örtünme‏-bir kez daha dusunun

HESAPVAR

New member
sabirla bastan sonra tefekkur ederek okumaniz dilegiyle.
yazinin hakkini veremeyen okumasin. konu acildi diye her kafadan bir ses cikmasin.
yazida anlasilmayacak yer bulursaniz bunuda aciklamaya haziriz baska sorulariniz varsa bunlarida aciklariz insAllah.


Örtünme Nedir?
Dinimizde erkeğin ve kadının avret yerlerini örtmesi konusu tartışma götürmeyecek derecede açık, kesin ve şekli bilirli bir hükümdür. Fakat son zamanlarda değişik sebeplerle tartışma konusu yapılmaya başlanmıştır. Biz de bu konudaki şüpheleri gidermek için bu temel farzın ne olduğunu değişik yönleri ile ele alacağız.

Örtünme Farz Bir Emirdir
Avret yerlerini örtmek farzdır. Bu konudaki ilâhî emir kesindir. Bu emir her mümine verilmiştir ve kıyamete kadar geçerlidir. Yüce Allah namaz gibi örtünmeyi de kesin hükme bağlamış, bunu insanların keyfine ve tercihine bırakmamıştır. Örtünme şekli, şahsa ve duruma göre az çok değişse de hüküm değişmez. Böyle olması rahmettir. O, aynı zamanda örtünmenin bir insan, aile ve cemiyet için ne kadar gerekli olduğunu da göstermektedir.

Akıllı olup bulûğa eren her erkek ve kadın emredilen yerlerini örtmekle yükümlüdür. Erkek ve kadına göre avret bölgelerinin nereler olduğu aşağıda açıklanacaktır.

Örtünme, Kur'an ve Sünnet’te açıkça emredilmiş, kimlerin ne zaman, nerede, ne şekilde örtüneceği bildirilmiştir. Bütün İslâm âlimleri örtünmenin farz olduğu konusunda görüş birliği içindedir.

Örtü âyeti indikten sonra bütün müslüman kadınlar bu emri istenen şekilde uygulamaya başlamışlardır. Son asır hariç, hiçbir devirde müslüman kadının örtünmesi tartışma konusu yapılmamıştır.

Örtünme bir âdet değil ibadettir. Âdet olduğu için örtünenler de vardır. Fakat her mümin kadın, örtünün yüce Allah'ın emri olduğunu bilerek örtünmeli, böylece âdeti ibadete çevirmelidir.

Kur'an ve Sünnet’te örtü için ölçüler verilmiş fakat tek tip kıyâfet belirlenmemiştir. Bunun için her kadın, verilen ölçülere uymak şartıyla maddî imkânına, iş durumuna, iklim ve çevre şartlarına göre bu emri yerine getirebilir.

Yüce Allah erkeklere şu emri vermiştir:

"Mümin erkeklere söyle: Gözlerini harama bakmaktan çeksinler ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri için daha temizdir." (Nûr 24/30)

Yüce Allah kadınlara da şöyle emretmiştir:

"Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar. Irzlarını korusunlar. Görülmesi tabii olan yerler hariç ziynet yerlerini açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynet yerlerini izin verilenler dışında kimseye göstermesinler. Bir de ayak bileklerine taktıkları gizli süsler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, (önceki kusurlarınızdan dolayı) hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin, umduğunuza nâil olursunuz." Nûr 24/31


http://www.diyanet.gov.tr/kuran/arapca_text.asp?page_id=352

وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ = hımar/humur= basortusu




Elmalılı Hamdi Yazır (rah) meşhur tefsirinde der ki:

“Bu âyette emredilen şudur: Kadınlar başlarını, saçlarını, kulaklarını, boyunlarını, gerdanlarını ve göğüslerini açık tutmayıp anlatıldığı gibi güzelce örtünsünler. Bunun için onu temin edecek baş örtüsü kullansınlar. Cahiliye (İslâm öncesi) kadınları da hiç baş örtüsü kullanmaz değillerdi. Fakat yalnız enselerini bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır, gerdanları ve gerdanlıkları açık olurdu, ziynetleri görünürdü.

İslâm önce açıklığı yasaklamıştır. Sonra, kadınların başlarını örtüp başörtülerini yanları ve göğüsleri üzerine sarkıtmasını emretmiştir. Böylece sadece tesettürün farz oluşu değil, aynı zamanda onun ne şekilde olacağı da gösterilmiştir. Kadın edep ve nezaketinin en güzel ifadesi bundadır.”

Kadınlara örtüyü emreden ikinci âyet şudur:


"Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, evlerinin dışına çıkarken cilbâblarını (dış elbiselerini) üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınması ve incitilmemesi için en uygunudur. Allah çok affedici ve çok esirgeyicidir." Ahzâb 33/59

Cilbâb, bütün bedeni örten elbiseye denir. Kadınların vücutlarını tamamen örttükleri her türlü elbise cilbâb yerine geçer.
Örtünmenin farz olduğu ikinci yer mescid ve namazdır. Bu konuda âyette şöyle buyrulmuştur:

"Ey âdemoğulları! Her mescide (namaza) gelişte elbiselerinizi giyin (avret yerlerinizi örtün)." A‘râf 7/31

Âyetteki hüküm, Kâbe'de yapılan tavafı ve namaz için mescide gelmeyi de içine alır. Buradaki ziynetten maksadın "elbise ve giysi" olduğu belirtilmiştir. Böylece İslâm namaz ve tavaf gibi ibadetlerde avret yerlerinin örtülmesinin farz olduğunu bildirmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v) örtünme ile ilgili âyetlerin tefsirini yapmış ve onların nasıl uygulanacağını göstermiştir. Bu konuda çeşitli hadisler vardır. Biz ikisini nakledeceğiz:

Hz. Âişe (r.ah) anlatır:

Bir gün Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ ince bir elbise ile Resûlullah'ın (s.a.s) huzuruna girmişti, Hz. Peygamber ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:

"Ey Esmâ! Kadın erginlik çağına ulaşınca onun şu yüzü ve elleri hariç diğer yerlerinin görülmesi helâl değildir." Ebû Davud, Libâs, 31.

Diğer bir hadiste şöyle buyrulmuştur:

"Allah Teâlâ erginlik çağına girmiş bir kadının namazını başörtüsüz kabul etmez." Ebû Davud, Salât, 84.

Örtünmenin Hedefi

Örtünmeden maksat edeptir. Edebin hedefi insanı terbiye etmek ve ona şeref vermektir. Örtü ve edep içindeki insan sürekli ibadet halindedir, rahmet altındadır; kulluk yapmaktadır ve sevap almaktadır. Edepli insan hem günahlardan korunur hem de ateşten. Sonuç yüce Allah'ın rızâsıdır. Onun bir kulundan razı olmasından daha büyük hangi saâdet vardır?

İnsandaki edep ve hayâ duygusu örtünmeyi gerektirir. Ancak mümin erkek ve kadınların örtünmede asıl gayesi yüce Allah'ın rızâsını kazanmaktır. Çünkü Allah Teâlâ'nın emir ve yasaklarına uymak bir ibadettir. Namaz ve oruç gibi ibadetleri emreden yüce Allah ibadetin içinde ve dışında örtünmenin şekil ve sınırlarını da belirlemiştir.

Bazıları, örf ve âdetinden dolayı örtünür. Örtünmenin yüce Allah’ın farz bir emri olduğunu bilmez. Bu kadınlar örtünün farz olduğunu bilip bundan sonra Allah’ın emrini yerine getirmek için örtünmeye devam etmelidir.

Bazıları örtüyü bir süslenme aracı olarak kullanırlar. Değişik desen ve modellerdeki kıyâfetlerle kendilerini daha cazip bir hale getirir, dikkat çeker, çekmek isterler. Bu yanlıştır. Helâl değildir.

Örtünmenin ibadet olması için şunlara dikkat etmelidir:

1. Örtünme ile yüce yaratıcının emrine yerine getirmeye niyet etmeli ve O'nun rızâsı için giyilmelidir.
2. Örtü dinimizin öğrettiği ölçülerde olmalıdır.

Kadın örtünmekle ayrıca kocasının hakkını koruduğunu, nikâh akdine vefa gösterdiğini ve böylece büyük bir hayır yaparak sevap aldığını bilmelidir.

Örtünme İşinde Kocaya Düşen Sorumluluk

Evli kadınların örtünmesinden başlarındaki kocaları sorumlu olduğu gibi, kız çocuklarının evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden de birinci derecede babası sorumludur. Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesiyle yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Âyette şöyle buyrulur:

"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun." Tahrîm 66/6.

Ateşten korumanın ancak iman ve edeple olacağı bildirilmiştir.

Şu hadislerin uyarısı da önemlidir:

"Sizin hepiniz birer çobansınız ve hepiniz yönettiğiniz kişilerden sorumlusunuz. Erkek ailesinin çobanıdır ve kıyamet gününde onlardan sorumlu olacaktır. Kadın da kocasının evinden ve çocuklarından sorumludur." Buhârî, Ahkâm, 1.

"Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır." Müslim, Sıyâm, 182.


Örtünme Emanettir

Her farz gibi örtü de yüce Allah'ın bir emanetidir. Kadın ve erkeğe örtüyü yüce Allah emanet etmiştir. Onu koruyanı Allah dünyada fitneden, âhirette ateşten korur. Onu ihmal eden hesaba çekilir ve kendisine, "Niçin avret yerlerini yabancıların yanında açtın?" diye sorulur. Bunun hesabını vermek kolay değildir.
Namus, erkek ve kadın için imandan sonra en büyük emanettir.

Mümin namusunu korumak için can verse şehid olur; cenneti bulur. Kadın kocasının, koca da kadınının namusudur. Biri diğeri için elbise yapılmıştır. Birbirlerini örterler, süslerler, korurlar, tamamlarlar.

Tedavi gibi bir zaruret yokken evinin dışında, yabancıların yanında örtüsünü çıkaran bir kadın, iki kimseye vefasızlık yapmış olur. Biri vücudun sahibi yüce Allah, diğeri de nikâh emanetini taşıyan kocası. Sonra bu kadın kendisi başta olmak üzere herkese zarar vermiş olur.

Koca medeniyet zannedip kadınından örtü perdesini açmasını istese bile kadın Allah için açmamalıdır. Allah korusun, şeytana uyulup örtü açılırsa ortaya güzellikler değil, bir sürü çirkinlikler çıkar. Yüce yaratıcımız bu konuda hepimizi şöyle uyarmaktadır:

"Ey âdemoğulları! Sakın şeytan ilk anne babanız Havva ile Âdem'e yaptığı gibi (haram şeyleri süsleyerek) sizi de fitneye düşürmesin. Şeytan onların ayıp yerlerini göstermek için elbiselerini çıkartıp cennetten çıkmalarına sebep oldu." A‘râf 7/27.

"Ey âdemoğulları! Sizin için çirkin yerlerinizi örtecek ve giyip süsleneceğiniz elbiseler yarattık. (Onlarla örtünün. Şunu da unutmayın ki) takvâ elbisesi daha hayırlıdır." A‘râf 7/26.

Örtünme Emniyettir

Örtü bir emniyettir. Örtüyü giyen de gören de emniyette olur. Örtülü bir kadınla karşılaşan kimsenin gözü ve gönlü haramdan korunur. Örtünen de vebalden kurtulur. Bir kötü işi yapmamak gibi ona sebep olmamak da farzdır. Dinimiz, kötü işlerden önce ona giden yolları da kapatmıştır. Bunun için zina gibi en çirkin işe düşülmesin diye, bir sürü tedbir almıştır. Bunların başında örtünme gelmektedir.

Örtünen kadın önce kendisini koruma altına almış olur. Sonra kendisine bakan yabancı kimseyi nefsinin vesvesesinden ve kötü düşüncelerinden kurtarır. Bu durumda şeytan istese de kalbi bozmaya yol bulamaz. Böylece örtü, harama karşı bir siper olur. Onu giyen sevap aldığı gibi, örtüye hürmet eden de sevap alır.

Örtü hem güzelliği hem de çirkinliği örter. Örtü ile kadın güzelliğin âfetinden korunduğu gibi, çirkinliğin de ezikliğinden kurtulur.

Örtü ile kadınlar arasında zengin-fakir, zayıf-şişman, kültürlü-kültürsüz ayırımı ortadan kalkar; herkes sade bir örtü içinde müslüman kadın olarak tanınır. Böylece zengin gözüküp şımarma ve fakir bilinip utanma tehlikesi olmaz.

Mümin için kalp Cenâb-ı Hakk'ın nazar ettiği özel bir mahaldir. Orası ilâhî aşkın bulunduğu, tadıldığı ve meyvelerinin alındığı yerdir. Bunun için devamlı temiz ve huzurlu olması gerekir. Yoksa yüce aşk tadılamaz; insan ağzına koyduğu aş tadıyla kalır.

Velîlerden Şiblî hazretlerine (k.s), "Mümin erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınlar" âyetinin mânası nedir?" diye sorulduğunda şöyle demiştir:

"Bunun mânası şudur: Onlara söyle; baş gözlerini haramdan, kalp gözlerini de Allah'tan gayri şeylerden çeksinler."

Göz gönüle açılan bir penceredir. Kalp ehli için göz ve bakışlar çok önemlidir. Yüce Allah'a âşık bir mümin için en önemli iş gönlünü ve gözünü haramdan korumaktır. Dünya ehli bunu anlamaz.

Şeytanın erkeğe karşı en birinci silâhı kadındır; avlamak istediğini onunla vurur. Şeytan örtü içindeki kadınla hedefine kolay ulaşamaz. Bunu bilir ve kadını örten elbiseyi çıkartmak için bin türlü vesvese verir. Bunu tek olarak başaramazsa, insan şeytanlarından yardım ister. Bunun için yüce Peygamberimiz (s.a.v) kadınları şöyle uyarmıştır:

"Kadın örtülmesi gereken bir varlıktır. Kadın dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker (onu günaha nasıl alet edeceğini hesap eder)." Tirmizî, Radâ, 18.

Bazıları, örtünen kadınların içinde nice kötü kadınların bulunduğunu, örtünün onlara bir fayda vermediğini söyler. Böyle kadınlar bulunabilir. Örtü ona bir fayda vermese de ona bakan ve örtülü olduğu için haramdan korunan kimselere fayda verir. Örtülü olup kötülük niyetinde olan bir kadın ancak onu yakından tanıyanlara ve kendisi gibi kötülük peşinde olanlara zarar verir.

Ancak iyi niyetli bir kadın açık olsa ve bu şekilde dışarı çıksa, hiç kimseye zarar verme derdi de olmasa, o bu pozisyonu ile kendisine kötü niyetle bakana zarar verir, kötü niyetli olana kapı açmış olur. Kendisi hiç harama bulaşmadan evine dönse bile, kendisine kötü niyetle bakıp harama düşen bir sürü insan bulunur. Sebebi de bu kadın olur.
Bu nedenle örtü, kadın ve erkek için her yönden emniyettir. O, iyilere de kötülere de fayda verir. Yüce Allah örtünmenin faydasını anlatırken şöyle buyurmuştur:
"Mümin kadınlara söyle örtünsünler; çünkü bu, onların tanınması ve incitilmemesi için en uygunudur." Ahzâb 33/59.


Örtünme Dinî Bir Alâmettir

Allah için giyilen örtü kalpteki imanın ve edebin alâmetidir. Bunun için örtüye bürünen mümin kadın bu iman ve edebi korumak için elinden geleni yapmalıdır.
Kur'an ve Sünnet’e göre yapılan örtünme İslâm dininin alâmetidir. müslüman kadın örtüsü ile tanınır, bilinir ve ona göre tavır alınır. Bu örtü, bütün müminlerin ortak emanetidir. Örtüyü giyen de onu gören de örtüye dinin öğrettiği edebe göre davranmalıdır. Örtüyü dünya menfaatleri için kullananlar ve onun şerefini zedeleyenler mesul olurlar.

İnsanı hayvandan ayıran en önemli farklardan biri de utanmadır. Buna hayâ denir. Hayâ kadının en kıymetli sermayesi ve en güzel süsüdür. Bir kadın hayâsını korumak için hayatını verse değer; çünkü hayâ gidince elde etten ve kemikten başka bir şey kalmaz.
Örtü edebe, edep cennete götürür. Yüce Allah örtüsünü ve edebini koruyan erkeklerle kadınlara affını, cennetini ve cemâlini müjdelemiştir. Ahzâb 33/35.
Bu müjdeye ulaşanlara ne mutlu!


Örtünmenin Sınırı

Örtünmenin amacı bakılması haram olan yerleri kapatmaktır. Bu yerler kadınlarda el ve yüz dışında bütün bedenidir. Zor durumda ayaklar için de ruhsat vardır. Kadın namazda veya yabancı erkeklerin yanında eli ve yüzü hariç bütün bedenini örtmelidir. Örtü altından sarkan saçların da örtülmesi gerekir.

Başın yüz kısmı hariç, diğer bütün yerleri örtülmelidir. İç elbise üzerine giyilen dış örtü ayak topuklarına kadar inmelidir. Kollar da el bileklerine kadar kapalı olmalıdır.
El ve yüzün namazda ve namaz dışında örtülmesi gerekmez. Ayaklar için de ruhsat vardır fakat zaruret yoksa örtülmesi daha güzeldir. Ayakların açık kalması hacetten kaynaklanınca, bir günah olmaz.

Nitekim, "Kadınlar süslerini (yabancı erkeklere) açmasınlar" Nûr 24/31. âyetinde "kendiliğinden görünen yerler müstesnadır" ifadesiyle bedenden bazı yerlerin açık kalabileceğine işaret edilmiştir.

Âyetlerdeki emre bakılınca örtünmede kadın için iki parçalı bir giysi şekli ortaya çıkar. Birincisi saç, boyun ve göğüsleri örten ve omuzlara doğru yakaların üstüne salınan baş örtüsü; ikincisi ise dış giysidir.


Dış giysi de iki şekilde olabilir:

1. Baş örtüsünün üstünden, bedeni aşağıya kadar örten büyük parça giysi.
2. Baş örtüsünün altında boyundan aşağı topuklara kadar örten dış giysi.

Örtünmenin gayesi, avret yerlerini örterek kendini ve karşıdakini haramdan korumaktır. Bunun için önemli olan giyilen elbiselerin parçası değil, özelliğidir. Şimdi bu özellikleri kısaca açıklayacağız.


Kadının Elbisesinde Ölçü

Elbise İnce ve Dar Olmamalı

Kadının dış elbisesinin sık dokunmuş ve altını göstermeyen kalınlıkta olması gerekir. Cildin rengini gösterecek derecede ince olan giysi ile kadın örtülmüş sayılmaz. Bu yüzden derinin beyazlığı veya kırmızılığı belli olan elbise ile namaz geçerli olmaz ve bununla örtünme gerçekleşmez. Eğer giysi kalın olmakla birlikte uzvu belli ederse ve hacmi ortaya koyarsa, bu çirkin görülmekle birlikte namaz geçerli olur. Şâfiîler’e göre vücut hatlarını belli eden böyle bir dar giysi ile namaz kılmak kadınlar için mekruhtur, erkeklerin de dar giysiyi terketmesi daha uygundur.

Kadın buna dikkat etmelidir. Giysinin geniş ve altını göstermeyen nitelikte olması gereklidir. Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ'nın (r. ah) ince giysilerle Peygamber Efendimiz’in yanına gelince Allah Resûlü ondan yüz çevirerek onu şöyle uyarmıştır:

"Bir kadın erginlik çağına girdiğinde onun elleri ve yüzü dışında bir yerinin yabancı erkeklerin yanında açması helâl olmaz." Ebû Davud, Libâs, 31

Hz. Peygamber'e (s.a.v) Mısır yapımı bir elbise hediye edilmişti. Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) onu Hz. Üsâme'ye (r.a) verdi. O da hanımına verdi. Resûlullah (s.a.v) elbiseyi Hz. Üsâme'nin üzerinde göremeyince, ne yaptığını sordu; o da hanımına verdiğini söyledi. O zaman Hz. Peygamber (s.a.v),

"Eşine söyle, altına bir gömlek giysin. Çünkü vücut şeklinin ortaya çıkmasından korkarım" Ahmed, Müsned, 5/205. buyurdu. Zira elbisenin kumaşı sık dokunmuş olmakla birlikte altını belli edecek derecede ince idi.

Âlimler bu hadisin açıklamasında şöyle demiştir:


"Bu hadise göre, kadınların bedenlerini vücut hatları belli olmayacak şekilde bir giysi ile örtmeleri gerekir. Avret yerini örtmek için bu şarttır. Giysinin altına ayrıca bir gömlek giyilmesinin emredilmesi, onun ince olması ve vücut hatlarını göstermesi yüzündendir."

Şu hadis-i şerif de ince elbisenin tehlikesini haber vermektedir:

"Ümmetimin son dönemlerinde öyle kadınlar çıkar ki onlar görünürde giyinmişlerdir, fakat (elbiselerinin inceliği, darlığı ve kısalığından) çıplak hükmündedirler. Onlar saçlarını toplayıp öyle şekil verirler ki başları deve hörgücüne benzer. Onlar cennete giremez ve cennetin kokusunu bile alamazlar." Müslim, Libâs, 125.


Baş Örtüsünde Ölçü

Baş örtüsü, başı tamamen örtmelidir. Bu örtü, kadının bütün saçlarını, boyun ve göğüs kısımlarını örtecek ve bunlardan hiçbir şey göstermeyecek şekilde olmalıdır.
Başa örtülen şeyin maddesi ve şekli kadının maddî durumuna, yaşadığı iklime, alıştığı örfe ve çalıştığı işe göre değişik olabilir. Maksat, örtülmesi gereken yerleri örtmektir.
Başörtüsünde dikkat edilecek bir önemli husus, kadının saç şeklini ve modelini belli etmemesidir. Hz. Peygamber (s.a.v), bazı kadınların başlarını örttüğü halde, örtü altındaki saçlarına verdikleri tuhaf şekiller yüzünden lânete uğradıklarını, Ahmed, Müsned, 2/223. bu şekilde kıldıkları namazların bile kabul edilmediğini haber vermiştir. Bezzâr, Müsned, nr. 3015.

Hz. Âişe'nin (r.ah) huzuruna altını gösteren ince başörtülü bir gelin getirilmişti. Onu şöyle uyardı:

"Nûr sûresine inanan bir kadın bunu örtünmez."

Başa örtülen şey, sırf erkeklere ait bir giysi olmamalıdır. Bir de diğer bâtıl din veya görüşlerin özel alâmeti olan giysilerden sakınmalıdır.

Örtü ile de güzellik gösterisinde bulunmak, dikkat çekmek ve şehveti tahrik etmek mümkündür. Hatta kadın bazan cazibeli bir örtü içinde daha dikkat çekici olabilir. Örtü bunlara alet edilmemelidir.

Örtü bir ibadettir. İbâdet Allah rızâsı için yapılmalıdır. Örtü edebince yapılırsa ibadet olur; yoksa âfete dönüşür.
Bir kadının kötü niyetli de olsa örtülü olması, iyi niyeti olup açık gezmesinden daha hayırlıdır.

İslam, kadınların başlarını örtmelerinin sebebi kadın saçını gören erkeklerin tahrik olmaları ve kadınları taciz etmeleri imiş" demek gerçekçi sayılmaz. nlara yardım olsun diye Nur suresinde geçen o iki ayetin meallerini veriyorum:

Nur Suresi: "30. Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Allah onların bütün yaptıklarından haberdardır. 31. Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarıda kalanlardan başka süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları, hizmetlerinde bulunan köleler ve câriyeler, cinsel arzu taşımayan, ailede barınan erkekler, kadınların cinselliklerinin farkında olmayan çocuklar dışında kimseye süslerini göstermesinler. Yürürken, gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz!"

Şimdi bu ayetlere bakarak "saç erkekleri tahrik ettiği ve tacize kışkırttığı için örtülmesi emredilmiştir" iddiasını cevaplandıralım:

1. Gözleri haramdan sakınmak ve iffeti korumak emri, neredeyse kelime kelime aynı olan iki cümlede eşit bir üslup içinde hem kadınlara hem de erkeklere emredilmiştir (Yani zinadan uzak kalma ve iffeti koruma emri her iki cinse eşit olarak yöneliktir ve açılmalar, davranışlar hangi etkiyi yapacaksa iki cinse de yapacaktır, yalnızca erkeklere değil).

2. Bu ayetlerde olsun başka ayetlerde olsun kadın saçının erkeği tahrik edeceği ve kadınları tacize kışkırtacağı asla ifade edilmemiştir. Ahzâb suresindeki ayet (3/59), saçı örtmekle değil -tarihi bir gereklilik olarak- hür kadınların cariyelerden ayrılması, tanınması ve taciz edilmemelerini sağlayacak belli bir dış giysi kullanmakla ilgilidir.

3. Ayetlere göre her iki cins de iffetlerini korumak, adım adım zinaya doğru gitmemek için daha baştan tedbir alacaklar, örtünmeden dikkat çekmeye, süslenmeden teşhire, -başka ayet ve hadislerde daha açıkça zikredildiği üzere- ses tonundan ifade biçimine, uygun ortamlarda başbaşa kalmaktan (halvet) içli dışlı yaşamaya (ihtilat) kadar bütün davranışlarında iffeti korumak için sınırlara dikkat edecek, birbirlerine yardımcı olacaklardır.

Tahrik bütün zaman, mekan ve şahıslar için aynı sebeplere dayanmaz ve aynı sonuçları doğurmaz. İslam'ın örtünme emri yalnız kadınlara ait değildir; erkekler de belli yerlerini örterler ve her iki cins, hem kedilerinin hem de başkalarının iffetlerini korumak için -en azından karşı tarafı tahrik edecek davranış ve giyinme biçiminden uzak durarak- gayret ederler. İslam'da örtünmenin özet olarak gerekçesi budur.

Kaynak: Prof.Dr.Abdullah Emre

------------------------------------------------------
 

WhiteAngel

PASAKLI KONTES
Allah 'ın emirlerine karşı gelenler hesap gününde ne yapacaklar bilemiyorum..
paylaşım için teşekkürler...
 

yassi

เll๔є שคtค&#36
:( cayir cayir yanacagim off allahim sen affet
 

Laroxyl

New member
Kim yanar kim yanmaz ona Allah karar verir.

Benim düşüncem şöyle isteyen istediği gibi yargılayabilir.

Her insan yaptığı iyi veya kötü davranışlarla yargılanır.

Hiçbir dine inanmasa bile hergün yaptığı iyi şeylerle cennete gidemeyeceğini söyleyenin aklından şüphe duyarım...

Din karşıtı değilim ama din olayına fazla kafa yormamak gerekir. Tarihte savaşların çoğu din adına yapılmış olup birsürü insan ölmüştür. Allahın aldığı canı Allah alabileceğine göre. 5 insan öldürüyo sonra kendi ölüp şehit oluyor cennete gidiyor. Yok böyle birşey.

Konu başörtüsünden saptı galiba özür dilerim.
 

ßLu£

Banned
Burası İslam ve insan konuyu bulandırmayın istediğiniz gibi yaşayın / İnanana mani olmayın...Başka ihsan istemez.

Edit = Allah'ı yok sayıp,kulluk görevini yerine getirmeyip cennete girebileceğini düşünenin aklından şüphe ederim.
 

yassi

เll๔є שคtค&#36
her amelin günahi sevabi ayridir birseyi terk ettiysek digerlerinin sevabi gitmez .. dinimiz cok genis ve hosgörülü .. kapilar hic kapanmiyor biz o kapiyi aralamayi becerelim
 

HESAPVAR

New member
:( cayir cayir yanacagim off allahim sen affet
Kardes neden boyle dusundun biraz acarmisin?
Kimsenin sevabini gunahini bilmek adina sormuyorum bu yuzdende genel sekliyle ozel bilgi vermeden yazabilirsiniz.

@ PashaMan


Estagfirullah sorun degil ama ana konuya golge dusurmemek adina lutfen politik konulari buyrun sizin actiginiz bir baska yerde tartisalim. Mekan genis nasil olsa :victory

buyrun ben davet edeyim:

http://www.hackhell.com/islam-ve-insan/574428-hayat-tarziniz-nedir.html

Isteyen istedigini yargilayamaz arkadasim, ama isteyen kendi fikrini yargilamadan beyan edebilir. Yargi dersek bakin insanlar avukat olmak savci olmak icin nice egitimlerden geciyor en sonunda belli birikim sonrasi kanitlarla delillerle inceleye inceleye irdeleye irdeleye birseylere yargilayabiliyor. Bizim gibi sirf kulaktan dolma sen busun sen susun demiyor. Siz hicbir dine inanmasa bile cennete gidebilir diyorsunuz bunun aksini iddia edenin aklindan suphe edebiliyorsunuz, bende hicbir ilaha inanmayip cenneti Yaratani taniyip bilmeyen nasil olurda ilaha inanmayip sadece cennete inanabiliyor derim. Burda asil o kisinin kendisi oturup dusunmesi lazim. Evet kimin nasil olecegi belli degildir amma gafil gecirilen bir omrunde hesabi vardir. Bugun okullarda: ben bilmiyordum ogretmenim bu konuyu anlamadim deyip siyrilabilirsiniz ama kabirde bu sansiniz yok. Musluman umit ver korku arasinda yasamali..Cocuklar elbetteki anne babalarinin yolundan gider evvela ama buyuyunce herkes ilmin pesinden gitmekle mukelleftir dinimizde. Islam dini arastirmamizi ve kalben tatmin oldugumuz zaman birseylerin arkadasindan gitmemizi istiyor, birilerini taklit etmemizi degil.

Dini olaylara kafa yormakla yorulmazsiniz, asil yormamakla yorulursunuz.
Gecmiste ateist bir arkadasimiz vardi, muslumanliga gecis yapti ve sonradan birsuru itiraflarda bulundu. Hemde ne itiraflar. Allah cumlesine guzel bir hayat nasip etsin.
Tarihteki savaslar olmasaydi bugun Turkiye Cumhuriyetide olmazdi. Allahin aldigi cani Allah alacak elbet fakat sana birisi saldiriyorsa gel kardes beni oldur diyemezsin cunki insan serefli bir varliktir ve serefi icinde mucadele edecektir. Allahin ona verdigi can icin mucadele edecektir. Bugun bir yilan (tehlike) ustunuze gelse siz savasmazmisiniz? Baris gosterilerimi yaparsiniz bu esnada ne yaparsiniz? Dunyada herzaman savas olacaktir, eroinle savas, hirsizlarla savas, ahlaksizlarla savas..bu illaki adam oldurme savasi degildir. Senin namusuna bir saldiri varsa seninde karsilik vermen en dogal hakkin.
Ama durduk yere kimse kimseyi olduremez, hakli bir dava icin oldurebilir. Sizin yavrunuzu oldurmek icin gelen birinin haberini alsaniz ne yaparsiniz? tedbir almazsaniz 100% oleceginizi biliyorsunuz?
Geride ne bir soy ne bir iz birakabileceksiniz? Insan oldurmek ile degil inandigi Ilahi savunma ve dinini yasama adina verdigi mucadelelerde sehit olabilir. Yoksa askerler arasinda niyeti sirf beni kahraman saysinlar diye verilmis mucadelelerin sonu husrandir.




 

halilid

New member
sabirla bastan sonra tefekkur ederek okumaniz dilegiyle.
yazinin hakkini veremeyen okumasin. konu acildi diye her kafadan bir ses cikmasin.
yazida anlasilmayacak yer bulursaniz bunuda aciklamaya haziriz baska sorulariniz varsa bunlarida aciklariz insAllah.


WALLA BAŞ ÖRTÜSÜNDE ATMIŞIN TUTMUŞUN BAŞ ÖRTÜSÜNÜ EMREDEN HİÇ BİR AYET YOK SADECE AVRET YERLERİNİ DİYOR SAÇ AVRET YERİMİDİR ÇEVİRDİĞİN YERDE HIMAR HUMUR OLAYIDA KAFADAN EKLEMEYİN SAÇ BAŞ ÖRTÜN YOK ÖRTÜLERİNİ GÖĞÜSLERİNİN ÜZERİNE ÖRTSÜN VAR SALLA MİLLET HEP BÖYLE SAMİMİCE İNANIYOR NERDE BİR HURAFE BU MİLLETE DAYAYIN GİTSİN.. ARKADAŞLAR ESKİDEN KADINLAR KABENİN ETRAFINI GÖĞSÜ AÇIK HATTA MİLLETLE BERABER AÇIK OLARAK TAVAF EDERDİ BİRDE EL ÇIRPARAK SEBEBİDE GÜNAHSIZ MANASIYDI ALKIŞTA SESİMİZİ DUYDU. SONRA SIRT VE ENSELERİNE KOYDUKLARI ÖRTÜYÜ GÖĞÜSLERİNİZE ÖRTÜN EMRİ GELDİ BİZİMKİLERDE OLAYI GÖĞÜS ÖRTMEKTEN ÇIKARDI SAC KULAK HATTA AĞIZ BURUN DAHADA İLERİSİ ÇIKTI GÖZLERE BİLE PEÇE ÇEKİLDİ. MİLLETİN İÇİNİ RAHATSIZ ETMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL BUNLAR AYRIMCILIĞI SEVENLER MİLLETİNİN GERİ KALMASI İÇİN BİRBİRİNE DÜŞÜRENLERDİR. DİN BU DEĞİL SAKAL DİZDE HER TÜRLÜ ÜÇ KAĞIT ONDA (HEPSİ İÇİN DEĞİL SAF KANDIRLMIŞLAR HARİÇ) NERDE BAŞ ÖRTÜLÜ AYRI Bİ DALGA BAŞ KAPALI ........... AÇIK NE ARARSAN VAR.. GEÇİN BU İŞLERİ SİZ VİCDANINIZI DİNLEYİN DOĞRU YOLU ALLAH BULUN DİYE ORAYA KOYMUŞ...
 

ßLu£

Banned
‘’ Ey Peygamber ! Eşlerine,kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle

Dış giysilerini üzerlerine alsınlar. / Cilbablarıyla üzerlerini sıkı örtsünler.(Ahzap 59)


Kim Soktu Kafana Kur'an'da Örtünme Yoktur v.s Senin?

Tatmin oLmazsan Bir Kaç Ayet,Hadis Daha VerebiLirim.
 

HESAPVAR

New member
Buyuk harfe gerek yoktu..her haliyle yazinizi okurduk.
Sorunuzu aciklamadan evvel madem birseyin tersini iddia ediyorsunuz ozaman buyrun bunu neye dayandirdiginizida aciklayin ben ona gore izahat yapayim insAllah.
Yukaridaki ayeti aciklamak icin nice alim oturmus dusunup belli deliller neticesinde bir sonuca varmislar. Siz ne kadarini arastirdiniz? Korkma millet tesetture burunmekle geri kalmaz kalmiyorda. Geri kalanlar ancak cehalete burunup gonul gozlerini kapayanlardir.
Dogru yol Allahin yolundan gecer, baska yollardan degil. Allahin emirlerine uymayan bir yol ne kadar dogru bir yoldur? Kabeyi acik tavaf edenler cahiliyye doneminde yasayan kisilerdir emir geldiginde hepsi cilbablarini alarak tavaf etmistir.
Kur'anin tefsirini bilmeyen bir kisinin ayetler hakkinda yorum yapmasi cok ama cok yanlis. Biz burada kendi fikirlerimiz degil Allahin ayetlerini paylasiyoruz, o halde Allahin kelamini herkes yorumlayamaz. Aksini iddia edebilir ama delilleri varsa edebilir, yoksa kendi gorusumde Kur'an oyle demiyorda soyle diyor cok ama cok tehlikelidir ve uygun degildir.


Delillerinizi bekliyorum, basortusunu yok sayan ayet ve hadisleri...

Kur'andaki bahsi gecen ayetleri tefsir eden su hadisi serifide yok sayarsaniz yine bununda delillerini sizden beklerim.

"Ey Esma! Bir kadın âdet görmeye başlayınca el ve yüzünden başka yerini yabancılara göstermesi caiz değildir."

Ebû Davud, Libas: 33.

Nur suresinin mealini tekrar paylasalim:

“Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, ziynetlerini (süslerinin takılı olduğu yerleri) açmasınlar. Zahir olanı (görünmesi zarurî olan yüz, el ve ayaklar) müstesna. Baş örtülerini yakalarının üzerine vursunlar (göğüs ve boyunlarını göstermesinler). Ziynetlerini (süs yerlerini) ancak şu kimselere gösterebilirler: Kocalarına, yahut babalarına, yahut kocalarının babalarına, yahut kendi oğullarına, yahut kendi erkek kardeşlerine, yahut erkek kardeşlerinin oğullarına, yahut kız kardeşlerinin oğullarına, yahut kendi kadınlarına (Müslüman kadınlara), yahut ellerindeki memlûklere (cariyelere), yahut (şehvetsiz ve kadına) ihtiyacı olmayan uyuntu kimselere, yahut henüz kadınların gizli yerlerinin farkına varmamış olan çocuklara.” (Nûr Sûresi , 31)

Ziynet
“Ziynet, süs eşyası demek ise de, tek başına süs eşyasına bakmak hiç kimse için haram olamayacağına göre, bundan murat, süs eşyalarının takıldığı kulak, boyun, gerdan gibi yerlerdir. Âyette esas maksat tesettür (örtünme) olduğuna ve hitap zengin-fakir bütün müminlere yapıldığına göre, ziynet sadece süs eşyası olarak anlaşılsa, âyet sadece zenginlere inmiş olur. Halbuki, hitap geneldir, “mü’min kadınlara da söyle.” buyurulmaktadır. Bir başka önemli husus da şudur: Kadın için asıl ziynet, süs eşyası değil, bu organların bizzat kendileridir. Yâni, gösterilmesi haram kılınan boyun, gerdan gibi azalar kadın için ayrıca birer ziynettirler.” (Hak Dini Kur’an Dili)

“Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, elbiselerinden giyip örtünsünler. İşte böyle giyinmeleri, tanınıp da (cariyelerden, iffetsiz âdi kadınlardan fark edilip de) eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Allah Gafur’dur (çok bağışlayıcıdır), Rahîm’dir (çok merhametlidir).” (Ahzab Sûresi, 59)

Buradada iffetsiz kadinlardan soz ediliyor (iffetsiz kadin= kendisine helal kilinmayan erkeklerle beraber olan kadinlardir) cahiliyye devrinde bu kadinlarin tesetturu yoktu ve bu yuzdende namuslu kadinlar digerlerinden ayirt edilemiyordu. En sonundada tesettur emri gelmistir.

Bir baska hususta neden bu ayetlerde hanimlara soyle ortunsunler deniliyorda erkeklere denilmiyor demekki oradada bir incelik var. Demekki kadinin ortunmesi erkeginkinden farklidir. Arastirmamiz gereken hususlar var.
 

bekr

New member
ey atıp tutan ***********!!! kuran ve sünnet dahil hiç birşey kişilerin kafadan atıp tutup sonra uydurduğu unsurlara göre değerlendirelemez.peki neye göre değerlendirilir ??? alim dedidiğimiz kişiler tarafından. peki alim kimdir kuran, hadis, kıyas vb. islami ilimler dediğimiz unsunları tam manasıyla çözmüş İMANLI genel itibariyle de İTİKADI sağlam kimselerdir. o yüzden "yaaa burda bu yok, şurda şu yok, sen ne bilir ne anlarsın" gibi kaypak sözlerden kaçalım!!!
 

LOOPUSED

Altın Üye
sabirla bastan sonra tefekkur ederek okumaniz dilegiyle.
yazinin hakkini veremeyen okumasin. konu acildi diye her kafadan bir ses cikmasin.
yazida anlasilmayacak yer bulursaniz bunuda aciklamaya haziriz baska sorulariniz varsa bunlarida aciklariz insAllah.


WALLA BAŞ ÖRTÜSÜNDE ATMIŞIN TUTMUŞUN BAŞ ÖRTÜSÜNÜ EMREDEN HİÇ BİR AYET YOK SADECE AVRET YERLERİNİ DİYOR SAÇ AVRET YERİMİDİR ÇEVİRDİĞİN YERDE HIMAR HUMUR OLAYIDA KAFADAN EKLEMEYİN SAÇ BAŞ ÖRTÜN YOK ÖRTÜLERİNİ GÖĞÜSLERİNİN ÜZERİNE ÖRTSÜN VAR SALLA MİLLET HEP BÖYLE SAMİMİCE İNANIYOR NERDE BİR HURAFE BU MİLLETE DAYAYIN GİTSİN.. ARKADAŞLAR ESKİDEN KADINLAR KABENİN ETRAFINI GÖĞSÜ AÇIK HATTA MİLLETLE BERABER AÇIK OLARAK TAVAF EDERDİ BİRDE EL ÇIRPARAK SEBEBİDE GÜNAHSIZ MANASIYDI ALKIŞTA SESİMİZİ DUYDU. SONRA SIRT VE ENSELERİNE KOYDUKLARI ÖRTÜYÜ GÖĞÜSLERİNİZE ÖRTÜN EMRİ GELDİ BİZİMKİLERDE OLAYI GÖĞÜS ÖRTMEKTEN ÇIKARDI SAC KULAK HATTA AĞIZ BURUN DAHADA İLERİSİ ÇIKTI GÖZLERE BİLE PEÇE ÇEKİLDİ. MİLLETİN İÇİNİ RAHATSIZ ETMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL BUNLAR AYRIMCILIĞI SEVENLER MİLLETİNİN GERİ KALMASI İÇİN BİRBİRİNE DÜŞÜRENLERDİR. DİN BU DEĞİL SAKAL DİZDE HER TÜRLÜ ÜÇ KAĞIT ONDA (HEPSİ İÇİN DEĞİL SAF KANDIRLMIŞLAR HARİÇ) NERDE BAŞ ÖRTÜLÜ AYRI Bİ DALGA BAŞ KAPALI ........... AÇIK NE ARARSAN VAR.. GEÇİN BU İŞLERİ SİZ VİCDANINIZI DİNLEYİN DOĞRU YOLU ALLAH BULUN DİYE ORAYA KOYMUŞ...

bahsettiğin göğsü açık sırtı açık insanlar kabenin etrafını dönüyordu olayı çok sapmış bir izah. bahsedilen şeyi şöyle anlatalım 1- kabe islamdan öncede kutsal bir mekandı ve cahilliyye araplarınında putları için kutsal bir yerdi.2- islam öncesinde kölelik mevzzuunu iyi bilmediğinde belli.3- cariyeler e has olan göğüslerin çıplak dolaşabilmesi cevazından haberin yokki sana uzun zuun cariye mevzzuunu anlatabilmek için önce öğrenme samimiyetine ermenden emin olalım. onun için gerek duyarsan iste yeterki bu konuları azimle üşenmeden sana anlatayım kardeşim. bunları bilmeden göğsü açıktı öyle gezedi gibi sallamalar bu işi çözmez.
 

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Sen kendin bu yazdıklarını uygula veya uygulat
Merak etme herkesin bir aklı fikri var
Doğruyu göstermek sanada düşmez
Arayan doğruyu bulur sen merak etme
 

LOOPUSED

Altın Üye
Sen kendin bu yazdıklarını uygula veya uygulat
Merak etme herkesin bir aklı fikri var
Doğruyu göstermek sanada düşmez
Arayan doğruyu bulur sen merak etme
yazdığım yoruma muhatab sen değilsin. senin aklından başkasına ne bana ne.. ben birinin yazısına atıfta bulunmuşum , o kişi de sen değilisin. sana sataşan yada kaaale alan oldumu?
 

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
yazdığım yoruma muhatab sen değilsin. senin aklından başkasına ne bana ne.. ben birinin yazısına atıfta bulunmuşum , o kişi de sen değilisin. sana sataşan yada kaaale alan oldumu?
ben yorumuna yazmadım zaten sen niye üstüne alındın ben konuyu açana yazdım
Sen niye gocundun acaba
 

HESAPVAR

New member
@yyildirayy

benim uygulayip uygulatmam seni hic ilgilendirmiyor
bu konunun nicin acildigi hakkindada bir fikrin olmamasi nedeniyle onyargi ile baktigin icin birsey demiyorum..
dogruyu gostermek bana degil egrileri gorup bildiginin dogrulugundan emin olan ve bildigi alimler tarafindan onaylanan her muminin vazifesidir.... bu sebepten dolayi maalesef seni mutlu edemeyecegim...
arayan ister dogruyu bulsun ister egriyi bu zaten beni ilgilendirmiyor..ben vazifemi yapiyorum alan alir almayanada nasibi kalir.......

konuyla alakali bir yorum yapacakmisin yoksa kisisel tartismaya devammi edeceksin?
neden rahatsiz oldun?..yanlis birsey yaptigimizda zaten moderatorler icabina bakardi..sen keyfini bozma birdaha...
 

HESAPVAR

New member
sn. yyildirayy

zannedersem hala birsey kafani kurcaliyor kisaca izah edeyim:

bir baska baslikta turban ve 23 nisan tartisildi, ordaki bir arkadasimiz dinde basortusu varmi, varsa bunu bana aciklayin diye bir soru yoneltmisti, bizde o konuya golge dusurmemek adina yeni bir baslikta bu konuyu actik (ayrica basortusu var/yok tartismalari ciddiyetsiz boyutta uzadi burda istisare edelim diye actik)

acilma sebebini simdi anladigini umarak gelelim vazife meselesine

bir yabanci gelip sana deseki (hasa) Ataturk kafirdir, ne yapardin?
veyahut hirsizlik dogru birseydir, herkesin hakkidir dese ne yapardin?
soyliyim:
1. sinirlenip adamin kafasini ucururdun (dogrunun ne oldugunu ogretmemis olurdun)
2. ofkene hakim olup aksini ispat icin cabalar onunla ciddi sekilde konusurdun (dogru bildigini paylasirdin, paylasmakla kalir oteye gitmezdin)
3. susup yoluna devam ederdin (o yabancida hakli oldugunu dusunurdu)

burada hangi tercihi yapacagin tamamen sana kalmistir ozgursundur, hickimse seni gelip yapmak istediginden alikoyamaz
biz dinimizin emirleri dogrultusunda 2cisini sectik (emri maruf, nehyi anil munker..haksizlik karsisinda susan dilsiz seytandandir bilinciyle...dinime yapilan bir haksizligi gordum ve dogruluguna inandigim bilgilerimi dayatmadan! paylastim)
burasi paylasim forumu bu yuzdende biz sadece bildiklerimizi paylasiyor birilerinden emir felan almiyoruz : ) aldigimiz emir sadece Allahtan dir....eger bilgimizi paylasmak yasaksa cikin yasaktir konusamazsiniz deyin
 

HTML

Üst