MozoLe Miяach
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 25 Eki 2006
- Mesajlar
- 12,862
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 121
‘Büyük Mustafa´ lakabını alan tecrübeli çalıştırıcı, “Oyuncularım, futbol hayatlarını riske atarak oynadı. Kaybettiğimiz maçlarda bile, soyunma odasındaki inanç ve hırs hiç kaybolmadı” dedi.
Beşiktaş’ın hocası çifte kupanın şifresini FANATİK’e açıkladı:
Süper Lig’de şampiyonluk kazanan hem de Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Beşiktaş’ın bu başarısındaki en büyük mimarlarından biri kuşkusuz, Siyah-Beyazlı taraftarlar arasında ‘Büyük Mustafa’ lakabını alan teknik direktör Mustafa Denizli. O, üç büyük takım; Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ta şampiyonluk yaşayan tek teknik adam... İşte deneyimli çalıştırıcı bu zorlu sezonda nasıl zirveye yükseldiklerini, zor anlarda neler yaşadıklarını ve kendisiyle ilgili çıkan iddialar hakkında herşeyi ama herşeyi FANATİK’e açıkladı. Kara Kartal’ı yüksekten uçuran, İnönü’yü sevince boğan Denizli’nin bu muhteşem röportajını, noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyoruz...
‘Stresli bir dönemdi’
“Dışarıdan bakılınca bu sezon kazandığımız başarılar kolay gibi gözüküyor. Ancak futbolcularımın yaşadığı stres, sırtlarındaki yük çok fazlaydı. Keza benim de öyle... İnanılmaz derecede stresli bir dönem geçirdik. Duygularımı genelde belli etmeyen ve içimde yaşayan biriyim. Kolay bir hadise değil. Tam 8 ay uykuya hasret kaldım. Normalde bir tanesi ile horul horul uyuyabileceğiniz uyku hapından üç tane içiyordum.. Ve bir iki saat uyuyabiliyordum. O da televizyon başında. Sağ el bileğimin eklem yerinde kocaman bir yumru oluştu. Neredeyse her gün sağ elimi yüzüme dayayıp televizyon koltuğunda uyuya kaldığım için, bilekteki sıvı zarı patladı ve kocaman bir apse yaptı. Bu uykusuzluk hali, yorgunlukla beraber unutkanlığı da beraberinde getirdi. Bir gün maç konuşması yapmak için soyunma odasına girdim. Tam kadroyu açıklayacağım, cebime bir baktım ki kadroyu yazdığım ve içinde ufak tefek notlar olan kağıtları otel odasında unutmuşum. Oyuncularıma hafif bir tebessüm ettim, ama hepsi aklımdaydı onbirin. Neyse ki problem olmadan hallettik bunu.”
‘Başkan’da da ışığı gördüm’
“Hakkımda çıkan para konuları hiç şık değil. Sürekli bundan bahsediliyor sanki. Hakkımda, ‘Mustafa Denizli zam istiyor. Yok iki kupa kaldırdı fiyatını artırmak için geri çekiliyor’ deniyor. Beni tanıyanlar bilir. Para benim için hep ikinci planda kalmıştır. Yeni kontratımda yazılacak rakam en fazla yüzde 10 artar. Bundan daha fazlası da olmaz. Lütfen bunu herkes böyle bilsin, üzerine basa basa söylüyorum. Şampiyonluk yarışının hiçbir döneminde en ufak bir şüphe duymadım. Yenildiğimiz karşılaşmalarda bile soyunma odasına indiğimde futbolcularımın gözündeki o inanmışlığı gördüm. Yarattıkları sinerjiyi gördüm. Bu ışığı Başkanımız Yıldırım Bey’de de hissettim. Bu motivasyonu ön plana çıkaran fevkalade bir tabloydu. İnanç, hırs ve azim olunca, herşeyi başarırsınız. Çoğu oyuncum, futbol hayatını riske atmayı göze alarak oynadı. Ben ve ekibim sürekli Ümraniye’deydik.”
‘Fener beni şaşırttı’
“Tek tek ele aldığınızda Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kadroları bizden daha iyi görünüyordu. Özellikle Galatasaray, forvet hattında çok kaliteli, bireysel yetenekleri üst seviyede oyuncular barındırıyordu. Ancak futbolda başarılı olabilmek için takım olmak gerekiyor. Beşiktaş’ın diğer rakiplerinden artısı ise hep bu oldu. Biz bir takımdık ve eksiklerimizi de olağanüstü bir yardımlaşma ile kapatmayı başardık. Özellikle zirve üzerine hesaplar yapılırken Sivas’ın bu kadar üst düzey bir mücadele sergileyeceğini tahmin etmiyordum. Açıkçası benim favorim, fikstürü nedeniyle Fenerbahçe’ydi. Yarışta onlarla çekişeceğimizi düşünüyordum. Ligin ikinci yarısının ilk haftalarında lider olabileceklerini hesaplıyorduk. Sürpriz puan kayıpları yaşadılar. Bu beni şaşırttı.”
‘Biz bu maçı alacağız’
“Mustafa Denizli şanslı lafına gelince... Özellikle Galatasaray maçından sonra bu çok dile getirildi. Galatasaray az daha maçı kazanıyormuş... Yahu kardeşim, bizim kaçırdıklarımızdan neden kimse bahsetmiyor. Karşılaşmanın başında Sivok’un altı pastan kaçırdığı pozisyon gol olsa belki farka gidecektik. Son top tercihlerinde akıllı olsak bunlar konuşulmayacaktı. Fenerbahçe ile oynadığımız kupa finali ise tarihi bir skora tanıklık edebilirdi. Fenerbahçe ile İnönü’de oynadığımız maç öncesi yaşadığım iki farklı tablo vardı. Otobüsle çarşıdan geçip stada geliyorduk. Herşey çok güzeldi. Önce futbolculara baktım uzun uzun sonra yardımcım Tayfur’a döndüm ve ‘Biz bu maçı alacağız’ dedim. Ardından stada girdik, futbolcular giyindi, kadro açıklandı ve soyunma odasındaki hava birden değişti. Futbolcuların yüzü nedense kireç gibiydi. ‘Allah yardımcımız olsun’ dedim içimden.”
‘Aman Tayfur unutturma!’
“Haftalarca konuşuldu, yazıldı, çizildi, ‘Beşiktaş tribünleri Mustafa Denizli’yi neden çağırmıyor’ diye. Ben teknik direktörüm, futbol adamıyım. Ben bu kulübe Beşiktaş taraftarları beni tribüne çağırsın diye değil, onları şampiyon yapmaya geldim. İbrahim Üzülmez, Beşiktaş’a yıllarca hizmet etmiş efendi ve saygılı bir futbolcu. Bir olayla onu ve kolundaki pazubandı silemeyiz. Bu sezon gösterdiği performansı gördünüz. Bu kararı Denizlispor maçı öncesi aldım. Hatta yardımcım Tayfur’a, ‘Aman Tayfur, maçın heyecanına kapılıp unuturum. Bana hatırlat kaptanlık pazubandını İbrahim’e takacağım’ dedim. Nitekim oyuncu değişikliği olurken bir ara unuttum. Ama Tayfur unutmadı. Yeni sezon için her kulüp gibi bizim de bazı çalışmalarımız var. Yeni sezonda şampiyon Beşiktaş’ın rakiplerinde yaratacağı motivasyon, farklı
olacaktır. Hedefi tutturamayan rakiplerimiz daha asılacaklardır yarışa. Ve en önemlisi Şampiyonlar Ligi.. O vitrine en iyi eserlerimizi koymak zorundayız. Anlayacağınız gideceğimiz çok yol var.”
FANATİK ÇOK ÖZEL
Orhan Yıldırım
Beşiktaş’ın hocası çifte kupanın şifresini FANATİK’e açıkladı:
Süper Lig’de şampiyonluk kazanan hem de Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Beşiktaş’ın bu başarısındaki en büyük mimarlarından biri kuşkusuz, Siyah-Beyazlı taraftarlar arasında ‘Büyük Mustafa’ lakabını alan teknik direktör Mustafa Denizli. O, üç büyük takım; Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ta şampiyonluk yaşayan tek teknik adam... İşte deneyimli çalıştırıcı bu zorlu sezonda nasıl zirveye yükseldiklerini, zor anlarda neler yaşadıklarını ve kendisiyle ilgili çıkan iddialar hakkında herşeyi ama herşeyi FANATİK’e açıkladı. Kara Kartal’ı yüksekten uçuran, İnönü’yü sevince boğan Denizli’nin bu muhteşem röportajını, noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyoruz...
‘Stresli bir dönemdi’
“Dışarıdan bakılınca bu sezon kazandığımız başarılar kolay gibi gözüküyor. Ancak futbolcularımın yaşadığı stres, sırtlarındaki yük çok fazlaydı. Keza benim de öyle... İnanılmaz derecede stresli bir dönem geçirdik. Duygularımı genelde belli etmeyen ve içimde yaşayan biriyim. Kolay bir hadise değil. Tam 8 ay uykuya hasret kaldım. Normalde bir tanesi ile horul horul uyuyabileceğiniz uyku hapından üç tane içiyordum.. Ve bir iki saat uyuyabiliyordum. O da televizyon başında. Sağ el bileğimin eklem yerinde kocaman bir yumru oluştu. Neredeyse her gün sağ elimi yüzüme dayayıp televizyon koltuğunda uyuya kaldığım için, bilekteki sıvı zarı patladı ve kocaman bir apse yaptı. Bu uykusuzluk hali, yorgunlukla beraber unutkanlığı da beraberinde getirdi. Bir gün maç konuşması yapmak için soyunma odasına girdim. Tam kadroyu açıklayacağım, cebime bir baktım ki kadroyu yazdığım ve içinde ufak tefek notlar olan kağıtları otel odasında unutmuşum. Oyuncularıma hafif bir tebessüm ettim, ama hepsi aklımdaydı onbirin. Neyse ki problem olmadan hallettik bunu.”
‘Başkan’da da ışığı gördüm’
“Hakkımda çıkan para konuları hiç şık değil. Sürekli bundan bahsediliyor sanki. Hakkımda, ‘Mustafa Denizli zam istiyor. Yok iki kupa kaldırdı fiyatını artırmak için geri çekiliyor’ deniyor. Beni tanıyanlar bilir. Para benim için hep ikinci planda kalmıştır. Yeni kontratımda yazılacak rakam en fazla yüzde 10 artar. Bundan daha fazlası da olmaz. Lütfen bunu herkes böyle bilsin, üzerine basa basa söylüyorum. Şampiyonluk yarışının hiçbir döneminde en ufak bir şüphe duymadım. Yenildiğimiz karşılaşmalarda bile soyunma odasına indiğimde futbolcularımın gözündeki o inanmışlığı gördüm. Yarattıkları sinerjiyi gördüm. Bu ışığı Başkanımız Yıldırım Bey’de de hissettim. Bu motivasyonu ön plana çıkaran fevkalade bir tabloydu. İnanç, hırs ve azim olunca, herşeyi başarırsınız. Çoğu oyuncum, futbol hayatını riske atmayı göze alarak oynadı. Ben ve ekibim sürekli Ümraniye’deydik.”
‘Fener beni şaşırttı’
“Tek tek ele aldığınızda Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kadroları bizden daha iyi görünüyordu. Özellikle Galatasaray, forvet hattında çok kaliteli, bireysel yetenekleri üst seviyede oyuncular barındırıyordu. Ancak futbolda başarılı olabilmek için takım olmak gerekiyor. Beşiktaş’ın diğer rakiplerinden artısı ise hep bu oldu. Biz bir takımdık ve eksiklerimizi de olağanüstü bir yardımlaşma ile kapatmayı başardık. Özellikle zirve üzerine hesaplar yapılırken Sivas’ın bu kadar üst düzey bir mücadele sergileyeceğini tahmin etmiyordum. Açıkçası benim favorim, fikstürü nedeniyle Fenerbahçe’ydi. Yarışta onlarla çekişeceğimizi düşünüyordum. Ligin ikinci yarısının ilk haftalarında lider olabileceklerini hesaplıyorduk. Sürpriz puan kayıpları yaşadılar. Bu beni şaşırttı.”
‘Biz bu maçı alacağız’
“Mustafa Denizli şanslı lafına gelince... Özellikle Galatasaray maçından sonra bu çok dile getirildi. Galatasaray az daha maçı kazanıyormuş... Yahu kardeşim, bizim kaçırdıklarımızdan neden kimse bahsetmiyor. Karşılaşmanın başında Sivok’un altı pastan kaçırdığı pozisyon gol olsa belki farka gidecektik. Son top tercihlerinde akıllı olsak bunlar konuşulmayacaktı. Fenerbahçe ile oynadığımız kupa finali ise tarihi bir skora tanıklık edebilirdi. Fenerbahçe ile İnönü’de oynadığımız maç öncesi yaşadığım iki farklı tablo vardı. Otobüsle çarşıdan geçip stada geliyorduk. Herşey çok güzeldi. Önce futbolculara baktım uzun uzun sonra yardımcım Tayfur’a döndüm ve ‘Biz bu maçı alacağız’ dedim. Ardından stada girdik, futbolcular giyindi, kadro açıklandı ve soyunma odasındaki hava birden değişti. Futbolcuların yüzü nedense kireç gibiydi. ‘Allah yardımcımız olsun’ dedim içimden.”
‘Aman Tayfur unutturma!’
“Haftalarca konuşuldu, yazıldı, çizildi, ‘Beşiktaş tribünleri Mustafa Denizli’yi neden çağırmıyor’ diye. Ben teknik direktörüm, futbol adamıyım. Ben bu kulübe Beşiktaş taraftarları beni tribüne çağırsın diye değil, onları şampiyon yapmaya geldim. İbrahim Üzülmez, Beşiktaş’a yıllarca hizmet etmiş efendi ve saygılı bir futbolcu. Bir olayla onu ve kolundaki pazubandı silemeyiz. Bu sezon gösterdiği performansı gördünüz. Bu kararı Denizlispor maçı öncesi aldım. Hatta yardımcım Tayfur’a, ‘Aman Tayfur, maçın heyecanına kapılıp unuturum. Bana hatırlat kaptanlık pazubandını İbrahim’e takacağım’ dedim. Nitekim oyuncu değişikliği olurken bir ara unuttum. Ama Tayfur unutmadı. Yeni sezon için her kulüp gibi bizim de bazı çalışmalarımız var. Yeni sezonda şampiyon Beşiktaş’ın rakiplerinde yaratacağı motivasyon, farklı
olacaktır. Hedefi tutturamayan rakiplerimiz daha asılacaklardır yarışa. Ve en önemlisi Şampiyonlar Ligi.. O vitrine en iyi eserlerimizi koymak zorundayız. Anlayacağınız gideceğimiz çok yol var.”
FANATİK ÇOK ÖZEL
Orhan Yıldırım