PePeSanceS
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Beşiktaş tarihine damgasını vurmuş yerli ve yabancı 20 yıldız...
Sergen Yalçın
Beşiktaş altyapısından yetişen Sergen, Türkiye'nin yetiştirdiği gelmiş geçmiş en yetenekli oyuncular arasında en üst sıralarda gösterilir. Kendisiyle çalışan her teknik direktörü, muhteşem sol ayağıyl attığı frikikler, milimetrik paslar ve futbol zekası ile mest etmiştir. Dünyanın sayılı yeteneklerinden olduğu da söylenirdi ancak tembel yapısı ve saha dışındaki hayatıyla da hep olay oldu. Yine de saha içinde yaptıkları, saha dışındakilerden daha çok hatırlanır. Sadece mükemmel golleri bile hatırlanmaya yeter. Bugünlerde Beşiktaş A2 takımının başında görev almaktadır.
Pascal Nouma
Herkes bir yana o bir yana! Uğruna onca besta yapıldı. Yaptığı her hareket olay oldu ama o her olay hareketiyle tribünlerin sevgisini kazanmaya devam etti. 'Pascal ruhu' artık Beşiktaş tribünlerinde bir deyim oldu.
John Carew
Sadece Beşiktaş'a değil, Türkiye'ye gelmiş en kariyerli futbolculardan idi. Del Bosque faktörü de bunda etkili oldu. Bir dönem Valerenga formasıyla elediği takıma gelen Carew'i Premier Lig sevdası Türkiye'den kopardı.
Daniel Pancu
Lucescu'nun forvet transferi olarak Beşiktaş'a geldi. Önemli goller de attı ama Beşiktaş taraftarı için Pancu \"Kadıköy Panteri\" olarak bilinir. O unutulmaz maçta Cordoba kırmızı kart gördükten sonra kaleye geçti. Bir penaltı golü yedi. Kurtarışlar yaptı ve son dakikada gelen galibiyet golünden sonra adını efsaneler arasına yazdırdı.
Daniel Amokachi
Nijerya'nın altın yıllarını yaşadığı dönemde İngiltere'den geldi. İkili mücadelelerde yıkılmayan, rakip defansı yıpratan yönüyle çok sevildi. Fenerbahçe maçlarını çok severdi. Ülkesine gidip geç gelirdi hatta helikopterle stada yetiştirildiği de oldu ama sahadaki performansıyla tüm bu olumsuzlukları unuttururdu.
İlhan Mansız
Samsunspor'dan gelen golcü oyuncu, hırslı ve agresif oyun yapısı, arzulu futbolu ve golleri ile Beşiktaş taraftarının gönlünde taht kurdu. 2002 Dünya Kupası'nda Senegal'e attığı altın golle Türkiye'yi yarı finale çıkartırken, aynı turnuvada Roberto Carlos'a yaptığı hareket ile tüm dünya ona hayran oldu. Ardından yaşadığı sakatlıklar kariyerini olumsuz etkiledi.
Oscar Cordoba
Kolombiyalı file bekçisi, 100. yılda gelen şampiyonluğun mimarlarındandı. Bir dönem dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterildi. Özellikle topu oyuna sokuş başarısı ve Devler Ligi'nde deplasmanda Chelsea maçında Sergen'e yaptığı asistle hiç unutulmadı.
Ertuğrul Sağlam
Üç büyüklerin gözdesi iken Samsunspor'dan Beşiktaş'a rekor bir transfer ücretiyle transfer olan Ertuğrul, kendisi için yapılan fedakarlıkların hakkını veren bir oyuncu oldu. Saha içindeki etkili futbolu kadar beyfendiliğiyle de gönüllerde taht kurdu. Beşiktaş'a forvet olarak gelmesine rağmen defansta dahi oynamıştır. Sert şutları, oyunculuk döneminden akılda kalan en önemli özelliğidir. Futbolu bıraktıktan Beşiktaş'ta teknik direktörlük de yapmıştır.
Leslie Ferdinand
İngiltere'nin en önemli golcülerinden idi. Gordon Milne'in çabasıyla genç yaşta QPR'den 1 yıllığına kiralık olarak Beşiktaş'a geldi. Fenerbahçe maçlarını ve Toni Schumacher'i çok severdi. Beşiktaş taraftarının 'Ferdi' diye çağırdığı genç golcünün Beşiktaş tarihinde unutulmazlar arasına girebilmesi için bir sezon yetti.
Fani Madida
Bir dönem Beşiktaş'ın Dr. Khumalo sevdası ile düştüğü Güney Afrika yolları sonrası, efsane Güney Afrikalı'ya para yetmeyince Fani Madida ile Türkiye'ye dönüldü. Kadıköy'deki Fenerbahçe maçında oyuna girdikten 10 saniye sonra gol atınca adına besteler yapıldı.
Mehmet Özdilek
Beşiktaş'ın fırtına gibi estiği 90'lı yıllarda takımın beyniydi. Aynı dönemde Avrupa'da yıldız bir 10 numara olan Belçikalı Enzo Scifo'yla oyun stillerinin benzemesi nedeniyle \"Şifo\" lakabını aldı. Kısa boyuna rağmen harika tekniğiyle takımını başarıyla yöneten bir 10 numaraydı. Milan ile yapılan bir jübile maçı sonrası futbola veda etti ve gidişi de adına yakışır oldu.
Metin-Ali-Feyyaz
Aslında bu oyuncuların her biri ayrı ayrı değerlendirilmeyi hak ediyor. Beşiktaş taraftarı için Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü kulüp tarihindeki diğer tüm yerli ve yabancı oyunculardan çok farklı bir yere sahip. Alınan şampiyonluklardaki payları bir yana, basit bir örnek verecek olursak, lig tarihinde hala en farklı galibiyet olarak bilinen 10-0'lık Adana Demirspor galibiyetinin gollerini bile bu üçlü paylaşmıştır. Genelde 'Sarı Fırtına' Metin sağdan topu getirip ortalar, Feyyaz ve Ali topu ağlara bırakırdı. Yetenekleri bir yana, maçlardan sonra verdikleri demeçlerle birbirlerine övgüler yağdırmaları hep takdir edildi. Bu unutulmaz üçlünün bir benzeri belki de bu ülkeye hiç gelmeyecek.
Marcus Münch
Türkiye'e sessiz sedasız gelen Alman sol bek, istikrarlı performansı ile hep taraftarın gözdesi oldu. Hatta kimilerine göre yeri yıllardır doldurulamıyor.
Oktay Derelioğlu
Fatih Karagümrük çıkışlı olan ve 14 yaşında A Takım'a yükselen Oktay, henüz 17 yaşında Trabzonspor'a transfer oldu ancak yaşadığı uyum süreci nedeniyle Karadeniz ekibinde tutunamayarak Beşiktaş'a gönderildi.1993-1999 yılları arasında forma giydiği Beşiktaş'ta gerek ligde gerekse Avrupa'da attığı gollerle yıldızlaştı. En iyi yıllarını Beşiktaş'ta geçirdi hatta milli takım formasıyla Belçika'ya attığı unutulmaz gol ile ünü yurtdışına da yayıldı. Golü koklayan özelliği ile kariyer boyunca hep golcü yanıyla ön plana çıktı ancak eşini kaybetmesi ile başlayan saha dışı olaylar zinciri kariyerini yavaş yavaş etkiledi ve 33 yaşında futbola veda etti.
Guiaro Ronaldo
Brezilyalı savunmacı, defanstan ileri çıkıp attığı gollerle bilinir. Zago ile 100. yılda gelen kazanılan şampiyonluk da önemli işler yaptı. O sezon, bir stoper olarak tam 7 gole imza atmıştı.
Rıza Çalımbay
Sağ kulvarda bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve sağ ayağıyla yaptığı isabetli ortalarla Beşiktaşlı taraftarına kendisini hayran bırakan 'Atom Karınca' lakaplı Rıza Çalımbay, Beşiktaş altyapısından çıkıp, hiç bir takıma transfer olmadan Beşiktaş'ta futbolu bırakmış bir efsanedir. Takımın da uzun süre kaptanlığını yapmıştır. Çalışkanlığının yanısıra centilmenliğiyle de taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmıştır. Teknik direktörlük
kariyerinde, yönettiği ekipler arasında Beşiktaş da yer alır.
Carlos Antonio Zago
100. yılda şampiyonluk adına Serie A'dan Beşiktaş'a geldi. Brezilya milli takımının da en önemli savunmacılarından idi. Kritik golleri, tatlı-sert savunma stili ile iz bıraktı. Beşiktaş'a olan hizmetleri, takımdan da ayrıldıktan sonra sürdü. Bobo'yu Beşiktaş' tavsiye eden isim Zago'dur.
Gökhan Keskin
Beşiktaş'ın arka arkaya şampiyonluklar kazandığı yıllarda defansız vazgeçilmez ismiydi. 1985'te bir Avrupa Kupası maçında A. Bilbao'ya karşı Zubizaretta'ya 35 metreden attığı golle adını duyurdu. Aslında ilk geldiğinde orta saha oyuncusuydu ancak Samet Aybaba emekli olunca geri dörtlünün ortasına geçti. İstikrarlı futbolu ve centilmenliğiyle hem Beşiktaş hem de A Milli Takım'ın vazgeçilmez ismiydi. Bir San Marino maçı öncesi küvette düşüp dizinden sakatlandıktan sonra bir daha eski formuna ulaşamadı. Emekli olduktan sonra Beşiktaş'ta yardımcı antrenörlük de yaptı.
Ahmet Dursun
Kocaelispor'dan Beşiktaş'a geldikten sonra ilk sezonunda 21 gol atarak dikkatleri çekti. Tribünlerin de çok sevdiği bir isimdi. Daha sonra takımdan ayrılıp 2005-2006 sezonunda yeniden Beşiktaş forması giydi.
Recep Çetin
Beşiktaş'ın 'Takoz' lakaplı sağ beki, kendi döneminde ligin belki de en çabuk savunma oyuncusuydu. Sert futbolu, kademelere girmedeki başarısıyla hep sevildi. 56 defa A Milli formayı giyen Recep, halen Beşiktaş'ın en fazla A Milli olan futbolcusu unvanını koruyor.
Sergen Yalçın
Beşiktaş altyapısından yetişen Sergen, Türkiye'nin yetiştirdiği gelmiş geçmiş en yetenekli oyuncular arasında en üst sıralarda gösterilir. Kendisiyle çalışan her teknik direktörü, muhteşem sol ayağıyl attığı frikikler, milimetrik paslar ve futbol zekası ile mest etmiştir. Dünyanın sayılı yeteneklerinden olduğu da söylenirdi ancak tembel yapısı ve saha dışındaki hayatıyla da hep olay oldu. Yine de saha içinde yaptıkları, saha dışındakilerden daha çok hatırlanır. Sadece mükemmel golleri bile hatırlanmaya yeter. Bugünlerde Beşiktaş A2 takımının başında görev almaktadır.
Pascal Nouma
Herkes bir yana o bir yana! Uğruna onca besta yapıldı. Yaptığı her hareket olay oldu ama o her olay hareketiyle tribünlerin sevgisini kazanmaya devam etti. 'Pascal ruhu' artık Beşiktaş tribünlerinde bir deyim oldu.
John Carew
Sadece Beşiktaş'a değil, Türkiye'ye gelmiş en kariyerli futbolculardan idi. Del Bosque faktörü de bunda etkili oldu. Bir dönem Valerenga formasıyla elediği takıma gelen Carew'i Premier Lig sevdası Türkiye'den kopardı.
Daniel Pancu
Lucescu'nun forvet transferi olarak Beşiktaş'a geldi. Önemli goller de attı ama Beşiktaş taraftarı için Pancu \"Kadıköy Panteri\" olarak bilinir. O unutulmaz maçta Cordoba kırmızı kart gördükten sonra kaleye geçti. Bir penaltı golü yedi. Kurtarışlar yaptı ve son dakikada gelen galibiyet golünden sonra adını efsaneler arasına yazdırdı.
Daniel Amokachi
Nijerya'nın altın yıllarını yaşadığı dönemde İngiltere'den geldi. İkili mücadelelerde yıkılmayan, rakip defansı yıpratan yönüyle çok sevildi. Fenerbahçe maçlarını çok severdi. Ülkesine gidip geç gelirdi hatta helikopterle stada yetiştirildiği de oldu ama sahadaki performansıyla tüm bu olumsuzlukları unuttururdu.
İlhan Mansız
Samsunspor'dan gelen golcü oyuncu, hırslı ve agresif oyun yapısı, arzulu futbolu ve golleri ile Beşiktaş taraftarının gönlünde taht kurdu. 2002 Dünya Kupası'nda Senegal'e attığı altın golle Türkiye'yi yarı finale çıkartırken, aynı turnuvada Roberto Carlos'a yaptığı hareket ile tüm dünya ona hayran oldu. Ardından yaşadığı sakatlıklar kariyerini olumsuz etkiledi.
Oscar Cordoba
Kolombiyalı file bekçisi, 100. yılda gelen şampiyonluğun mimarlarındandı. Bir dönem dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterildi. Özellikle topu oyuna sokuş başarısı ve Devler Ligi'nde deplasmanda Chelsea maçında Sergen'e yaptığı asistle hiç unutulmadı.
Ertuğrul Sağlam
Üç büyüklerin gözdesi iken Samsunspor'dan Beşiktaş'a rekor bir transfer ücretiyle transfer olan Ertuğrul, kendisi için yapılan fedakarlıkların hakkını veren bir oyuncu oldu. Saha içindeki etkili futbolu kadar beyfendiliğiyle de gönüllerde taht kurdu. Beşiktaş'a forvet olarak gelmesine rağmen defansta dahi oynamıştır. Sert şutları, oyunculuk döneminden akılda kalan en önemli özelliğidir. Futbolu bıraktıktan Beşiktaş'ta teknik direktörlük de yapmıştır.
Leslie Ferdinand
İngiltere'nin en önemli golcülerinden idi. Gordon Milne'in çabasıyla genç yaşta QPR'den 1 yıllığına kiralık olarak Beşiktaş'a geldi. Fenerbahçe maçlarını ve Toni Schumacher'i çok severdi. Beşiktaş taraftarının 'Ferdi' diye çağırdığı genç golcünün Beşiktaş tarihinde unutulmazlar arasına girebilmesi için bir sezon yetti.
Fani Madida
Bir dönem Beşiktaş'ın Dr. Khumalo sevdası ile düştüğü Güney Afrika yolları sonrası, efsane Güney Afrikalı'ya para yetmeyince Fani Madida ile Türkiye'ye dönüldü. Kadıköy'deki Fenerbahçe maçında oyuna girdikten 10 saniye sonra gol atınca adına besteler yapıldı.
Mehmet Özdilek
Beşiktaş'ın fırtına gibi estiği 90'lı yıllarda takımın beyniydi. Aynı dönemde Avrupa'da yıldız bir 10 numara olan Belçikalı Enzo Scifo'yla oyun stillerinin benzemesi nedeniyle \"Şifo\" lakabını aldı. Kısa boyuna rağmen harika tekniğiyle takımını başarıyla yöneten bir 10 numaraydı. Milan ile yapılan bir jübile maçı sonrası futbola veda etti ve gidişi de adına yakışır oldu.
Metin-Ali-Feyyaz
Aslında bu oyuncuların her biri ayrı ayrı değerlendirilmeyi hak ediyor. Beşiktaş taraftarı için Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü kulüp tarihindeki diğer tüm yerli ve yabancı oyunculardan çok farklı bir yere sahip. Alınan şampiyonluklardaki payları bir yana, basit bir örnek verecek olursak, lig tarihinde hala en farklı galibiyet olarak bilinen 10-0'lık Adana Demirspor galibiyetinin gollerini bile bu üçlü paylaşmıştır. Genelde 'Sarı Fırtına' Metin sağdan topu getirip ortalar, Feyyaz ve Ali topu ağlara bırakırdı. Yetenekleri bir yana, maçlardan sonra verdikleri demeçlerle birbirlerine övgüler yağdırmaları hep takdir edildi. Bu unutulmaz üçlünün bir benzeri belki de bu ülkeye hiç gelmeyecek.
Marcus Münch
Türkiye'e sessiz sedasız gelen Alman sol bek, istikrarlı performansı ile hep taraftarın gözdesi oldu. Hatta kimilerine göre yeri yıllardır doldurulamıyor.
Oktay Derelioğlu
Fatih Karagümrük çıkışlı olan ve 14 yaşında A Takım'a yükselen Oktay, henüz 17 yaşında Trabzonspor'a transfer oldu ancak yaşadığı uyum süreci nedeniyle Karadeniz ekibinde tutunamayarak Beşiktaş'a gönderildi.1993-1999 yılları arasında forma giydiği Beşiktaş'ta gerek ligde gerekse Avrupa'da attığı gollerle yıldızlaştı. En iyi yıllarını Beşiktaş'ta geçirdi hatta milli takım formasıyla Belçika'ya attığı unutulmaz gol ile ünü yurtdışına da yayıldı. Golü koklayan özelliği ile kariyer boyunca hep golcü yanıyla ön plana çıktı ancak eşini kaybetmesi ile başlayan saha dışı olaylar zinciri kariyerini yavaş yavaş etkiledi ve 33 yaşında futbola veda etti.
Guiaro Ronaldo
Brezilyalı savunmacı, defanstan ileri çıkıp attığı gollerle bilinir. Zago ile 100. yılda gelen kazanılan şampiyonluk da önemli işler yaptı. O sezon, bir stoper olarak tam 7 gole imza atmıştı.
Rıza Çalımbay
Sağ kulvarda bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve sağ ayağıyla yaptığı isabetli ortalarla Beşiktaşlı taraftarına kendisini hayran bırakan 'Atom Karınca' lakaplı Rıza Çalımbay, Beşiktaş altyapısından çıkıp, hiç bir takıma transfer olmadan Beşiktaş'ta futbolu bırakmış bir efsanedir. Takımın da uzun süre kaptanlığını yapmıştır. Çalışkanlığının yanısıra centilmenliğiyle de taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmıştır. Teknik direktörlük
kariyerinde, yönettiği ekipler arasında Beşiktaş da yer alır.
Carlos Antonio Zago
100. yılda şampiyonluk adına Serie A'dan Beşiktaş'a geldi. Brezilya milli takımının da en önemli savunmacılarından idi. Kritik golleri, tatlı-sert savunma stili ile iz bıraktı. Beşiktaş'a olan hizmetleri, takımdan da ayrıldıktan sonra sürdü. Bobo'yu Beşiktaş' tavsiye eden isim Zago'dur.
Gökhan Keskin
Beşiktaş'ın arka arkaya şampiyonluklar kazandığı yıllarda defansız vazgeçilmez ismiydi. 1985'te bir Avrupa Kupası maçında A. Bilbao'ya karşı Zubizaretta'ya 35 metreden attığı golle adını duyurdu. Aslında ilk geldiğinde orta saha oyuncusuydu ancak Samet Aybaba emekli olunca geri dörtlünün ortasına geçti. İstikrarlı futbolu ve centilmenliğiyle hem Beşiktaş hem de A Milli Takım'ın vazgeçilmez ismiydi. Bir San Marino maçı öncesi küvette düşüp dizinden sakatlandıktan sonra bir daha eski formuna ulaşamadı. Emekli olduktan sonra Beşiktaş'ta yardımcı antrenörlük de yaptı.
Ahmet Dursun
Kocaelispor'dan Beşiktaş'a geldikten sonra ilk sezonunda 21 gol atarak dikkatleri çekti. Tribünlerin de çok sevdiği bir isimdi. Daha sonra takımdan ayrılıp 2005-2006 sezonunda yeniden Beşiktaş forması giydi.
Recep Çetin
Beşiktaş'ın 'Takoz' lakaplı sağ beki, kendi döneminde ligin belki de en çabuk savunma oyuncusuydu. Sert futbolu, kademelere girmedeki başarısıyla hep sevildi. 56 defa A Milli formayı giyen Recep, halen Beşiktaş'ın en fazla A Milli olan futbolcusu unvanını koruyor.
PePeSanceS
__________________
:bow Beşikt[Aşk] ... :bow
Arada unutulmuş olabilir...Hatırlatmanızda eklenicektir...