İnanılmaz Adetler

mendo68

New member
Katılım
27 Haz 2005
Mesajlar
2,410
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
Derslerin Başı
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan toplumların bugün için bize “inanılmaz” gelen tuhaf adetleri, kitaba konu oldu. Ayhan Korkmaz'ın kaleme aldığı inanılması güç adetlerden bazıları şöyle:


Ayhan Korkmaz'ın kaleme aldığı “Tabular ve Tuhaf Adetler” adlı kitap, Aykırı Yayınları'ndan piyasaya çıktı. Kitapta, Avustralya yerlilerinden Afrika kabilelerine, Avrupa ülkelerinden Uzakdoğu'ya kadar pek çok toplumun “tuhaf” gelenek ve inanışlarına yer veriliyor.

Korkmaz'ın araştırmalarına göre, inanılması güç adetlerden bazıları şöyle:

“ Kuzeybatı Melanezya'da teyze çocukları arasındaki ilişki ensest olarak kabul edilirken, halayla ilişki “yerinde bir ilişki” olarak değerlendirilirdi.

Bakireliğin hoş karşılanmadığı Kamchdal'da evlendiği kızın bakire olduğunu gören erkek, kayınvalidesine “kızının yetişmesinde ihmalkar davrandığını” için sitem ederdi.

Japonya'da İmparator Buşido devrinde Samuray denilen savaşçı kastın üyeleri arasında eşcinsellik bir kuraldı.


Eski Roma'da 24 Nisan kadın fahişelerin, 25 Nisan da erkek fahişelerin günü olarak kutlanıyordu.

Avustralyalı Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini ve ciğerlerini, Filipinlerde yaşayan Efugaolar ise öldürdükleri düşmanın beynini emerlerdi.

Zulular 'düşmana gözlerini kırpmadan bakabilme gücünü kazanabilmek için' düşmanlarının alnının ortasını ve kaşını, Çinliler ise idam edilen ünlü haydutların safrasını yerlerdi.

Yeni Gine yerlileri, misafirlerini uğurlarken inlemelerle birlikte bütün bedenlerini çamura buluyorlardı.

Tibet'te ise misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adetti.

Eskimolar ve Hintlilerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi, geğirmesiyle anlaşılıyordu.

KİRLİLİK ADETİ VE LAZIMLIK KULLANAN AVRUPA


Kirliliğin temel kural olduğu Ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı. Bunlardan bazıları şöyle:

Ortaçağda Avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı. Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.

Kirlilik adeti Amerika'ya da bulaşmış Pennsylvania ve Virginia eyaletlerinde “banyo yapmayı yasaklayan” ya da belirli kısıtlamalar getiren kanunlar çıkarılmıştı. Philadelphia'da ise kanunla bir ay içinde birden fazla banyo yapan insanlar cezaevine gönderiliyordu.

Tuvaletle henüz tanışmayan Avrupa'da lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. yüzyıla kadar sürdü. Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü.

1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'yaki bir konağa gönderilmişti. 19. yüzyıla gelindiğinde, kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti.


GÖMÜLMEK İSTEMEYEN YAŞLILAR


Bazı toplumlarda günümüzün aksine “yaşlılık” iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendilerini öldürmeleri bekleniyordu. Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururken, Fijili yaşlı erkekler, ölme isteğini yakınlarına söylerlerdi. Kararlaştırılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürdü.

Yeni Hebridlerde de yaşlılar diri diri toprağa gömülürken, gömülmeyi istemeyen yaşlılara ise “ailenin yüz karası” olarak bakılırdı.

İsveç'de akrabaları yaşlılığın acılarından kurtarmaya yarayan ”aile topuzları” adlı dikenli topuzlar, son zamanlara kadar bulunuyordu.

ÇOCUK KURBAN ETME ADETLERİ


Çocuk kurban etmek de bir çok toplumda görülen “tüyler ürpertici” adetlerden biriydi.

Kartacalılar, site devletlerinin koruyucusu Tanrı Moloch'a kendi öz çocuklarını yakarak kurban ederlerken, Fenikeliler, salgın hastalıklar, kuraklık, savaş kaybetme gibi büyük felaketlerin yaşandığı günlerde “en sevdikleri çocuklarından birini” tanrıları Baal'e kurban verirlerdi.

New South Wales'da bazı kabilelerde, her kadının ilk doğan çocuğu, bir dinsel törenin parçası olarak kabile tarafından yenirdi.

Eski Isparta'da da çocuklar doğduklarında topluluğun yaşlılarına götürülür, yaşayıp yaşamayacaklarına onlar karar verirdi. Sağlıklı olanlar ana babalarına verilirken, sakat ve hastalıklı olanlar öldürülürdü. İstenmeyen çocukların öldürülüp derelere atıldığı Ortaçağ'da her adımda bir çocuk ölüsüyle karşılaşmak olağandı
 
Waybe her adımda bir pislik her adımda bir vahşet her adımda cahiliyet warmı$..!
Akıl Sır ermiy0r Walla Akılları y0kmuymu$ bu ki$ilerin acaba..!
Walla €ntrasan..!
PayLa$ım İçin Te$ekkürLer..!
 
heyret edici dimi.. gerçektende geri kafalı avrupa şu an her kezden önde ve bizlere örnek oluyor..

( NASIL OLUYORSA ARTIK )
 
Bakireliğin hoş karşılanmadığı Kamchdal'da evlendiği kızın bakire olduğunu gören erkek, kayınvalidesine “kızının yetişmesinde ihmalkar davrandığını” için sitem ederdi.

bunların adetleri çok sacmaymış....:)
 
bence hepsi birbirinden saçma adetler paylaşımın için teşekkürler dostum mendo:)
 
ifrit' Alıntı:
AWRUPALILAR PIS KOKULARINI BASTIRMAK ICIN DEODORANTI
BASLARINA B*K DUSMESIN DIYEDE SAPKAYI buldu

buna inanmayanlar olabilir ama yukardakılerden daha garıp degıl :)
ifrit hocam aynı zmnda avrupalılar bugün komedin olarak kullandığımız eşyayı zmnında lazımlık diye kullanıyolardı.yapacakları pisliklerin yerini dahi bilmeyen bi avrupa'dır şu anki avrupa.aynı zmnda etek uçları geniş olan giysiye ne denir tam hatırlayamıyorum ama onunda bulunuş amacı kraliçelerin ve diğer önemli kadınların pisliklerinin saklamaktır.yaptıkları pislikleri örtmek amacıyla çıkarılmış bi elbisedir.ister inanın ister inanmayın.
 
işte dostum onlar fransızlardı . adamlar yemek yediği sofrada yapacaklarını yapıyorlardı . bizden yıkanmayı öğrendiler daha sonra da bize barbar diyorlar
 
tuvaletini yapamayan avrupalı şimdi bize örnek oluyo bazı addetleri halen devam eden yerlerde var. ifrit kardeş sana aynen katılıyorum...:)
 
Geri
Üst