İngiliz basınında Atatürk’ün ölümü

ramo46

New member
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
9, 10 ve 11 Kasım 1938 tarihli İngiliz gazeteleri Atatürk’ün ölümüne çok geniş yer ayırdılar. Yazılanların tamamını, Londra’nın ünlü Britanya Kütüphanesi’nin ‘Gazeteler’ bölümünde okudum, bazılarının foto kopyalarını aldım. Sizlere burada, bunlardan ancak çok kısa alıntılar ve çok kısa özetler sunabiliyorum. Bu yazıları okurken, göz önünde tutmanız gereken en çarpıcı gerçek şu olmalıdır: Atatürk, başını ünlü Churchill’in çektiği gururlu İngilizlere, Çanakkale’de yenilgiyi tattıran askerdir. Kurtuluş Savaşı’nı, İngilizlerin temsil ettiği Emperyalizme karşı vermiş olduğunu ilan eden devrimcidir. Aşağıda da göreceğiniz gibi, Atatürk, İngilizlerin ‘eski düşmanımız’ dediği kişidir.



The Times, 11 Kasım 1938
‘Başkan Atatürk’ başlığı altında, 1919’dan başlayarak Atatürk’ün başarılı hayatı anlatılmakta ve ‘Türkiye’nin tarihi, onun hayat öyküsüdür’ denilmektedir. Cesareti, vatanseverliliği, kararlılığı, ilkelerinden ödün vermeyişi vurgulanmakta, dine dayalı eski yönetimi yıkarak laiklik ilkesine dayanan çağdaş Türkiye’yi nasıl kurduğu ve devrimleri nasıl gerçekleştirdiği uzun uzun anlatıldıktan sonra şöyle denilmektedir:



“O, Avrupa’nın Hasta Adamı’nın cenaze hazırlığı içinde olan çok sayıda Avrupa devletine, nasıl büyük bir yanılgı içinde olduklarını gösterdi. Türk halkının içinde, bir liderin işaretini bekleyen patlamaya hazır bir volkanın bulunduğunu tüm dünyaya kanıtladı. O, İngiltere ve Yunanistan gibi eski düşmanlarıyla sonradan dost olmayı da başarmış bir liderdi.O’nun liderliğinde Türk diplomasisi başarı üstüne başarı kazandı. Bir zamanlar Avrupa’yı rahatsız eden bir devleti, Avrupa’nın değerli ve ilerici bir üyesi konumuna getirdi ve Avrupa’nın temel politikalarının saptanmasında söz sahibi yaptı. Türk halkı, bu herkesi şaşırtan liderinin yerini dolduracak kişiyi kolayca bulamayacaktır.”

Yazı, daha sonra şöyle devam ediyor:

“Latin harflerinin kabulü, kadınların medeni haklarına kavuşması, devlet yönetim biçiminin temelden değiştirilmesi, yepyeni tarım yöntemlerinin uygulamaya koyulması ve toplumun tüm hayatını etkileyecek çağdaş hukuk sisteminin getirilmesinde hep halkın desteğini aldı.

Atatürk’ün bu büyük devrimlerini gerçekleştirirken, zaman zaman yıkıcı bir muhalefetle karşılaştığı ve bu muhalefeti bir savaşçı liderin acımasızlığı ve kararlığıyla bastırdığı da doğrudur. Bazı Batılı liberallerin, onun uygulamış olduğu dayatmacı yöntemlerden ve kurup liderliğini yaptığı tek parti sisteminden hoşnut olmadıkları da doğrudur. Ancak, uygulamada bazı ayrıntıları ve yöntemleri hedef alan bu eleştiriler, şu büyük gerçeği asla gölgeleyemez: Atatürk’ün uyguladığı devrimler, kadını ve erkeği ile tüm Türk halkına, nesiller boyu tadamadığı özgür, güvenli, sevinçli ve coşkulu bir hayatı sağladı.

Avrupa, savaşların ve ihtilallerin karmaşası içinden sivrilip çıkan çok sayıda lider görmüştür. Ama bu liderlerin hiçbirisi Atatürk’ün karşılaştığı güçlüklerle karşılaşmamış, Atatürk’ün kazandığı başarıları kazanamamıştır. O, halkını yas içinde bırakıp gitti. Şunu Türk halkının bilmesi, belki acılarını bir derece azaltacaktır. Bu ülkenin insanları olarak bizler, eskiden karşısında olduğumuz Türkiye’nin bugün dostuyuz. Bizler, yenilmesi imkansız bir düşman olarak gördüğümüz Atatürk’e hep hayranlık duyduk. Şimdi, böyle büyük bir insanın ölümüyle Türkiye’nin ve Avrupa’nın büyük bir kayba uğradığını derin üzüntüyle ifade ediyoruz.”

Bu uzun yazı, şu sözlerle bitiyor:

“Sonunda, bu şaşırtıcı adam öldü. Kararlılığı, cesareti ve bitip tükenmeyen enerjisi ile önce Türkiye’yi düşmanlarından kurtardı ve sonra öylesine büyük ve köklü toplumsal ve siyasal devrimler yaptı ki; bu devrimleri ancak Büyük Petro ve Lenin’in Rusya’da halklarına dayatmış oldukları devrimlerle karşılaştırabiliriz. O’nun bir asker, bir örgütçü ve bir yönetici olarak modern Türk tarihinde bir benzeri yoktur. Hatta, eski Osmanlı Sultanları arasında bile onun bir eşi bulunmamaktadır.

Atatürk’ün başarıları, Türkleri bir Avrupa ulusu konumuna getirdi. Yakın Doğu’nun tarihini o değiştirdi. Kim bilir, belki İslam’ın evrim geçirmesinde belirli bir etki yapmış olduğu da ileride kanıtlanacaktır.”



Daily Express, 11 Kasım 1938

‘Haremi Kaldıran Adam’ başlığı altında, Atatürk sözcüğünün ‘Türklerin Babası’ anlamına geldiği belirtilerek başlayan yazı şöyle devam ediyor:

“Atatürk şimdiye kadar birçok kez ölüm tehlikesi geçirmişti. Yıllar önce yakalandığı bir hastalıktan ölmüş olabilirdi. Bir İngiliz’in, bir Yunan’ın, hatta bir Türk’ün kurşunuyla da ölmüş olabilirdi. Altı yıl önce, İngiltere’nin Türkiye Büyük Elçisi Sir George Clerk ile ölüm konusunu konuşurken Atatürk şöyle der:

- Eğer ben ölürsem, yerimi alacak bin kişi var!

Sir George Clerk, ince bir diplomasiyle cevap verir:

- Ekselansları, bin kere abartıyorsunuz!

Önümüzdeki birkaç hafta, Türkiye’de kimin doğru olduğunu ortaya çıkaracaktır.”



Yazının bundan sonraki bölümünde, Atatürk’ün çocukluğu, okul yılları ve gençliği ayrıntılı olarak anlatılıyor. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından sonra Mustafa Kemal’in yıldızının parladığı belirtiliyor ve yazı şöyle sürüyor:

“Çanakkale Savaşları’nı o kazandı. Bu savaşlarda Mustafa Kemal, modern savaş yönteminin tüm kurallarını yıktı. Tıpkı ulusunun eski savaşçıları gibi, birliklerinin başında savaşa girdi ve onları İngilizlerin üzerine hücum ettirdi.”

The Daily Telegraph, 11 Kasım 1938

‘Modern Türkiye’nin Yaratıcısı’ başlığı altında Atatürk’ün ölüm haberi verildikten sonra şunlar yazılmıştır:

“Bizim neslimiz, birçok ulusun yön ve rejim değiştirdiğine, birçok güçlü liderin çok kısa bir süreçte iktidara yükseldiğine tanık olmuştur. Ancak, tarihteki büyük başarılar gözden geçirilecek olursa, Kemal Atatürk’ün yeniden bir ulus ve devlet yaratması kadar göz kamaştırıcı bir örneğin bulunmadığı görülecektir.

Atatürk’ün askeri başarıları ne kadar çarpıcıysa, Türkiye’nin doğuşunda gösterdiği başarılar daha da büyük boyutlardadır. Türkiye’nin geçmişteki halini bilenler için, Atatürk’ün köklü reformlarıyla Türk sosyal hayatını temelden değiştirebilmiş olması tam bir mucizeydi.

Büyük Petro dahi Rusya’da böylesine kökten reformları göze alamamıştı.

Atatürk’ün gerçekleştirdiği en şaşırtıcı reform, Türk kadınını özgürlüğe kavuşturması, ona tüm medeni hakları vermesiydi. Dünyada hiçbir ülkede kadınlar böylesine ani bir ilerleme gösterememişlerdi.

Dün İstanbul’da 58 yaşında ölen Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanı Kemal Atatürk, tarihe şöyle geçecektir: Türkiye’yi 1922’de Yunan işgalcilerinden kurtaran, ülkesine Büyük Devletlerin yanında moral ve diplomatik eşitlik sağlayan, geçmişteki Padişahların Hıristiyan tabasını Devlet’ten süpürüp atan lider.”

Yazının bundan sonraki bölümünde, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sırasındaki başarıları, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu, laiklik başta olmak üzere gerçekleştirdiği devrimler anlatılmakta ve şöyle devam edilmekte:

“Kemal Atatürk hiçbir zaman kişisel bir çıkar elde etmeyi düşünmedi. Halkının ve ülkesinin çıkarlarına ters düşecek biçimde davrananların amansız düşmanı oldu. Ülkesinin bulunduğu bölgede barışın tartışmasız en büyük önderliğini yaptı. Türkiye’yi kendi ayakları üzerinde kaldırıncaya kadar bir demir yumruk gibi davrandı. Ama, amacına vardıktan sonra eski düşmanlıklar onun ufkun karartmadı. O, hep ileriye baktı. Bir zamanın en büyük düşmanlarıyla, örneğin Yunanlılarla barış yapmasını, onlarla dost olmasını bildi.”

Yazının sonunda , Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında İngilizlere karşı nasıl zafer kazanmış olduğu bir kez daha vurgulanıyor ve İngiliz Kraliyet Hanedanı’ndan bir dük’ün, 8. Edward’ın, tarihte ilk kez Atatürk’ün zamanında Türkiye’yi ziyarete gitmiş olduğu anımsatılıyor.

Yılmaz Dikbaş

Akdeniz Atılım (Antalya Gazetesi)

10 Kasım 1997, Pazartesi

EK

Yukarıda, Atatürk’ün ünlü ‘düşmanlarının’ yetmiş yıl önce yazdıklarını okudunuz.

Günümüzde, AB Mandacısı işbirlikçilerin yazılarını okumaktansa, onların sözde belgesel filmlerini izlemektense, Atatürk’ün ‘düşmanlarının’ yazdıklarını okumak daha sağlıklı değil mi
?

Yılmaz Dikbaş

9 Kasım 2008

[email protected]

www.kalinka.com.tr
 
emeğine sağlık arkadasım...
 
Düz mantıkla bakarak bir yorumda bulunmak gerekirse; yenmiş olduğu düşmanlarının soyundan gelenler bile ona saygı duyup övgüyle bahsediyorken, kendi soyundan gelen vatandaşların Atatürk' e saygı duymayıp, tersine hakaretler yağdırmlarını anlıyamıyorum. Aydın geçinen tiplerin onu diktatör gibi gösteren filmler yapıp ancak kendini küçük duruma düşürmelerini de hayretler içerisinde izliyorum. Bir film çevrilmiş, piyonlar farklı ama kuklaları yönetenler hep aynı.
 
o dönemlerde türk basınını merak ediyorumda

Atatürk öldü İsmet paşa paralara el attı

Ve Türk paralarının üstünden Atatürk ün resimleri kalkıyor
 
o dönemlerde türk basınını merak ediyorumda

Atatürk öldü İsmet paşa paralara el attı

Ve Türk paralarının üstünden Atatürk ün resimleri kalkıyor

Konuyla nasıl bağlantı kurdun hayret doğrusu...Birde merak
ettim diyorsun araştır bir konuda sen aç..Evet ismet inönü
duygularına yenik düşüp böyle bir olay içinde (para konusu)
bulunmuştur.Lakin başarılı olamamıştır Atatürk hayatta olmamasına
rağmen.Bu İnönü için talihsiz bir olaydır maksadını aşan bir olaydır.
 
bu yazıdan sonra ayrı bi duygulandım.
bide bu yazının değerini hala bilmeyen varsa lütfen gidip Osmanlı Cumhuriyeti adlı filmi izlesin. görüş açınız değişsin :)

eline emeğine sağlık teşekkürler.
 
Ulu Önder diyoruz...Boşuna değil elbette.düşmanlarının dahi sevgisini,övgüsünü ve takdirini kazanabilecek kadar ULU bir insanın maalesef bu gün etrafımızdaki bazı densiz ve ne yaptığını bilmez ancak bu ülkenin özgür toprağında Atatürk'ün sayesinde yaşayabilen ve kafasına göre atıp tutanlara okutmak lazım bunları ...Tabi anlayabileecek kapasiteleri varsa....
 
Düz mantıkla bakarak bir yorumda bulunmak gerekirse; yenmiş olduğu düşmanlarının soyundan gelenler bile ona saygı duyup övgüyle bahsediyorken, kendi soyundan gelen vatandaşların Atatürk' e saygı duymayıp, tersine hakaretler yağdırmlarını anlıyamıyorum. Aydın geçinen tiplerin onu diktatör gibi gösteren filmler yapıp ancak kendini küçük duruma düşürmelerini de hayretler içerisinde izliyorum. Bir film çevrilmiş, piyonlar farklı ama kuklaları yönetenler hep aynı.

yendiği düşmanlar bile saygı duyuyor
doğru çünkü onları hezimete uğratan asker onlardan daha üstündü daha aydındı bunu anladılar
ümmetçilikten kurtarıp ulus bilinci aşılayarak laik cumhuriyette yaşamasını sağladığı halkın bir bölümü ise fikirlerini sahiplenmek şöyle dursun aziz hatırasına saldırıyorlar bugün
onurlu bir direniş ve kurtuluş savaşından ulus olma bilinci ile kurtaracak seni
özgürlüğünü borçlu olacaksın
kurduğu laik cumhuriyette dinini dilini özgürce yaşayacaksın
sonrada aziz hatırasına bile bırak sahip çıkmayı saldıracak
sanki askerdeki devre arkadaşını eleştirir gibi hakaretler yağdıracaksın
edep yahu densizliğin bile bir sınırı olmalı güzel yurdumda
bu yapılan densizlikleri bir çok sıfatla adlandırmak mümkün
vatan hainleri Atatürk düşmanları
istesenizde istemesenizde laik cumhuriyette yaşayacaksınız
hatta çocuklarınızın torunları bile

Saygılarımla...
 
Konuyla nasıl bağlantı kurdun hayret doğrusu...Birde merak
ettim diyorsun araştır bir konuda sen aç..Evet ismet inönü
duygularına yenik düşüp böyle bir olay içinde (para konusu)
bulunmuştur.Lakin başarılı olamamıştır Atatürk hayatta olmamasına
rağmen.Bu İnönü için talihsiz bir olaydır maksadını aşan bir olaydır.

Başarılı olamadı çünkü CHP iktidardan devrilince

yerine geçen Adnan Menderes buna engel oldu

Atatürk ük koruma yasası çıkartarak Atatrük ü sahte atatürkçülerden korudu

Eğer başarılı olsaydı bugün atatürk için söylediğiniz palavraları

bu sefer ismet İnöünü için söyleyecektiniz
 
Tayyibizm ne anlatmaya calısıyosun?sanlı tarıhımızde her zora dustugumuzde bu asıl mılletın bagrından bır kahraman cıkmıstır kursat,buminkaan,celebı mehmet ismini sayamadıgım nıce kahramanlar ve tabıkı en buyugu MUSTAFA KEMAL ATATURK...
 
Tayyibizm ne anlatmaya calısıyosun?sanlı tarıhımızde her zora dustugumuzde bu asıl mılletın bagrından bır kahraman cıkmıstır kursat,buminkaan,celebı mehmet ismini sayamadıgım nıce kahramanlar ve tabıkı en buyugu MUSTAFA KEMAL ATATURK...

yazılarımı oku anlarsın
 
Başarılı olamadı çünkü CHP iktidardan devrilince

yerine geçen Adnan Menderes buna engel oldu

Atatürk ük koruma yasası çıkartarak Atatrük ü sahte atatürkçülerden korudu

Eğer başarılı olsaydı bugün atatürk için söylediğiniz palavraları

bu sefer ismet İnöünü için söyleyecektiniz

5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu, Hitler’den kaçıp Türkiye’ye gelen Yahudi profesör Ernst Hirsch hazırlamış. Yasa, bizzat Atatürk’ün 1924 Anayasası’na koyduğu "kişiye özel kanun olmaz" hükmüne rağmen çıkartılmış.

Atatürk ün böyle bir kanunla korunmasına ihtiyacı yoktur.Ayrıca
Adnan menderes ve icraatları tartışılır.
 
5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu, Hitler’den kaçıp Türkiye’ye gelen Yahudi profesör Ernst Hirsch hazırlamış. Yasa, bizzat Atatürk’ün 1924 Anayasası’na koyduğu "kişiye özel kanun olmaz" hükmüne rağmen çıkartılmış.

Atatürk ün böyle bir kanunla korunmasına ihtiyacı yoktur.Ayrıca
Adnan menderes ve icraatları tartışılır.

Ne profesörmuş ama

gelmiş kendi başına kanun hazırlamış

ya kardeşim sen iyi misin

kim hazırlamışsa hazırlamış

sen ona hazırlatana bak

hazırlatanda Adnan Menderes

Adnan menderesin emriyle paraların üzerine tekrar Atatürk resimleri basıldı

ve devlet dairelerine tekrar Atatürk ün resimleri asıldı
 
Menderes' e duyduğunuz saygının onda birini Atatürk'e duysaydınız şimdi bunları konuşmayacak olurduk.

Bazıları inatla Atatürk düşmanlığı yapmayı bir marifet olarak sayıyor kendine.
 
Menderesi asacak olan Komutan bıle aglarken,sızın böle vızıldamanız içler acısı.
Forumda Menderesın belgeselı var ızlıyebılırsınız.
Gıdıp ıpsız sapsız devrım ayaklarına yatıcagınıza,TARIHINIZI BILIN.
Gerçi siz TARIHIMIZE SADECE GEÇMIS DIYORSUNUZ
 
Menderes' e duyduğunuz saygının onda birini Atatürk'e duysaydınız şimdi bunları konuşmayacak olurduk.

Asıl Menderes olmasaydı bunları konuşmuyor olacaktık

Çünkü paralarda ve tüm devlet dairelerinde ve okullarda hala ismet in resmi olacaktı

yıllardır Atatürk için yaptığınız ikiyüzlülükleri busfer İsmet için yapacaktınız

ama bir farkla

çünkü siz aslında İsmet cisiniz

İsmet için gerçekten yapardınız samimi olarak
 
benliğimizi kazandırmış cephe de komutanlık yapmış Ataürk'ü beğenmiyolar ama oğlunu askere göndermekten aciz insanları körü körüne savunuyolar nası iştir anlamadım...........

hani akp yi beğenmiyosanız çeker gidersiniz diyolar yaa hah Atatürkü sindiremiyosanız ben size bi kamyon ayarlarım mülteci olarak YUNANİSTANA geçersiniz...

orda emin olun çok yandaş bulursunuz kendinize....
 
İmza İsmet İnönü değilde o yıllarda senin zihniyetin iktidar olsaydı, Almanya ile birlikte ikinci dünya savaşına girer perişan olurdu bu memleket. Sen kalkmış daha ismetçi mismetçi diye konuşuyorsun. Yiğidi öldür, hakkını ver. İsmet paşayı eleştirirken doğrularını da söyle, olaylara at gözlüğüyle bakmadığını bilelim.
 
Geri
Üst