PePeSanceS
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Neler vardı dün gece İnönü Stadında, neler... Ezeli rekabetin büyüklüğüne yakışan futbol...
Heyecan, mücadele, taktik, goller...
Sevinen de, üzülen de, mertçe oynadıkları futbol için alkışlandı...
Ama birisi vardı ki, onun alkışı hak eden askerleri çoktu...
Bir Ernst vardı...
Kaç canlı, kaç ciğerli bilemediğimiz...
Rakibin en usta ayaklarından Emreyi sahadan sildi önce...
Sonra da, takımının her atağında coştu, rakibin her atağında ise takoz oldu...
Ve onun bir de hemşerisi vardı...
Ernst kadar koştu, üstelik bir de şık gole imza attı...
Finkin hakkı da kolay kolay ödenmezdi dün gece...
Güzellikler bununla da bitse iyi...
İbrahim Üzülmez için ayrı bir büyük paragraf atmak boynumuzun borcu...
Kaç defa rakip sahanın korner noktasına koştu, kaç defa orta yaptı, kaç defa al da at dedi, biz sayısını kaçırdık...
35lik değil, 15lik delikanlıydı kaptan...
Sivok, Ferrari ve İbrahim Toraman, hayatlarının futbolunu oynuyordu sanki...
Bobo, eski günlerine dönmüştü...
Ekremin yıpratıcı koşuları da işin Beşiktaş açısından artılarından biriydi...
Bir tek Serdar Özkan için iyi şeyler söylemek içimizden gelmiyor...
Çünkü o, dün geceki Beşiktaşa, hiç yakışmayan isimdi...
Ya F.Bahçe ?
Emrenin Ernst; Alexin Fink tarafından kilitlenmesi ile, elini kolunu kaybetmiş bir mayın mağduru gibiydi...
Bu kadar kolay teslimiyet çemberinin içerisine gireceklerini akıllarının ucundan bile geçirmemişken, İnönü atmosferinde buharlaşıp, forslarını çime gömdüler...
Emrenin, takım arkadaşlarını azarlayan tavrından rahatsızlık duyan Baroni, Santos oyuna küsünce; Kazım, mesuliyetsiz tavırlarına devam edince, F.Bahçe İnönüde hezimete uğradı...
Daumun, Semih dururken Kazımı Güizanın yerine koyan zihniyeti, İnönüdeki yanlıştan sonra iflas etmiştir artık...
Vedersonu, kenarda bırakıp Santosu oyunda tutmak, Daumun bir daha yapmayacağı bir hatanın dersi olarak güne damgasını vuran bir başka tersliğiydi...
Dün geceki maçın hakkı, tabii ki Beşiktaşın olacaktı...
Çünkü onlar daha inanmışlardı...
Çünkü onlar, F.Bahçenin gelenek haline getirdiği İnönü zaferlerine bir yenisini eklememek için didindiler...
İzin vermediler...
Kazandıkları bu farklı galibiyet, artık Beşiktaşın yürüyüşünü, lige seyrini ve rakiplerinin kendilerine olan bakışını kökünden değiştirecektir...
Zirve üçüncü ortağını bulmuştur...
Hem de, tüm olumsuzluklara rağmen...
Öyleyse bu Beşiktaşı, gelin hep beraber alkışlayalım...
Naci Arkın