İlahi Tesadüfler Silsilesi

Vtnsvr

New member
İlahi Tesadüfler Silsilesi

Kıymet Nadir Bindebir

Komplo teorisyenliğinde -haşa- gözü olmayan yazarınız, Kobe, Marmara ve Keşmir depremlerini -mahallinde- ruhsal sıyrıklarla atlattığından, Temmuz’dan beri içtezgahlarında ilmek ilmek dokunan paranoyası hoşgörüle, zemindeki tektonik kaymalara hassasiyeti affola.

Can Kozanoğlu’nun, Türkiye’nin bir ‘mış gibiler’, ‘miş gibiler’ ülkesi olduğu saptaması her köşe yazarı tarafından en az bir kez kullanılmıştır. Eksik kalmayalım.

22 Temmuz’da sandıklara gittik, oy verip ‘seçmiş’ gibi yaptık, şimdi birileri de ‘seçilmiş’ gibi yapıyor.


İlahi tesadüfler silsilesi 2006 yılında başladı.

11 Ekim 2006:

İstanbul’da onlarca muhtarlığın bilgisayarları çalındı. Polis, olayların ‘adi hırsızlık’ olmadığını, cihazların, kimlik ve ikametgâh bilgileri için çalındığını ortaya çıkardı.

10 Aralık 2006 :

E-devlet projesi MERNİS çöktü. 130 milyon kaydın yüzde 25'ten fazlasının hatalı tutulduğu iddia edildi. Nüfus Genel Müdürlüğü olaydan ‘kötü niyetli memurlar’ı suçlayıp, skandal büyümeden konuyu kapattı.

Müfettişler, aynı TC kimlik numarasıyla kayıtlı 77.156 kişi ve sistemin 2004’ten beri aksadığını saptadı. NGM, skandali ört bas için, -gizlice- Koç-Meteksan grubunun MERNIS'i incelemesini istedi. Şirket, hataların onarımının mümkün olmadığını, "Programın yeniden yapılması ve yeni yazılımla işletilmesi" gerektiğini, işlemin 8.5 milyon Dolara mal olacağını belirtti.

Olayın duyulmaması için iş, bir "geliştirme-işin devamı" gibi gösterildi, 400 bin Dolarlık MERNİS'in yazılımının düzeltilmesi işi, 8.5 milyon Dolara ve ihalesiz olarak iki firmaya verildi.

Sır gibi saklanan şartnamede, firma yetkilileri, tüm işlemlerin merkezden yapılacağı bir sistem oluşturacaklarını söyleyip, nüfus müdürlüklerindeki bilgisayarları güncelleme yetkisi aldı.

Bunu duyan yazarınızın, sağ kaşı hafif bir kavisle yukarı kalktı.

Mayıs’ta, seçimlerin 22 Temmuz’da yapılması kararı alındıktan sonra, kayıt bilgilerimiz ve bilgisayar sistemleri üzerindeki operasyonlar hız kazandı.

14 Haziran 2007:

Saraybosna Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği 2. sınıf öğrencileri Yüksek Seçim Kurulu’nun sitesini hacklediler. Türkiye’nin tüm seçmen/nüfus bilgilerine girdiler. Yazılı açıklamayla, bir hafta önce bazı basın kuruluşlarına siteyi hacklediklerini bildirdiklerini, ancak haberin medyada yer almadığını, olayı duyan YSK’nın sitede bazı değişiklikler yaptığını söylediler. Tasarladıkları ikinci bir program ile, sözde düzeltilmiş olan YSK’nın sayfasındaki bilgilere hala ulaşabildiklerini resimlerle kanıtladılar.

Bu haber üzerine, yazarınızın sol kaşı da keskin bir kavisle havaya kalktı.

Yine 14 Haziran 2007:

Ankara, Batıkent İnönü Mahallesi Muhtarlığı ikinci kez soyuldu. Sadece seçmen kayıtlarının bulunduğu kasa çalındı. Bu muhtarlığa kayıtlı seçmen sayısı 40 bin idi.

Yazarınız, sağ eliyle alnını avuçladı, parmaklarıyla saçlarını geriye doğru çekiştirerek majör depresyon belirtileri gösterdi.

22 Temmuz 2007:

Bu yazının seçmeni, 864 rakımlı tepedeki okula sabah dokuzda gitti.

Manzara; oy kullanacağı sandığın numarasını bilmeyen telaşlı kapıcılar ve onlara yardım etmeye çalışan ‘seçkinci’ (Efeem??), ‘beyaz’ (Buyur??) kalabalıktı. Cep telefonlarından evler arandı, YSK sitesine girmeleri, sandık numaralarını tesbitleri istendi.

Heyhat, tam da seçim günü YSK’nın sitesi çökmüştü.

AKP’ye oy vermeyeceği bariz bu seçmen; ısrar edip, listelerden adını bulup görevlilerin gözüne sokmasaydı, oyunu kullanamayacaktı. Adınız Yok Beyler ve Oy Kullanamazsınız Hanımlar o gün görev başındaydılar.

Çankaya’da, sadece bir okulda, oy veremeyen onlarca kişiyi gören ve ısrarına binaen oy kullanabilen yazarınız, bahçeye çıktığında hiç yapmadığı birşeyi yaptı; yere tükürdü, pabucunun ucuyla sildi.

22 Temmuz, saat 17:00 Oy verme işlemi sona erdi. Sayıma müşahitlik etme isteyen seçmenler kapılardan döndürüldüler, çoğu yerde oysayımını izlemelerine izin verilmedi.

22 Temmuz, Saat 19:00’dan önce sonuçlar, F tipi cemaatin -o gün fazladan 30 bin kişi çalıştıran- Cihan Haber Ajansı’nın yönlendirmesiyle açıklanmaya başlandığında AKP açık ara öndeydi.

Saat 21:00’de Akepe’nin % 46.6 oyu kesinleşti.

Bu gariban seçmenin sol el tırnakları bitti, sağ elinin tırnaklarını kemirmeye başladı.

Yunanistan’ın Eleftherotypia gazetesi, haberi

"Otoriter Kemalist rejime sert yumruk"

başlığıyla verince, yazarınız, yumruklamakta olduğu yastığı Yunanistan Büyükelçiliği yönündeki duvara fırlatırken dişlerinin arasından ssstttladı.

42 buçuk milyon seçmenin oy kullandığı 158 bin 700 sandık dört saat içinde açılmış, 1 milyon geçersiz oy tartışılmış, tutanağa bağlanmış, torbalar mezralardan, köylerden ilçe seçim kurullarına getirilmiş, sonuçlar bilgisayara girilmiş, -sisteminin güvenliği tartışılır- YSK’da toplanmış ve kesin sonuç geceyarısından evvel açıklanmıştı.

Bu sürate Cihan -pardon- can dayanmazdı, erişilmezdi.

Nitekim, 16 Eylül 2007’de Yunanistan’da da seçimler yapıldı. Bizim beşte birimiz kadar seçmen, yedide birimiz kadar sandık sayısıyla hızımıza yetişemediler.

Sadece 9 milyon 800 bin seçmen ve 22 bin sandıkları vardı.

Kesin olmayan sonuçlar geceyarısına doğru alınmaya başlandı. Kesin sonuçlar ancak ertesi gün ilan edilebildi.

Olayın matematik tefsiri; ilahi tesadüfler silsilesi sonucu ‘’Hologramlar iktidarda’’dır.
 

araghorn-g

Pentaxian
yine bir komplo teorisi. böyle şeylere inanmak bile istemiyorum....
 

elif-mine

New member
kedi uzanamadığı ciğer'e mındar dermiş...
sizin kide o hesep...
kasap kedileri gibi miyavvvvvv mayavvvvvv....
başka laf yok mu.???
 

esfanu

New member
Halisünasyonlar başgstermeye başlamış,acil şifalar.
Sebebide hazımsızlık olabilir.
 

sram

New member
benim görev aldığım sandıktada birtakım şeyler oldu. biz itiraz ettik ama nafile.
 

HTML

Üst