- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

İldiz'den Bünyamin Gezer'e gönderme!
Türk futbolunun emekçilerinden biri olan Yücel İldiz, gerçek anlamda bir mücadele adamı...
Anadoluda gittiği her şehirde herkes tarafından büyük saygı gören ve başarıyı göbek adı olarak kullanan İldiz ile Karabükspordaki görevinden ayrılmadan önce Futbol Dergisi - www.futboldergisi.com görüştü!
Futbol Dergisinin sorularını büyük bir içtenlikle yanıtlayan ve Türk futbolu hakkında önemli tespitlerde bulunan İldiz, söze elbette Karabükspor ile başlamıştı ancak kader bu sözlerin yerine ulaşmasını engelledi. Yücel hoca Karabüksporda üç yılda yaşadığı ve yaşattığı büyük başarıların ardından görevini onurlu bir adam olarak bıraktı ama kalbi hala Mavi Ateş için çarpıyor burası kesin.
Sohbetimizin başında Karabüksporun geçtiğimiz yıldan daha kötü durumda olduğu konusundaki görüşlere yanıt veren İldiz, Sezona kazanarak başladık ama puan olarak istediğimiz noktaya gelemedik. Geçtiğimiz yılın gerisinde kaldığımız gerçek ve bunun nedeni iskelet kadronun bozulması ve bazı futbolcuların sakatlık problemleriydi. Bazı sıkıntılar aşılınca bu takım daha iyi olacaktır diyordu. Başarılı hoca Türk futbolunda yaşanan şike ve teşvik sürecinin de herkes gibi kendilerini etkilediğinin de altını önemle çizdi.
Herkesin kafasını bulandıran Emenike konusunda ise çok samimiydi hoca. Emenike ile geçen yıl 24 puan topladıklarını, Emenike olmadan ise 20 puan topladıklarını söyledi Yücel İldiz ve ekledi ; Emenike bize çok şey kattı evet. Ama biz de ona çok şey kattık. Kalmak istese de Karabük onu tutamazdı. Geriye dönüp bakarak ileriye gidemezsiniz. Chelsea bile onu takip ediyordu!
Sheltonun asla yeni bir Emenike olmadığını da belirten İldiz, Bazı yönleri andırsa da Emenike kadar güçlü değil. Onu transferin son günü alabildik ve sakatlandı. Bu nedenle istenilen seviyede değil. Sakatlığı geçtiğinde çok iyi işler yapabilecek potansiyeli var dedi.
Röportajın Karabük ile ilgili kısımlarını biraz törpülesek de, sonuçta bu röportajın yapıldığı sırada Yücel İldiz hali hazırda Karabükün hocası olduğu için yine sohbet içinde sapmalar olacak elbette. Her şeye rağmen bizim çok keyif aldığımız bu röportajı okuyunca sizlerin de keyif alacağınıza inanıyoruz.
BEN OYUNCU İZLEMEYE GİTMEM!
Takımlarınızda transferlerle ilgili nasıl bir organizasyon yapınız var?
Ben kolay kolay oyuncu izlemeye gitmem. Kulüp menajerimiz ve yardımcı hocalarımız futbolcuları izler raporları hazırlar ve bana sunarlar. Ekibimiz benim beklentilerimi ve bakış açımı çok iyi bildikleri için bizim sistemimize uyacak futbolcuları bulmaya çalışırlar. Teknik ve idari ekip olarak iyi bir uyumumuz var. Buna paralel doğru görev paylaşımları yaptığımız için de hiçbir sıkıntımız olmuyor.
LİGLER ZAMANINDA BAŞLASAYDI
Play-off sistemini nasıl buluyorsunuz ?
Futbolumuzdaki kaos yaşanmasaydı ligler zamanında başladığı için böyle bir statü değişikliği olmayacaktı. Bu yeni sistemi yaşadıkça göreceğiz. Uygulamada Türk futboluna ne katkısı bunu sezon bitince hep birlikte göreceğiz.
NEYE CEVAP VERECEĞİZ?
Bu statü değişikliğinde teknik direktörlerin fikri alınmadığı için TFF çok eleştiri aldı. Sorulsaydı cevabınız ne olurdu?
Bu tarz statü değişiklikleri için çok daha önceden fikir alışverişleri yapılması gerekir. Böyle bir durumda bende kendi açımdan oturur artısını eksisini değerlendirir bir çalışma yapar cevabımı verirdim. "Ligin statüsünü değiştiriyoruz, siz ne diyorsunuz?" diye sorsalar zaten cevap vermenin bir anlamı yok. Karar alınmış.
FUTBOLU BİZDEN BAŞKA HERKES BİLİYOR!
TFF'nin teknik direktörlerin fikrini almaması teknik adamlarda bir rahatsızlık yaratmış mıdır?
Rahatsızlık meselesi değil. Hep söylüyorum. Türkiye'de futbolla ilgili bir konuda en son fikrine danışılanlar teknik adamlar. Türkiye'de futbolu herkes teknik direktörlerden daha iyi biliyor. Kadroyu, transferi, antrenmanı, sistemi bizden iyi yapıyorlar. Devletin en üst bürokratından, ayakkabınızı boyattığınız adama kadar herkesin bir fikri var futbolla alakalı. Zaten futbolu cazip hale getiren de bu. Ancak futbolu takip etmesi başka şey konu hakkında ulema olması başka şey. Trajikomik bir durum.
HALI SAHA FUTBOLCULARI!
Türk futbolcusunun zihniyetini nasıl yorumlarsınız?
Futbol da takımın başında hangi teknik direktör varsa, onun dediklerini yapacaksınız. Kendi bildiğini yapacaksan o zaman halı sahada oynayacaksın. Maalesef genellikle Türk futbolcunun zihniyeti halı sahaya daha yakın.
HİDDİNK İLE BİR İKİ KEZ GÖRÜŞTÜM!
Guus Hiddink ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
Göreve geldikten sonra kendisiyle toplantılarda bir iki kez görüşme fırsatım oldu. Son derece kaliteli, dünyanın sayılı teknik adamlarından biri. Türk futbolcusunun fiziki kalitesinin yetersiz oluşuyla ilgili yaptığı eleştirilere de katılıyorum.
CERNAT KARABÜK İÇİN ŞANS!
Cernat'ın performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçen sezon çok iyi başlangıç yapmıştı. Maalesef talihsiz bir sakatlık geçirdi ve çok uzun süre forma giyemedi. Sezon sonuna doğru yeniden forma giymeye başladı. Bu sezonda henüz istenilen düzeye gelemedi. Yavaş yavaş toparlayacağına inanıyorum. Çok kaliteli bir oyuncu. Zaten kariyeri bunu en iyi şekilde anlatıyor. Gerek saha içi gerekse de saha dışı davranışlarıyla Karabükspor için bir şans.
FUTBOLU ÇİRKİNLEŞTİRMİYORUZ!
Karabük şehrinin takıma bakışı nasıl? Şehir takımı yeterince sahipleniyor mu?
Çok sempatik bir şehir olan Karabük son derece mütevazi ve sevecen bir halka sahip. Çarşıda pazarda gezerken bizlere müthiş bir ilgi gösteriyorlar. O ilgi de bizi çok mutlu ediyor. Beni de bu takıma bağlayan en önemli unsurlardan biri gösterilen bu ilgi. Sempatik bir şehir, sempatik bir stat ve futbolu çirkinleştirmemeye çalışan bir takım.
ÇALIŞTIĞIM YERİ SAHİPLENİRİM!
Çalıştırdığınız takımlarda taraftar tarafından , şehir tarafından çok sevilen bir teknik adamsınız. Bunun sırrı nedir?
Çalıştığım takımları çok sahiplenen bir yapıya sahibim. O nedenle ayrıldığım zaman da çok üzülüyorum. Meslek hayatımda çalıştırdığım takımlarda sürekli kendi doğrularımı, futbolun doğrularını sahaya yansıtmaya çalıştık.Malatya'ya , Ordu'ya deplasmana gittiğimde rakip takım taraftarları olmasına rağmen bana büyük bir ilgi gösteriyorlar. Tezahüratlar yapıyorlar. Yaptıklarımızın unutulmaması, değer gösterilmesi beni mutlu ediyor. Bunlar parayla satın alınabilecek şeyler değil.
İSTİKRARA YÖNELİŞ VAR..
Üç sezondur Karabükspor'u çalıştırıyorsunuz. Türk futbolunda son dönemde kulüpler teknik direktör konusunda teknik adam istikrarını önemser gibi gözüküyorlar. Bu bir zihniyet değişimi mi yoksa geçici bir trend mi?
Bunun bir trend olduğunu düşünmüyorum. Türk futbolunda istikrarı korumaya doğru bir yöneliş var. Bu yönetim anlayışıyla ilgili de bir durum. Kulüpler ne kadar doğru idare edilirse, 3-4 kötü netice sonrası işini kaybeden teknik direktörlerin sayısı azalır.
KARA KAPLI BİR DEFTERİM VAR!
Teknik adamlık kariyerinizde keşkeleriniz var mı?
Benim kara kaplı bir defterim vardır. Her sezon sonu defterimi açarım. Ne yaptık ne ettik , artımız eksimiz orada yazar. Neticede bizde insanınız. Her yaptığımız doğru diye bir şey yok. Siz teknik adamsınız yani bir lidersiniz. Bu nedenle ne yaptıysanız bir açıklamanız olmalı ve yaptığınızı savunmalısınız. Hiç bir zaman ne yardımcılarımı ne futbolcularımı ne de yönetimi toplumun önüne atmadım. Ama illa bir keşkemi paylaşmam gerekirse, geriye dönüp baktığımda federasyonlarla, yöneticilerle, önemli isimlerle diyaloglarımı daha iyi kurmalıydım diye düşünüyorum. Kimse oturduğunuz yerde gelip sizi bulmaz. Kendi tanıtımımı yapma konusunda biraz eksik kaldığımı düşünüyorum.
HEYECANIMI KAYBEDERSEM BIRAKIRIM!
Bundan sonraki kariyer planlamanız nasıl?
Profesyonel hayatın insanın karşısına ne getireceği belli olmaz. Ben kariyerim boyunca hiç geri adım atmadım. Sürekli ileri doğru gittim. Çalıştırdığım takımları ya finallere taşıdım ya da üst liglere çıkardım. Hiç bir takımı düşürmedim. Eğer bir gün heyecanımı yitirdiğimi hissedersem teknik direktörlük kariyerimi noktalarım. Son bir transfer taksiti kovalamam. Ancak teknik direktörlüğü bıraktıktan sonra da benden nerede yararlanılmak istenirse hiç bir şey gözetmeden seve seve yardımcı olmaya çalışırım. Bu futbol federasyonu olur, eğitim kısmı olur, kulüp yönetimleri olur hiç fark etmez.
TELEVİZYONLAR BENİ TERCİH ETMEZ!
Buna TV'de futbol yorumculuğu dahil mi?
Ben öyle çok medyatik bir insan değilim. O yüzden beni tercih edeceklerini çok sanmıyorum.
YORUMCULUK YAPIYORSAN SAHAYA DÖNMEYECEKSİN!
TV'deki meslektaşlarınızı nasıl görüyorsunuz? Kimileri TV'de bir takımın hocasını eleştiriyor, ertesi gün o takıma teknik direktör oluyor. Kimileri ise takımsız kaldı mı hemen TV'de yorumculuğa soyunuyor...
Bunlar benim tarzlarım değil. İşiniz gereği televizyona çıkacaksanız bir sıkıntı yok. Ama eğer profesyonel olarak yorumculuk yapacaksanız bence teknik direktörlüğe bir daha dönmemelisiniz. Bir tercih yapmalısınız.
ELEŞTİRİLERİNE GÜLÜYORUM!
Meslektaşlarınız TV'den sizi eleştirince tepkiniz ne oluyor?
Doğru eleştiri yapıldığında dikkate alıyorum. Ama genelde çok fazlaca gülüyorum!
POLİTİZE OLMAMALIYIZ..
Türkiye'deki teknik direktörlerin birlikteliğini nasıl yorumluyorsunuz. Örgütsel anlamda bir zaaf söz konusu mu?
Meslek örgütü oluşturmak için çok uğraşıldı. Maalesef bu uğraşının neticesi alınamadı. Antalya'da ki son pro-lisans kursuna kadar da biz teknik adamların bir araya gelip güzel bir kaynaşma ortamı yakaladığını görmemiştim. Umarım bundan sonra böyle devam eder. Yeni nesil genç teknik direktörlere bu konuda çok görev düşüyor. Futbol adamlığı farklı bir şey. Politize olmadan, bir yerin adamı olmadan birlikteliğimizi devam ettirmeliyiz.
BAŞKANLAR SPORTİF DİREKTÖRLERİ HAZMEDECEK!
Türkiye'de son dönemde oturtulmaya çalışılan bir sportif direktörlük modeli var. Bu modele bakış açınız nedir? Sizce Sportif direktörlük modeli Türkiye'de işler mi?
Kulüp başkanları bu modeli hazmederse çok başarılı olabilecek çok doğru bir model. Kendi adıma da yapmaya sıcak bakabileceğim bir görev. Türkiye'de parayı veren düdüğü çalar sistemi değişmedikçe bu model işlemez. Bu bir Türkiye gerçeği. İş olsun diye oraya sportif direktör koyacaksan olmaz. Ligimizde oynanan bir maç sonrası başkanından, yöneticisine herkes kameraların karşısına geçip konuşuyor. Herkes medyada görünmek istiyor. Avrupa'da kimse kulüp başkanlarını tanımaz. Sportif direktörler göz önündedir. Biz de olması gereken bu. Yeni bir sistem. Deneme yanılma yöntemiyle yavaş yavaş doğruyu bulacağız. Ayrıca kulüplerimizin dernek yapısına sahip olması da bir problem. Dernek, bir futbol kulübü için hantal kalan bir yapı.
KAÇ FIRIN EKMEK YEMEK LAZIM?
Türk futbolunu yönetenlerin profesyonel olarak futbolun içinden gelmeli görüşüne katılıyor musunuz?
Bunun gerçekleşmesi halinde Türk futbolu adına bir milat olur. Bu zaten zaman içerisinde mutlaka gerçekleşecektir. Hani biz deriz ya; "falancaya yetişebilmek için 40 fırın ekmek yemek lazım" işte sizin bu söylediğiniz noktaya gelebilmek için kaç fırın ekmek lazım onu bilemiyorum.
KÜME DÜŞMENİN KALDIRILMASI FUTBOLA İHANETTİR!
Şuan ki Mehmet Ali Aydınlar federasyonunu nasıl buluyorsunuz?
Çok kısa süredir görevdeler. Zaten göreve geldikten hemen sonra malum olaylar patlak verdi. Bir eleştiride bulunmak insafsızlık olur.
Peki size göre yeni federasyon malum süreci nasıl idare etti ?
Bazı çelişkili demeçler oldu. Bunu kabul etmek lazım.
Şike yapan takımın küme düşürülüp düşürülmemesi konusu da son dönemde çok tartışıldı.
Böyle bir durumda küme düşmenin kaldırılması futbola ihanettir.
KONSANTRE OLAMADIK Kİ!
İddianame açıklandıktan sonra yeniden futbola konsantre olma konusunda bir zorluk yaşanır mı?
Hala konsantre olabilmiş değiliz ki iddianame açıklanınca konsantremiz bozulsun. Cuma günü maçlar başlıyor Süper Lig'di, Bank Asya Ligi'ydi, derbiydi, kupaydı derken bir sonraki hafta pazartesiye kadar devam ediyor. Hangi maç hangi haftaya ait insanlar karıştırıyor. Bu kadar maç olursa tribünlerde dolmaz. Seyirci de konsantre olmada problem yaşıyor.
TEK BİLDİĞİM EMENİKEYİ 9 MİLYON EUROYA SATTIK!
Konu iddianameden açılınca Emenike-Fenerbahçe-Trabzonspor üçgeninde yaşananları sormadan geçmeyelim. Emenike'nin Fenerbahçe'ye transferi ve bu doğrultuda lig devam ederken Fenerbahçe maçında oynamaması çok konuşuldu. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Tek bildiğim Emenike'nin Fenerbahçe'ye 9 milyon euroya satıldığı. Bunun karşılığında da 500.000 eurodan her ay için 18 senet yapılıp kulübümüze verildiği. Bunun dışında transferle ilgili başka bilgim yok. Diğer konuya gelince; o dönem gerekli açıklamaları yaptık. Üzerine ekleyeceğim bir şey yok. Emenike her iki maçta da forma giymeyiştir. Karabükspor'da her iki maçta elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmıştır.
O FAULÜ TOMİÇ YAPSA ADAM ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS YAZARLARDI!
Bünyamin Gezer'in Karabükspor-Galatasaray maçında kaleci Muslera'ya gösterdiği kırmız kart çok tartışıldı. Sizce bu karar doğru muydu?
Kesinlikle doğruydu. Pozisyonu ters çevirin, aynı hareketi bizim kalecimiz Tomic yapsaydı m gazete manşetlerini tahmin edebiliyorum. "Adam öldürmeye teşebbüs!" diye yazan bile çıkardı.
BOŞUNA BIRAKMADIĞINI GÖRDÜK!
O zaman Bünyamin Gezer hakemliği boşuna mı bıraktı?
Yok! Boşuna bırakmadığını gördük. (Gülüşmeler)
YÜCEL İLDİZ KİMDİR?
4 Haziran 1953 yılında Adanada dünyaya geldi. Teknik direktörlük kariyerine 1990 yılında Hataysporda başladı. Hatayspor (3 kez), Malatyaspor (2 kez), Diyarbakırspor (2 kez), Adanaspor (2 kez), Adana Demirspor, Şanlıurfaspor, Mersin İdman Yurdu, Orduspor, Samsunspor ve Karabüksporda görev yaptı. 21 yıllık kariyerinde Karabükspor ve Malatyasporu Süper Lige taşıma başarısı gösteren İldiz, 2004-2005 sezonunda 2.Lig B Kategorisi'nde çalıştırdığı Orduspor ile son 17 maçını kazanarak bu alanda bir rekora imza atmış ve takımı 2.Lig A Kategorisi'ne çıkarmıştır. Bu dönemde Orduspor 11 puan geriden gelerek 2. Lig B Kategorisi B Grubunda şampiyon olmasını sağlamış ve 17 maçın tamamını kazanarak rekor kırmıştır.
Kaynak