İŞSİZLİK VE DERSHANELER ÜZERİNE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Artık işe girmek için üniversite mezunu olmanın da yetmediği ülkemizde, ÖSS sınavı için gittiği dershanenin parasını ödeyemediğinden hapse atılan anne ve üzüntüden intihar eden öğrencinin dramı tüm ülkeyi üzüntüye boğdu. Bu durum dershaneler ve eğitim sistemi üzerine yeniden bir tartışma sürece başlattı.
Başbakan Erdoğan'ın TBMM Genel Kurulu n da AKP İstanbul Milletvekili Halide İncakara'nın kızı Ülkü Emre ile sohbeti sırasında küçük kızın derslerinin yoğunluğundan, SBS ye hazırlandığından ve dershaneye gittiğinden bahsetmesi üzerine Başbakan Erdoğan'ın "Merak etme, zaten öyle bir çalışmamız var, dershaneleri kaldıracağız, sınav sistemini de değiştireceğiz" sözleri ile tekrar Türkiye'nin gündemine geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından zaman zaman dile getirilen ve gündemi meşgul eden "Dershanelerin kapanacağı" açıklamalarına bir yenisi daha eklendi. Başbakan Erdoğan'ın dünkü sohbetinden çıkan dershanelerin kapatılacağı ve SBS'nin kaldırılacağı yönündeki açıklama ile eğitimin sorunları ve dershanecilik yeniden tartışmaya açıldı.
Türkiye'nin okul, derslik ve öğretmen ihtiyacı tam olarak çözülemedi. Medya gündemine hala okula gönderilmeyen çocuklar, 60 kişilik sınıflar, öğretmensiz öğrenciler düşüyor. Ya da var olan eğitim sisteminin yetersizliği, öğretmenlerin donanımsızlığı, eğitimin paralı oluşu ve çocuk ve gençleri depresyona götürecek boyutlara varan sınavlar konuşuluyor hala. Tüm bu karmaşayla beraber hala atanmayı bekleyen 200 bin öğretmenin varlığı ayrı bir gariplik konusu olarak karşımızda durmaktadır.
Öğretmen ve eğitimcilerin bir kısmı özel öğretim kurumlarının öğrencilerin ve velilerin talepleri doğrultusunda şekillendiğini ve önemli bir ihtiyaca cevap verdiğini düşünüyorlar. Bazı veliler ise dershanelerin temeli olmayan öğrencilerin başarısına katkısı olmadığını ve eğitimin temelinin okullarda atıldığı görüşünde.
Kişisel olarak kendim oluşturduğum önlemler paketini aşağıda sunuyor, görüş ve değerlendirmelerinize arz ediyorum:
1-) Dershanelere üç seçenekten birini tercih etmeleri sunulmalıdır:
1-Dershaneler özel okul olmalıdır.
2-Dershaneler kişisel gelişim destekli mesleki eğitim merkezleri ile kamu ve özel işyerlerinin hizmet içi eğitim merkezlerine dönüştürülmelidir.
3-Üniversitelere bağlı tüm meslek yüksekokulları özelleştirilmedir. Bunların satışında dershanelere öncelik verilmedir. Bu meslek yüksek okullarına yapılacak yatırımlar ve eğitim sisteminde yapılacak değişikliklerle mezunlarına mezun olur olmaz iş güvencesi sağlama zorunluluğu getirilmedir. Böylece dört yıllıkların önündeki yığılmalar azalmış olur.
2-) Devlet okulları ve özel okullar çocuklara insan olmayı, birbirlerini saygı göstermeyi, öğrenmeyi öğrenmeyi, kendine olan özgüveni oluşturmayı, sorun çözme yöntemlerini nasıl uygulayabileceklerini öğretmelidir. Yani öğrenciler, vahşi kapitalizmin, oligarşik ve faşist bürokrasinin itaatkar köleleri olarak yetiştirilmemelidir.
3-) Okulların ders sayıları azaltılmalıdır. Akıllı tahta ile ve internet üzerinden canlı yayın ile ders dinleme olanağı kademeli olarak tüm okullarda aktif edilmelidir. Öğrencilere ders sonunda ders konusu ve çözülen soru örnekleri slayt olarak verilmelidir.
4-) Taşımalı eğitim iptal edilerek 5 artı üç sistemine geçilmelidir. Köy okulları yeniden düzenlenerek işlevsel hale getirilmelidir.
5-) Ayrıca ilk orta ve lisede sınıflar bilgi ve davranış ortalaması seviyelerine göre düzenlenmelidir. Çok zeki olup da davranış bozukluğu yaşayanların ivedi olarak tedavileri sağlanmalıdır. Tedavileri uzun sürecekse tedavi süresi boyunca bu öğrencilerin okula gelmeden dersleri internet üzerinden temini, sadece sınavlar için okula gelmesi sağlanmalıdır.
6-) Öğretmenlere maaş artı performans puanı ödemesi uygulamasına geçilmelidir. Bunun için sene başında seviye tespit sınavı yapılır. Sınıftaki her öğrencinin ders, davranış ve kişilik puanları sayısal değer olarak ifade edilir. İki ayda bir yapılan deneme sınavlarında sınıfın ders başarısı yükseldiği oranda öğretmene performans ücreti ödenmelidir.
7-) Orta ve liselerde icat yapıp bunun patentini alanlar, ülke çapında,spor,sanat ve sosyal alanlarda (bilgi yarışması,makale yarışması,..gibi) dereceye girenler istedikleri okula gidebilmelidir.
Okulların ısıtma, aydınlatma, su, temizlik gibi giderlerini azaltmak için kış tatili uzatılıp yaz tatili kısaltılmalıdır.
9-)Okulların bahçeleri gelir temini için spor karşılaşmaları ve düğün gibi organizasyonlar için kiralanabilmelidir.
10-)Ders kitabı ile verilen çalışma kitabı uygulamasına son verilmelidir. MEB sadece TÜM DERSLER kitaplarını ücretsiz olarak dağıtmalıdır. Diğer ders, yardımcı kaynak, soru bankası kitapları ücretli olarak özel yayınevleri tarafından satılmalıdır. Devlet fakir öğrencilerin kitap parasını kendisi ödemelidir.
11-)Bedelli askerlik en kısa zamanda uygulanmaya başlanmalı, askerlik 8 aya düşmeli, askerlik yaşı 18 e inmeli, üniversiteyi kazanmayan hemen askere gitmeli, üniversitede okuyanların yaz tatillerinde askerlik yapmaları sağlanarak bu sürenin mezuniyet sonrası askerlik hizmeti süresinden düşmesi sağlanmalıdır.
12-)Üniversiteler tamamen paralı olmalıdır. Fakir öğrencilerin parasını fakirlik düzeylerine göre kısmen veya tamamen devlet ödemelidir. Öğrenciler üniversitede yarım gün staj yarım gün ders olarak öğrenim görmelidir.
Kaynak:
Eğitim | Dersaneler: Bizi bırakın, okullara bakın! | Habermeb, Meb, Öğretmen, Personel Meb, Sözleşmeli, Mebbis, 657 memur, Atama, Kpss, Memur alımı
Artık işe girmek için üniversite mezunu olmanın da yetmediği ülkemizde, ÖSS sınavı için gittiği dershanenin parasını ödeyemediğinden hapse atılan anne ve üzüntüden intihar eden öğrencinin dramı tüm ülkeyi üzüntüye boğdu. Bu durum dershaneler ve eğitim sistemi üzerine yeniden bir tartışma sürece başlattı.
Başbakan Erdoğan'ın TBMM Genel Kurulu n da AKP İstanbul Milletvekili Halide İncakara'nın kızı Ülkü Emre ile sohbeti sırasında küçük kızın derslerinin yoğunluğundan, SBS ye hazırlandığından ve dershaneye gittiğinden bahsetmesi üzerine Başbakan Erdoğan'ın "Merak etme, zaten öyle bir çalışmamız var, dershaneleri kaldıracağız, sınav sistemini de değiştireceğiz" sözleri ile tekrar Türkiye'nin gündemine geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından zaman zaman dile getirilen ve gündemi meşgul eden "Dershanelerin kapanacağı" açıklamalarına bir yenisi daha eklendi. Başbakan Erdoğan'ın dünkü sohbetinden çıkan dershanelerin kapatılacağı ve SBS'nin kaldırılacağı yönündeki açıklama ile eğitimin sorunları ve dershanecilik yeniden tartışmaya açıldı.
Türkiye'nin okul, derslik ve öğretmen ihtiyacı tam olarak çözülemedi. Medya gündemine hala okula gönderilmeyen çocuklar, 60 kişilik sınıflar, öğretmensiz öğrenciler düşüyor. Ya da var olan eğitim sisteminin yetersizliği, öğretmenlerin donanımsızlığı, eğitimin paralı oluşu ve çocuk ve gençleri depresyona götürecek boyutlara varan sınavlar konuşuluyor hala. Tüm bu karmaşayla beraber hala atanmayı bekleyen 200 bin öğretmenin varlığı ayrı bir gariplik konusu olarak karşımızda durmaktadır.
Öğretmen ve eğitimcilerin bir kısmı özel öğretim kurumlarının öğrencilerin ve velilerin talepleri doğrultusunda şekillendiğini ve önemli bir ihtiyaca cevap verdiğini düşünüyorlar. Bazı veliler ise dershanelerin temeli olmayan öğrencilerin başarısına katkısı olmadığını ve eğitimin temelinin okullarda atıldığı görüşünde.
Kişisel olarak kendim oluşturduğum önlemler paketini aşağıda sunuyor, görüş ve değerlendirmelerinize arz ediyorum:
1-) Dershanelere üç seçenekten birini tercih etmeleri sunulmalıdır:
1-Dershaneler özel okul olmalıdır.
2-Dershaneler kişisel gelişim destekli mesleki eğitim merkezleri ile kamu ve özel işyerlerinin hizmet içi eğitim merkezlerine dönüştürülmelidir.
3-Üniversitelere bağlı tüm meslek yüksekokulları özelleştirilmedir. Bunların satışında dershanelere öncelik verilmedir. Bu meslek yüksek okullarına yapılacak yatırımlar ve eğitim sisteminde yapılacak değişikliklerle mezunlarına mezun olur olmaz iş güvencesi sağlama zorunluluğu getirilmedir. Böylece dört yıllıkların önündeki yığılmalar azalmış olur.
2-) Devlet okulları ve özel okullar çocuklara insan olmayı, birbirlerini saygı göstermeyi, öğrenmeyi öğrenmeyi, kendine olan özgüveni oluşturmayı, sorun çözme yöntemlerini nasıl uygulayabileceklerini öğretmelidir. Yani öğrenciler, vahşi kapitalizmin, oligarşik ve faşist bürokrasinin itaatkar köleleri olarak yetiştirilmemelidir.
3-) Okulların ders sayıları azaltılmalıdır. Akıllı tahta ile ve internet üzerinden canlı yayın ile ders dinleme olanağı kademeli olarak tüm okullarda aktif edilmelidir. Öğrencilere ders sonunda ders konusu ve çözülen soru örnekleri slayt olarak verilmelidir.
4-) Taşımalı eğitim iptal edilerek 5 artı üç sistemine geçilmelidir. Köy okulları yeniden düzenlenerek işlevsel hale getirilmelidir.
5-) Ayrıca ilk orta ve lisede sınıflar bilgi ve davranış ortalaması seviyelerine göre düzenlenmelidir. Çok zeki olup da davranış bozukluğu yaşayanların ivedi olarak tedavileri sağlanmalıdır. Tedavileri uzun sürecekse tedavi süresi boyunca bu öğrencilerin okula gelmeden dersleri internet üzerinden temini, sadece sınavlar için okula gelmesi sağlanmalıdır.
6-) Öğretmenlere maaş artı performans puanı ödemesi uygulamasına geçilmelidir. Bunun için sene başında seviye tespit sınavı yapılır. Sınıftaki her öğrencinin ders, davranış ve kişilik puanları sayısal değer olarak ifade edilir. İki ayda bir yapılan deneme sınavlarında sınıfın ders başarısı yükseldiği oranda öğretmene performans ücreti ödenmelidir.
7-) Orta ve liselerde icat yapıp bunun patentini alanlar, ülke çapında,spor,sanat ve sosyal alanlarda (bilgi yarışması,makale yarışması,..gibi) dereceye girenler istedikleri okula gidebilmelidir.
Okulların ısıtma, aydınlatma, su, temizlik gibi giderlerini azaltmak için kış tatili uzatılıp yaz tatili kısaltılmalıdır. 9-)Okulların bahçeleri gelir temini için spor karşılaşmaları ve düğün gibi organizasyonlar için kiralanabilmelidir.
10-)Ders kitabı ile verilen çalışma kitabı uygulamasına son verilmelidir. MEB sadece TÜM DERSLER kitaplarını ücretsiz olarak dağıtmalıdır. Diğer ders, yardımcı kaynak, soru bankası kitapları ücretli olarak özel yayınevleri tarafından satılmalıdır. Devlet fakir öğrencilerin kitap parasını kendisi ödemelidir.
11-)Bedelli askerlik en kısa zamanda uygulanmaya başlanmalı, askerlik 8 aya düşmeli, askerlik yaşı 18 e inmeli, üniversiteyi kazanmayan hemen askere gitmeli, üniversitede okuyanların yaz tatillerinde askerlik yapmaları sağlanarak bu sürenin mezuniyet sonrası askerlik hizmeti süresinden düşmesi sağlanmalıdır.
12-)Üniversiteler tamamen paralı olmalıdır. Fakir öğrencilerin parasını fakirlik düzeylerine göre kısmen veya tamamen devlet ödemelidir. Öğrenciler üniversitede yarım gün staj yarım gün ders olarak öğrenim görmelidir.
Kaynak:
Eğitim | Dersaneler: Bizi bırakın, okullara bakın! | Habermeb, Meb, Öğretmen, Personel Meb, Sözleşmeli, Mebbis, 657 memur, Atama, Kpss, Memur alımı