emrah1607
Banned
Özbekistan hükümeti yasadışı İncillerin ülkeye girmesini engelliyor. Gümrükler ve adli merciler ülkeye yasadışı yollarla sokulmaya çalışılan ve genellikle Hıristiyan misyonerler tarafından halka dağıtılan...
yüklü miktarlardaki dini içerikli kitaplara karşı savaş açtı. Özbekistan Bakanlar kurulunun din işlerinden sorumlu komitesi Özbekistan Kitab-ı Mukaddes Cemiyeti’nin yasal izin olmadan ülkeye sokmaya çalıştığı binlerce dini içerikli kitaba el koydu.
El koyulan yaklaşık 7 bin civarında kitabın Rus edebiyat kitabı olarak kamufle edildiği, bunlardan 3495’inin Kiril alfabesi ile basılan Özbek Türkçesi’nde, 1495’inin Latin alfabesi ile basılan Özbek Türkçesi’nde ve 1995’inin de Karakalpak Türkçesi’nde olduğu belirlendi. Kitapların iç kısımlarında söz konusu cemiyetin logolarının baskılarının bulunması üzerine, cemiyete Özbekistan yasalarına uymadığı için faaliyetlerinin yasaklandığına dair resmi bildirim yapıldı.
Özbekistan Kitab-ı Mukaddes Cemiyeti 1993 yılının Kasım ayında farklı Hıristiyan derneklerinin temsilcileri tarafından kurulmuş ve cemiyetin amacı resmi mercilere İncil’i Özbek Türkçesi’ne ve diğer Orta Asya dillerine çevirmek olarak beyan edilmişti. Eski Ahit’in 4 kitabını Özbek Türkçesi’ne çeviren ve yayınlayan cemiyet 7 kitap daha hazırlamıştı. Eski Ahit’in tercümesi 1998 yılında başlatılmıştı.
Ortodoks, Katolik ve Protestan kiliselerinin inanışlarını toplu bir şekilde sunan cemiyet, Hıristiyanlığa ait kutsal metinleri kitapların yanı sıra kasetlerle ve körler için hazırlanan Braille alfabesinde de hazırlıyor ve Washinton’daki İncil Tercüme Enstitüsü ve Londra’daki Witcliff Enstitüsü ile ortak çalışıyor. Cemiyetin internet sitesinde Özbekistan’da organize olarak yürütülen misyonerlik faaliyetlerinin başlangıç tarihi olarak 1844 yılı gösteriliyor.
Özbekistan’da din ve vicdan hürriyetini belirleyen yasa 1998 yılında kabul edilmiş ve bu yasaya göre ülkedeki tüm misyonerlik faaliyetleri yasaklanmıştı. Yürürlükteki kanuna göre misyonerlik faaliyetinde bulunan kişiler 5 yıl hapis cezasına çarptırılıyorlar.
kaynak : www.turkgundem.net
özbekistanda misyonerlerin önü kesiliyor .bizim ülkemizde ise dinler arası diyalog ve ılımlı islam uydurmaları nedeni ile herşeye göz yumuluyor .tüm türklerin anavatanı ve en büyük devlet olarak görülen türkiye başındaki hainler nedeni ile bugün en küçük türk devletlerinin yaptığı şeyleri dahi yapamaz hale geldi .türkiye türkleri başına seçtiği hainler yüzünden ve peşlerinden koştuğu diyologcu sözde din adamlarının peşinden koştuğu için gaflette .her geçen gün misyonerlerin önü açıldığı için yasalar bunlara müdahale etmediği için birileri malatyada birilerini doğrayınca suçlu oluyorlar .ya adalet bunlara dur desin yada dur diyenlere ses çıkarmasın .ama gözlümüz kan akmasından yana değil . o yüzden burdan milletimize sesleniyorum :
başınıza seçtiğiniz kişileri çok iyi inceleyin .peşinden koştuğunuz insanları çok iyi inceleyin ki yarın öbürgün çocuklarınız kardeşleriniz boynuna hac takıp gezmesin .
"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir." M.KEMAL ATATÜRK
yüklü miktarlardaki dini içerikli kitaplara karşı savaş açtı. Özbekistan Bakanlar kurulunun din işlerinden sorumlu komitesi Özbekistan Kitab-ı Mukaddes Cemiyeti’nin yasal izin olmadan ülkeye sokmaya çalıştığı binlerce dini içerikli kitaba el koydu.
El koyulan yaklaşık 7 bin civarında kitabın Rus edebiyat kitabı olarak kamufle edildiği, bunlardan 3495’inin Kiril alfabesi ile basılan Özbek Türkçesi’nde, 1495’inin Latin alfabesi ile basılan Özbek Türkçesi’nde ve 1995’inin de Karakalpak Türkçesi’nde olduğu belirlendi. Kitapların iç kısımlarında söz konusu cemiyetin logolarının baskılarının bulunması üzerine, cemiyete Özbekistan yasalarına uymadığı için faaliyetlerinin yasaklandığına dair resmi bildirim yapıldı.
Özbekistan Kitab-ı Mukaddes Cemiyeti 1993 yılının Kasım ayında farklı Hıristiyan derneklerinin temsilcileri tarafından kurulmuş ve cemiyetin amacı resmi mercilere İncil’i Özbek Türkçesi’ne ve diğer Orta Asya dillerine çevirmek olarak beyan edilmişti. Eski Ahit’in 4 kitabını Özbek Türkçesi’ne çeviren ve yayınlayan cemiyet 7 kitap daha hazırlamıştı. Eski Ahit’in tercümesi 1998 yılında başlatılmıştı.
Ortodoks, Katolik ve Protestan kiliselerinin inanışlarını toplu bir şekilde sunan cemiyet, Hıristiyanlığa ait kutsal metinleri kitapların yanı sıra kasetlerle ve körler için hazırlanan Braille alfabesinde de hazırlıyor ve Washinton’daki İncil Tercüme Enstitüsü ve Londra’daki Witcliff Enstitüsü ile ortak çalışıyor. Cemiyetin internet sitesinde Özbekistan’da organize olarak yürütülen misyonerlik faaliyetlerinin başlangıç tarihi olarak 1844 yılı gösteriliyor.
Özbekistan’da din ve vicdan hürriyetini belirleyen yasa 1998 yılında kabul edilmiş ve bu yasaya göre ülkedeki tüm misyonerlik faaliyetleri yasaklanmıştı. Yürürlükteki kanuna göre misyonerlik faaliyetinde bulunan kişiler 5 yıl hapis cezasına çarptırılıyorlar.
kaynak : www.turkgundem.net
özbekistanda misyonerlerin önü kesiliyor .bizim ülkemizde ise dinler arası diyalog ve ılımlı islam uydurmaları nedeni ile herşeye göz yumuluyor .tüm türklerin anavatanı ve en büyük devlet olarak görülen türkiye başındaki hainler nedeni ile bugün en küçük türk devletlerinin yaptığı şeyleri dahi yapamaz hale geldi .türkiye türkleri başına seçtiği hainler yüzünden ve peşlerinden koştuğu diyologcu sözde din adamlarının peşinden koştuğu için gaflette .her geçen gün misyonerlerin önü açıldığı için yasalar bunlara müdahale etmediği için birileri malatyada birilerini doğrayınca suçlu oluyorlar .ya adalet bunlara dur desin yada dur diyenlere ses çıkarmasın .ama gözlümüz kan akmasından yana değil . o yüzden burdan milletimize sesleniyorum :
başınıza seçtiğiniz kişileri çok iyi inceleyin .peşinden koştuğunuz insanları çok iyi inceleyin ki yarın öbürgün çocuklarınız kardeşleriniz boynuna hac takıp gezmesin .
"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir." M.KEMAL ATATÜRK