beri uyuyorsun)

He has been talking on the phone for thirty minutes. (Yarım saatten beri telefonda konuşuyor)

I have been studying since 8:00 o'clock. (Saat 8'den beri ders çalışıyorum)

My father has been working for the same company for seven years. (Babam aynı işyerinde 7 yildan beri çalışıyor)


FUTURE SIMPLE TENSE

Türkçemizdeki “Gelecek Zaman” kullanımıdır. Gelecekte yapılacak bir eylemi ifade eder, fakat daha çok “tahmin” bildirir. “yapacağım” şeklinde tercüme edildiği gibi tahmin bildirdiği için “yaparım” şeklinde de tercüme edilir. Yardımcı fiili bütün öznelerden sonra kullanılan “will” dir. “will” den sonra daima fiilin 1. hali kullanılır. Yani:

Subject + will + V1

Kullanımı:

a. İsteklilik, kararlılık bildirir.


- The door bell is ringing. (Kapı çalıyor)
- I will open. (Ben açarım)

b. Tahmin ildirir.

In my opinion that football team will won the match.

(Bana göre maçı şu futbol takımı kazanacak)

c. Söz verme durumlarında kullanılır.

I promise, I will not do it again.

(Söz veriyorum bir daha yapmayacağım)

Cümle yapısı:

Olumlu:

I will do

He will do

They will do

Olumsuz:

We will not (won’t) do

She won’t do

It won’t do

Soru:

Will you do it?

Will they do it?

BE GOING TO

(NEAR FUTURE TENSE)

FUTURE WITH GOING TO

(GOING TO İLE GELECEK ZAMAN)



Planmış gelecek zaman ya da yakın gelecek zaman diyebiliriz.

1. 'Going to' yapısı üç bölümden oluşur:

(1) to be + (2) going to + (3) esas fiil

Subject + 'to be' + going to + infinitive

I am going to leave

He is going to leave

She is going to leave

It is going to leave

We are going to leave

You are going to leave
They are going to leave

2. 'Going to' cümleleri şu an ile çok yakın ilişkisi vardır ve gelecekten bahsederken zaman değil olay daha çok önemlidir.

'Be going to' ile :

I) Planlarımızı ve niyetlerimizi ifade ederiz.

We're going to move to London next year. (= gelecekteki planım bu.)

II) Şu anda elimizdeki kanıtlar doğrultusunda kuvvetli tahminler yapmak:

Look at black clouds - it's going to rain! (= kesin olacağını gözümle görebiliyorum.)

Not : Günlük konuşmalarda özellikle Amerikan İngilizce'sinde going to 'gonna' şeklinde kısaltılabilir.

I am gonna work all night long.

We're gonna play tennis.

III) Plan ve niyetleri ifade etmek için;

a. Is John going to buy a new car soon?

b. Are John and Mary going to visit Blue Mosque when they are in Istanbul?

c. I think George and Lucy are going to have a party next week.

IV) Var olan kanıta dayalı tahmini ifade etmek için;

a. There's going to be a terrible accident!

b. He's going to be a brilliant politician.

c. I'm going to have terrible indigestion.

NOT : 'I'm going to go to...' şeklinde ifade tercih edilmez. Yani “be going to” yapısından sonra kesinlikle bir fiil gelir. Eğer “be going to” yapısından sonra bir yer ya da olay gelecekse bu Present Continious (Şimdiki Zaman) da kullanılır.

Present Continuous Tense - 'going to' + a place or event

Örnekler:

We are going to the beach tomorrow.

She is going to the ballet tonight.

Are you going to the party tomorrow night?

PAST PERFECT

Geçmişte yapılan iki farklı eylemden daha önce yapılan eylemi ifade eder. Basit olarak Türkçemizdeki “mış’lı geçmiş zaman” diyebiliriz. İkinci yapılan eylem Past Simple Tense ile ifade edilir.

Bu tense’de kullanılan yardımcı fiil “have”in geçmiş zamanda (past) kullanılan hali olan “had”dir ve bütün öznelerden sonra hiç değiştirmeden sadece “had” kullanılır. Yani olumsuz yaparken “had + not” ve soru yaparken de “had + subject + V3 ” kullanılır.


Örnekleri inceleyiniz:


1. I had had breakfast before I went out.

(Çıkmadan önce kahvaltı yaptım / yapmıştım)


Bu cümlede “I had had breakfast” (kahvaltı yaptım) cümlesi önce yapılan eylemdir ve Past Perfect Tense ile ifade edilmiştir. “I went out”cümlesi de ikinci yapılan eylemdir ve Past Simple Tense ile ifade edilmiştir.


Ali went to bed after he had done his homework.

(Ali ev ödevini bitirdikten sonra yattı)


Bu cümlede “he had done his homework” (ev ödevini bitirdi) cümlesi önce yapılan eylemdir ve Past Perfect Tense ile ifade edilmiştir.


2. Gerçekleşmemiş bir beklenti, istek de Past Perfect Tense ile ifade edilir.


I had wanted to go my hometown this week, but unfortunately I have been ill.

(Bu hafta memleketime gitmek istemiştim ama hastalandım) (Bu yüzden gidemedim)

PRESENT PERFECT TENSE

(BELİRSİZ GEÇMİŞ ZAMAN)


Önemli Not: Present Perfect Tense’i çalışmadan önce “Simple Past Tense”i tekrar inceleyiniz.

“Simple Past Tense” tekrar etmek için Tıklayınız! Present Perfect Tense’ in Yapısı :

Türkçede tam olarak karşılığı bulunmayan “Present Perfect Tense”in öğrenciler tarafından kavranması oldukça güç olmaktadır. Bu zaman iki öğeden meydana gelmektedir. Birincisi aynen geniş zamanda kullandığımız şekliyle 'have / has' yardımcı fiilidir. İkincisi ise esas fiil olarak kullanacağımız "fiilin üçüncü "şeklidir. (have / has + V3)

Fiilin üçüncü şekli fiile -ed eklenerek yapılan Regular Verbs (Düzenli Fiiler) ya da fiilin değişime uğradığı Irregular Verbs (Düzensiz Fiiller)'dir.
Olumlu Cümle :

Present Perfect Tens’de her durumdaki (olumlu / olumsuz / soru ) cümlelerde I, you, we, they öznelerinden sonra daima “have” yardımcı fiili ve “V3” kullanılr.

I have studied English.

You have given the clues.

We have bought a new car.

They have gone to New York.

Eğer özne he, she, it yani 3. tekil şahıs ise o zaman have yerine “has” ve yine fiilin 3. hali “V3” kullanılır.

He has read the book.

She has visited the museum.

It has flown.
Olumsuz Cümle :

"Present Perfect Tensede de bütün tenslerde olduğu gibi cümleyi olumsuz yapmak için yardımcı fiile yani have / has"e not eklenir. Ve yine fiilin üçüncü hali "V3 kullanılır.

I haven't written the letter.

You haven't replied.

We haven't asked the question.

They haven't completed the construction.

He hasn't watched the film.

She hasn't cooked the meal.

It hasn't drunk the milk.
Soru Cümlesi :
"Present Perfect Tensede de bütün tenslerde olduğu gibi cümleyi soru yapmak için yardımcı fiil yani have / has" başına yazılır yani özneden önce yazılır. Ve yine fiilin üçüncü hali "V3 kullanılır.

Have I asked that question?

Have you read the newspaper?

Have we solved the problem?

Have they sold the house?

Has he clarified the problem?

Has she had an accident?

Has it climbed the wall?
Kullanıldığı Durumlar :

1. Geçmişte başlamış halen devam eden hal ya da eylemleri ifade ederken.

- I have lived in Istanbul since 2004 (and I still do)
2004'den beri İstanbulda yaşamaktayım (halen İstanbulda yaşıyorum)

- They haven't lived here for years.

- She has worked in the bank for five years.

- We have had the same car for ten years.

- Have you played the piano since you were a child?


2. Bir s üredir devam eden fakat henüz tamamlanmamış eylemleri ifade ederken.

- She has been to the theatre five times this week (the month isn't over yet)

- I have worked hard this week.

- It has rained a lot this year.

- We haven't seen her today.

3. Geçmiş ile şu an arasında belirsiz bir zaman diliminde tekrarlanan bir eylemi anlatır.

- We have visited Cyprus several times.

- They have seen that film four times.

- She has visited them frequently.

- We have drunk coffee at that cafe many times.

4. Çok yakın bir geçmişte tamamlanmış bir eylemi anlatır. (just "henüz, şimdi, şu anda, en son yapılan eylem" zarfı ile ifade edilir.)

- I have just finished my homework.

- I have just eaten.

- We have just watched the program.

- My father has just come.

5. Zaman ı önemsiz olan bir eylemi anlatır.

- He has read 'The Horse Whisperer’. (Kitabın okunması yani sonuç önemlidir.)

- Someone has eaten my cake!

- She's studied English, Maths and History.

6. Geçmişteki deneyimlerimizi ifade eder (have / has… (Subject) … ever…?)

“Have you ever…?” yapısı Türkçede de çok sık olarak kullandığımız bir yapıdır ve “sen ömründe hiç…, sen şimdiye kadar hiç” gibi anlamlara gelir.

- Have you ever seen that film? (Bu filmi seyrettin mi?)

- Have you ever read this book? (Bu kitab ı okumuş muydun?)

- Has she ever worked in a factory? (O hi ç bir fabrikada çalışmış mı?)

“Have you ever been to……?” ve “have you ever gone to…?” cümlelerindeki “been” ve “gone”yapısı ise farklı iki kullanımdır. “been” bir yerde daha önceden bulunmuş olmak, daha önceden oraya gitmiş, ya da orayı görmüş olmak” (şu anda orada değil) anlamlarına gelirken, “gone” “bahsedilen yerde olmak, gitmiş ve şu anda orada olmak” anlamındadır.

Önce “been” yapısını inceleyelim:

Have you ever been to Ankara? (Sen hi ç Ankara’da bulundun mu?)

Yes, I have / No, I haven’t

(Kişi Ankara’da değildir, daha önceden Ankara’da bulunup bulunmadığını, oraya gidip gitmediğini soruyoruz.)

“Gone” yapısı ise şöyledir:

- Where is Ahmet?
- Ahmet nerede?

- He has gone shopping.
- Alışverişe gitti. (Şu anda burada değil.)
ÖNEMLİ NOT: When, where, who sorularına ayrıntılı cevaplar vermek istediğimizde, Simple Past tense kullanılır.

Örnek(1):

Have ever been to Ankara?
- Hiç Ankara’da bulundun mu?

- Yes, I have.
-Evet.

- When did you go there?
- Oraya ne zaman gittin?

- I went there two years ago?
- İki yıl önce gittim.

Bu örnekte olduğu gibi “have you ever been to…?” yapısını bir diyalog içinde kullanırken “when, where, who” soru kelimeleri ve bunlara verilen cevaplar “Simple Past Tense”de kullanılır.

Örnek (2):

- Have you ever seen a crocodile?

-Yes, I have.

- When did you see it?

- I saw it last year.

- Where did you see it?

- I saw it at the zoo?

Örnek (3):

- Hasan has gone Ankara.

- When did he go there?

- He went there last year.

etc.

PAST CONTINUOUS

(ŞİMDİKİ ZAMANIN HİKÂYESİ)


Geçmişte belirli bir zaman aralığında devam eden eylemleri ifade ederken bu tense kullanılır. Formül olarak “be + Ving” kullanılır fakat “be” past tense olduğu için “was-were” olarak alınır. O zaman formül “was-were + Ving” olur. Kullanıldığı yerlere geçmeden önce cümle kalıplarını görelim :

Olumlu :

I was reading Okuyordum.

He was reading.
Okuyordu.

They were reading.
Okuyorlardı.

Olumsuz :
I was not reading.
Okumuyordum.

He was not reading. …

They were not reading.

Soru :

Was he reading?
Okuyor muydu?

Were you reading? …

Were they reading?, etc.

Kullanıldığı yerler :

Geçmişte aynı anda devam eden iki farklı eylem bu tense ile ifade edilir:

I was reading a book while you were sleeping.

Sen uyu(yor)ken ben kitap okuyordum.

(Kitap okuma ve uyuma eylemi aynı anda devam eden farklı iki eylem)

Geçmişte devam eden, başlangıcı ve bitimi belli olan eylemleri ifade ederken bu tense kullanılır:
I was watching TV at ten and twelve o’clock yesterday evening.

(Dün akşam saat on ile on iki arasında TV seyrediyordum)

Geçmişte derece derece gelişen eylemler bu tense ile ifade edilir :

It was getting colder and colder.

(Hava gittikçe soğuyordu)



PRESENT CONTINUOUS TENSE

(ŞİMDİKİ ZAMAN)


Şu anda devam etmekte olan eylemleri ifade etmek için bu tense (zaman) kullanılır.

Bu zaman, ‘am / is / are + Ving’ ile kullanılır. Fiile her zaman, yani olumlu, olumsuz ya da soru cümlelerinde ‘-ing’ eklenir.

Olumlu : I am playing football now.

Olumsuz : I am not playing football now.

Soru : Am I playing football now?

He / She / It

Olumlu : He is playing football now.

Olumsuz : He isn’t playing football now.

Soru : Is he playing football now?

We / You / They

Olumlu : They are playing football now.

Olumsuz : They aren’t playing football now.

Soru : Are they playing football now?

KULLANIM :

a. Şimdiki zamanda devam eden eylem ve olayları ifade eder.

I’m studying English now.

b. Konuşma adında devam eylem ve olayları ifade etmek için,

Be quiet! My father is sleeping at the moment. Look outside! It’s snowing.

c. Şu sırada geçici bir süre için devam etmekte olan eylem ve olayları ifade eder.

My parents are on holiday. The are staying at the Park Hotel in London.

What is your father doing these days?
d.Bir şeyin gelişmekte veya değişmekte olduğunu ifade eder.


The room is getting cold. I will close the window. Life is becoming more difficult for us.

e. Gelecekte yapmayı plânladığınız ve kararlaştırdığınız eylemleri de present continuous ile ifade edilir.

I’m seeing the doctor at 10:00 tomorrow. I have an appointment.

(Bu şekilde kullanırken çoğunlukla belirlenen gelecek zaman ifadesi (at 10:00 tomorrow gibi) belirlenir.)

ÖNEMLİ NOT :

1. Bu zamanla now, at the moment, right now, at present, these days, still, nowadays, today, tonight gibi zaman ifadeleri çok kullanılır.

He is sleeping now. I am still working.

2. Tek (-e) ile biten fiiller –ing eki alırken (–e) düşer:

have –having, drive - driving gibi. (Fakat bir iki fiil istisna: be - being gibi.)

Sonu ‘sessiz + sesli ‘ ile biten ve tek heceli veya birden fazla heceli olup da vurgun son hecede olan fiillerde son harf çiftleşir.

Run - running, sit - sitting, swim - swimming, prefer - preferring

Fakat –y, -w, -x sesleri tekrarlanmaz :

playing gibi.

–ie ile biten fiiller:

Lie – lying, die – dying.

PAST SIMPLE

(BELİRLİ GEÇMİŞ ZAMAN)​

Geçmişte, belirli bir zamanda, olmuş bitmiş eylemleri ifade etmek için bu tens kullanılır. Bu tensde fiilerin "past" (2. hali) kullanılır. Fiiller "Düzenli" (regular) ve "düzensiz" (irregular) filler olarak ikiye ayrılırlar. Düzenli fiiller, fiilin sonuna -ed eki alan fiillerdir.

Olumlu Cümle Yapısı:

Olumlu cümlesinde özne kim olursa olsun, hangi zamir kullanılırsa kullanılsın daima özneden sonra fiilin 2. hali (past) gelir.


I / You / We / They / He / She / It + V2 + O


Past Simple Tense’de olumlu ifadelerde fiiller past şekli yani ikinci halde bulunur. Bazı fiiller düzenlidir; ikinci hallerinde – ed eki alır:

Work ______ worked

Play _______ played …gibi.


Bazı fiiller düzensizdir. Kendilerine göre ikinci halleri vardır:

Go _________ went

See _________ saw…gibi.


I played football yesterday.
Dün futbol oynadım.

We went to Ankara last weekend.
Geçen hafta Ankaraya gittik.

ÖNEMLİ NOT!!!

Simple Past tense’de olumlu cümlelerde yardımcı fiilin kullanılmadığına dikkat edin.

Olumsuz Cümle Yapısı:

"did" yardımcı fiilinin kullanıldığı soru ve olumsuz cümle yapılarında fiilin 1. halidid” yardımcı fiili “do” fiilinin 2. halidir. Yani biz yine 2. hali alma eylemi yapmış oluyoruz. Şöyle ki:


You didn’t play __________ .“
He didn’t go ____________ .


I didn’t play football yesterday.
Dün futbol oynamadım.

Soru Cümle Yapısı:

Soru cümlelerinde de olumsuz cümlelerde olduğu gibi “did” yardımcı fiili kullanıldığı için fiilin 2. hali kullanılmaz.

Did you play?

Did he go…?

Did you play football yesterday?, gibi


PRESENT SIMPLE TENSE


(GENİŞ ZAMAN)


Günlük davranışlarımızı veya evvelden beri sürekli olarak yaptığımız, yapmayı alışkanlık haline getirdiğimiz davranışları ifade etmek için kullandığımız bir tense (zaman) dir. Türkçe’de “Geniş Zaman” anlamındadır. “giderim, gelirim, yaparım, vb" şeklinde tercüme edilir.


Olumlu Cümle Yapısı:

Simple Present Tense’de olumlu cümlede yardımcı fiil kullanılmaz. Eğer kullanacağımız özne (I, you, we, they)'den birisi ise bunlardan sonra fiilin birinci hali kullanılır.

I / you / we / they + V1 + O


I play football everyday.


They go on a picnic every weekend.


Olumsuz Cümle Yapısı:

Simple Present Tense’de olumlu cümlede yardımcı fiil kullanılmaz. Fakat bir cümleyi olumsuz yapmak için yardımcı fiile ihtiyacımız vardır. Çünkü bir cümleyi olumsuz yapmak için o cümlenin yardımcı fiiline olumsuzluk eki olan “not” eklenir. Bundan dolayı eğer kullanacağımız özne (I, you, we, they)'den birisi ise bunlardan sonra “do” yardımcı fiili kullanılır ve buna “not” olumsuzluk eki eklenerek cümle olumsuz yapılır. Fiilin yine birinci hali kullanılır.

I / you / we / they + do not (don’t) + V1 + O


I don’t play football everyday.


They don’t go on a picnic every weekend.


Soru Cümle Yapısı:

Bir cümleyi soru yapmak için yine yardımcı fiile ihtiyacımız olduğundan bu yapıda da yardımcı fiil olan “do” yu kullanacağız. Bir cümleyi soru yapmak için yardımcı fiil özneden önce kullanılır. Simple present tense’de de “do” yardımcı fiilini özneden önce kullanacağız. Ve yine fiilin birinci hali kullanılır.


Do + I / you / we / they + V1 + O


Do I play football everyday?


Do they go on a picnic every weekend?


Buraya kadar kullandığımız öznelere dikkat ederseniz hiç 3. tekil şahıs kullanmadık. Ama eğer kullanacağımız özne 3. tekil şahıs ya da he, she, it'den birisi ise bunlardan sonra fiilin sonuna (-s) eklenir. Fiillere (-s) ekleme kuralları isimlere (-s) ekleme kuralları ile aynıdır ve hatırlamak için bu sayfanın sonundaki kısa tekrarına bakabilirsiniz.


Olumlu cümle Yapısı:

He / she / it + Vs +O


He plays football everyday.


Olumsuz Cümle Yapısı: Olumsuz ve soru cümlelerinde yardımcı fiilin sonuna (-es) eklenir (do + es = does ) ve bu durumda yani olumsuz ve soru cümlelerinde, yani " does" kullanıldığı durumlarda artık fiile –s eklenmez ve birinci hali kullanılır.


He doesn’t play football everyday.


Soru Cümle Yapısı:


Does he play football everyday?


SIMPLE PRESENT TENSE'in KULLANIĞI DURUMLAR:



a. Tekrarlayageldiğimiz eylemleri veya alışkanlıkları ifade etmek için kullanılır.


I get up at 7 o’clock every morning.

My father usually watches the news in the evenings.


b. Sürekli (uzun süre için geçerli) durumları bildiren ifadelerde kullanılır.


He lives Denizli.

People speak English and French in Canada.


c. Her zaman geçerli genel veya doğal bir gerçeğin ifadesi için kullanılır.


Water boils at about 100 degrees.


d. Present Simple Tense a ayrıca sabit bir programa veya bir tarifeye bağlı gelecekteki olayları ifade etmek için de kullanılır.


The next train leaves at 7.00.

The film starts at 9:30tonight.


e. Spor müsabakası anlatımlarında, hikâyelemelerde de kullanılabilir.


İlhan shoots and goal!.. Turkey wins the match!

The little prince gets on his horse and rides away.But the evil king follows him…


f. Gündelik dilde bir şey yapmayı tarif ederken de kullanılabilir.

First, you put some oil. Then you break the eggs…


ÖNEMLİ NOT:

1. Always, usually, generaly, often, sometimes, seldom, rarely, hardly ever, never; every day, every morning, every year, every…; in the evenings, on Mondays, at the weekend…vb. gibi sıklık bildiren kelimelerle present simple yaygın kullanılır.


He often goes swimming.

We usually have a barbuce in the evenings.


2. Who, what veya which özne durumunda olduğu zaman do/does kullanılmaz.


Who lives in this house?


3. (to) be fiilinin present simple şekli am, is, are’ dır.


He is a doctor.

I am from Denizli.


4.Vurgulama amacıyla do/ does yardımcı fiili olumlu ifadelerde de kullanılabilir.


He does read strange stories.

I do want a help, please.


5. Like, know, want gibi bir durum ifade eden fiillerle şimdiki bir durum için present simple kullanırız.


I don’t like this tea.


6.Üçüncü tekil şahıslarla yapılan olumlu cümlelerde fiillerin çoğu -s alır: works, plays, reads.


Sonu -ss, -sh, -ch, -z veya -o ile biten fiillere -es eklenir:


kisses, watches, wishes, goes.”


Sessiz harf + y” ile biten fiillerde -y, -i' ye dönüşür.


study-studies, worry-worries vb.
 
Geri
Üst