İktidarın neyi dikleşti?..

osiris_cemo

New member
BULUNMAZ Başbakan, AB ilişkileri için "Dik duracağız, ama dikleşmeyeceğiz..." dediğinden bu yana bunun nasıl bir pozisyon olduğunu çözmeye çalışıyorum.

"Dik ama dikleşmemiş" ne kadar nesne varsa aklımdan bir bir geçiyor.

Bence Türkiye’deki iktidarın "dik ama dikleşmemiş" pozisyonunu anlamak için, elbette AB’nin diplomatları da bir koşu kütüphaneye varıp, içinde "dik" geçen sözlüklere bakmışlardır:

Dandik...

Madik...

Abidik...

Gubidik...

*

İktidarımızın nasıl "dik" ama "dikleşmemiş" olacağını çözmek için çok zeki olmak gerekmiyor.

Şu kadarını bilmek yeterlidir:

Şeriat özlemi ile AB’ye girilmez...

Girilemez...

Bu kadar basittir ve bugünlerde izlediğiniz karmaşık diplomasinin Türkçe karşılığıdır bu.

AKP iktidarı ile AB’ye girmeyi beklemek, düşünmek, hayal etmek zaten gafletti.

Biz anlatamadık.

Söyler misiniz; o İran görüntüsü veren protokol fotoğrafları, haremlik-selamlıkları, fetvaları, ulemaları, laiklik ile kavgaları, AB’yi aç-sefil nüfus korkuturken çok çocuk öneren bakanları, yaygınlaşan dergah kültürü, tarikatları, devleti ele geçiren imamları, içki yasağı gibi çağdışı uygulamaları, çağdaş sanatı "ahlaksızlık" sayışları, vs, vs...

Kısacası akıl almaz gericilikleri ile nasıl AB ile uzlaşabilirlerdi?..

Nasıl?..

*

İktidar sadece muhtemel müdahaleleri önlemek için bir sığınak arıyordu. Çırpındığı tarihi süreci alarak bunu sağladı. Artık sığınaktalar, şimdi ise işi yokuşa sürme zamanıdır.

İşte bu süreci yaşıyoruz.

O kadar...

Hem "Türkiye reformları yavaşlattı" diyen AB’nin anlamadığı, hem bizim yalakaların topluma "AKP’nin AB diplomasisi" diye sundukları aslında bu oyalama sürecidir.

"Dik ama dikleşmemiş" pozisyonun nasıl olacağını anlamadıysanız, doğrusu anlamasanız da olur.

Dik ama dikleşmemiş işte...

Alıntıdır.......................
Bekir Coşkun / Hürriyet 21.06.2006
 

eagleomur

Forum Kartalı
az kalsın neyin dikleştigini yazıyordum forum kuralları aklıma geldi..hiç birzaman dik duramadılar teröre çıkardıkları yasalarla çanak tutlular..konu için sagol
 

osiris_cemo

New member
Konu güncel + yayınlanma tarihi de güncel sebep?
 

[me|2wi$]

H & M
cem abi yaw bu adam naAapıyo bu kadar laf işitecek bn anlamıyorum...hem AB neymiş ya..girmeyiwerelim..bi sürü türki cumhuriyet war onlara katılalım..niye illa AB..hem sayın başbakan oldukça ılımlı dawranışlar sergiliyo..kimsenin tawuğuna kış demiyo..alt tarafı yıllardır geri plana atılmış bazı sorunları çözmeye çalışıyo..kötü bişeymi ki bu_? Allah yardımcımız olsun yaw başımıza kim geçse bi kulp takıyoruz..hiç mi düzelmez bu memleketin hali..
 

lazzuri53

"LazigoL"
me|2w!sh!m' Alıntı:
cem abi yaw bu adam naAapıyo bu kadar laf işitecek bn anlamıyorum...hem AB neymiş ya..girmeyiwerelim..bi sürü türki cumhuriyet war onlara katılalım..niye illa AB..hem sayın başbakan oldukça ılımlı dawranışlar sergiliyo..kimsenin tawuğuna kış demiyo..alt tarafı yıllardır geri plana atılmış bazı sorunları çözmeye çalışıyo..kötü bişeymi ki bu_? Allah yardımcımız olsun yaw başımıza kim geçse bi kulp takıyoruz..hiç mi düzelmez bu memleketin hali..
ülkemizin genel durumunu özetleyen çok gsl bi yazı
"her iktidara bi kulp takıyoruz"-HEPİMİZ!!!-
böle başarı gelmezz...
 

Grave_Worm

Banned
me|2w!sh!m' Alıntı:
hem sayın başbakan oldukça ılımlı dawranışlar sergiliyo..kimsenin tawuğuna kış demiyo..alt tarafı yıllardır geri plana atılmış bazı sorunları çözmeye çalışıyo..
Ekonomiye bakarsak belli bir gazla giren sıcak paranın ani çıkışı sebebiyle faiz oranları tepe yaptı ve ekonomi büyüyor masalını anlatan AKP'liler dondu kaldı.

AB konusunda zaten milletin ne istediği ve milletin aslında neyi istediği bilinmediği için gereğinden fazla onursuzluk gösterilerek adeta AB'ye ben sana mecburum bilemezsin edebiyatı yapıldı

İç gelişmeler konusundaysa kürdlerin neler yaptıkları ortada, Teröörle mücadele yasası o kadar yumuşatıldı ki korkarım yakın bir zamanda süngerimsi bir hal alacak.

Türk dünyası ile ilişkiler 0'ın altında - 5 derecede onun yerine Rum bakanla dışişleri bakanlığında güzel ilişkiler kurulmuştur. Tanımadığımız bakanla ilişki :)

Irak konusunda kaderci bir yaklaşım sergileyen Türk hükümeti Erbil, Musul, Kerkük, Süleymaniye için beni eline al beni eline al diyen fırsatı nasıl kaçırmışlardır hala anlamıyorum.O zaman sayın Abdullah Gül'ün mesajı " İnşallah Saddam eceliyle ölürde savaş olmaz" :D

Daha bir sürü var da şu anda aklıma gelmiyor :)...

Bişeyin rahiplerine T.C. arazisinden 15000000000 (15 Trilyon) YTL değerindeki hazine arazisi hibe edilmiştir...
 

kurtulus23

New member
""Söyler misiniz; o İran görüntüsü veren protokol fotoğrafları, haremlik-selamlıkları, fetvaları, ulemaları, laiklik ile kavgaları, AB’yi aç-sefil nüfus korkuturken çok çocuk öneren bakanları, yaygınlaşan dergah kültürü, tarikatları, devleti ele geçiren imamları, içki yasağı gibi çağdışı uygulamaları, çağdaş sanatı "ahlaksızlık" sayışları, vs, vs...""

bu cümleler yeter,eyv ;)
 

Grave_Worm

Banned
AKP' Alıntı:
AKP'nin torpil listeleri kameralara yakalandı

--------------------------------------------------------------------------------

Hamili kart, yakınımdır
Torpil rezaletiyle ilgili son bombayı atv kameraları Meclis'te yakaladı. Vekiller bakan önünde kuyrukta.

Herkes ayrı telden...
Yer milletin Meclis'i. Başbakan Erdoğan, kürsüden hararetle son gelişmeleri anlatıyor. Vekillerin kulakları Erdoğan'da, gözleri ise torpil kağıtlarında. Bir vekilden çıkan 'torpil' kağıdı, elden ele Bakan Unakıtan'a geliyor.

Notlar elden ele geziyor
Kağıdın üstünde vekilin adı, altta ise torpil yapılması istenen şahısla ilgili bilgiler var. Oturum sırasında Unakıtan'a notların biri geliyor, biri gidiyor. Başbakan ise kürsüden haykırıyor: Liyakata göre adam seçmeyeni yakarım.

***

Torpilin belgesi
En çok izlenen televizyon kanalı atv'nin önceki akşam Meclis'teki torpil görüntülerini ekrana getirmesi, Türkiye'yi ayağa kaldırdı.
AK Parti'nin Grup Toplantısı'nda milletvekillerinin tayin ve torpil notlarını büyük bir titizlikle incelemesi, Hakan Ayan'ın kamerasına takıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Grup Toplantısı'nda kürsüde konuşurken, milletvekilleri ise ellerindeki kağıtlarda yer alan torpil talepleri ile yakından ilgileniyordu. Bu milletvekillerinden biri de Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Ali Bulut'tu. Bulut'un elinde yer alan kağıttaki notta, yapılması istenen torpille ilgili kısa bir yazı, "işe alınma işleminin hızlandırılması" talebi yer alıyordu. Bulut, notu okuduktan sonra cebine koyarken, Ziko'nun kamerası, başka bir milletvekilinin elindeki uzun bir torpil listesini ekrana getirdi. Listede tayin ve torpille isim ve telefon numaralarının yer alması dikkat çekiyordu. AK Partili milletvekili, torpil yapılacak kişiyi bizzat cep telefonuyla arayıp sorunu dinledi, ardından da notu danışmanı ve sorunu çözecek başka bir milletvekiline iletti. Torpilin belgesinin yer aldığı bu görüntüler atv'de önceki akşam yayınlanırken, milyonlarca kişi ekran başında isyan etti.
Torpil tarih olmuşmuş

Ekonomi' Alıntı:
Kaderin cilvesine bakın; Merkez Bankası'nın önceki başkanı Süreyya Serdengeçti , AKP'nin boy hedefiydi. Durup durup şunu söylüyorlardı:
''Serdengeçti'nin tutumu ekonominin daha hızlı düzelmesini engelliyor. Faizleri düşürmediği için istediğimiz hızda gidemiyoruz.''
Bu hafif olanı! Zaman zaman işi hakarete vardırdıkları da oldu. Serdengeçti dönemi bitti. Artık AKP'nin daha etkin olduğu bir Merkez Bankası dönemi başladı. Yeni Başkan Durmuş Yılmaz 'ın ilk büyük işi; faizi indirmek değil, bindirmek oldu!
AKP çevrelerinde faizlerin yüzde 1 dolayında yükselmesi bekleniyordu. Aslında bu da yüksekti. Serdengeçti'nin çeyrek çeyrek indirdiği faiz, tam puan düzeyinde artacaktı. Merkez Bankası tuttu, yüzde 1.75 arttırıma gitti. Bu, Serdengeçti döneminde olsaydı, AKP'liler başlardı yüklenmeye:
''Serdengeçti, nerden geçti? Bu ne biçim karar? Kime hizmet ediyor? Hükümetin imajını bozmak mı istiyor? Ekonomideki gidişin önündeki en büyük engel haline geldi...''
Ama şimdi arkadaşlar sus pus!
***
Merkez Bankası'nın kararından sonra kamuoyunda tam Aziz Nesin 'lik bir tartışma başladı.
Kimse bu kararların ne işe yarayacağını kesin olarak söyleyemiyor! Çok iyiye yoran var... Gereksiz olduğunu söyleyen var... Çok eksik bulan var... Başka önlemler alınmazsa, bunun hiçbir işe yaramayacağını söyleyen var...
Herhalde dalgalı ekonomi böyle bir şey; kim nereden bakarsa, ona göre yorum yapıyor.
Bizi en çok endişelendiren durum şu:
Başta Başbakan olmak üzere hükümet üyeleri, cari açıktaki artıştan piyasalardaki dalgalanmaya kadar hiçbir şeyi ciddiye almıyor!
En güzelini Maliye Bakanı Kemal Unakıtan söyledi:
''Kardeşim dalgalı kur bu... Dalgalı kur dalgalanır!''
Dalgalı kur dalgalanır da; her dalga 5-6 milyar dolara mal olursa ne yapacağız?
AKP çevrelerinin kalıplaşmış bir başka tepkisi de şu:
''En küçük bir hareketlenmede hemen kriz psikolojisine giriliyor. Bırakın kardeşim bu edebiyatı. O günler geçti!''
AKP'liler böyle düşünebilir ama, her ince kırılma büyük bir deprem beklentisini beraberinde getiriyorsa, hükümete olan güvende de bir sorun var demektir...
***
Bize göre Türkiye'de ekonomi iki temel başlıktan oluşuyor:
Borsa ekonomisi ve toplum ekonomisi...
Birinci şık; hükümetin ve medyanın da temel gündemi. Borsa yükseliyorsa, Türkiye batsa önemli değil. Aslolan, borsanın yükselmesi. Son dönemde alınan önlemler de zaten bu bakışın bir ürünü... İstanbul Menkul Kıymetler Borsası bende sık sık şu tanımı çağrıştırır:
İstanbul Makul Kıyametler Borsası!
Kıyamet bile kopsa, borsa yükseliyorsa olumlu karşılanabilir!
Toplum ekonomisinde ise gidiş hiç de olumlu değil. Tarım dünyasında büyük bir hayal kırıklığı var. Müjde diye duyurdukları hububat rakamlarını maliyetle karşılaştıran, müjdenin ne olduğunu soruyor! Turizm sektörü dışa açılsa olmuyor, içe kapansa dolmuyor... Tekstil sektörü işin içinden çıkamayınca birbirine düşmüş görünüyor. Bu aralar en çok çorap üretiyor olsalar gerek; içlerindeki her başa göre! Emeklilerin maaşlarıyla ilgili araştırma hafta başında yayımlandı; çoğunluk yoksulluk sınırında...
Hükümet IMF'nin ipine sıkı sıkıya sarılıp ''Büyü ekonomim büyü'' diye diye 3.5 yılı bitirdi...
Büyü bozulmuş görünüyor!
İslamcı Holding Kazığı Yiyenler' Alıntı:
Başbakan Erdoğan 'ın geçen haftaki Almanya gezisinde yaşananlar AKP'nin Türk toplumuna şaşı bakışını bir kez daha ortaya koydu.
Türbanlıysan bizdensin, her türlü sorununu çözeriz. Gerekirse, devletin yurtdışındaki en üst temsilcisini bile hiçe sayarız...
İslamcı holdinglerin kazığını yemişsen, bizi ilgilendirmez. Git hakkını başka yerde ara...
Her ne kadar Erdoğan, bu tür izlenimleri silmek için ''Ben 73 milyonun başbakanıyım'' diyorsa da, gerçek değişmiyor.
Başbakan, ''Türbanlı bir kadın zarar gördüğünü, güçlükle karşılaştığını söylüyorsa, kesinlikle haklıdır'' saplantısında olduğu için daha Alman yurttaşı Türk'ün derdini tam anlamadan Büyükelçi Mehmet Ali İrtemçelik 'e döndü. İrtemçelik gerçeği anlatmaya çalışırken salondan yuh sesleri yükseldi.
Neden?
Başbakan, İrtemçelik'i öylesine dışladı ve yalnızlaştırdı ki, salon mesajı aldı! Bir bakıma Büyükelçi'nin yuhalanmasını azmettirdi. İşte, böylesi saldırılarda AKP'nin oluşturduğu iklimden söz etmemizin nedeni bu...
****
AKP'zade türbancılardan AKP'zedelere geçelim...
Her kim ki, Almanya'ya gider, Türklerin düzenlediği bir toplantıya katılır; o salonda mutlaka bir yeşil sermaye mağduru vardır. Kimi sakallıdır, ''hacı amca'' diye hitap edesiniz gelir... Kimi gençten, düzgün giyimlidir, ''Kandık bir kere'' diye başlar... Kimi tipik bir Anadolu ailesidir; ağzınızdan çıkan her sözü bir umut ışığı gibi dinler...
Başbakan görmek istemese de, ''Paraları verirken bana mı sordunuz'' dese de, işin peşini bırakmayanları ''sahtekâr'' ilan etmeye girişse de, bu bir gerçek.
Öylesine acı bir gerçek ki; insan o kazıkları yiyenleri dinlerken, ''Parayı toplayanlar haydi Almanya yasalarından korkmadı, Türk yasalarını zaten taktıkları yok, Tanrı babadan da mı korkmadı'' diye düşünür!
Meclis'te CHP'nin girişimleriyle bu konuda bir araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon çalışmasına 10 Mayıs 2005'te başladı. Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda'da insanlarımızı dinledi. 263 sayfalık bir rapor hazırladı. O rapor ve eklerinden 2 roman, 1 senaryo, 2 acıklı güldürü tiyatro oyunu çıkar!
İnsanlarımızın saflığına mı yanarsın... Kolay yoldan para kazananların uyanıklığına mı şaşarsın...
Rapora göre, 5 ila 8 milyar doları aşkın paranın döndüğü yeşil sermaye olayında en çok holding 1997 ile 2000 yılı arasında kurulmuş. Yani Erbakan -Erdoğan çizgisinin iktidarı zorladığı dönemde. O paralar ve o paraları toplayanlar şimdi nerede?
Bir bölümü AKP çizgisinde siyasete atıldı. Bir bölümü de bu işten bir şey çıkmayacağına inandığı için yeni ''atılımlar'' nasıl yapılır, onu araştırıyor!
****
AKP'zedelere bir de AKP'li eklendi; AKP Hatay Milletvekili Fuat Geçen ! Geçen, Hatay'da yaşanan yolsuzlukların temelinde AKP'nin bu ildeki yöneticilerinin olduğunu söyleyince kıyamet koptu.
Kesin ihraç istemiyle Müşterek Disiplin Kurulu'na sevk edildi. Geçen savunmasını y-azılı verdi. Sert ifadelerinden biri şu:
''AKP, yolsuzlukla mücadele edenlerle mücadele ediyor. Tuz kokmaya başladı...''
Şimdi sorsak AKP Hatay örgütüne:
- Tuz koktu diyorlar, doğru mu?
''Hangi tuz?..''
- O tuz!
''Otuz olmaz, kırk isteriz!''
Ben 73 Milyonun başbakanıyım ama sayıyı düşürebiliriz isterseniz :p
 

[me|2wi$]

H & M
arkadaşlar konuşmakla bişey değişmiyo..oturduğumuz yerden yorum yapıyoruz..belki bişeyleri değiştirmeye çalışanlarımızda wardır onlar ayrı..mademki kimseden memnun olamıyoruz..kendi fikrimizin en iisi olduğunu düşünüyoruz.. o zmn bize düşen okuyup ii bi yerlere gelebilmektir..lafla peynir gemisi de yürümez hiçbişi de yürümez..beğenmiyosak onların yerine biz geçeriz iki iki dört..üç üç altı..dört dört sekiz..ws.ws.....de hadi herkes çalışmaya : )
 

HTML

Üst