İşte çözüm raporu

regal85

New member
Mardin'de katliamın yaşandığı Bilge Köyü'ne giden 4 kişilik Saadet heyeti tarafından bölgenin kangren olmuş sorunlarına yönelik hazırlanan çözüm raporunu Saadet Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş açıkladı.




Derinlere inilsin

Mardin olayının arkasındaki nedenler ve alınması gereken tedbirlerin yer aldığı raporu Genel Merkez'deki basın toplantısıyla açıklayan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, olayın basit bir adli vaka gibi tozlu raflara kaldırılmadan Meclis'te kurulacak bir araştırma komisyonu tarafından daha detaylı ve derinlemesine ele alınmasını teklif etti.

Herkes elindekini paylaşsın

Kurtulmuş, "Bu olayı vesile ederek, bir takım karanlık çevrelerin, toplumsal dengeleri çözmek, çatışma ortamına çekmek gibi niyetlerin sonucu olduğu söyleniyor. Onun için herkes elinde ne bilgi varsa, araştırma komisyonuna getirsin. Meclis Araştırma Komisyonu da bu vesileyle, bölgedeki bir çok sorunun, komplolara, karanlık, çetelere, karanlık odaklara da imkan sağlayacak ortamın ortadan kaldırılması için Bilge Köyü'nün arkasında ne varsa hepsini ortaya çıkarması lazım." diye konuştu.

44 kişinin katledildiği Mardin'in Mazıdağı İlçesi'ne bağlı Bilge Köyü'ne Genel Başkan Yardımcıları Ömer Vehbi Hatipoğlu, Lütfü Esengün, Hüsamettin Korkutata ve Devlet eski Bakanı Ahmet Cemil Tunç'tan oluşan bir heyet gönderen Saadet Partisi, heyetin inceleme ve araştırmaları sonucunda 7 maddelik bir rapor hazırladı.

Mardin olayının arkasındaki nedenler ve alınması gereken tedbirlerin yer aldığı raporu Genel Merkez'deki basın toplantısıyla açıklayan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, olayın basit bir adli vaka gibi tozlu raflara kaldırılmadan Meclis'te kurulacak bir araştırma komisyonu tarafından daha detaylı ve derinlemesine ele alınmasını teklif etti. 44 kişinin öldürülmesiyle ilgili sürecin hem Türkiye hem dünya için olağanüstü ele alınması gereken bir olay olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Basit bir vahşet ve trajedi olarak algılayıp, kamuoyu önünde bir müddet konuştuktan sonra bu olayı tozlu rafa kaldıramaz. Türkiye bu olay vesilesi ile birçok şeyi yeniden düşünmek zorundadır" dedi.
Bir tek karanlık şüphe kalmasın

Sorunun birkaç gün medyatik şekilde tartışıldıktan sonra daha önceki olaylarda olduğu gibi basit adli bir olay olarak rafa kaldırılacağı konusunda endişe taşıdıklarını belirten Kurtulmuş, "Bu kadar süre geçti üzerinden. Çok geç kalındı. Hala bu işi magazin olarak tartışıyoruz. Devlet, siyaset, üniversiteler ve bölgenin sivil toplum kuruluşları acil bir şekilde bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır. Bize de Saadet Partisi olarak ne görev düşüyorsa hepsini yerine getirmeye hazırız. Bunun olmaması için, Bilge Köyü'nde yaşanan olaylar dolayısıyla 7 temel hususu kamuoyu ile paylaşmayı toplumsal sorumluluk kabul ediyoruz. Bizler ve kamuoyu konu üzerine ciddi şekilde gidildiğine ilişkin olarak tatmin olana kadar, ısrarla duracağız" dedi.

Kurtulmuş, "Bu olay vesile ederek, bir takım karanlık çevrelerin, toplumsal dengeleri çözmek, çatışma ortamına çekmek gibi niyetlerin sonucu olduğunu söyleniyor. Onun için herkes elinde ne bilgi varsa, araştırma komisyonuna getirsin. Meclis Araştırma Komisyonu da bu vesileyle, bölgedeki bir çok sorunun, komplolara, karanlık, çetelere, karanlık odalara da imkan sağlayacak ortamın ortadan kaldırılması için Bilge Köyü'nün arkasında ne varsa hepsini ortaya çıkarması lazım. Bir tek niyetin, bir tek sözün, bir tek karanlık şüphenin dahi geride kalmaması lazım. Bu vazife de komisyonun" diye konuştu.
Deniz Gezmiş gibi adam öldürmemişti

Kurtulmuş, gazetecilerin idam cezasının yasal olarak nasıl tekrar getirileceğine ilişkin sorusuna cevap verirken "Türkiye, bir başbakan, 3 bakan, 15 milletvekilini idam etmiş bir ülke. Deniz Gezmiş ve arkadaşları gibi, hakikaten adam öldürmemiş, herhangi bir katliama karışmamış insanları idam etmiş bir ülke. Şimdiye kadar 795 tane idam cezası uygulanmış" dedi. 2006'dan itibaren her şart altında idam cezasının tamamen kaldırıldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Hiçbir hukuki tartışma geriye doğru işlemez. Ama bu olay vesile ile ileriye doğru ne olacak? Bir hukuk sisteminin verdiği cezanın gerekçesi, kamudaki adalet duygusunu tatmin etmektir" diye konuştu. Bugün annelerin karnındaki çocuklarla birlikte 47 kişinin hayatına son veren bir insanın 10-15 yıl ceza sonra elini kolunu sallayarak toplumun içine karışmasının toplumun adalet duygusunu rencide ettiğini belirten Kurtulmuş, "Böyle seri katillere verilecek idam cezasının, toplumda ciddi bir karşılığı olduğunu biliyoruz. Bunu söylediğimizden bu yana, toplumun her kesiminden yüzlerce binlerce destek geliyor" dedi.

İŞTE SAADET'İN 7 MADDELİK TEKLİFİ:

Saadet Lideri Numan Kurtulmuş, raporda yer alan 7 maddelik görüş ve tekliflerini şöyle sıraladı:

1- Terör sona erdirilmeden; Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşanan şiddet döngüsünün sona ermesi mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiye, bu ve benzer olaylar yeniden ortaya çıkmaması için, bölgeyi sürekli olağanüstü hal ortamına sürükleyen terör döngüsünü kırmak zorundadır. Bu da sadece askeri ve güvenlik tedbirleriyle mümkün değildir. Halkın bütününü özgür ve eşit kabul eden, yeni bir Anayasa yaparak, terör olaylarını bitirmek için çok ciddi bir adım atmış olur.

2- EKONOMİK ÖNLEM

Bölgedeki olayları destekleyen en temel olgulardan bir tanesi, ekonomik yoksulluk ve geri kalmışlıktır. Bütün Türkiye'yi etkileyen neo liberal politikalar, bölgedeki ekonomik haksızlıkları, adaletsizlikleri ve özellikle gelir dağılımı adaletsizliğini ciddi şekilde büyütmektedir. Dolayısıyla, sadece güçlünün ayakta kaldığı, küçük balıkların yutulduğu ekonomik tezlere dayalı bu politikaları sürdüremez.

3- KÖYE DÖNÜŞ BAŞLATILMALI

Maalesef terör ve ekonomik yoksulluk, son 30 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun toplumsal yapısını bozmuştur. Bugün, Bilge Köyü de dahil olmak üzere, bölgenin esas yerleşik insanları köylerini terk etmiştir. Köyler boşalmış bazılarına da başka insanlar gelip yerleşmiş. Bilge Köyü'nde böyle olmuş. Esas köylüler ayrılınca buraya son 30 yılda gelip yerleşen yeni bir nüfus ortaya çıkmış. Dolayısıyla, bizim acilen bölgede köylerini terk eden insanlarımızı geri getirecek, siyasi ve hukuki düzenlemeleri acilen gerçekleştirmemiz gerekiyor.

4- ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI


Olay sadece asayiş ve adli boyutu ile değerlendirilemez. Basit bir vaka değil. Bu olayı meydana getiren ve gelmesine zemin hazırlayan, bütün sosyolojik, ekonomik ve psikolojik durumlar incelenmelidir. Özellikle bu amaçla da, Mardin'deki bu olayı incelemek üzere Meclis'te bir Araştırma Komisyonu kurulması mecburiyeti vardır. Herkes elindeki bilgileri Komisyonla paylaşmalıdır. Bunun da ötesinde, bu bölgenin toplumsal ve sosyolojik yapısını analiz eden ve bu sorunu çözmeye yönelik, yeni araştırmaların kamu kurumları ve üniversiteler tarafından bilimsel şekilde hazırlanma mecburiyeti vardır.

5- KORUCULUK İÇİN KOMİSYON

Bu olayla ilgili görülen bir şeylerden birisi de, koruculuk sisteminin tartışmaya açılmasıdır. Türkiye'de tartışmanın şimdi, kategorik olarak koruculuk sisteminin karşısında olanlar ve olmayanlar diye ayrılması çok yanlıştır. Ortada fiili bir vaka var. Koruculuk sistemi, 1984 yılından beri uygulanıyor. Bu sistem, bölgenin feodal yapısı da göz önüne alınırsa, ciddi bir rant ve güç aracı haline dönüştürülmüştür. Var olan feodal yapıya devlet olarak siz bir de silah ve ekonomik güç veriyorsunuz. Burada mevcut olan adaletsizlik daha artıyor. Kaldı ki, koruculuğun terörle mücadele de, ne kadar başarılı olduğu tartışma konusudur. Dünyanın her yerinde paramiliter kuvvetler kullanılıyor. Ama bu kuvvetlerin kullanıldığı ülkelerdeki sonuç, terörle mücadelede başarı sağlanamamasıdır.

İçişleri Bakanlığı'nın verdiği bilgiye göre, bugün 72 bin köy korucu kadrosu var. 1984-1992 yılları arasında, her 3 korucudan birisi suça karışmış. 1986-1996 arasında, yaklaşık 22 bin 220 geçici köy korucusunun görevine son verilmiş. Başka bir rapor, en az 1349 insan hakkı ihlalinin köy korucusu tarafından yapıldığını gösteriyor. Köy korucularının suçlandığı alanlar, yaralama, adam öldürme, tecavüz, köy yakma vs. 2003'ten bu yana adli suçlardan dolayı 2376 köy korucusu hakkında takibat başlatılmış. Ayrıca AKP, hem parti programında hem de hükümet programında köy koruculuğunu kaldıracağına ilişkin vaatlerde bulundu. Ancak bırakın kaldırmayı, 29 Mart seçimleri öncesinde yeni ilave kadrolar tahsis edildi.

Bu konuda herkes samimi olmalı. Ve koruculuk sisteminin bütünüyle tartışılmalıdır. Güvenlik zaafiyetine neden olmadan bu sistem kaldırılmalıdır. Buradaki köy korucuların da, milletin sivil hizmetine geçişini sağlayacak düzenlemeler de yapılmalıdır. İl özel idareleri ve Köy işlerinde değerlendirilebilir. Köy koruculuğunun kaldırılmasına yönelik bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını teklif ediyoruz.

6- İDAM YENİDEN TARTIŞILMALI

Bilge Köyü'ndeki bu olay, toplumdaki adalet duygusunu derinden rencide etmiş, sarsmıştır. Adamlar gelecekler, dağdan inecekler. Hiç kimseyi ayakta bırakmayın, kökünü kurutun diyecekler. Böyle bir katliamı yapan insanlar, ağırlaştırılmış müebbet cezası alacaklar. Ve muhtemelen 10-15 yıl sonra infaz yasalarından yararlanıp, elini kolunu sallayarak aramıza karışacaklar. Türkiye bu olay vesile ederek, seri katillerin idamını bir kere daha gündemine almalıdır. Bu konuyu tartışmalıdır.

7- MANEVİYAT EĞİTİMİ ŞART

Türkiye'nin, bu olayla bir kez daha 'Bizim milletimizin çocukları bu hale nasıl geldi?' diye düşünmesi lazım. Sadece Bilge Köyü'nde değil bütün Türkiye'de, herkesi derinden sarsan yeni bir durumdur.

Gençlerimiz, son 10 yılda bir taraftan küresel kültür emperyalizminin bombardımanı altında bizi biz yapan, bir arada tutan, dayanışma, dostluk, yardımlaşma, merhamet gibi temel değerlerimizden soyutlandıran, sadece güç ve saldırganlık içeren değerlerle yetişiyor. İnsanlara, maneviyatı hatırlatacak herhangi bir bilgi verilmiyor artık. Türkiye, maneviyat eğitimini bir kez daha düşünmek zorundadır. Yeniden bizi biz yapan maneviyat eğitimlerini yeniden ele almalıdır. Başta din ve ahlak eğitim olmak üzere geniş kapsamlı, maneviyat eğitimi üzerinde ciddi şekilde çalışmalıdır. Türkiye, kendi medeniyetinin değerlerini yeni gençlere aktarma görevini savsaklayamaz.

kaynak: http://www.milligazete.com.tr/haber/iste-cozum-raporu-126232.htm
 

HTML

Üst