alish
вυяαq αℓι
ÇiÇEĞİM
Çiçeğim, bir misal var, eski atasözü,
Zararın neresinden dönersen kâr çiçeğim.
Senin hayat çağının henüz baharı, yazı,
Benim ömür bahçeme kar düştü, kar çiçeğim...
Baktığım her aynada aldığım tek uyarı,
Terk etmen yakın diyor dünya denen diyarı.
Renk düştü grubuma altın saçından sarı,
Menekşe gözlerinden mor düştü, mor çiçeğim...
Sebebini ararsan ağlamaklı sesimin,
Elveda bestesidir sana olan hissimin!
Bahçeleri süslerken senin kiraz mevsimin,
Benim ömür payıma nar düştü, nar çiçeğim...
Hiç sevip sevilmedim derken şansım değişti,
Gönlümün imdadına bakışların yetişti.
Senin lâle devrine billur jaleler düştü,
Benim kasımpatıma kır düştü, kır çiçeğim...
Uyanıp bir rüyanın rengarenk yatağından,
Ayrılmak ne kadar zor sımsıcak kucağından.
Dünyadan giderayak öptüğüm dudağından,
Yüreğime aşk denen kor düştü, kor çiçeğim...
Seninle gezemedim, çıkmadım bir tarafa,
Dile düşeriz diye görünmedim etrafa.
Utancım mâni oldu aşkımı itirafa!
Yüzüme ateş düştü, ar düştü, ar çiçeğim...