- Katılım
- 2 Nis 2007
- Mesajlar
- 28,387
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Azerbaycan Atasözleri
Aç eşek katırdan tez yürür.
At ölür, itlere bayram olur.
Aşıka Bağdat uzak değil.
Ata evi er evi; er evi zindan evi.
Dünya bir yağlı kuyruktur, yiyebilene aşkolsun.
Helva helva demekle ağız şirin olmaz.
Özbekistan Atasözleri
Akıllı kişi atını, ahmak karısını över.
Akıllının atı da yorulmaz, giysisi de eskimez.
Aç kurt, hızlı koşarak gelir.
Acele etmeyen, tavşana yetişir.
At alırsan, binip al, evleneceksen kadını görüp al.
At yaşlanırsa, deliye düşer.
Bal tutan parmağını yalar.
Can çıkadı, huy çıkmadı.
Boş çuval dik durmaz.
Büyük ye, büyük söyleme.
Dağ dağa kavuşmaz, adam adama kavuşur.
Bağa bülbül, adama akıl yakışır.
Kırgızistan Atasözleri
Evinin zenginliğini göçerken bilirsin.
Halkını özlemeyen yiğit olmaz, yerini özlemeyen hayvan olmaz.
Herkes her biri üçün, Her biri, herkes üçün.
Vatanına bağlanmayan halk olmaz, halkını sevmeyen yiğit olmaz.
Bahadır ölse, bir ölür, Korkak ölse, bin ölür.
Yiğit ölse adı kalır, korkak ölse nesi kalır.
Yiğit evde doğar, savaşta ölür.
Az kaygıyı aş bastırır, çok kaygıyı dost bastırır.
Yüz dost az, bir düşman çok.
Kaygı ömür bitirir, yalan bahtı bitirir.
İşi yürüyenin köpeği ot yer, işi yürümeyenin gelini hırsızlık yapar.
Kötü insan kendi kızkına kendi tükürür.
Su içtiğin kuyuya tükürme.
Doğru söz demiri keser, keskin söz kılıcı keser.
Sabrın sonu sarı altın.
Yedi defa ölçüp, bir defa kes.
Hakikat eğilir fakat kırılmaz.
Yiğit babasız olmaz, insan hatasız olmaz.
Sarhoşun gücü dilinde.
Kendi başındaki deveyi görmeyen, başkasının başındaki çöpü görür.
Aç gözlüden ayran istesen, paran var mı, der.
Danışılarak kesilen parmak ağrımaz.
Yedi milletin dilini bil, yedi türlü bilim bil.
İlmin padişahı, akıl; sözün padişahı atasözü.
Kavak gibi boy vereceğine, iğne gibi akıl versin.
Sağlam vücudun, ruhu da sağlam.
Kurnaz tilki, parasız kalmaz.
Zenginlik gaye değil, fakirlik ayıp değil.
Sofu soğan yemez, yiyince de kabuğunu bile bırakmaz.
Komşu iyi olursa, kör kız koca bulur.
Çağrılmamış konuk, süpürülmemiş yere oturur.
Çıktığın dağ yüksek ise, attığın taş uzağa gider.
Ecel gelince demir sandık giysi değil.
Tembele iş bulsan, kendine akıl öğretir.
Yağmur ile yer yeşerir, emek ile millet gelişir.
Kapısını görüp baş köşeye geç, anasını görüp kızını al.
Suyun girdabı, ihtiyarın bedduası tehlikelidir.
Şapka altında kurt yok deme, çene altında düşman yok deme.
Atına saygı gösteren, yaya gitmez.
Kurt yavrusu, köpek olmaz.
Bayram günü kadın alma, yağmurlu gün at koşturma.
İnsan istese taştan su, balçıktan gül çıkarır.
Güneş bekleyen soğuktan donar, zengin bekleyen açlıktan ölür.
İnsan demirden sert, gülden nazik.
Kazakistan Atasözleri
Açın karnı doyar, gözü doymaz.
Önce düşün, sonra söyle.
Sakınan göze çöp batar.
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.
Beş parmak bir değildir.
Birlik olmayınca, dirlik olmaz.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.
İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.
Çok isteyen azı bulamaz.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.
Altın pas tutmaz.
Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.
Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Misafir kısmetiyle gelir.
Ağaç yaprağıyla güzeldir.
Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.
Çocuğa iş buyur ardından sen git.
Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.
Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.
Demir tavında dövülür.
Yiğit meydanda belli olur.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Emanete hıyanet olmaz.
Açın karnı doyar, gözü doymaz.
Önce düşün, sonra söyle.
Sakınan göze çöp batar.
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.
Beş parmak bir değildir.
Birlik olmayınca, dirlik olmaz.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.
İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.
Çok isteyen azı bulamaz.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.
Altın pas tutmaz.
Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.
Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Misafir kısmetiyle gelir.
Ağaç yaprağıyla güzeldir.
Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.
Çocuğa iş buyur ardından sen git.
Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.
Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.
Demir tavında dövülür.
Yiğit meydanda belli olur.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Emanete hıyanet olmaz.
Altay Türkleri Atasözleri
Gökte Tanrı, yerde Kağan.
Taze ota yağış gerek Küçük çocuğa yaramazlık gerek.
Sönen ateş yanmaz, ölen kişi dirilmez.
Yaşlının yanında alçak, itibarlının yanında mütevazi ol.
Barışçı başı kılıç kesmez.
Geniş ağaç ota zararlı, kötü kişi yurda zararlı.
Kötünün eline verene kadar, iyinin yoluna koy.
Kötü kişinin ayağı sekiz başı dokuzdur.
İyi misafir geldiğinde ev sahibi doyar.
Kendisiyle övünenin tabanı incedir.
Atmayanın oku altı kulaç.
Akıllı altı günde yapar, kurnaz beş günde yapar.
Çalışanın ağzı yağlı, Tembelin içi kuru.
Boş tenekenin sesi fazla, boş kişinin lafı fazla uzun olur.
Yürüme bilmeyen yolu bozar, söyleme bilmeyen sözü bozar.
Büyük söyleyen akşama yetmez, Geniş adımlayan eve ulaşamaz.
Öfkeliye kızma, sevinçliye sevinme.
Bilen kişiye bir söz, bilmeyene bin söz.
Elinle verdiğinde ayağınla dürtersin.
Kavgacının burnu kanlıdır.
Halkın kadını elbisenin düğmesi.
Anası kötünün kızını alma, kapısı kötünün evine gitme.
Soğukla savaşsan kulağın yok olur, beyle savaşsan başın yok olur.
Açın halini tok bilmez, fakirin halini zengin bilmez.
Zengin hediye verse sıyırıp alır.
Karacanın boynunu ok keser, yiğidin boynunu yokluk keser.
Beyin bildiğini kul da bilir, söylemeye gücü yok.
Geniş elbise yırtılmaz, Ata sözü bozulmaz.
Çok sözde hakikat yok, ata sözünde yalan yok.
Büyük sözde yanlış yok, ulu sözde ayıp yok.
Dil yarası iyileşmez, ağaç yarası iyileşir.
Tazeyken soğan da tatlı.
Demir olsa kısa kes, ağaç olsa uzun kes.
Ağacın çürüğünü kurt basar, kişinin yumuşağını söz bozar.
Acıkan kurt altını yer.
Deve kadar kötü düşünceden fare kadar iyi düşünce iyidir.
Ava gitsen akçe alma, avlanmadan önce iti besleme.
Kaşıkla yığsa kap dolar, taneyle yığsa yük olur.
Yeniyi süsleyerek giy, eskiyi tamir ederek giy.
Suyu görmeyince çizmeyi çekme.
Çok olup çöp olacağına az olup iyi olsun.
Dağ gibi kesmik olacağına, tabak kadar tane olsun.
Atılan ok taştan dönmez, giden elçi yoldan dönmez.
Aşım, tuzum az oldu, başım kel oldu.
Baş yarılsa börk içinde, kol kırılsa yeni içinde.
Bal tutan parmağını yalar.
Tatlı yiyecek çabuk tükenir.
Türkmenistan Atasözleri
Ak gün ağartır, kara gün karartır.
Akıldan iyi zenginlik, sağlıktan kıymetli şey yoktur.
Bal tatlı, baldan çocuk tatlıdır.
Balığın dirliği su ile mümkündür.
Cefayı çeken vefa görür.
Çocuk düşe kalka büyür.
Çobanın ayağı yetişmezse, sopası yetişir.
Dağı taşı yel bozar; dostların arasını söz bozar.
Damla damla göl olur; hiç damlamazsa çöl olur.
El eli yıkar, iki el birleşip yüzü çıkar.
Eski dost düşman dost olmaz.
Sabah kalk atanı gör; atandan sonra atını gör.
Kazana yanaşırsan karası bulaşır; kötüye yanaşırsan belası bulaşır.
Geç yatıp erken kalk; altı yayığı fazla vur.
Gönlü açık olanın yolu da açık olur.
Kurt yavrusu evcil olmaz.
Her yurdun avını kendi tazısı ile avla.
Cahil bir yaşar, bilgili bin yaşar.
Keskin kılıç yanan ateştir.
Gönül sığarsa gövde de sığar.
Misafirin önüne aş koy; iki elini boş bırak.
Ateşi karıştırırsan söner; komşunu rahatsız edersen göçer.
Çocuğu büyüten, atı yetiştiren bilir.
Ölü arslandan diri sıçan iyidir.
Kendisini övenin ipi çürük olur.
Serpilmeyen tohum yeşermez.
Suyun yavaş akanından, yiğidin yere bakanından kork.
Yabani gül ya da olsa dikeni kurudur.
Yarinden ayrılan yed iyıl ağlar.
Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.
Yazın yatan kışın ağlar.
Rüzgarlı gün yürü, yağışlı gün yat.
Sahtekarın yedi millete zararı dokunur.
Yenilen güreşe doymaz.
Yiğide, bin türlü hüner de azdır.
Yiğide savaş bayramdır.
Yola çıkarsan yoldaşını hazırla.
Emeğin olduğu yerde daima bereket vardır.
Makedonya'da Türk Halkları
Abdal tekkede Hacı Mekke'de bulunur. (Üsküp)
Balta kendi sapını kesmez. (Üsküp)
Dilsiz olmak çok sülemekten daha iyidir. (Kalkandelen)
Hak kuvvetin üstündedir. (Vrapişte)
Bal tutan parmağını yalar.
Boş çuval ayakta durmaz.
Can çıkmadan huy çıkmaz.
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşmaz.
Demir kızgın iken dövülür.
Evdeki esap (hesap) pazarda uymaz.
Horoz ölmiş, güzi çöplükte kalmış.
İt ürer, kervan yürür.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit.
Kuru yanında yaş da yanar.
Kurt dumanlı avayı (havayı) sever.
Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.
Sütten yanan yoğurdu üfürür.
Taş yerinde ağırdır.
Ucuz etin çorbası tatsız olur.
Üzüm üzüme baka baka kararır.
Yalancının evi yanmış, çimse inanmamiş.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Mal, can yongasi.
Üküz üldi, ortaklık bozuldi.
Karaçay – Malkar Atasözleri
Açha açhanı tartadı.
(Para parayı çeker)
Açnı amanı bolmaz
Toknu imanı bolmaz.
(Acın kötüsü olmaz)
(Tokun imanı olmaz)
Adamnı kılıgı işde belgili boladı.
(Adamın karakteri işte belli olur)
Agaç çirise özeginden çiriydi.
(Ağaç çürüse özünden çürür)
Akılı bolmaganga sakalı boluşmaz.
(Aklı olmayana sakalı yardım etmez)
Akıllı sagış etginçi teli işin bitdirir.
(Akıllı düşününceye kadar deli işini bitirir)
Alga çıkgan kulaknı artda çıkgan müyüz ozar.
(Önce çıkan kulağı sonra çıkan boynuz geçer)
Alma tereginden keng ketmez.
(Elma ağacından uzağa gitmez)
Anasına karab kızın al.
(Anasına bakıp kızını al)
Artık mal köz çıgarmaz.
(Fazla mal göz çıkarmaz)
At iyesin tanır.
(At sahibini tanır)
At urmaz deme, it kabmaz deme.
(At vurmaz deme, it kapmaz deme)
Ata şohu tas bolmaz.
(Ata dostu kaybolmaz)
Asıl azmaz, gemha tozmaz.
(Asil bozulmaz, ipekli kumaş eskimez)
Arba avgandan sora col körgüztüvçü köb bolur.
(Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur)
Arbanı allı kalay barsa artı da alay baradı.
(Arabanın önü nasıl giderse, arkası da öyle gider)
Ayıbsız teng izlegen tengsiz kalır.
(Ayıpsız arkadaş arayan arkadaşsız kalır)
Az bergen cürekden, köb bergen baylıkdan.
(Az veren yürekten, çok veren zenginlikten)
Aznı almagan köbden kuru kalır.
(Azı almayan çoktan mahrum kalır)
Bal-bal degen bla avuzga tatuv kelmez.
(Bal-bal demekle ağza tat gelmez)
Bal bolsa çibin tabılır.
(Bal olsa sinek bulunur)
Bal tuthan barmagın calar.
(Bal tutan parmağını yalar)
Baş carılsa börk içinde, kol sınsa ceng içinde.
(Baş yarılsa börk içinde, el kırılsa yen içinde)
Baş kalay barsa, ayak da alay baradı.
(Baş nasıl gitse, ayak da öyle gider)
Baynı malı carlını avzun avrutur.
(Zenginin malı fakirin ağzını ağrıtır)
Borçha içgenni başı eki kere avrur.
(Borca içenin başı iki kere ağrır)
Boş cürügenden ese boşuna işle.
(Boş yürümektense boşuna çalış)
Börünü azıgı boranda.
(Kurdun azığı fırtınada)
Börü da honşu koşuna çabmaydı.
(Kurt bile komşu ağıla saldırmaz)
Buday cetse orak bagalı bolur.
(Buğday yetişince orak kıymetli olur)
Bügüngü işni tamblaga kaldırma.
(Bugünkü işi yarına bırakma)
Cel keltirgenni suv eltir.
(Yelin getirdiğini su götürür)
Cılamagan caşha anası emçek salmaz.
(Ağlamayan çocuğa anası meme vermez)
Çakırılmagan cerge barma, çakırılgan cerden kalma.
(Çağırılmayan yere gitme, çağırılan yerden kalma)
Çakırılmagan konak törge atlamaz.
(Çağırılmayan misafir başköşeye geçmez)
Çıkmagan candan umut kurumaz.
(Çıkmayan candan umut kesilmez)
Eki harbız bir uvuçha sıyınmaz.
(İki karpuz bir avuca sığmaz)
Ertde turgan col alır, ertde üylengen töl alır.
(Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır)
Eki kama bir kınga sıyınmaz.
(İki kama bir kına sığmaz)
Eşekge altın cükleseng da eşekley kalır.
(Eşeğe altın yüklesen de eşek olarak kalır)
Eşekge mingen birinçi ayıb, andan cıgılgan ekinçi ayıb.
(Eşeğe binmek birinci ayıp, ondan düşmek ikinci ayıp)
Har gokka hansnı iyisi başha.
(Her çiçeğin kokusu başkadır)
Kama cara bitelir, avuz cara bitelmez.
(Kama yarası kapanır, ağız yarası kapanmaz)
Karga karganı közün almaz.
(Karga karganın gözünü çıkarmaz)
Kazanda bolsa çolpuga çıgar.
(Kazanda olsa kepçeye çıkar)
Keleçige ölüm cok.
(Elçiye ölüm yok)
Kızıng honşu üyde catmasın
Caşıng bazar hant tatmasın.
(Kızın komşu evde yatmasın)
(Oğlun pazar yiyeceği tatmasın)
Kögetni igisin ayü aşar.
(Meyvenin iyisini ayı yer)
Közden ketgen kölden keter.
(Gözden giden gönülden gider)
Kuru tuluk süyelmez.
(Boş tulum dik durmaz)
Külme kartha kelir başha.
(Gülme yaşlıya gelir başa)
Kündüz çırak candırgan keçe karangıda kalır.
(Gündüz mum yakan gece karanlıkta kalır)
Mahtangan iynek çelegine boyar
(Öğünen inek kovasına pisler)
Mart ketmey dert ketmez
(Mart gitmeden dert gitmez)
Mejgit ullu bolsa da afendi bilgenin aytır.
(Cami büyük olsa da imam bildiğini söyler)
Ortak ögüzden buzov aşhı.
(Ortak öküzden buzağı iyidir)
Ot bolmagan cerden tütün çıkmaz.
(Ateş olmayan yerden duman çıkmaz)
Ölgen eşek börüden korkmaz.
(Ölmüş eşek kurttan korkmaz)
Ölgen ölse da kalgan kalır.
(Ölen ölse de kalan kalır)
Sabiyni cumuşha iy, ızından kesing bar.
(Çocuğu işe gönder, peşinden kendin git)
Sen biy, men cüyüshan,
Kayda bizni eşekge kuvuşhan.
(Sen bey, ben prens)
(Nerede bizim eşeğe kolan kayışı)
Suv çelekni tübü suvda kalır.
(Su kovasının dibi suda kalır)
Sütden avzu küygen suvnu ürüb urtlar.
(Sütten ağzı yanan suyu üfleyip içer)
Tama tama köl bolur.
(Damlaya damlaya göl olur)
Tav ne miyik bolsa da avuş tabılır.
(Dağ ne kadar yüksek olsa da geçit bulunur)
Tav tavga tübemeydi, adam adamga tübeydi.
(Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur)
Tavuk tüşü tarı bürtük.
(Tavuğun düşü darı tanesi)
Teli kolannı süyer.
(Deli alacayı sever)
Teli şohungdan akıllı cavung aşhı.
(Deli dostundan akıllı düşmanın iyidir)
Temir suvugunçu cazıladı.
(Demir soğuyuncaya kadar şekil verilir)
Tengizni malın tonguz aşar.
(Denizin malını domuz yer)
Terekni alması köb bolsa başın enişge tutar.
(Ağacın meyvesi çok olsa başını aşağı tutar)
Teşikli taş cerde kalmaz.
(Delikli taş yerde kalmaz)
Töngeregen taşha tük çıkmaz.
(Yuvarlanan taşta yosun çıkmaz)
Ullu söleşme da ullu kab.
(Büyük konuşma büyük ye)
Kafkas Atasözleri
Fakirin ipini zengin eskitirmiş.
Fakirin lambası ay' dır.
Hem Başta yiyor, hem ağlıyor.
Aklı olmayan fakirdir. (zavallıdır)
Aklı olanın bilmediği yoktur.
Delinin suçu az değildir.
Deli renkli şeyleri sever (giymeyi).
Deliye kandıysan gerçekten delisin demektir.
Bazen delinin de akılıca laf ettiği görülür.
Deliye iş buyurursan işin arkasında koşarsın.
Kendi söylediğine gülen delidir.
Önce öleni, önce kaldırırlar (cenazesini).
Kefen önce ölenin olsun.
Dökülen şey geri dolmaz.
Diri, ölüye değişilmez.
Öleni diriltemezsin (ölenle ölünmez anlamında).
Genç yaşlı olur ama yaşlı bir daha genç olamaz.
Burnu(önderi, lideri) olanın kuyruğu da olur.
Vakit altından da daha kıymetlidir.
Topluma girmesini bilen, çıkmasını da bilir.
Duyurulmayan(duyurmazsan bir şeyi)şey duyulmaz.
Olmayan şey kaybolmaz.
Ölü evine ziyaret adettir.
Dil kalptekini söyler.
Gönül yaşlanmaz.
Ümit yok olunca at koşmaz.
Kalp ağlamazsa göz ağlamaz.
Güzel; iyi olandır.
Gönlün beğendiği kendine güzeldir.
Irak Türkmenleri Atasözleri
Açı bırakma herhiz (hırsız) olu, çok seleşme (söyleme) arsız olu (...r)
Adam adama bir kere aldanı (...nır)
Adamın adı haraba (kötüye) çıkacağına canı çıksın.
At almadan ahır yapılmaz.
Bağ bakkalsız, çem çakkalsız olmaz.
Bilene bir sele (söyle), bilmeyene bin.
Bor torbaydan (..la) at tutulmaz.
Candan sonra cihan harab olsun.
Çok söz yalansız çok mal haramsız olmaz.
Deliye yel ver, eline bel ver.
Demir kapının ağaç kapıya işi düşer.
Dost dem (zor) günlerde bilini (belli olur).
Eski bez yorgan olmaz, eski dost düşman olmaz.
Eşeğe gücü yetmeyen palanı taptar.
Farz dururken sünnet boştur.
Gül ağacından odun olmaz.
Her aşıkın beş gün davranı var.
Her kap içindekini sızar.
İnsan her düşende bir akıl kazanır.
İşten artmaz, dişten artar.
Kıskanan göze çöp düşer.
Köpek öz sahibini dişlemez.
Kul azmayınca Hak yazmaz.
Lokmayı çiğnemeden yutma.
Mahkemeye (kazıya) kadıya mal olmaz.
Malı aziz olanın canı zelil olur.
Ne olacağa, ne öleceğe çare olmaz.
Ok öz kökü üstüne biter.
Ölen kimseden şeytan bile vazgeçer.
Paranın üzü sıcağdı (yüzü sıcaktır)
Pilav yen kaşuğunu yanında tutar.
Ramazanda yalan diyen bayramda üzü (yüzü) kara cıhar (çıkar).
Sabır acıysa da ahırı da datlıdı (acı ise de sonu tatlıdır).
Seçe seçe düştü hiçe.
Sözü, ya deliden ya uşahtan (çocuktan) al.
Şeytanın dostluğu dar ağaçına kadardı (...dır).
Talihsiz deve üstünde ilan çalar (yılan sokar).
Tek el çaphun çalmaz (tek elle alkış olmaz).
Ucuz alınan bahalıya (pahalıya) mal olu (olur).
Ürüyen köpek dişlemez (ısırmaz),
Ver kırkı (parayı) çekmek korku.
Yel eken fırtana (fırtına) biçer.
Yoldaş tanı yola var,yolda yüz bin bela var.
Zehmetsiz lokma yenmez.
Zenginin malı her aybını örter.
Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
YEDI ÖGÜT
Cömertlikte yardim etmede akar su gibi ol,
Sefkat ve merhamette günes gibi ol,
Baskalarinin kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevâzû ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol,
Hosgörülükte deniz gibi ol,
Ya oldugun gibi görün,
Ya göründügün gibi ol !
( MEVLÂNÂ )
ŞEYH EDEBALI’NIN OSMAN BEY’E NASİHATI
Oğul;
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler!
Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir.
İki paralık güneşe aldanıp sonra da karda, ayazda kavrulup gitme!
Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin!
Ama;
Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve benliğin bir olup aklını yener!
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Azminden dönme!
Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil!
Her işin gereğini vaktinde yap!
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma!
Gördün söyleme, bildin bilme!
Sözünü unutma! Sözü söz olsun diye söyleme!
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibar olmaz.
Üç kişiye acı;
Cahiller arasında alime,
Zenginken fakir düşene,
Hatırlı iken itibarını kaybedene!
Unutma ki; Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.!
Düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başını da sonunu da sen belirle!
Haklı olduğunda kavgadan korkma!
Bilesin ki;
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!
Aç eşek katırdan tez yürür.
At ölür, itlere bayram olur.
Aşıka Bağdat uzak değil.
Ata evi er evi; er evi zindan evi.
Dünya bir yağlı kuyruktur, yiyebilene aşkolsun.
Helva helva demekle ağız şirin olmaz.
Özbekistan Atasözleri
Akıllı kişi atını, ahmak karısını över.
Akıllının atı da yorulmaz, giysisi de eskimez.
Aç kurt, hızlı koşarak gelir.
Acele etmeyen, tavşana yetişir.
At alırsan, binip al, evleneceksen kadını görüp al.
At yaşlanırsa, deliye düşer.
Bal tutan parmağını yalar.
Can çıkadı, huy çıkmadı.
Boş çuval dik durmaz.
Büyük ye, büyük söyleme.
Dağ dağa kavuşmaz, adam adama kavuşur.
Bağa bülbül, adama akıl yakışır.
Kırgızistan Atasözleri
Evinin zenginliğini göçerken bilirsin.
Halkını özlemeyen yiğit olmaz, yerini özlemeyen hayvan olmaz.
Herkes her biri üçün, Her biri, herkes üçün.
Vatanına bağlanmayan halk olmaz, halkını sevmeyen yiğit olmaz.
Bahadır ölse, bir ölür, Korkak ölse, bin ölür.
Yiğit ölse adı kalır, korkak ölse nesi kalır.
Yiğit evde doğar, savaşta ölür.
Az kaygıyı aş bastırır, çok kaygıyı dost bastırır.
Yüz dost az, bir düşman çok.
Kaygı ömür bitirir, yalan bahtı bitirir.
İşi yürüyenin köpeği ot yer, işi yürümeyenin gelini hırsızlık yapar.
Kötü insan kendi kızkına kendi tükürür.
Su içtiğin kuyuya tükürme.
Doğru söz demiri keser, keskin söz kılıcı keser.
Sabrın sonu sarı altın.
Yedi defa ölçüp, bir defa kes.
Hakikat eğilir fakat kırılmaz.
Yiğit babasız olmaz, insan hatasız olmaz.
Sarhoşun gücü dilinde.
Kendi başındaki deveyi görmeyen, başkasının başındaki çöpü görür.
Aç gözlüden ayran istesen, paran var mı, der.
Danışılarak kesilen parmak ağrımaz.
Yedi milletin dilini bil, yedi türlü bilim bil.
İlmin padişahı, akıl; sözün padişahı atasözü.
Kavak gibi boy vereceğine, iğne gibi akıl versin.
Sağlam vücudun, ruhu da sağlam.
Kurnaz tilki, parasız kalmaz.
Zenginlik gaye değil, fakirlik ayıp değil.
Sofu soğan yemez, yiyince de kabuğunu bile bırakmaz.
Komşu iyi olursa, kör kız koca bulur.
Çağrılmamış konuk, süpürülmemiş yere oturur.
Çıktığın dağ yüksek ise, attığın taş uzağa gider.
Ecel gelince demir sandık giysi değil.
Tembele iş bulsan, kendine akıl öğretir.
Yağmur ile yer yeşerir, emek ile millet gelişir.
Kapısını görüp baş köşeye geç, anasını görüp kızını al.
Suyun girdabı, ihtiyarın bedduası tehlikelidir.
Şapka altında kurt yok deme, çene altında düşman yok deme.
Atına saygı gösteren, yaya gitmez.
Kurt yavrusu, köpek olmaz.
Bayram günü kadın alma, yağmurlu gün at koşturma.
İnsan istese taştan su, balçıktan gül çıkarır.
Güneş bekleyen soğuktan donar, zengin bekleyen açlıktan ölür.
İnsan demirden sert, gülden nazik.
Kazakistan Atasözleri
Açın karnı doyar, gözü doymaz.
Önce düşün, sonra söyle.
Sakınan göze çöp batar.
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.
Beş parmak bir değildir.
Birlik olmayınca, dirlik olmaz.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.
İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.
Çok isteyen azı bulamaz.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.
Altın pas tutmaz.
Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.
Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Misafir kısmetiyle gelir.
Ağaç yaprağıyla güzeldir.
Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.
Çocuğa iş buyur ardından sen git.
Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.
Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.
Demir tavında dövülür.
Yiğit meydanda belli olur.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Emanete hıyanet olmaz.
Açın karnı doyar, gözü doymaz.
Önce düşün, sonra söyle.
Sakınan göze çöp batar.
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde.
Beş parmak bir değildir.
Birlik olmayınca, dirlik olmaz.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Dostun bin ise azdır düşmanın bir ise çoktur.
İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik er kişinin karı.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle.
Çok isteyen azı bulamaz.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.
Altın pas tutmaz.
Hasta yatan ölmez eceli yeten ölür.
Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Misafir kısmetiyle gelir.
Ağaç yaprağıyla güzeldir.
Misafirin yüzsüzü ev sahibini ağırlar.
Çocuğa iş buyur ardından sen git.
Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma.
Bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez.
Demir tavında dövülür.
Yiğit meydanda belli olur.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Emanete hıyanet olmaz.
Altay Türkleri Atasözleri
Gökte Tanrı, yerde Kağan.
Taze ota yağış gerek Küçük çocuğa yaramazlık gerek.
Sönen ateş yanmaz, ölen kişi dirilmez.
Yaşlının yanında alçak, itibarlının yanında mütevazi ol.
Barışçı başı kılıç kesmez.
Geniş ağaç ota zararlı, kötü kişi yurda zararlı.
Kötünün eline verene kadar, iyinin yoluna koy.
Kötü kişinin ayağı sekiz başı dokuzdur.
İyi misafir geldiğinde ev sahibi doyar.
Kendisiyle övünenin tabanı incedir.
Atmayanın oku altı kulaç.
Akıllı altı günde yapar, kurnaz beş günde yapar.
Çalışanın ağzı yağlı, Tembelin içi kuru.
Boş tenekenin sesi fazla, boş kişinin lafı fazla uzun olur.
Yürüme bilmeyen yolu bozar, söyleme bilmeyen sözü bozar.
Büyük söyleyen akşama yetmez, Geniş adımlayan eve ulaşamaz.
Öfkeliye kızma, sevinçliye sevinme.
Bilen kişiye bir söz, bilmeyene bin söz.
Elinle verdiğinde ayağınla dürtersin.
Kavgacının burnu kanlıdır.
Halkın kadını elbisenin düğmesi.
Anası kötünün kızını alma, kapısı kötünün evine gitme.
Soğukla savaşsan kulağın yok olur, beyle savaşsan başın yok olur.
Açın halini tok bilmez, fakirin halini zengin bilmez.
Zengin hediye verse sıyırıp alır.
Karacanın boynunu ok keser, yiğidin boynunu yokluk keser.
Beyin bildiğini kul da bilir, söylemeye gücü yok.
Geniş elbise yırtılmaz, Ata sözü bozulmaz.
Çok sözde hakikat yok, ata sözünde yalan yok.
Büyük sözde yanlış yok, ulu sözde ayıp yok.
Dil yarası iyileşmez, ağaç yarası iyileşir.
Tazeyken soğan da tatlı.
Demir olsa kısa kes, ağaç olsa uzun kes.
Ağacın çürüğünü kurt basar, kişinin yumuşağını söz bozar.
Acıkan kurt altını yer.
Deve kadar kötü düşünceden fare kadar iyi düşünce iyidir.
Ava gitsen akçe alma, avlanmadan önce iti besleme.
Kaşıkla yığsa kap dolar, taneyle yığsa yük olur.
Yeniyi süsleyerek giy, eskiyi tamir ederek giy.
Suyu görmeyince çizmeyi çekme.
Çok olup çöp olacağına az olup iyi olsun.
Dağ gibi kesmik olacağına, tabak kadar tane olsun.
Atılan ok taştan dönmez, giden elçi yoldan dönmez.
Aşım, tuzum az oldu, başım kel oldu.
Baş yarılsa börk içinde, kol kırılsa yeni içinde.
Bal tutan parmağını yalar.
Tatlı yiyecek çabuk tükenir.
Türkmenistan Atasözleri
Ak gün ağartır, kara gün karartır.
Akıldan iyi zenginlik, sağlıktan kıymetli şey yoktur.
Bal tatlı, baldan çocuk tatlıdır.
Balığın dirliği su ile mümkündür.
Cefayı çeken vefa görür.
Çocuk düşe kalka büyür.
Çobanın ayağı yetişmezse, sopası yetişir.
Dağı taşı yel bozar; dostların arasını söz bozar.
Damla damla göl olur; hiç damlamazsa çöl olur.
El eli yıkar, iki el birleşip yüzü çıkar.
Eski dost düşman dost olmaz.
Sabah kalk atanı gör; atandan sonra atını gör.
Kazana yanaşırsan karası bulaşır; kötüye yanaşırsan belası bulaşır.
Geç yatıp erken kalk; altı yayığı fazla vur.
Gönlü açık olanın yolu da açık olur.
Kurt yavrusu evcil olmaz.
Her yurdun avını kendi tazısı ile avla.
Cahil bir yaşar, bilgili bin yaşar.
Keskin kılıç yanan ateştir.
Gönül sığarsa gövde de sığar.
Misafirin önüne aş koy; iki elini boş bırak.
Ateşi karıştırırsan söner; komşunu rahatsız edersen göçer.
Çocuğu büyüten, atı yetiştiren bilir.
Ölü arslandan diri sıçan iyidir.
Kendisini övenin ipi çürük olur.
Serpilmeyen tohum yeşermez.
Suyun yavaş akanından, yiğidin yere bakanından kork.
Yabani gül ya da olsa dikeni kurudur.
Yarinden ayrılan yed iyıl ağlar.
Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.
Yazın yatan kışın ağlar.
Rüzgarlı gün yürü, yağışlı gün yat.
Sahtekarın yedi millete zararı dokunur.
Yenilen güreşe doymaz.
Yiğide, bin türlü hüner de azdır.
Yiğide savaş bayramdır.
Yola çıkarsan yoldaşını hazırla.
Emeğin olduğu yerde daima bereket vardır.
Makedonya'da Türk Halkları
Abdal tekkede Hacı Mekke'de bulunur. (Üsküp)
Balta kendi sapını kesmez. (Üsküp)
Dilsiz olmak çok sülemekten daha iyidir. (Kalkandelen)
Hak kuvvetin üstündedir. (Vrapişte)
Bal tutan parmağını yalar.
Boş çuval ayakta durmaz.
Can çıkmadan huy çıkmaz.
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşmaz.
Demir kızgın iken dövülür.
Evdeki esap (hesap) pazarda uymaz.
Horoz ölmiş, güzi çöplükte kalmış.
İt ürer, kervan yürür.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit.
Kuru yanında yaş da yanar.
Kurt dumanlı avayı (havayı) sever.
Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.
Sütten yanan yoğurdu üfürür.
Taş yerinde ağırdır.
Ucuz etin çorbası tatsız olur.
Üzüm üzüme baka baka kararır.
Yalancının evi yanmış, çimse inanmamiş.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Mal, can yongasi.
Üküz üldi, ortaklık bozuldi.
Karaçay – Malkar Atasözleri
Açha açhanı tartadı.
(Para parayı çeker)
Açnı amanı bolmaz
Toknu imanı bolmaz.
(Acın kötüsü olmaz)
(Tokun imanı olmaz)
Adamnı kılıgı işde belgili boladı.
(Adamın karakteri işte belli olur)
Agaç çirise özeginden çiriydi.
(Ağaç çürüse özünden çürür)
Akılı bolmaganga sakalı boluşmaz.
(Aklı olmayana sakalı yardım etmez)
Akıllı sagış etginçi teli işin bitdirir.
(Akıllı düşününceye kadar deli işini bitirir)
Alga çıkgan kulaknı artda çıkgan müyüz ozar.
(Önce çıkan kulağı sonra çıkan boynuz geçer)
Alma tereginden keng ketmez.
(Elma ağacından uzağa gitmez)
Anasına karab kızın al.
(Anasına bakıp kızını al)
Artık mal köz çıgarmaz.
(Fazla mal göz çıkarmaz)
At iyesin tanır.
(At sahibini tanır)
At urmaz deme, it kabmaz deme.
(At vurmaz deme, it kapmaz deme)
Ata şohu tas bolmaz.
(Ata dostu kaybolmaz)
Asıl azmaz, gemha tozmaz.
(Asil bozulmaz, ipekli kumaş eskimez)
Arba avgandan sora col körgüztüvçü köb bolur.
(Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur)
Arbanı allı kalay barsa artı da alay baradı.
(Arabanın önü nasıl giderse, arkası da öyle gider)
Ayıbsız teng izlegen tengsiz kalır.
(Ayıpsız arkadaş arayan arkadaşsız kalır)
Az bergen cürekden, köb bergen baylıkdan.
(Az veren yürekten, çok veren zenginlikten)
Aznı almagan köbden kuru kalır.
(Azı almayan çoktan mahrum kalır)
Bal-bal degen bla avuzga tatuv kelmez.
(Bal-bal demekle ağza tat gelmez)
Bal bolsa çibin tabılır.
(Bal olsa sinek bulunur)
Bal tuthan barmagın calar.
(Bal tutan parmağını yalar)
Baş carılsa börk içinde, kol sınsa ceng içinde.
(Baş yarılsa börk içinde, el kırılsa yen içinde)
Baş kalay barsa, ayak da alay baradı.
(Baş nasıl gitse, ayak da öyle gider)
Baynı malı carlını avzun avrutur.
(Zenginin malı fakirin ağzını ağrıtır)
Borçha içgenni başı eki kere avrur.
(Borca içenin başı iki kere ağrır)
Boş cürügenden ese boşuna işle.
(Boş yürümektense boşuna çalış)
Börünü azıgı boranda.
(Kurdun azığı fırtınada)
Börü da honşu koşuna çabmaydı.
(Kurt bile komşu ağıla saldırmaz)
Buday cetse orak bagalı bolur.
(Buğday yetişince orak kıymetli olur)
Bügüngü işni tamblaga kaldırma.
(Bugünkü işi yarına bırakma)
Cel keltirgenni suv eltir.
(Yelin getirdiğini su götürür)
Cılamagan caşha anası emçek salmaz.
(Ağlamayan çocuğa anası meme vermez)
Çakırılmagan cerge barma, çakırılgan cerden kalma.
(Çağırılmayan yere gitme, çağırılan yerden kalma)
Çakırılmagan konak törge atlamaz.
(Çağırılmayan misafir başköşeye geçmez)
Çıkmagan candan umut kurumaz.
(Çıkmayan candan umut kesilmez)
Eki harbız bir uvuçha sıyınmaz.
(İki karpuz bir avuca sığmaz)
Ertde turgan col alır, ertde üylengen töl alır.
(Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alır)
Eki kama bir kınga sıyınmaz.
(İki kama bir kına sığmaz)
Eşekge altın cükleseng da eşekley kalır.
(Eşeğe altın yüklesen de eşek olarak kalır)
Eşekge mingen birinçi ayıb, andan cıgılgan ekinçi ayıb.
(Eşeğe binmek birinci ayıp, ondan düşmek ikinci ayıp)
Har gokka hansnı iyisi başha.
(Her çiçeğin kokusu başkadır)
Kama cara bitelir, avuz cara bitelmez.
(Kama yarası kapanır, ağız yarası kapanmaz)
Karga karganı közün almaz.
(Karga karganın gözünü çıkarmaz)
Kazanda bolsa çolpuga çıgar.
(Kazanda olsa kepçeye çıkar)
Keleçige ölüm cok.
(Elçiye ölüm yok)
Kızıng honşu üyde catmasın
Caşıng bazar hant tatmasın.
(Kızın komşu evde yatmasın)
(Oğlun pazar yiyeceği tatmasın)
Kögetni igisin ayü aşar.
(Meyvenin iyisini ayı yer)
Közden ketgen kölden keter.
(Gözden giden gönülden gider)
Kuru tuluk süyelmez.
(Boş tulum dik durmaz)
Külme kartha kelir başha.
(Gülme yaşlıya gelir başa)
Kündüz çırak candırgan keçe karangıda kalır.
(Gündüz mum yakan gece karanlıkta kalır)
Mahtangan iynek çelegine boyar
(Öğünen inek kovasına pisler)
Mart ketmey dert ketmez
(Mart gitmeden dert gitmez)
Mejgit ullu bolsa da afendi bilgenin aytır.
(Cami büyük olsa da imam bildiğini söyler)
Ortak ögüzden buzov aşhı.
(Ortak öküzden buzağı iyidir)
Ot bolmagan cerden tütün çıkmaz.
(Ateş olmayan yerden duman çıkmaz)
Ölgen eşek börüden korkmaz.
(Ölmüş eşek kurttan korkmaz)
Ölgen ölse da kalgan kalır.
(Ölen ölse de kalan kalır)
Sabiyni cumuşha iy, ızından kesing bar.
(Çocuğu işe gönder, peşinden kendin git)
Sen biy, men cüyüshan,
Kayda bizni eşekge kuvuşhan.
(Sen bey, ben prens)
(Nerede bizim eşeğe kolan kayışı)
Suv çelekni tübü suvda kalır.
(Su kovasının dibi suda kalır)
Sütden avzu küygen suvnu ürüb urtlar.
(Sütten ağzı yanan suyu üfleyip içer)
Tama tama köl bolur.
(Damlaya damlaya göl olur)
Tav ne miyik bolsa da avuş tabılır.
(Dağ ne kadar yüksek olsa da geçit bulunur)
Tav tavga tübemeydi, adam adamga tübeydi.
(Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur)
Tavuk tüşü tarı bürtük.
(Tavuğun düşü darı tanesi)
Teli kolannı süyer.
(Deli alacayı sever)
Teli şohungdan akıllı cavung aşhı.
(Deli dostundan akıllı düşmanın iyidir)
Temir suvugunçu cazıladı.
(Demir soğuyuncaya kadar şekil verilir)
Tengizni malın tonguz aşar.
(Denizin malını domuz yer)
Terekni alması köb bolsa başın enişge tutar.
(Ağacın meyvesi çok olsa başını aşağı tutar)
Teşikli taş cerde kalmaz.
(Delikli taş yerde kalmaz)
Töngeregen taşha tük çıkmaz.
(Yuvarlanan taşta yosun çıkmaz)
Ullu söleşme da ullu kab.
(Büyük konuşma büyük ye)
Kafkas Atasözleri
Fakirin ipini zengin eskitirmiş.
Fakirin lambası ay' dır.
Hem Başta yiyor, hem ağlıyor.
Aklı olmayan fakirdir. (zavallıdır)
Aklı olanın bilmediği yoktur.
Delinin suçu az değildir.
Deli renkli şeyleri sever (giymeyi).
Deliye kandıysan gerçekten delisin demektir.
Bazen delinin de akılıca laf ettiği görülür.
Deliye iş buyurursan işin arkasında koşarsın.
Kendi söylediğine gülen delidir.
Önce öleni, önce kaldırırlar (cenazesini).
Kefen önce ölenin olsun.
Dökülen şey geri dolmaz.
Diri, ölüye değişilmez.
Öleni diriltemezsin (ölenle ölünmez anlamında).
Genç yaşlı olur ama yaşlı bir daha genç olamaz.
Burnu(önderi, lideri) olanın kuyruğu da olur.
Vakit altından da daha kıymetlidir.
Topluma girmesini bilen, çıkmasını da bilir.
Duyurulmayan(duyurmazsan bir şeyi)şey duyulmaz.
Olmayan şey kaybolmaz.
Ölü evine ziyaret adettir.
Dil kalptekini söyler.
Gönül yaşlanmaz.
Ümit yok olunca at koşmaz.
Kalp ağlamazsa göz ağlamaz.
Güzel; iyi olandır.
Gönlün beğendiği kendine güzeldir.
Irak Türkmenleri Atasözleri
Açı bırakma herhiz (hırsız) olu, çok seleşme (söyleme) arsız olu (...r)
Adam adama bir kere aldanı (...nır)
Adamın adı haraba (kötüye) çıkacağına canı çıksın.
At almadan ahır yapılmaz.
Bağ bakkalsız, çem çakkalsız olmaz.
Bilene bir sele (söyle), bilmeyene bin.
Bor torbaydan (..la) at tutulmaz.
Candan sonra cihan harab olsun.
Çok söz yalansız çok mal haramsız olmaz.
Deliye yel ver, eline bel ver.
Demir kapının ağaç kapıya işi düşer.
Dost dem (zor) günlerde bilini (belli olur).
Eski bez yorgan olmaz, eski dost düşman olmaz.
Eşeğe gücü yetmeyen palanı taptar.
Farz dururken sünnet boştur.
Gül ağacından odun olmaz.
Her aşıkın beş gün davranı var.
Her kap içindekini sızar.
İnsan her düşende bir akıl kazanır.
İşten artmaz, dişten artar.
Kıskanan göze çöp düşer.
Köpek öz sahibini dişlemez.
Kul azmayınca Hak yazmaz.
Lokmayı çiğnemeden yutma.
Mahkemeye (kazıya) kadıya mal olmaz.
Malı aziz olanın canı zelil olur.
Ne olacağa, ne öleceğe çare olmaz.
Ok öz kökü üstüne biter.
Ölen kimseden şeytan bile vazgeçer.
Paranın üzü sıcağdı (yüzü sıcaktır)
Pilav yen kaşuğunu yanında tutar.
Ramazanda yalan diyen bayramda üzü (yüzü) kara cıhar (çıkar).
Sabır acıysa da ahırı da datlıdı (acı ise de sonu tatlıdır).
Seçe seçe düştü hiçe.
Sözü, ya deliden ya uşahtan (çocuktan) al.
Şeytanın dostluğu dar ağaçına kadardı (...dır).
Talihsiz deve üstünde ilan çalar (yılan sokar).
Tek el çaphun çalmaz (tek elle alkış olmaz).
Ucuz alınan bahalıya (pahalıya) mal olu (olur).
Ürüyen köpek dişlemez (ısırmaz),
Ver kırkı (parayı) çekmek korku.
Yel eken fırtana (fırtına) biçer.
Yoldaş tanı yola var,yolda yüz bin bela var.
Zehmetsiz lokma yenmez.
Zenginin malı her aybını örter.
Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
YEDI ÖGÜT
Cömertlikte yardim etmede akar su gibi ol,
Sefkat ve merhamette günes gibi ol,
Baskalarinin kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevâzû ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol,
Hosgörülükte deniz gibi ol,
Ya oldugun gibi görün,
Ya göründügün gibi ol !
( MEVLÂNÂ )
ŞEYH EDEBALI’NIN OSMAN BEY’E NASİHATI
Oğul;
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler!
Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir.
İki paralık güneşe aldanıp sonra da karda, ayazda kavrulup gitme!
Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin!
Ama;
Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve benliğin bir olup aklını yener!
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Azminden dönme!
Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil!
Her işin gereğini vaktinde yap!
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma!
Gördün söyleme, bildin bilme!
Sözünü unutma! Sözü söz olsun diye söyleme!
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibar olmaz.
Üç kişiye acı;
Cahiller arasında alime,
Zenginken fakir düşene,
Hatırlı iken itibarını kaybedene!
Unutma ki; Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.!
Düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başını da sonunu da sen belirle!
Haklı olduğunda kavgadan korkma!
Bilesin ki;
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!