İki saat boyunca gitarıyla konuştu

1001Design

330i ///M3 Design
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
İstanbul'da bazı geceler oluyor ki; insan hangi etkinliği takip edeceği konusunda tereddüt yaşıyor. Arafta kalınca da en çok istediğine meylediyor. Önceki gece de durum buna benziyordu. Müzikseverler, neredeyse yan yana iki mekanda düzenlenen iki etkinlikten birini seçmek zorunda kaldı.

satriani.jpg


Parkorman'da düzenlenen Masstival'de, başta Avril Lavigne olmak üzere birçok ünlü şarkıcı ve grup sahneye çıkarken; 500 metre ilerideki İstanbul Arena dünyanın en büyük virtüözlerinden birini, Joe Satriani'yi ağırlıyordu. İstanbul Arena'nın önünde saat 19.00'dan itibaren oluşan kuyruk, birkaç saat sonra başlayacak konserin iyi geçeceğine işaret ediyordu. Cuma akşamı İstiklal Caddesi'deki benzer bir kuyrukta bekleyerek albümlerini imzalatan Satriani hayranları, ilk kez onu sahnede canlı performansı ile izleyeceklerdi. İzleyiciler arasında Şebnem Ferah gibi Türk rock müziğinin önemli isimleri de vardı; bilinen bilinmeyen birçok rock grubu da.

Önce rock müzikseverleri konsere hazırlamak için iki ön grup çıktı sahneye. Ancak herkes enerjisini gitarın babası olarak bilinen Satriani için saklıyordu. Gerçi 1993 ve 1997'de rockseverler Metallica konserinde, Joe'nin öğrencilerinden Kirk Hammett'i dinlemişlerdi, ama sahneye çıkacak kişi gitarı ile konuşan adamdı. Sonunda rock müziğin alışılagelmiş kalıplarını zorlayan usta sanatçı sahneye geldi ve derdini gitarıyla anlatmaya başladı. Neredeyse her parçada gitarını değiştiren Satriani, hayranlık bırakan sololarını ise beyaz gitarıyla çaldı. Sempatik tavırlarıyla da dikkat çekti Joe; oturdu, kalktı, zıpladı, adeta gitarı ile dans etti. Bir aralık mikrofona gelerek "Şu an içinde bulunduğum zaman ve şehriniz çok güzel. Bu şehir çok güzel ve sihirli." diyerek izleyicileri daha da coşturdu. Satriani, Surfing With The Alien, Super Colossal albümlerindeki parçalarla birlikte Türkiye'de en çok ilgi gören The Extremisti albümündeki bestelerini de çaldı. Zaman zaman Joe'nin gitarına rockseverler sesleriyle eşlik etti.

'İyi ki doğdun Joe'

Joe, hiç ara vermeden yaklaşık iki saat kaldığı sahneden ayrılırken hayranları hâlâ müziğe doymamış gibiydi. 'Joe, Joe' sesleri İstanbul Arena'dan yükselirken birden büyük bir pasta sahneye taşındı. 15 Temmuz, Satriani'nin doğum günüydü ve organizasyon şirketi gitariste sürpriz yapacaktı. Herkes bir ağızdan "İyi ki doğdun Joe" derken, Satriani yeniden sahneye geldi ve teşekkür ettikten sonra yeniden gitarını aldı. İki parça daha çalan Satriani, mutlu bir şekilde sahneye veda ederken, dinleyiciler de kulaklarının çınlamasına aldırmadan, tatlı bir yorgunlukla evlerinin yolunu tuttu.

zaman.com.tr​
 
Joe Satriani:`Rock`ın ruhu çevreciliğe aykırı

İstanbul Arena`da vereceği konser için İstanbul`a gelen efsane gitarist Joe Satriani`ye göre modern hayatla çevrecilik arasında bir uyuşmazlık var. Ve bu sorunu da yine ancak teknoloji çözebilir.

Yaşayan rock müzik gitaristlerinin en ustası ve popüleri olarak ün salan Joe Satriani, müzisyenliğe dokuz yaşındayken başlamış. İstanbul Arena`da Türk hayranlarının karşısına çıkan Satriani`nin, müzik, siyaset ve çevrecilik üzerine sivri ama samimi görüşleri var.

- Eskiden Beatles grubu Hindistan`a gittiğinde, Led Zeppelin de Kashmir diye doğu ezgileriyle dolu bir şarkı yaptığında yer yerinden oynardı. Bugün rock müzisyenleri Doğu`ya olan ilgilerini yitirdiler mi?
- Bakın, eğer çocukluğunuz ve gençliğiniz New York`ta geçmişse, Doğu müziğiyle tanışabilmeniz, çevrenizde uzaklardan gelmiş insanlar olmasına bağlıdır. Zaten her mahallede Avrupalı göçmenlerin yanında doğudan gelmiş kişiler de olur. Dünyada olup bitenlerle yakından ilgilenen bir ailede büyüdüm. Evimizdeki partilerde dünyanın dört bir yanından müzikler dinleme şansımız olurdu. Ama sonuçta şu var: İnsan, doğduğu toprakların ürünü. Bana en doğal gelen de, merkezinde blues`un olduğu Amerikan müzikleri.

`HENDRIX ÖLDÜĞÜNDE YIKILDIM`

- Küçükken, gitarist Jimi Hendrix`in ölümünü bir futbol maçı sırasında duyup müzisyen olmaya karar vermişsiniz. Sizin için bir aydınlanma anı mıydı bu?
- Daha önce, dokuz yaşımdayken davul çalarak müziğe başlamış, ama çok yetenekli olmadığımı da hemen anlamıştım. Müziğe meraklıydım ama Hendrix`in ölüşü, her şeyi değiştirdi. Ne düşündüğümü hatırlayamıyorum ama şaşkına döndüğümden eminim. Kafama dank eden gerçek şuydu: Jimi Hendrix artık aramızda olmayacaktı, sonsuza dek gitmişti. Gitarist olmaya bu mutsuzluk anında karar verdim; ne yaptığımı bilmiyordum, hiç gitar çalmamıştım ve müzisyenliğin zorluklardan bihaberdim.

- Mutsuzluklarınızdan bahsetmişken... Bush yönetiminden memnun musunuz?
- Tabii ki değilim, hayır! Amerika şu anda politik olarak çok bölünmüş durumda ve benim yaşadığım yer olan Kaliforniya`da insanların çok çok az bir bölümü George W. Bush`a oy verdi. Kaliforniya ve San Francisco gibi yerler, gerçekten de çılgın şehirlerdir. Neredeyse herkes demokrattır ve yine herkes her şeyi değiştirmek ister. Seçimler için sabırsızlanıyorum, keşke şu anki iktidardan kurtulmanın başka bir yolu olsaydı...

`MÜZİSYENLER İKİYÜZLÜ`

- Peki ya Live Earth türü girişimlere ne diyorsunuz?

- Live Earth mü? (gülüyor) Bakın, konserleri severim. Ama gerçekten de rock & roll ile çevrecilik birbirine ters şeyler. Mesela bugün (perşembe günü) olup bitenleri düşünüyorum da, bütün o konser malzemelerinin Atina`dan çıkıp havaalanına gelişi, oradan uçaklara doluşup İstanbul`a gelişimiz... Hep büyük şehirlerde yaşadım ve büyük mekanlarda konserler verdim. Çevreye saygılı olmak için elimizden geleni yapıyoruz ama bir yandan da, elden ne gelir ki diye düşünürken buluyoruz kendimizi.

- Ama müzisyen olarak bir sorumluluğunuz yok mu?
- Müzisyen olduğumuz için bizim birşeylere karşı çıkmamızı istiyorlar, ama bu bir yandan da çok ikiyüzlüce bir durum. Dünyanın dört bir yanına gidiyor ve bunun için özel jetlere biniyoruz. Live Earth tipi büyük konserler için, belki yüz tane otobüs aynı anda benzin tüketerek çevreyi kirletiyor. Ben bu Live Earth hikâyesini duyunca şöyle düşündüm: Neden insanların hiçbir şey yapmayacakları bir gün düzenlemiyoruz ki? Çevreyi korumak ve kirletmemek için bu çok daha iyi bir yöntem olurdu


Sabah Gazetesi​
 
Geri
Üst