İşten Ayrılmak İçin Doğru Zaman

[TuBeRCuLuM]

"Gitmeli miyim kalmalı mıyım?" ikileminin neresindesiniz? Bazıları için bu soru yatmadan önce ve sabah uyandıklarında akıllarına gelen ilk sorudur. İşten ayrılmak için doğru zamanı bilmek!


20. yüzyılın genelinde bir çalışanın işini bırakması duyulmamış birşeydi, çalışanlar ömürleri boyunca aynı şirketlerde çalışıyorlardı. Ancak şirketlerin küçülme kararı almaya başlamaları, yeni iş imkanlarının doğması, bilimin ilerlemesi ile çalışanlar ve patronları arasındaki bağ azaldı.

80’lerdeki fırtınalı dönemden sonra 90’ların yatırım ve yüksek talebe bağlı çok para kazanmaya dayalı olan dönemi başladı. Bu da birçok işçinin rahat işlerini bırakıp yeni fırsatlar aramalarına sebep oldu. Bazıları da işten işe geçerek yüksek bir maaş ve köşe ofisin peşinden koştular.

Birkaç yıl önce bu yazıyı yazmış olsak çok farklı bir yazı olabilirdi. Bugün internetin satış pazarına hakim hale gelmesi, 11 Eylül saldırılarının etkisi, çalışanların da daha çok paranın peşinde koşmak yerine daha akla yatkın tercihler yapmaya başladı. Hırslı ve gayretli çalışanlar için kendi yollarını çizmeleri ve hayallerinin peşinde koşmaları için şu an oluşandan daha iyi bir ortam oluşmamıştı. Eğer bu yazı bir anlamda sizinle ilgiliyse ne yapmanız gerektiğini düşünmenin zamanı gelmiştir.

Düşünceleriniz ne yönde?

En belirleyici faktör işinizi nasıl gördüğünüzdür. Sonuçta iş sizin için sadece bir maaş ise, o zaman alabildiğiniz maksimum parayı aldığınız sürece nerede ve nasıl çalıştığınızın bir önemi yoktur. Para sizi motive ediyorsa o halde her zaman sizin ilginizi çekebilecek bir iş bulabilirsiniz. Profesyonel birinin amacı fikir ve düşünceler yönünden size meydan okuyan ve vücudunuza zarar vermeyecek bir iş olmalı.

Sonuçta herhangi bir iş, fırsat ya da deneyim bir arabadan farklı değildir. Arabanın özelliklerini bilmeniz hayati önem taşımaktadır ama aynı zamanda bu arabayı limitlerinin üstünde kullanmalısınız. Bir Formula 1 aracını saatte 50 km hızla kullanmazsınız, aracı limitlerine kadar zorlamalısınız ki mühendislere hangi parçalar ve özellikler yönünden aracın geliştirebileceğini gösteresiniz.

Formula 1 efsanesi Michael Schumacher 1996 yılında Ferrari ile kontrat imzaladığında herkes Ferrari'nin araçlarının yarıştaki en iyi araçlar olmaktan çok uzak olduğunu biliyordu. Schumacher de bunun farkındaydı ve amacı takımın mühendisleri ile çalışarak bu efsane İtalyan takımını eski parlak günlerine taşıyabilmekti.

Arabadan uzaklaşın

Schumacher’in fikri güzel gözükebilir ancak Ferrari daha kötü bir araca sahip olmasından doğan problemi telafi etmesi gerektiğini biliyordu. Schumacher 1994'ten beri takımlarındaki en iyi pilottu ve onu cezbetmek “Ferrari efsanesini ayağa kaldırma” fırsatından fazlasını gerektiriyor.

İşin aslı; Schumacher daha kötü bir araçla yarışmasına rağmen daha iyi araçlarla yarışanlardan (McLaren Mercedes, Williams-Renault) daha iyi dereceler elde ediyordu. Bu takımlardan biriyle kontrat imzalayabileceğini ve her yarışta birinci olma mücadelesi verebileceğini biliyordu. Kaçtı mı? Hayır. İlk olarak, sözü edilen “Araba”nın sadece Ferrari şampiyon olduğunda maksimum hızına ulaşabileceğini biliyordu.

1.Para para para

Schumi’nin aldığı 25 Milyon $ onu arabanın performansı artana kadar sakin tutmaya yetti. Kötü bir takımda kalarak hem kendini geliştirdi hem Ferrari’nin eski günlerine dönmesini sağladı hem de herkese en iyi sürücünün kim olduğunu gösterdi. Bu da 2. Faktörümüzü simgeliyor: tanınma ve takdir

Takım içinde kişisellik olmayabilir ama başarı, galibiyet, hayatta kalma ve kar’da kişisellik vardır. Aynı zamanda alçakgönüllülük ve adalette de vardır. İş, spor ve yaşam 2 ayrı düzeyde 2 yönlü bir ilişkiye sahiptir.

İlk olarak, başarıyla birlikte başarısızlık da gelir. Ferrari başarısızlıkta Schumacher’i suçlayıp, başarıda payı kendilerine alamaz. Çalışan olarak diplomatik olmalı ve takım hakkında sürekli pozitif konuşmalısınız, ancak eyleme gelince baskı sizin üzerinizdedir. Mühendisler pitte otururken direksiyonun başında olan kişi sizsiniz.

İkinci olarak, eğer takdir edilmek istiyorsanız başkalarını takdir etmelisiniz. Şimdi Schumacher Ferrari'yi ilk sıraya taşıdı, hayal edemeyeceği kadar zengin oldu ve birçok rekor kırdı. Kardeşi Ralf ise başka bir takımla kariyerine başladı. Schumacher’in hala yarışmasını sağlayan ne? Bırakabilir, emekli olabilir, başka bir takıma gidip Schumi mucizesini yeniden yaratabilir. Yapmalı mı? Bir finans profesörünün dediği gibi “Duruma göre değişir” Schumi haklı olarak Ferrari mucizesinin bir kısmının ona ait olduğunu biliyor. Ancak bu aidiyet duygusu, nostalji ve sadakat onu hayatının sonuna kadar Ferrari'ye kelepçelemeli mi?

Hayatta bir odaya girdiğinizde henüz en iyi yarışınızı yarışmadığınızı ve en iyi kontratınızı imzalamadığınızı düşünmelisiniz. Eğer en iyi yıllarınızın geride kaldığını düşünürseniz o zaman eşyalarınızı toplayıp odayı terk edin. Black Sabbath, 1970lerin sonunda Ozzy Osbourne’u gruptan kovduğunda Osbourne’un bitmiş olduğunu düşünüyordu. Ozzy’nin ilerleyen yıllardaki performansı, turneleri ve kırdığı satış rekorları Sabbath’ı susturmaya yetti.

Nedenlerinizi bilin

Bu dünyada fazla Ozzy Osbourne veya Michael Schumacher yok. Bir çoğumuz güzel,kötü ve çirkin günler yaşıyoruz. Temkinli ve olgun reaksiyon politikacıları despotlardan ayırır. Çimenin karşı tarafta daha yeşil olduğunu düşünebiliriz ama gerçek bundan çok uzaktır. Şunu anlamalısınız; Çimi daha yeşil yapıp, çölde çiçek açmasını sağlayabilirsiniz ancak herşeyin bir bedeli vardır.

İstifa mektubunuzu vermeden önce aşağıdakileri bir düşünün

Hazırlıklı olun

İş aramak karşılaşabileceğiniz en acı verici en üzücü çabalardan biri olabilir. Ne kadar yetenekli, hırslı, tecrübeli de olsanız bu süreç birçoğumuz için eğlenceli değildir. Diğer taraftan en iyi müdürler çok az sorun yaşar. Jack Welsh, General Electric’te Jeffrey Immelt’in selefi ilan edildikten sonra diğer iki finalist: Robert Nardelli ve James McNerney hemen ardından sırasıyla Home Depot ve 3M’nin başına geçtiler. Eğer sizi kapmak isteyen yerler yoksa elinizdekinin değerini o gidene kadar anlayamazsınız.

Eleman avcıları iş değiştirmeyi düşünenleri yeni işlere bakmaya başlamaları, bağlantılara geçmeleri ve 3 aylık geçiş süresine yetecek para biriktirmeleri için teşvik ederler. Eleman avcıları ile sürekli bağlantı içinde olmanın yararlarından biri de budur; ne zaman işinizde istenmeyen adam olacağınızı veya birilerinin ayağınızı kaydırmaya çalışacağını bilemezsiniz. Danışmanlık hizmetleriyle bağınız olması size pazarın nabzını tutmanızda yardımcı olur. En kötü durumlarda bile en iyi fırsatlara sahip olursunuz.

Riski anlayın

Seinfeld’de George Costanza’nın işinden istifa edip sonra Pazartesi hiçbir şey olmamış gibi davranarak geri döndüğü bölümü hatırlıyor musunuz? O bir komedi ama bu gerçek hayat, güvenlik girmenize izin vermeyecek ve sizi kapı dışarı edecektir.

Genelde tek ihtiyacınız olan temiz havadır biraz nefes almaktır; işinizi renklendirmek için bir klübe ya da derneğe katılın. Ortam değişikliğine ihtiyacınız olduğu bu noktada yeni bir başlangıç yapmakla kalmayıp aynı zamanda önemli bir çevre edinirsiniz. Bazen gerçekten başka bir yerde olmayı dilersiniz. Gösteri dünyasındaki ünlü bir menajer işinden kendi başına daha iyi olabileceğini düşündüğü için ayrıldı. Bugüne kadar yaptığı en iyi iş olduğunu söylüyor. Böyle bir kararın eksi ve artı yanlarını belirlemek ve onları teraziye koyup onlara göre bir karar almak size kalıyor. Genelde bu sadece bir zamanlama meselesidir.

Etrafınıza bakın

Eğer paralı bir askerseniz kendinize kendi başınıza daha iyisini yapıp yapamayacağınızı veya şu andaki işinizde daha ilerleyip ilerleyemeyeceğinizi sorun. Tazminatınız diğer çekinizde size verilebilir ya da terfi edebilirsiniz; ama bulunması zor olan insanlardır. Takım oyuncusu olmasanız bile başkaları ile çalışmak zorundasınız.

Gösterişli olmayan işlerin dünyasında etrafınıza bakın ve çevrenizde kimler olduğunu görün. Birlikte çalışmak istediğiniz insanlar bunlar mı? Onlarla çalıştığınız için kendinizi şanslı mı hissediyorsunuz? Hissetmelisiniz; yoksa kalmanız için hiçbir neden yok.

​