İnançLara saLdır rekLamı ucuza getir(!)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ikRa

Banned
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
4,113
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Küfür Tek Millettir..!
Yıllarca bilime hizmet verdi ama adını sadece bir kaç kişi duydu. Yıllar sonra 'uyandı', bilimi bir yana atıp 'inançlara' çattı ve şöhret oldu. Şimdi de reklamı bedavaya getiriyor...


Bilimin temel kurallarından bir tanesi bilimcinin inançlarını işin içine karıştırmadan, bulgularını şartlar ne olursa olsun, gerektiğinde ölümü göze alarak ortaya koymasıdır. Ancak Batı'nın bütün modern hastalıkları gibi bilim adamlarının bilimi gerçeği ortaya çıkartmak için değil, kendi inançlarını kanıtlamak için kullanması da Türkiye'de hızla yayılıyor.

Eskiden şarlatanların inançları sömürmesine kızan ve inançlarını işe karıştıranlara muhalefet eden bilim adamları bugün kendileri aynı şarlatanlıkları yapmak için adeta birbiriyle yarışıyorlar.. Çünkü işin ucunda kolay şöhret ve karlı bir ticari yatırım var. Hele de Türkiye'de bu daha da kolay. Çünkü ister laiklik adına, isterse dinler adına, bilimsel bulguları inançlarınıza delil göstermek için çarpıtıp, bir kesimin inançlarına saldırdığınız zaman iş daha da kolaylaşıyor.

Daha önce yaptığı değerli çalışmalar onu profesör yaptı ama şöhret yapmadı. Ne zaman ki müslümanlara hakaret etti ve meşhur oldu. Üstelik yaptığı hakaret mahkemece hakaret kabul edilmediği için her hangi bir ceza da almadı. O da bundan cesaret alarak bilimsel bulguları inançlarını doğrulamak için kullanmayı ve tabi ki reklamını da ucuza getirmek için Müslümanlara yönelik hakaretlerini sürdürüyor.

İşte, değerli bir bilim adamının adım adım şarlatanlaştırılmasının ve bir 'televole ve siyaset maskotu' olarak kullanılmasının son noktası... (Ha denilecektir ki, son kitabında bulgulara ne diyeceksiniz.. Bir başka açıdan bakarsanız, söz konusu bulgular, Kur'an'da var olduğu belirtilen olayların tarih içinde yaşandığının bir delili olarak da kullanılabilir... Muazez İlmiye Çığ, eğer müslüman olsa idi, "Sümer bulguları kafirleri yalanlıyor" diye yazacaktı...)

AA'nın haberini noktasına virgülüne dokunmadan sunuyoruz sizlere..

Lütfen inançlarınızı cebinize koyarak, vicdanlarınızla okunuyuz. Çünkü Muazzez İlmiyeÇığ, bu gelişimin sadece konu mankenidir. Türkiye'de her kesimin içinde fazlası ile şarlatanlık yapan bilim adamı mevcuttur..

***

Dilek Akın'ın haberi

Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, günümüzde, erkeklerin ''eşlerini kapatmayı moda haline getirdiğini'' belirterek, ''Bu kişiler, açık kadınlara bakmaktan da geri kalmıyorlar'' dedi.

Çığ, kendisine ödül verilmesi amacıyla düzenlene törenine katılmak üzere geldiği Adana'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, herkesin birbirinin giyim tarzına, inancına, ibadetine saygı duyması gerektiğini, oysa, bazı kesimlerin bu anlayıştan yoksun olduğunu ve kendi tarzlarında olmayanları yargıladıklarını kaydetti.

Türkiye'de, kadını ''kukla ve makine'' gibi gören kesimlerin ve bu anlayış karşısında ''boyun eğen kadınların'' artığını ifade eden Çığ, şöyle devam etti: ''Günümüzde erkekler eşlerini kapatmayı moda haline getirdiler. Bu kişiler, açık kadınlara bakmaktan da geri kalmıyorlar. Kadın ise ya korkudan ya para için ya da başka gerekçelerle örtünüyor. Örtünmeyi kendi rızasıyla yapanlar da elbette var.''

Çığ, şöyle devam etti: ''Namuslu olmanın ölçütü başörtüsü değildir. İnsanlar giyimleriyle, kuşamlarıyla değerlendirilemez. Giyim kuşumla namus ve ahlak değerlendirmesi yapanlara kızıyorum.'' Çığ, vatanına milletine faydalı, laikliğe ve demokrasiye önem veren bireylere Türkiye'nin ihtiyacının olduğunu vurgulayarak, ''Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar ayakta duracaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ben gençlere hep Atatürk'ü çok iyi tanımalarını tavsiye ediyorum. Atatürk'ü tanısalar adeta taparlar'' dedi.

-İKİ KİTAP HAZIRLIĞI BİRDEN-

Çığ, 93 yaşına gelmesine rağmen çalışmalarına hiç ara vermediğini, iki kitap birden yazdığını belirterek, bunlardan birinin Sümer kültürü, diğerinin ise Sümerlerdeki ''Tufan'' olayı ile ilgili olduğunu kaydetti. Hakkında dava açılmasına neden olan ''Vatandaşlık Tepkilerim' adlı kitabına da değinen Çığ, yargılandığını ve suçsuz bulunduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: ''O kitapta yazdığım cümlenin bir başı bir sonu vardı. Onlar, anlamak istedikleri yerden almışlar. Aslında benim ne demek istediğimi anladılar ama anlamazlıktan geldiler. Napolyon bile 'bana bir cümleni söyle seni idama götüreyim' demiş. Ben o davadan gocunmadım, ama, Türkiye Cumhuriyeti bundan zarar görecek diye üzüldüm. Yabancı basın beni konuşturmaya çalıştı, ama başaramadı. Ceza alsaydım gider yatardım, ama, ülkem aleyhinde yine tek söz etmezdim. Çünkü, dışarda Türkiye'yi sevmeyen, şahin gibi bekleyenler var.''

Haberin Kaynağı
 
muazzez ilmiye çığ bu ülkenin yetiştirdiği en önemli bilim insanlarından biridir şöhret olma sevdasında da değildir tanıyan zaten tanıyodu kendisini böle uydurma ordan burdan kapma haberlerle böle bi insan karalanamaz karalatmayız
 
Muazzez İlmiye Çığ bu ülkenin yetiştirdiği en büyük sümerologdur.Dünya çapında saygınlığı verdır.Kimsenin onu karalamaya hakkı yok.

Ayrıc mevzubahis olaydan öncede onu tanıyanlar tanıyordu.Şov peşinde olan bir insan değildir kendisi.
 
bilimselliğine kimsenin bişey dediği yok ama Başörtüsünün ilk olarak Sümerler’de genelev kadınları tarafından kullanıldığını yazmasından dolayı konunun biraz daha boyutlu tartısılcagını ve de çok hassas bi konu olduğunu bilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
 
bırakın şunu bunu
mantıklı olun biraz
Muazzez İlmiye Çığ reklam peşinde olsa bu yaşına kadar beklemezdi

çok basitçe yazılmış bir haber
 
ya bunlar kim oluyorlarda 92 yaşına gelmiş ve bugünlere gelene kadar birçok konuda birçok bilimsel araştırmalarda bulunmuş,dünyanın yaşayan en büyük sümeroloğu olarak anılan bir bilim insanını karalıyorlar anlamıyorum...
ya allahaşkına kadın bu yaştan sonra ne yapsın parayı..
zaten kendisini tanıyanlar bilir parayla şöhretle işi yoktur tek derdi kültüre kültür katmaktır...
kınıyorum sadece kınıyorum...
 
çamur at izi kalsın.. konunun özü bu
 
ülkemizin en büyük sümeroloğuna böyle saldırmak yakışmıyor,
bence lafları çarpıtıldı,
ve onu yaşarken idam etmeye çalışıyorlar,
aynen diğer aydınlara yapılanlar gibi
saygılarımla
 
bahsoLunduğu gibi iyi bir sümeroLog oLabiLir
ama iLim takipçiLeri haricinde Türkiyenin gündemine sümeroLog oLmasının yanında Başörtüsü konusunda yaptığı taLihsiz açıkLamaLarLa ve bu açıkLamının hemen akabinde aLdığı ödüL iLe oturdu

Bu oLayLar da bu şekiLde yorumLanmaya neden oLmuş oLabiLir..
 
apocalyps' Alıntı:
muazzez ilmiye çığ bu ülkenin yetiştirdiği en önemli bilim insanlarından biridir şöhret olma sevdasında da değildir tanıyan zaten tanıyodu kendisini böle uydurma ordan burdan kapma haberlerle böle bi insan karalanamaz karalatmayız

sevgili devrimci kardeşim o kadının amacı elbette para şöhret değil

oratlığı velveleye vermek. O Kadın kim oluyorda başörtülü türbanlı kardeşlerimizi sümerlerdeki bilmem neylerle bir kefeye koyuyor?
 
yemre' Alıntı:
sevgili devrimci kardeşim o kadının amacı elbette para şöhret değil

oratlığı velveleye vermek. O Kadın kim oluyorda başörtülü türbanlı kardeşlerimizi sümerlerdeki bilmem neylerle bir kefeye koyuyor?
orda kimse kimsei sümerlerdeki kadınlara benzetmio orda başörtüsünün sümerde hayat kadınları taradından takıldığını söylüyor yorum yapacağınız kişi hakkında önce bi araştırma yapın bence kulaktan dolma haberlerle yorum yapmayın
 
apocalyps' Alıntı:
orda kimse kimsei sümerlerdeki kadınlara benzetmio orda başörtüsünün sümerde hayat kadınları taradından takıldığını söylüyor yorum yapacağınız kişi hakkında önce bi araştırma yapın bence kulaktan dolma haberlerle yorum yapmayın


tümevarım!
Bu kadının yazdıklarında ne gibi bir benzetme olacak. yok canım kardeşim benim, ben sümer olayını söylüyorum ama siz sakın yanlış anlamayın. Bakın Eski Sümerli bimemneyler başörtüsü takıyordı. daha önce onlarda var şimdi ise sizde. bu ülkece milyonlarca başörtülü analarımız ve ablalarımız var. bu onlara karşı yapılmış bir hakaret değil mi sence?
 
yemre' Alıntı:
tümevarım!
Bu kadının yazdıklarında ne gibi bir benzetme olacak. yok canım kardeşim benim, ben sümer olayını söylüyorum ama siz sakın yanlış anlamayın. Bakın Eski Sümerli bimemneyler başörtüsü takıyordı. daha önce onlarda var şimdi ise sizde. bu ülkece milyonlarca başörtülü analarımız ve ablalarımız var. bu onlara karşı yapılmış bir hakaret değil mi sence?
yok niye saygısızlık olsunki orda araştırma sunulmuş nie bu kadar ön yargılı yaklaşıosunuzki anlayamıyorum benimde annemin başı örtülü ama ben hiç de saygısızlık olarak görmüyorum bu ne başörtüsü takanları alçaltır ne de başı açık olanları azaltır aralarında ilgi bile yok
 
Valla canım kardeşi keşke bende senin gibi iyi niyetli düşünsem ama olmuyor aklıma her geldiğinde çıldırıyorum.

Hele cumhurbaşkanının eşinin çıkıp, bunca yaşanan başörtüsü krizinden sonra birde ödül vermesi beni tam çileden çıkarıyor. sanki birileri bu senaryoları yazmış ve şimdi bu oyunu oynuyorlar...

Yok yok ben hakkatten senin gibi düşüneiyorum.
 
orası seni bağlar ben senin gibi düşünmüyorum çileden çıkacak bir tarafı yok zaten ama görüşündür saygı duyarım
 
Muazzez Hanım ın açıklamasından bir cümleyi seçip yorumlamak yerine, açıklamada vermek istediği mesaj alınmalıdır.

İnancın, ibadetin, namusun kriterinin başörtüsü olmadığını belirtip, başörtüsü takmayanlara namussuz gözüyle bakan yobazlara verdiği bir mesajdır. Düzgünce okursanız herkesin ibadetine, düşüncesine saygı duymak gerektiğinden bahsediyor. Yani başörtüsü takana da saygı duyuyor. Takmayana da. Ben öyle yorumladım kendi adıma.
 
bu kartin soyledigi seyler onemli degil cikip turkiye cumhurbaskaninin haniminin ona Ataturk odulu vermesi vahim bir durum..alisildi artik Islama hakaret edenlere hatta okadar alisildiki artik odulde veriliyo..
az kaldi ama cankaya degiscek..
 
sideways' Alıntı:
bu kartin soyledigi seyler onemli degil cikip turkiye cumhurbaskaninin haniminin ona Ataturk odulu vermesi vahim bir durum..alisildi artik Islama hakaret edenlere hatta okadar alisildiki artik odulde veriliyo..
az kaldi ama cankaya degiscek..


işte çankayaya gelmesini istediğimiz üslup işte saygı işte eğitim seviyesi..:vur
sen o kart dediğin bayanın hayatı boyunca okuduğu kitap sayısının onda birini oku kültüre katkı yapta ondan sonra bilimsel açıdan eleştirebilme şansın doğsun nesin sen ne iş yaparsın sayın m.i.çığ'ı ne kadar tanırsın bu olaydan önce açıp bir araştırmasını okumuşluğun mu vardır...çankaya değişir ama genelkurmay değişmez bunu unutma....ben ve benim gibilerde değişmez geldikleri gibi giderler bu iş bu kadar basit ve rahat bilmem anlatabildimmi
 
birini sumerolog olarak basarili olmasi we bu alandan kazandigi itibar ile baska konular hakkinda ileri geri yorum yapmasi dogru karsilanabilecek bir olay degil. insanlarin mesleki kariyerleri ile kisisel hayatlarini ayni kefeye koyamayiz. onun bizden daha cok kitap okumus olmasida bizim onun hakkinda yorum yapmamiza engel degil, zira is kitap okumakla bitmiyor. basarili oldugu alan sumerler ise bu konudaki yazilarina we bilgisine sonuna kadar saygi duyarim, onun disinda ki goruslerine de itibar etmem, en dogrusu da bu...


imam nikahi ile ilgili gorusu

imam nikahı, muta nikahı günümüzde cayır cayır var olan saçmalıklar, beyinsizlikler değil midir? peki islami uygulama değil midir? öyledir. kim çıkıp bu abes, ilkel uygulamanın değerini savunabilir? eğitimsizler, ferasetsizler, ilkel yaşamak isteyenler. imam nikahını kim kıyar? adı üstünde, imamlar. ne hakla? fıkıh bilgisi yetkisiyle. böyle bir saçmalığa ne söylense, nasıl eleştirilse yerindedir, haklıdır, doğrudur. hatta ciddi savlarla karşı çıkmaya bile gerek yoktur, mantığın inanca söyleyecek neyi vardır ki? muazzez hanımın yaptığı gibi dalga geçmek, benzer uygulamaların saçmalığını, manasızlığını bu şekilde ortaya koymak daha bile uygundur.



bugün bir mail atmış kendisi sağolsun, ben de buraya paste ediyorum aynen:

bu memleketin yalnız bir sorunu var, o da türban, hayır o türban değil, baş bohçası. evet tam bir bohça, öyle ki, saçlar görünmesin, diye bir de altına bağ konuyor.saçlar görünürse ne oluyor? belki de sayın yıldız cıbıroğlu'nun yazdığı gibi erkekler kadın saçı büyülü, diye korkuyorlar veya mine kırıkkanat'ın bildirdiği gibi saç kılı başka kılı hatırlattığı için huylanıyorlar, anlaşılacak gibi değil.

önce başörtüsü halinde başlayan bu olay, yeni siyasetçilerimizin eşleriyle yepyeni acaip bir şekle, bohçaya döndü. bunları kadınlar yapmak istemedi, hep erkek zoruyla oldu. amaç din değildi. çünkü kuran'a göre onlar kadınların başlarını örttürmekle, kadınlar da örtmekle cennete gitmeyeceklerdi. müslümanlık yalnız kadının başını bohçalaması ile de korunmayacaktı.

sumer mabet fahişelerinin simgesi olan kadın baş örtüsü , cumhuriyetimizin altına kundak sokmak isteyen erkekler tarafından başlatıldı. yemyeşil şeriat, bembeyaz demokrasi kitabında belirtildiğine göre kim bilir kimlerin maşası olarak ne gibi yararlar karşılığı bir şeriat devleti kuracakmış vatan hainleri. bunun baş kuklası ve temsilcisi de kapanan kadınlar olacağına göre işe onlardan başlamışlardı. bu, şeriatı düşünmeyen erkeklere bile doğal gelmeye başladı. böylece başörtüsünü umursamayan, onu savunan, onu yaptırtmaya zorlayan, kendileri modern kıyafete girip eşlerini o rüküş görünümlerde yanlarında gezdirmeye sıkılmayan , başı örtülü olduğu için namuslu!! sayılan kızlarla evlenmeyi yeğleyen erkekler doluverdi ortaya. aydın olması gerekli bazı kadınlarımız da ne olduğunu, başlarına ne gelebileceğini düşünmeden oluversin, demeye başladılar.

okul kızlarının baş örtmesini 1980 yıllarından sonra ortaya çıkaran erkeklerdi.
halbuki daha 1918 de kız öğretmen okulunda kızlar başlarımızı örtmeyeceğiz, diye baş kaldırmışlardı. onlardan biri de bursa'da bizim mektep okulunu kuran hanımdı. bu başkaldırmanın etkisi ile olacak, henüz kıyafet kanunumuz çıkmadan önce 1923 , 1924, 1925 yıllarında okuduğum okullardaki resimlerde hiç başını örten kız görünmüyor. ondan sonra da kimse düşünmedi bunu.

ilk olarak 1981 deki kurucu mecliste mehmet yamak adlı bir millet vekili mecliste "imam hatip kızlarının başı örtülsün" diye demeç verdi. ben o zaman hemen kendisine islam dininde rahibe sınıfı yoktur ve laik devletin kurumlarına din kıyafeti ile girilmez, diye bir protesto mektubu yazmıştım. ne yazık ki, bana katılanlar olmadığı için islam devleti kurmak amacında olanlar bundan cesaret alarak liselerde çalışkan ve fakir olan kızları bulup onları, başlarını örtme koşulu ile aylığa bağladılar. bunlardan biri de benim çok yakından tanıdığımdı. diğer taraftan kızlar için yatılı tuba gibi 3000 kızı 3 yıl barındıran kuran kursları açılmış ( bu kursları kimler işletiyor, parası nereden geliyor, oralarda neler öğretiliyor, kontrol eden yok ). orada onların başları örttürülüyor. bu kızların büyük kısmı ailelerindeki fena koşullardan kurtulmak için de gitmek zorunda kalıyorlar oraya. orada cumhuriyete, atatürk'e karşı beyinleri yıkanıyor kızların.

oradan imam hatip okuluna giden kızlar başlarını arık açamıyorlar. üniversiteye girmeye kalktıklarında iş iyice çatallaşıyor. ayrıca 6-7 yaşlarındaki kızların başları örttürülerek gezdiklerini gördüm. kızların hiç biri bunu istemiyor, fakat babasının, ağabeysinin(emine erdoğan gibi) mahallenin baskısından, yoksulluktan seslerini çıkaramıyor zavallılar. bu yüzden psikolojik bunalımlara düşüyorlar. bazıları farkında olmadan, psikolojide stokholm sendromu, türkçe de şartlanma denilen hisse kapılıyor, yapılan baskıları kendi istiyormuş gibi algılıyorlar. erkekler de böylece kadınlar üzerindeki hakimiyetlerini sürdürmekten, onları 2. sınıf vatandaş yapmaktan gurur duyuyorlar .

nerde insan haklari, nerede kadin erkek eşitligi,

nerede çocuk haklari!!

devlet desteği ile küçük yaşta kızların başını bağlat, kuran kursuna göndererek hiç bilmediği bir dili ve yazıyı gereksiz yere öğrenmeye zorlat, yoksul bölgelerdeki alevi kadınlarına varıncaya kadar zorla baş örttür, böylece insan hakkı, çocuk hakkı tanıma. sonra da insan haklarını öne sürerek onların başlarını açmasını önle! bunun için de utanmadan ab ye dayanmaya çalış!!. ab nin istediği insan haklarının hemen hiçbiri yok bizde. almazlar asla bizi.

diğer taraftan bu duruma vurdum duymazlık eden, bugüne kadar göz yuman , bu çıbanı tedavi etmeye çalışmayan bütün siyasi partiler, dernekler, özellikle kadın dernekleri suçlu. bu çıban öyle sayın oral çalışlar'ın öne sürdüğü gibi iktidar partisi ile muhalefet partisinin uzlaşması (nasıl uzlaşacak?) ile veya sayın nazlı ilıcak'ın bildiğimiz gerçek türban (haspaya pek de yakışmış ) protestosu ile ( ne demek istediği de belli değil) buna çare bulunmaz. tek çare bu memleketten kuran kurslarının kalkması. imam hatiplere kızların alınmaması. başını açmak istemeyenler de eski başbakan necmettin erbakan'ın söylediği gibi okuyup ta ne yapacak? evde oturup çocuk doğurup kocasına destek olsun. başı bohçalı kızlar namuslu sayıldığı için çabuk koca da buluyorlarmış. bu yarayı iyice anlamak için hatice akça, söyleyeceklerim var kitabını okumak gerek. bu yara kökünden temizlenmedikten sonra birbirine karşı iki halk tabakası gittikçe büyüyerek bir iç çatışmaya da dönüşebilir. bu zavallı kızlar bütün sorumluların kurbanı. 1970' lerin içinde dağın arkasını değil, ayaklarının ucundakini görmeyen, pek çok gencimizi sağ sol çatışmaları içine sokarak onları öldürten, geleceklerini yok eden sonra da yanlış düşünmüşüz, diyenlerin benzerleri bu kez de kızlarımızı bu hale getirdiler. bu durma son verecek önce adı kirlenmemiş, genç, ülkemizin sorunlarını bilen, onlara çözüm yollarını bulabilecek başkanlı bir parti, sonra da onun laik cumhuriyetimizi geri getirmesini sağlayacak yürekli bir toplum gerek.

eğer hepimiz kurtuluş savaşı ruhuyla el ele verirsek, fransa devrimi gibi 100.yılını tamamlamakta olan devrimimizin son bölümünü de alın akıyla bitireceğimize inanıyorum. ülkemizin özgürlüğünü, halkımızın sürüklenmekte olduğu karanlıktan kurtulmasını isteyen vatandaşlar haydi el ele, gönül gönüle.. atatürk devrimini başından beri yaşayan bir ninenin çağırışını lütfen yabana atmayin, kulak verin!!.

yazımı hatice akça'nın kitabından küçük alıntılarla bitireceğim.
- beni yatılı olarak kuran kursuna vereceklerdi . evde yaşamak istemediğimden çok mutlu idim. kurs çok büyüktü, yaklaşık 3000 kız
- ne yazık ki, çok şansızdık. ülkemizin büyükleri bir şeyleri düzeltmek adına menfaatlerini, iktidarlarını kovalarken bizi gözden çıkarıyorlardı. diğer insanlar da bizi anlamaya çalışmadan yargılıyorlardı.
- kendi ülkemizde ikiye bölünmüş gibi his ediyordum iki tarafı da suçlu buluyor, eleştiriyordum.
- hepimiz asıl suçluları liderimiz sayarak toz duman kondurmazken bir birimize düşman oluyorduk.
- köşeye sıkıştırılmış vahşi hayvanlar gibiydik. hayat dört bir taraftan saldırıyordu
- bir çoklarımız normal liseye giden açık kızlardan nefret ediyordu.
- ..bir çok arkadaşım başımıza bu gelenlerin baş sorumlusu atatürk ve onun yaptığı devrimleri görüyor, ona karşı düşmanlık besliyorlardı.
muazzez ilmiye çığ
sumerolog
eksisozluk (mengus, 28.07.2005 16:30 ~ 16:32)#7926862 !?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst