===ölen Arkadaşim===

BSY17

New member
Ölen Arkadaşımın Ruhu(?)

Ölen Arkadaşımın Ruhu(?)
24 Eylül 2004 tarihinde geçen yıl dershanedeki en ii arkadaşım,bu dünyanın en ii insanı (ve tabi en yakışıklısı) olan Burak Şengöçen'i kaybettik.(Adaşımdı)Bir kız kavgası sonucunda kasığına aldığı bıçak darbesi sonucu kan kaybından hayata gözlerini yumdu,arkasında kalan bizler ise arkadaşımızı kaybetmenin vermiş olduğu duygu ile bir süre boş boş yaşadık diyebilirim.(Tanrı kimsenin başına böyle kötü bir olay vermesin)
O boş geçen,umutsuz günlerden biriydi.Gece yarısını çoktan geçmişti ve ben her gece yaptığım gibi Buffy The Vampire Slayer dvd lerimi izlemiş ve evin salonundaki koltukta yatmak üzere hazırlanmıştım.Ve yattım.
Yattıktan hemen sonra aklıma dua etmek ve içimden Burak'la konuşmak geldi.''Belki sen şu anda beni görüyorsundur ama ne acı ki ben seni göremiyorum arkadaşım'' diyerek uyumaya hazırlandım.Ama her zaman onu çok sevediğimi bilmesini isterdim.Onu da ekledim.Evet,belkide bir ölüyle konuşuyordum.
Gözlerim kapalı şekilde üçlü koltukta öylece bekledim.Aradan beş dakika geçmemiştiki çok garip bir şey oldu.Biri yanımda yavaş yavaş nefes alıyordu.Sanki zorlanıyormuş gibi.
''Acaba ben mi yanılıyorum?'' diyerek sessizliği dinledim bir süre.YANILMIYORDUM!Biri yanımda,hemen yanı başımda durmuş kesik kesik ama duyabileceğim ölçüde nefes alıyordu.Olduğum yerde kaldım,tüylerim diken diken olmuştu,sanki boğzım düğümlenmişti.Ne yapabilirim diye düşünmeden hemen arkamı döndüm sese.Ama nafile...Arkamdaki ses hala nefes alıyordu ve ben artık içimden ''Bitsin bitsin !'' diyordum.Bitmedi.
Bir süre daha devam etti.Korkudan her noktam uyuşmuştu sanki.Kollarım tutumuyordu.Bu duyguyu ancak bu olayları yaşayan a(gerçekten yaşayan) arkadaşlarımız bilebilirler.
Sonra birden durdu.
Ne ile karşılaşacağımı bilmeden deli cesaretiyle tekrar koltukta önüme döndüm.Sessizlik.Hiçbir şey yoktu.
Tam derin bir nefes alıyorum derken daha da fazla korkmama sebep olan o şey oldu :
Az ilerimdeki anrenin ışıkları açıldı.
''Allah...'' derken ne duruma düştüğümü hatırlamıyorum.Sadece kilitlendiğimi biliyorum.Bildiğiniz kilitlenmek,hareket edememek.
Gözlerimi açılmış ışıklardan ayıramıyordum.Bu bir tesadüf müydü?Bence hayır !
Aradan ne kadar geçtiğini bilmiyorum ama yine o deli cesareti ile ayağa kalktım.Yavaş yavaş antreye doğru yürüdüm.Annem-babam ve abim aşığı katta uyuyorlardı.(bizim ev dublekstir)
Gittim ve ışığı kapattım.Ellerim uyuşmuş,ağrımıştı.
Aynı hızla koltuğa geri döndüm ve yorganımı başıma kadar çekerek uyumaya çalıştım.Korkudan olacak,üzerime baygınlık gibi bir his çöktü ve oracıkta kendimden geçivermişim.
O âna kadar aklıma ölen arkadaşım,biricik arkadaşım Burak gelmemişti.Ama sabah kalkıp açık fikirle düşününce aklıma ilk gelen o olmuştu çünkü günlerdir içimden ''Burak,abi beni görüyorsan bir işaret ver bari.'' deyip duruyordum.
Ölülerin dünyasına ne kadar inanırsınız bilmiyorum ama bence onlar her saniyemizde olmasada bizi görüyorlar.
Ölen çok yakın bir arkadaşımın beni korkutmuş olmasını aklım pek almıyor.Ama belki korkutmak istememişti,benim istediğim,yalvardığım gibi bana bir işaret vermeye çalışmıştı.(tek bir ışıkla)
Korktuğumu anlamış olacak ki o günden sonra bir daha bana uğramadı.
Ona her gece mekanının Cennet olması için dua ediyorum.
Ve bazen içimden ekliyorum:
''Lütfen beni korkutma!''

ALINTIDIR!!!
 

HTML

Üst