İbadetlerin en önemlisi...

DeRSaaDeT

Islambol
Altın Üye
Katılım
3 Şub 2006
Mesajlar
6,597
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
118
Bütün amellerin içinde en faziletli ibadet namazdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu amellerin en faziletlisidir. Rızkın bereketi, duanın kabulüdür. Kabirde ışıktır. Sıratı yıldırım gibi geçiricidir. Cennette başa taçtır. İmanın başı, gözün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır.), (Namazın farz olduğuna inanıp huşu içinde, eksiksiz kılan cennete gider.), (Kıyamette ilk sorgu namazdan olur. Namaz düzgünse, diğer amelleri kabul edilir. Namaz düzgün değilse, hiçbiri kabul edilmez.), (Kıyamette, namaz kılan kurtulur, kılmayan perişan olur.), (Allah, 5 vakit namazı eksiksiz kılanı cennete koyacağına söz verdi.), (Müslüman, namaz kılarken günahları başı üzerine konur. Her secde ettiğinde başından dökülür. Namazı bitirince hiç bir günahı kalmaz.), (Her namaz vakti gelince, melekler, “Günahlarınız sebebiyle hazırlanan ateşi namaz kılarak söndürün!” derler.), (Cennetin anahtarı namazdır.)

“Vazife mukaddestir. Önce iş, sonra namaz” diyenler çıkıyor. Vazife, âmir tarafından emredileni yapmak, yasak edileni yapmamak demektir. Birkaç âmirin verdiği emir, birbirine benzemiyorsa, daha üstün olan âmirin emri yapılır. Memuriyette ve askerlikte de, birinci vazife büyük âmirin emrini yapmaktır. En büyük âmir kimdir? Vazife elbette mukaddestir. Çünkü hadis-i şerifte, (İnsanların en iyisi, insanlara faydalı olandır) buyuruldu. İnsanlara ne yapılırsa faydalı olunacağını da, en büyük âmir olan Allahü teâlâ bildirmiştir. Birinci vazife en büyük âmirin emrini yapmak olduğuna göre, en büyük âmir ne diyor? (İmandan sonra en büyük vazife namaz kılmaktır) buyuruyor.

Namaz kılmak, işi aksatmaz. Hatta namaz kılan, işini daha canla başla yapmaya gayret eder. Namaz kılan, kul hakkından, haramdan korkar, vazifesini ihmal etmez. (Namaz kılmaya vaktim yok) demek veya başka bahane uydurmak, beynamaz mazeretidir, namazın önemini bilmemektir. Hadis-i şerifte, (Bir kimse, namazını kasten, mazeretsiz kılmazsa, Allahü teâlâ onun diğer ibâdetlerini faydasız kılar.) buyuruldu. Allahü teâlâ, namaz kılmayanın iyiliklerine sevap vermez. Namaz kılmamak, en büyük günahlardan biridir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kasten [mazeretsiz] namaz kılmayanın diğer amellerini Allahü teâlâ kabul etmez. Tövbe edinceye kadar da Allahın himayesinden uzak olur.), (Namaz kılmayanlar, kıyamet günü, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulur.), (Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.), (Kim namazı bırakırsa Allahü teâlâ onun ibâdetlerini faydasız kılar ve namaza başlayıncaya kadar Cenab-ı Hakk’ın himayesinden uzak olur.), (Beş vakit namazı terk eden, Allahın korumasından mahrum olur.), (Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.), (Namaz kılmayanın Müslümanlığı yoktur.), (İman ile küfür arasındaki fark; namazı kılıp, kılmamaktır.)

Bu hadis-i şerifleri, âlimler şöyle açıklamışlardır: Dinimizde en büyük günahı işleyen kâfir olmaz. Bunun için, tembellikle namaz kılmayana kâfir denmez. Fakat namaz, çok önemli bir ibâdet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez. Bazı âlimler, namaz kılmayanın kâfir olacağını bildirmiştir. Bu bakımdan her ne şart altında olursa olsun, muhakkak namazı kılmalıdır


Diyanet İşleri Bşk.
 
Geri
Üst