İki türlü vatan var...

fatihsan

New member
Bekir COŞKUN





DAĞLARDA büyük mücadele sürüyor.

Kimi zaman haberci arkadaşlarımız çatışma haberleri getiriyorlar, "Kayıp var mı?" diye soruyoruz.

Hep var...

Vatanları için can veriyor çocuklarımız.

*

Kara operasyonu başladığı günden bu yana, yiğitler vatan için can verirken, öbür vatanda neler oluyor, bakar mısınız:

- Yolsuzluk-hırsızlık yapanlara (elbette dokunulmazlık dosyalarını da içine alacak şekilde) gizli af...

- Sosyal Güvenlik yasası görüşülürken, milletvekili maaşlarına zammı araya sokuşturma girişimi...

- Tarikat ve cemaat vakıflarına kıyak...

- Türban yasası.

- Tekel satışı.

- Belediyelerin 5 milyar YTL’lik borcunun silinmesi.

(.........)

Bu sonuncusunu açmalıyım:

Adam AKP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin para makinesi Bel-Pa’nın badem bıyıklı Genel Müdürü...

Karısı-çocukları var, ayrıca imam nikáhlı karısı var.

Bir de imam nikáhlı sevgilisi...

(Ben bu "imam nikáhlı sevgili" işini ilk kez duyuyorum.)

Mümin kardeşimiz, memur maaşı ile imam nikáhlı sevgilisine daireler almış, 1 milyon Ye Te Le (bir trilyon Te Le) para sunmuş.

İşte bu belediyelerin borcu siliniyor.

Yani; o savrulan, çarçur edilen, yağmalanan, müteahhitlerle ortaklaşa yenilen, imam nikáhlı sevgililere giden paralar, Türk milletinin ödeyeceği vergilerle kapatılacak.

Anlıyor musunuz?..

*

O zaman iki türlü vatan var:

Birisi uğruna ölünecek vatan.

Çocuklarımız dağlarda o vatan için canlarını veriyorlar, ertesi gün tabutları taşınıyor kasabalara-köylere.

Öbür vatan?..

Öbürü yağmalanmakta olan.

Birinci vatan kurtarılmaya çalışılırken, öbürü işte böyle...

Ne yapacaksınız?

Herkesin "vatanı" kendine göre.

Ayrıca bende şunu ekleyim hocam sayın cumhur başkanını 16 yaşındaki oğluyla istanbul büyük şehir belediye başkanını oğlu şirket kurup dışardan tonlarca süt mısırı italat yapıp gümrüksüz yurda sokuyorlar.

Ayrıca maliye bakanının yolsuzluk yapıp 2 yıl kesinleşmiş hapis cezası var ama dokunulmazlık sınırı olduğu için kimse birşey yapamıyor.

Doğru söz herkezin ''vatanı'' kendine göre.:goz::goz::goz::goz:
 

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Yaptıkları Ve Yapacakları üçkağıtçılıkların Elbet Bir Gün Hesabı Sorulacaktır.
şu Anda Sadece Iddia Konumundaki Olaylar Elbet Mahkemelere Yansıyacak Ve Eğer Suçları Varsa Bu Devletin Hakimleri O Cezaları Vercektir.
 

Vtnsvr

New member
Evet iki türlü vatan var kimimize göre yüceltilmesi gereken Vatan,Kimilerine göre sömürülmesi gereken Vatan ama bir terslik var.Yüceltenler her alanda oldugu gibi bir şekilde vatana karşı görevini yapıyor sırası geldiginde askere gidiyor şehit oluyor.Sömürenler ise;her alanda dini imanı para,mal,mülk ve sırası geldiginde bir şekilde askerlikten yırtıyorlar ve genelde yönetici seçiyoruz onları başımıza...İki vatan oldugu konusunda güzel bir makale Oktay Yıldırım'dan;

Oktay Yıldırım
[email protected]

VARSA HAKKIM, HELAL ETMEDİM BİLESİNİZ
Daima bizdik aslında bu vatanı veya Türk’ün vatan dediği her yeri yaşatmaya çalışan. Bizdik, bu milletin askerleri yani, ordusu, bağımsızlığının fedaileri, öz evlatları.
Kaç miladı tarih öncesi bu günümüzün ve kaç miladı tarih sonrası var oluşumuzun, uğrunda ter, kan döktüğümüz her toprak parçasını kutsayarak, bizden sonraki nesillerin vefasına emanet ettiğimiz ve yaşatmaya çalıştığımız vatandı.





Bunun içindi asker doğuşumuz, bunun içindi şahadette ölmeyişimiz, esarette gülemeyişimizin ilahi ödülüydü bu Allah muştusu ölümsüzlük ve sadece yeryüzünde bize has bir tevekkül ve aşinalıkla karşıladığımız kutlu ölüm(süzlük).

Gecenin karanlığı, fecre karşı son kozlarını oynarken, şafak vakti yani, tan yeri ağarırken, gün doğarken yeni bir zamanın üstüne, yirmisine kadarını annesi ve babasının umutlarına, yirmisinden sonrasını yavuklusuna söz verdiği hayatını feda ederken, vatandı yaşatmaya çalıştığı benim er Mehmedimin.












Gecenin kör ayazında, tetik korkuluğunda küçük birer buzula dönmüş parmaklarının iflah olmaz yangınında, çocuğunun ellerini, yavuklusunun yüreğini değil dedesinden kalmış bağımsızlık ocağını ısıtırken Mehmedim, vatandı yaşatmaya çalıştığı şey.





Siz kuş kanatlarına mektuplar yazasınız diye, siz bir kuşunki kadar bile olmayan yüreklerinizi Amerikan vaatleri ile kutsayıp, kininizi sokaklara özgürce dökebilesiniz diye demokrasi adına, siz aslında siz olmaktan çıkmışlığınızı unutabileceğiniz villalarda kristal kadehlerde içebilesiniz diye kan rengi Fransız şaraplarını, bizler; aç bile olsak, açıkta bile olsak vatanımızda, bağımsız ve güdümsüz olabilmek için can verirken hiç yüksünmeden, aynı vatandı yaşatmaya çalıştığımız.










2007 yılının Nisan ayı. Haftalardır devam eden operasyonlarda şehit edilen, kahpece, şerefsizce, mayınlanarak, pusu kurularak şehit edilen vatan evlatlarının, siz gazete köşelerinde patronluk, ihalelerde rant, erkanı devlette makam mücadelesi yapmakla meşgulken, kulaklarınız sağır ve gözleriniz körken hala, yaşatmaya çalıştıkları vatandı.





Fatih Sultan Mehmet köprüsünden Anadolu yakasına doğru geçerken sağ tarafta kalan Nakkaş tepenin üzerinde dalgalanan bayrağa dikkat ettiniz mi hiç? Üşüyor orada farkında mısınız? Bayrak üşür mü demeyin sakın, ruhsuzluğunuzun tescili olur da kendi yüzünüze bakamazsınız aynada sonra.









Bayrak üşür efendiler, bayrak üşür. Soğuktan değil, yalnızlıktan üşür bayrak. Bayrak yalnız mı olur demeyin yalnız da olur bayrak. O yalnızlığı paylaşan tek şeyin, bayrakla üzeri kaplanan bir tabutun içindeki şehit olacağını bilmeyenler, bilmezler ki bayrağa sarılı tabutun içindeki aslanın, bayrağa sarılmadan az evvel vatandı yaşatmaya çalıştığı.









Birileri Ralston’la, Barzani’yle elim sende oynarken, Dubailisine yağlısını, İsraillisine ballısını peş keş çekerken vatanın, Uzman Çavuş Kâşif’in son nefesinde bile vatandı yaşatmaya çalıştığı.






“Sen şimdi Cumhurbaşkanı ol, ben sonra gelir devlet başkanı olurum” ikramlarının yaşandığı bu günlerde, Komando onbaşısı İkram’ın, kendi kanını ikram ederek kutsal saydığı dede yadigârı toprağına, vatandı yaşatmaya çalıştığı şey.








Son nefesinde bile “askerlerim” diye inleyerek sonsuzluğa uçarken Üsteğmen Erdal’ın, bu günün riyakâr ve bencil makam sevdalılarının, tiyatro sahnesine çevirip elin İsraillisine peş keş çekmeye çalıştıkları vatandı yaşatmaya çalıştığı şey.









Bu aslında binlerce yıllık bir hikâyenin bu güne kalmış ağıtıdır.





Bu gün irade beyan ettiğiniz her yeri biz kurduk, kanımızla harç yaparak toprağı.





Biz kurduk üzerinde egemenlik oyunu oynadığınız bu yurdu. Ve Türk’ün egemen olduğu tüm toprakları biz vatan diye yaşatmaya çalıştık.








Selenge boylarını kanımızla kızıla boyarken de,









Zırhlarımızın altına kefenlerimizi giyip Malazgirt’e at sürerken de,





Bu gün sahiplenip başkalaştırmaya çalıştığınız İstanbul için sur döverken de,









Yemen’de, Galiçya’da, Makedonya’da kanımızı son damlasına kadar dökerken de,





Mecidiye tabyasında o mermiyi yüklenirken de,









Conkbayırı’nda mermisiz tüfeğe süngüyü takıp son koşuyu sonsuzluğa doğru yaparken de,









Bir seher vakti masmavi göklerden Kıbrıs’a inerken de,









Nuh peygamber ziyaretinde, Cebrail kapıda, Helanipir tepede, Masura çayında, can pazarlarında can alıp can verirken de,









Sizin bu gün tahtına oturmak için birbirinize düştüğünüz, düşüp kalktıklarınıza pazarlamak için pazarlar kurup, ortak pazarlara girdiğiniz bu vatandı aslında, bilmezliğinizle değil umursamazlığınızla “kelle” dediğiniz o aslanların, ölümleri pahasına yaşatmaya çalıştıkları şey.









Varsa hakkım –ki vardır emin olun- hakkım kimsede kalmaz bilesiniz, ben alamasam da Hak alır.









Varsa hakkım – ki vardır emin olun- bu hak, Hak divanına kalmaz kul divanında da alınır bilesiniz.









Varsa hakkım –ki vardır emin olun- helal etmedim bilesiniz.









“VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN



OKTAY YILDIRIM



--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bekir COŞKUN
[email protected]

İki vatan...


OKURLARIMDAN çok sayıda e-posta aldım, onlar da katıldılar...

Evet; iki vatan var.

İki vatan...

Birinci vatanın çığlıkları geliyor Kandil Dağı’ndan.

*

Ya ikinci vatan?..

Bölük bölük, alay alay yürüyüşe geçtiler ikinci vatanın yiğitleri.

Önde; Bülent Ersoy...

Adam gibi adamlar konuştuğunda asla oralı olmayan... Yeryüzünün en büyük rezillikleri yaşandığında dönüp bakmayan... En kepaze ihlaller yaşandığında, ya da Türkiye yolunu yitirdiğinde tınmayan ikinci vatanın evlatları, Bülent Ersoy söyleyince hatırladılar:

"Aydın sorumluluğu" denilen bir şey olduğunu...

Hiç sesleri çıkmazdı oysa.

İkinci vatanda bundan bir önceki en önemli konu ise "G noktasının fotoğrafının çekildiği" haberiydi.

Kendi "G noktalarının" fotoğraflarını çektirip, gazi dedelerinin yanına assalar şaşırmam, ikinci vatanın sahipleri.

İşte; dünya yıkılırken, dün internette en çok okunan haberler listesindeydi.

"2008 model Gülben..."

Demek ki ikinci vatanın insanları en çok "2008 model Gülben"e ilgi duydular, ne yapalım?..

Televizyonlara bakın; vur patlasın, çal oynasın...

Dün birisinde "Aşılmaz dağları aştık, milli gurur günümüzdür bugün" diyen birisini duyunca nasıl da sevindim. "İşte, dağlarla ilgilenen adam gibi bir adam" dedim, sesi yükselttim, mutlandım, arkama dayandım.

Devam etti adam:

"Hakem hakkımızı yedi..."

Ve imamlar cephesinden son haber var; imam nikáhlı sevgilisine beş daire, bir de villa alan AKP’nin genel müdürünün, imam nikáhlı sevgilisi açıkladı dün:

"İşin içinde büyükler var..."

*

İşte böyledir ikinci vatan.

Birinci vatana acı, gözyaşı, ölüm düşerken... Sanki arsızlığın sesleri yükselir ikinci vatandan.

Evet, evet... Tamı tamına ayırabiliyorum artık.

İşte; birinci vatan...

İşte; ikinci vatan...
 

Kara Kartal

Banned
vatan anlayışıda farklı
namus şeref anlayışıda farklı

namus şeref yemini edenleri yeminlerine sadık kalıp kalmadıklarını denetleyecek özel kurumlar olmadığı müddetçe

namussuzlara şerefsizlere dokunulamaz...trilyonlarıda kaybetseler cukka yapsalar dokunulamaz

namussuzlara vatan hainlerine hiç ciğer teslim edilirmi hiç devletin koltuğu verilirmii bu nekadar özgürlük bunun sınırı yokmuu

ne kadar demokratız bizz böyle...ne kadar şerefsiz namussuz varsa başımızın üstüne çıkardık

hepsine sıra gelicekk ......................
 

HTML

Üst