İktidar imamları çileden çıkardı

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
İktidar imamları çileden çıkardı

GEÇEN çarşamba günü 2 milyon memur bir günlük işi bırakma eylemi yaptı. Medya bu eylem için cami imamlarının greve destek vermesine ayrı bir yer verdi.

İmamlarla röportajlar yapıldı. Arife günü söz konusu imamlardan birisi beni aradı. “Hocam! Belki izlemişsinizdir. Ben greve destek verdim. Haklarımızı savunma konusunda dayanak olarak hadisler var mı?” dedi. Daha önceden benim de görevlim olan bu arkadaşla, ezanda ve namazda aksama olmaksızın hak aramanın doğal olduğunda görüş birliğine vardık. Grev saati namaz vaktine geliyorsa, ezan okumayı ve namaz kıldırmayı greve katılmayan başka görevlilerin veya liyakatli kişilerin yerine getirmesi koşuluyla, cami görevlilerinin de yasalar çerçevesinde haklarını aramaları yadırganamaz.


“Ben mihraba geçtiğimde kredi kartı borçlarını düşündüğümde bunun cemaate yansıması olumsuz olur” diyen bir din görevlisine, arkasında namaz kılan cemaatin kulak vermesi gerekir. İmamlar insanlara hak ve hakikati öğretmeye çalışırlar. Kendi hakkını savunamayan, sindirilmiş din görevlisinin başkasına hakkını aramaktan bahsetmesi gerçekçi olmaz.


İslam tarihinde imamların greve gitmesi gibi bir eylem türü yoktur. Ancak son yıllarda imamların grevi ve bazı eylemleri zaman zaman gündeme gelmektedir. Demek ki yaşam koşullarının her geçen gün daha da zorlaşması imamları da çileden çıkarmaktadır. Kendisinin de imam olduğunu söyleyen Sayın Başbakan eğer imamların halinden anlamıyorsa, başkalarının halinden anlaması hiç beklenemez.


Şayet imamlar da yollara çıkıyor, grev elbisesi giyiyor ve hükümete, Başbakan’a sloganlarla sesini duyurmaya çalışıyorsa, bunu herkesin ciddiye alıp iyi değerlendirmesi gerekir.

HAK SAHİBİ

Sayın Başbakan grev öncesinde greve katılanlara gözdağı vererek, sonucuna katlanacaklarını söyledi. Hakları verilmeyenler elbette haklarını isterler. Çünkü “Hak sahibinin konuşma hakkı vardır.”


Hz. Muhammed bir gün, et satan birine, bir miktar et alacağını, karşılığında da evinden getireceği bir miktar kuru hurma vereceğini söylüyor. Satıcı kabul ediyor ve eti veriyor. Hz. Muhammed evine gidiyor, bakıyor ki evde hurma kalmamış. Eti alıyor, satıcıya geri getiriyor ve evinde hurma kalmadığını söylüyor. Bunun üzerine satıcı avaz avaz bağırıp çağırmaya başlıyor. Kendisinin kandırıldığını söylüyor. Oradakiler satıcıyı susturmaya çalışıyorlar. Hz. Muhammed’e karşı bağırmamasını istiyorlar. Peygamberimiz onlara “Sizler niçin hak sahibinin yanında yer almıyorsunuz? Hak sahibinin konuşma hakkı vardır” buyuruyor ve başkasından ödünç alarak satıcının hurmasını veriyor, ayrıca yemek de ikram ediyor.


Şimdi, Sayın Başbakan’a deriz ki, tüm memurların haklarını veriniz. Haklarını vermiyorsanız, haklarını istemelerine mani olmayınız. Hz. Muhammed bile kendisinden hakkını isteyen kimseye engel olunmamasını istemiştir. Çünkü hak sahibinin konuşma hakkı vardır.

İhsan ÖZKES-Müftü

YALÇIN BAYER
 
Geri
Üst