Vtnsvr
New member
KESK Basın Yayın Sekreteri Hasan Hayır, dünkü yazımızla ilgili olarak aradı, KESK’in cumhuriyet mitinglerine kurumsal olarak katılmamakla birlikte üyelerini serbest bıraktığını anlattı.
Sohbet sırasında söz haktan, hukuktan, AB’den açıldı...
AB’nin ikiyüzlülüğüne de geldi doğal olarak...
Sık sık demokrasiden, reformdan söz ediyor AB.
Listenin başında 301’inci madde vardı... O konu çözüldü... Sırada Kıbrıs, ruhban okulu, ekümenik patrik, soykırımın tanınması vs. var.. Fakat ilginçtir... Avrupa Birliği Türkiye’deki sendikal hakların AB’ye uyumuyla hemen hiç ilgili görünmüyor...
AB ülkelerinde genellikle memurların toplu sözleşme ve grev hakları var... Türkiye’de yok. Peki AB bu konuda hiç uyumdan söz ediyor mu?
Aynı zamanda KESK Yönetim Kurulu üyesi olan Hasan Hayır anlatıyor:
- Türkiye, Avrupa Sosyal Şartı’nı kabul etti ama 5. ve 6. maddeleri imzalamadı. Bu maddeler içinde memurlar için grev ve toplu sözleşme hakları yer alıyor. İktidar bu yönde bir yasal değişiklik yapmadığı gibi AB’den de herhangi bir talep veya öneri gelmiyor. AB ilerleme raporlarında sosyal ve sendikal haklar çok yüzeysel geçiştiriliyor...
AB’nin demokrasi adına istedikleri ne Türk insanının acil gereksinimleriyle ne bu konudaki AB normlarıyla ilgili... AB’nin Türkiye mönüsü baştan aşağı Batı’nın ekonomik ve siyasal çıkarlarıyla ilgilidir... Eğer Türkiye’yi tam üyeliğe almaya niyetli olsalar AB normlarının yerleştirilmesi için çalışacaklardı. Bizi sadece sömürge yapmaya çalışmaları almayacaklarının başka bir belirtisidir.
Olli Rehn, “İstiklal Marşı beni duygulandırıyor” demiş.
Sözlerini anlasa canı sıkılırdı...
Haldun Ertem
Paris, Mayıs 68
Aşağıdaki küçücük öyküyü 68 olaylarını araştıran Şehmuz Güzel, Paris’ten geçti...
1968 yılının Mayıs’ı... Paris’de öğrenci olayları doruğa ulaşıyor... 7 Mayıs’ta öğrenciler ilk kez
Seine Nehri’nin sağ yakasına geçiyorlar ve Champs Elysees’den yürürken bir kısmı meçhul asker anıtının önünde saygı duruşu yapıyor. İşte tam o anda kalabalıktan bir ses duyuluyor:
“İl y a plus inconnu que le soldat inconnu: Sa mere!”
Yani: “Meçhul askerden daha meçhul olan var: Annesi!”
Mayıs 68’de kadınların hakkı da böylece veriliyor... Bu cümle tarihe takılı kalıyor...
AKP’nin adamları
TOKİ’de ihaleler nasıl yapılıyor? Pazarlık usulü ihalelerde ne gibi numaralar dönüyor? İhaleler AKP yandaşı firmalar arasında nasıl üleştiriliyor? İktidarın gözdesi firmalar hangileridir? Bunlar hangi ihaleleri ne şekilde aldılar? Parayı kaptıktan sonra işi bitirmeden kaçıp da kovalanmayanlar, vs. vs...
Milliyet’te yıllarda birlikte çalıştığımız arkadaşımız Harun Gürek, “AKP’nin Müteahhitleri” adlı son kitabında bütün bunlar anlatmış. Macera romanı sürükleyiciliğinde bir kitap. Tavsiye ederiz...
Vapurda tiyatro
İstanbul Şehir Hatları vapurlarında tiyatro gösterileri bugün öğleden sonra başlıyor... Beşiktaş - Kadıköy vapurunda tiyatro oyuncuları, yolcuları da oyuna katarak, yol boyunca doğaçlama tiyatro gösterileri sunacaklar. Yarın özel boğaz gezisinde, bir gün sonra da Ada vapurunda olacaklar. Bu bir deneme... Ama bizce olumlu ve yararlı bir deneme... Öte yandan İDO yönetimi, Kadıköy Vapur İskelesi’nin üst katında resim sergileri açmaya başladı... Bu geniş alanın tiyatrolara, özellikle çocuk oyunları için, kiralanması da düşünülüyor...
Yeri gelmişken bir başka öneri... İstanbul Devlet Konservatuarı, Kadıköy Vapur İskelesi’nin tam karısındadır. Vapura giderken pencerelerden taşan keman, obua, trombom vs. gibi enstrümanların sesleri kulağınızda hoş tınılar meydana getirir. Konservatuar öğrencileri, (Londra’da Covent Garden’da olduğu gibi) zaman zaman iskelede bekleşen yolculara küçük konserler verse... Onları klasik müzikle tanıştırsa... Hoş ve yararlı olmaz mı? Ne dersiniz sevgili öğrenciler?
AKM’nin tamiratı
Atatürk Kültür Merkezi önümüzdeki haziran ayından itibaren onarıma alınıyor... Elektrik, gaz, su tesisatı değiştirilecekmiş... Onarım ne kadar mı sürecek?
Tam 17 ay...
Bir mimar dostumuz bu süreyi duyunca ayağa kalktı:
- Yahu ülkede bu kadar sürede gökdelen yapılıyor, dedi...
AKM Müdürü Bülent Bilgin yapılacak onarımla ilgili bilgi sahibi olmadığını söylüyor...
Bu işin içinden tuhaf bir koku yükseliyor...
Yeşil bir dava!
CHP Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı, İstanbul’un betonlaştırılmasına karşı adeta tek kişilik bir ordu gibi mücadele ediyor. Tek bir alıcının katıldığı Mecidiyeköy likör fabrikası arsasının satışının iptali konusunda diyor ki:
“Biz, rekabet koşullarının oluş(turul)madığı bu tek kişilik ihalenin iptali için yeni bir dava daha açıyoruz. Basınımıza, siyasetçilerimize ve hukukçularımıza yeni bir çağrıda daha bulunuyoruz. Her kesimden yurttaşlarımızın bu mücadeleye sahip çıkarak TOKİ’yi faks ve telefon yağmuruna tutmalarını istiyoruz. Ancak bu şekilde TOKİ yönetiminin bu tek kişilik ihaleyi iptal etmesini sağlayabiliriz.”
Melih AŞIK
Sohbet sırasında söz haktan, hukuktan, AB’den açıldı...
AB’nin ikiyüzlülüğüne de geldi doğal olarak...
Sık sık demokrasiden, reformdan söz ediyor AB.
Listenin başında 301’inci madde vardı... O konu çözüldü... Sırada Kıbrıs, ruhban okulu, ekümenik patrik, soykırımın tanınması vs. var.. Fakat ilginçtir... Avrupa Birliği Türkiye’deki sendikal hakların AB’ye uyumuyla hemen hiç ilgili görünmüyor...
AB ülkelerinde genellikle memurların toplu sözleşme ve grev hakları var... Türkiye’de yok. Peki AB bu konuda hiç uyumdan söz ediyor mu?
Aynı zamanda KESK Yönetim Kurulu üyesi olan Hasan Hayır anlatıyor:
- Türkiye, Avrupa Sosyal Şartı’nı kabul etti ama 5. ve 6. maddeleri imzalamadı. Bu maddeler içinde memurlar için grev ve toplu sözleşme hakları yer alıyor. İktidar bu yönde bir yasal değişiklik yapmadığı gibi AB’den de herhangi bir talep veya öneri gelmiyor. AB ilerleme raporlarında sosyal ve sendikal haklar çok yüzeysel geçiştiriliyor...
AB’nin demokrasi adına istedikleri ne Türk insanının acil gereksinimleriyle ne bu konudaki AB normlarıyla ilgili... AB’nin Türkiye mönüsü baştan aşağı Batı’nın ekonomik ve siyasal çıkarlarıyla ilgilidir... Eğer Türkiye’yi tam üyeliğe almaya niyetli olsalar AB normlarının yerleştirilmesi için çalışacaklardı. Bizi sadece sömürge yapmaya çalışmaları almayacaklarının başka bir belirtisidir.
Olli Rehn, “İstiklal Marşı beni duygulandırıyor” demiş.
Sözlerini anlasa canı sıkılırdı...
Haldun Ertem
Paris, Mayıs 68
Aşağıdaki küçücük öyküyü 68 olaylarını araştıran Şehmuz Güzel, Paris’ten geçti...
1968 yılının Mayıs’ı... Paris’de öğrenci olayları doruğa ulaşıyor... 7 Mayıs’ta öğrenciler ilk kez
Seine Nehri’nin sağ yakasına geçiyorlar ve Champs Elysees’den yürürken bir kısmı meçhul asker anıtının önünde saygı duruşu yapıyor. İşte tam o anda kalabalıktan bir ses duyuluyor:
“İl y a plus inconnu que le soldat inconnu: Sa mere!”
Yani: “Meçhul askerden daha meçhul olan var: Annesi!”
Mayıs 68’de kadınların hakkı da böylece veriliyor... Bu cümle tarihe takılı kalıyor...
AKP’nin adamları
TOKİ’de ihaleler nasıl yapılıyor? Pazarlık usulü ihalelerde ne gibi numaralar dönüyor? İhaleler AKP yandaşı firmalar arasında nasıl üleştiriliyor? İktidarın gözdesi firmalar hangileridir? Bunlar hangi ihaleleri ne şekilde aldılar? Parayı kaptıktan sonra işi bitirmeden kaçıp da kovalanmayanlar, vs. vs...
Milliyet’te yıllarda birlikte çalıştığımız arkadaşımız Harun Gürek, “AKP’nin Müteahhitleri” adlı son kitabında bütün bunlar anlatmış. Macera romanı sürükleyiciliğinde bir kitap. Tavsiye ederiz...
Vapurda tiyatro
İstanbul Şehir Hatları vapurlarında tiyatro gösterileri bugün öğleden sonra başlıyor... Beşiktaş - Kadıköy vapurunda tiyatro oyuncuları, yolcuları da oyuna katarak, yol boyunca doğaçlama tiyatro gösterileri sunacaklar. Yarın özel boğaz gezisinde, bir gün sonra da Ada vapurunda olacaklar. Bu bir deneme... Ama bizce olumlu ve yararlı bir deneme... Öte yandan İDO yönetimi, Kadıköy Vapur İskelesi’nin üst katında resim sergileri açmaya başladı... Bu geniş alanın tiyatrolara, özellikle çocuk oyunları için, kiralanması da düşünülüyor...
Yeri gelmişken bir başka öneri... İstanbul Devlet Konservatuarı, Kadıköy Vapur İskelesi’nin tam karısındadır. Vapura giderken pencerelerden taşan keman, obua, trombom vs. gibi enstrümanların sesleri kulağınızda hoş tınılar meydana getirir. Konservatuar öğrencileri, (Londra’da Covent Garden’da olduğu gibi) zaman zaman iskelede bekleşen yolculara küçük konserler verse... Onları klasik müzikle tanıştırsa... Hoş ve yararlı olmaz mı? Ne dersiniz sevgili öğrenciler?
AKM’nin tamiratı
Atatürk Kültür Merkezi önümüzdeki haziran ayından itibaren onarıma alınıyor... Elektrik, gaz, su tesisatı değiştirilecekmiş... Onarım ne kadar mı sürecek?
Tam 17 ay...
Bir mimar dostumuz bu süreyi duyunca ayağa kalktı:
- Yahu ülkede bu kadar sürede gökdelen yapılıyor, dedi...
AKM Müdürü Bülent Bilgin yapılacak onarımla ilgili bilgi sahibi olmadığını söylüyor...
Bu işin içinden tuhaf bir koku yükseliyor...
Yeşil bir dava!
CHP Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı, İstanbul’un betonlaştırılmasına karşı adeta tek kişilik bir ordu gibi mücadele ediyor. Tek bir alıcının katıldığı Mecidiyeköy likör fabrikası arsasının satışının iptali konusunda diyor ki:
“Biz, rekabet koşullarının oluş(turul)madığı bu tek kişilik ihalenin iptali için yeni bir dava daha açıyoruz. Basınımıza, siyasetçilerimize ve hukukçularımıza yeni bir çağrıda daha bulunuyoruz. Her kesimden yurttaşlarımızın bu mücadeleye sahip çıkarak TOKİ’yi faks ve telefon yağmuruna tutmalarını istiyoruz. Ancak bu şekilde TOKİ yönetiminin bu tek kişilik ihaleyi iptal etmesini sağlayabiliriz.”
Melih AŞIK
