barpeacebar
New member
- Katılım
- 8 Eki 2005
- Mesajlar
- 207
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
İçimi seninle doldurdum
Bugün yine seni hatırladım. Seni düşündükçe okuyabileceğim mektupların da yok artık. Kızgınlıkla hepsini yırtıp attım. Sensizlik krizine girdim yine. Bula bula sadece kendi resimlerini ve birkaç şarkı yüklediğin CD´yi buldum. Üç tane resmin kalmış bende, onlara bakıp bakıp durdum. İçimi seninle doldurdum. Biliyor musun? Bir gün senden haber alacağım ümidini hala yitirmedim. Bir gün telefonum çalacak ve sen sımsıcak bir „Merhaba“ diyeceksin. Kısık ve düğümlenmiş bir sesle halimi hatrımı soracaksın. Şaşkınlıktan kısa ve sert cevaplar vereceğim...
Birbirimiz için en çok yanıp tutuştuğumuz anlarda bile gururla örtbas etmeye çalışmadık mı senle duygularımızı? Atmasaydım keşke mektuplarını... Okuyabileceğim tek kendi mektuplarım kaldı şimdi. Karalayıp karalayıp duruyorum. Bol bol "Cezmi Ersöz" okuyorum. „Zarfını ben açardım sana yazdığın mektupların“ diyor. Sen belki bu mektupları asla okumayacaksın. Belki varlığından bile haberin olmayacak, varsın olmasın. Dün gece yine anlamını kavrayamadığım senli bir rüya gördüm. O bebek yüzün sadece bana çevriliydi, ela gözlerin siyah gözlerimdeydi. Teselli ederek yüzümü okşuyordun „Unutma seni hep sevdim ben“ diyordun. Ağlıyorduk ama birbirimize sarılamıyorduk. Öyle hasret kalmışım ki yüzüne. Uyanışımla birlikte kayboldu çehren. Her zamanki gibi güne başladım içim senle doluyken. Ben hep Leyla gibi bekledim ama sen bir Mecnun kadar olamadın. Leyla „bitti“ dedi diye küsermi Mecnun ona? Mücadelesine devam etmez miydi? Ne fırtınalardan geçmiş, ne günler atlatmıştık biz oysa. Çocuk yüreğimizle bu sevdanın kıymetini bilemedik hiç. Büyümemizi bekleseydin bugün bambaşka bir aşk yaşardık eminim. Bekleyemediğin için büyüyemedim; seni hep bir çocuk gibi sevdim. Çocuk yüreklerimiz yoruldu, taşıyamadık bu sevdayı... birlikte büyüyemedik, büyütemedik bu sevdayi...
Alıntı
Bugün yine seni hatırladım. Seni düşündükçe okuyabileceğim mektupların da yok artık. Kızgınlıkla hepsini yırtıp attım. Sensizlik krizine girdim yine. Bula bula sadece kendi resimlerini ve birkaç şarkı yüklediğin CD´yi buldum. Üç tane resmin kalmış bende, onlara bakıp bakıp durdum. İçimi seninle doldurdum. Biliyor musun? Bir gün senden haber alacağım ümidini hala yitirmedim. Bir gün telefonum çalacak ve sen sımsıcak bir „Merhaba“ diyeceksin. Kısık ve düğümlenmiş bir sesle halimi hatrımı soracaksın. Şaşkınlıktan kısa ve sert cevaplar vereceğim...
Birbirimiz için en çok yanıp tutuştuğumuz anlarda bile gururla örtbas etmeye çalışmadık mı senle duygularımızı? Atmasaydım keşke mektuplarını... Okuyabileceğim tek kendi mektuplarım kaldı şimdi. Karalayıp karalayıp duruyorum. Bol bol "Cezmi Ersöz" okuyorum. „Zarfını ben açardım sana yazdığın mektupların“ diyor. Sen belki bu mektupları asla okumayacaksın. Belki varlığından bile haberin olmayacak, varsın olmasın. Dün gece yine anlamını kavrayamadığım senli bir rüya gördüm. O bebek yüzün sadece bana çevriliydi, ela gözlerin siyah gözlerimdeydi. Teselli ederek yüzümü okşuyordun „Unutma seni hep sevdim ben“ diyordun. Ağlıyorduk ama birbirimize sarılamıyorduk. Öyle hasret kalmışım ki yüzüne. Uyanışımla birlikte kayboldu çehren. Her zamanki gibi güne başladım içim senle doluyken. Ben hep Leyla gibi bekledim ama sen bir Mecnun kadar olamadın. Leyla „bitti“ dedi diye küsermi Mecnun ona? Mücadelesine devam etmez miydi? Ne fırtınalardan geçmiş, ne günler atlatmıştık biz oysa. Çocuk yüreğimizle bu sevdanın kıymetini bilemedik hiç. Büyümemizi bekleseydin bugün bambaşka bir aşk yaşardık eminim. Bekleyemediğin için büyüyemedim; seni hep bir çocuk gibi sevdim. Çocuk yüreklerimiz yoruldu, taşıyamadık bu sevdayı... birlikte büyüyemedik, büyütemedik bu sevdayi...
Alıntı