koniciwa55
New member
- Katılım
- 30 May 2010
- Mesajlar
- 157
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Çağımız İletişim Çağı Çünkü;
Çağımız iletişim çağı. Her geçen gün elimizde olan iletişim araçlarına bir yenisi daha
ekleniyor. Ancak çoğu zaman insanların unuttuğu ve iletişimin belki de can damarı
olan bir şey var; beden dili. Yapılan araştırmalara göre bir iletişimin yapılandırılmasında ortalama olarak kelimeler %10, ses tonu %30 ve beden dili %60 rol oynar. [doç. Dr. Ersin Altıntaş ve Devrim Çamur, Sözsüz İletişim ve Beden Dili (Ankara: Nobel Yayın Dağıtım Aralık 2001, sayfa 15]
Günümüzde iletişimin en önemli alt başlığı haline gelen beden dili ellerimizin hareketinden tutunda ufacık bir bakışımıza kadar çok geniş bir yelpaze içinde hayat bulmakta.
Beden dilinin insanlar üzerinde ki etkisi güncel hayatımızda çok sık rastladığımız bir olaydır. Örneğin bir konuşmacı yaptığı sunum sırasında değerlerin azalmasından söz ederken elini yukarı doru yavaşça kaldırması dinleyici üzerinde ters bir etki yaratacaktır veya dinleyicilerinin karşısında elindeki bozuk paralarla oynaması dinleyicinin dikkatini dağıtacaktır. Bunlar ve bunlar gibi daha bir çok konuya yazımın ilerleyen noktalarında değineceğim.
Yaptığınız bir konuşmaya inandırıcılık katmak veya size duyulan saygının seviyesini arttırmak bedeninizi iyi kullanmanızdan geçer. Ellerinizi doğru kullanmalı, ne kimseye bakmazlık yapmalı ne de insanları taciz edercesine bir bakışla süzmelisiniz, duruşunuz kendinden emin olmalı, her şeyi dozunda ve bilerek yapmalısınız.
Eğer avuç içleriniz dışa dönük konuşuyorsanız, karşınızdaki birey, konuyla ilgili
düşüncelerini söyleme gereği hissetmeyecektir, çünkü ne söylerse söylesin, siz onun
düşüncelerini önemsemediğiniz ve kabul etmeyeceğiniz mesajını veriyorsunuz.
Doğruyu söylemediğimiz zaman da bizi en kolay ele veren yine ellerimiz ve
Avuçlarımızdır. Karşınızdaki kişinin yüzüne bakmadan konuşuyor, bir yandan da başka
bir işle ilgileniyorsanız, konuştuğunuz kişinin de kollarını bağlayarak bacaklarını üst
üste atması ya da kaşlarını çatması her an karşılaşabileceğiniz bir durumdur. Çünkü siz
yüzüne bakmayarak onun, sizin için pek de değerli olmadığı mesajını verdiniz, o da
savunmaya geçerek kendisini sizinle iletişime kapattı. Sözlerimizle ne söylersek
söyleyelim, eğer bedenimizin verdiği mesajla çelişiyorsa, insanlar, bedenimizin verdiği
mesajı dikkate alıyor ve ona göre tepkilerini oluşturuyorlar.
Çağımız iletişim çağı. Her geçen gün elimizde olan iletişim araçlarına bir yenisi daha
ekleniyor. Ancak çoğu zaman insanların unuttuğu ve iletişimin belki de can damarı
olan bir şey var; beden dili. Yapılan araştırmalara göre bir iletişimin yapılandırılmasında ortalama olarak kelimeler %10, ses tonu %30 ve beden dili %60 rol oynar. [doç. Dr. Ersin Altıntaş ve Devrim Çamur, Sözsüz İletişim ve Beden Dili (Ankara: Nobel Yayın Dağıtım Aralık 2001, sayfa 15]
Günümüzde iletişimin en önemli alt başlığı haline gelen beden dili ellerimizin hareketinden tutunda ufacık bir bakışımıza kadar çok geniş bir yelpaze içinde hayat bulmakta.
Beden dilinin insanlar üzerinde ki etkisi güncel hayatımızda çok sık rastladığımız bir olaydır. Örneğin bir konuşmacı yaptığı sunum sırasında değerlerin azalmasından söz ederken elini yukarı doru yavaşça kaldırması dinleyici üzerinde ters bir etki yaratacaktır veya dinleyicilerinin karşısında elindeki bozuk paralarla oynaması dinleyicinin dikkatini dağıtacaktır. Bunlar ve bunlar gibi daha bir çok konuya yazımın ilerleyen noktalarında değineceğim.
Yaptığınız bir konuşmaya inandırıcılık katmak veya size duyulan saygının seviyesini arttırmak bedeninizi iyi kullanmanızdan geçer. Ellerinizi doğru kullanmalı, ne kimseye bakmazlık yapmalı ne de insanları taciz edercesine bir bakışla süzmelisiniz, duruşunuz kendinden emin olmalı, her şeyi dozunda ve bilerek yapmalısınız.
Eğer avuç içleriniz dışa dönük konuşuyorsanız, karşınızdaki birey, konuyla ilgili
düşüncelerini söyleme gereği hissetmeyecektir, çünkü ne söylerse söylesin, siz onun
düşüncelerini önemsemediğiniz ve kabul etmeyeceğiniz mesajını veriyorsunuz.
Doğruyu söylemediğimiz zaman da bizi en kolay ele veren yine ellerimiz ve
Avuçlarımızdır. Karşınızdaki kişinin yüzüne bakmadan konuşuyor, bir yandan da başka
bir işle ilgileniyorsanız, konuştuğunuz kişinin de kollarını bağlayarak bacaklarını üst
üste atması ya da kaşlarını çatması her an karşılaşabileceğiniz bir durumdur. Çünkü siz
yüzüne bakmayarak onun, sizin için pek de değerli olmadığı mesajını verdiniz, o da
savunmaya geçerek kendisini sizinle iletişime kapattı. Sözlerimizle ne söylersek
söyleyelim, eğer bedenimizin verdiği mesajla çelişiyorsa, insanlar, bedenimizin verdiği
mesajı dikkate alıyor ve ona göre tepkilerini oluşturuyorlar.