çıplak Kral'a Madalya!

[Albayrak]

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz El Suud'a, ikili ilişkilere ve bölge barışına yaptığı katkılar dikkate alınarak, ''Devlet Şeref Madalyası'' verildiğini bildirdi.

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın yazılı soru önergesini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına yanıtlayan Babacan, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın, tahta çıktığı tarihten bu yana, ülkesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin her alanda güçlendirilmesi için azami şahsi çabayı göstererek, iki ülke ilişkilerinin tüm alanlarda gelişmesine ve ivme kazanmasına önemli katkıda bulunduğunu belirtti.

Kral Abdullah'ın, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında, 40 yıllık bir aradan sonra, 2006 yılında Türkiye'yi ziyaret ederek, ''Suudi Kral'' sıfatıyla çok sayıda anlaşmayı imzaladığını belirten Babacan, bu sayede iki ülke arasındaki ilişkilerin hukuki temellerinin sağlamlaştırılmasında önemli rol oynadığını ifade etti.



Babacan, ''Kral Abdullah ayrıca, bölgemizdeki sorunların çözümü amacıyla sergilediği siyasi irade ve gerçekleştirdiği girişimlerle, bölgenin barış ve istikrara kavuşması yolundaki çabalara da değerli katkılarda bulunmuştur. Bu çerçevede, Kral Abdullah'a, ikili ilişkilerimize ve bölge barışına yaptığı katkılar dikkate alınarak, Madalyalar ve Nişanlar Kanununun 2. maddesine göre, Bakanlar Kurulunun kararıyla Devlet Şeref Madalyası verilmiştir'' dedi.

"ANITKABİR'İ ZİYARET ETMEMESİ''

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü tebrik etmek amacıyla bir ziyaret gerçekleştirdiğini, geleneksel ve yerleşik uygulamalarda, ''Resmi ziyaretler'' dışında Türkiye'yi ziyaret eden devlet veya hükümet başkanlarının, Anıtkabir'i ziyaret etme zorunluluklarının bulunmadığını bildirdi.

Protokol kurallarının, devlet temsilcilerinin ülkenin yararına olacak şekilde uluslararası ilişkileri geliştirmek ve pekiştirmek ile gerekli ortamı oluşturmak amacıyla karşılıklılık ve geleneksel ilişkiler gibi unsurların göz önünde bulundurmasıyla oluştuğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:

''Protokol kurallarında, tekdüze uygulamalardan söz edilemez. Sayın Cumhurbaşkanımızın programları elverdiği takdirde, Yüksek konuğu ikametgahında, veda veya karşılama için ziyaret etmesi yerleşik teamüllerimizde olan bir durumdur. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın, Suudi Arabistan Kralı'nın geçici ikametgahı sayılan otelinde ziyaret etmesi yerleşik geleneklerimize ve ülkemizin itibarına aykırı bir durum teşkil etmemiştir. Esasen, Suudi Arabistan Kralı ile resmi görüşmeler, Sayın Cumhurbaşkanımızın Kralı otelde ziyaretinden bir gün önce Cumhurbaşkanlığında yapılmıştır.''

CHP'li Arıtman'ın, ''Suudi Arabistan Kralı'nın İstanbul'da Boğaz sırtlarındaki 'Sevda Tepesi' olarak bilinen imara kapalı alandaki arsasına imar izni verilecek mi?'' şeklindeki sorusuna da Babacan, ''Bu yer, 'Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Belgesi Uygulama İmar Planı'nda, 'Koruya Katılacak Alan' dahilinde kalmaktadır. Dolayısıyla, bu alanda geçici de olsa yapı kurulamamaktadır. Ayrıca, söz konusu alanda herhangi bir yapı izni için başvuruda bulunulmamıştır'' yanıtını verdi.

İnternetAjans

 

[Vtnsvr]

Ali Babacan demiş;[/B]"Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü tebrik etmek amacıyla bir ziyaret gerçekleştirdiğini, geleneksel ve yerleşik uygulamalarda, ''Resmi ziyaretler'' dışında Türkiye'yi ziyaret eden devlet veya hükümet başkanlarının, Anıtkabir'i ziyaret etme zorunluluklarının bulunmadığını bildirdi." Hiç kimsenin Anıtkabiri zorla ziyaret etmesini zaten biz istemeyiz.Özellikle böyle züppe bir bedevinin asla anıtkabire ayak basmasını istemeyiz ama gelin görün ki bu iktidar döneminde her Ulusal degerimizin ayaga düştügü gibi Anıtkabir'de ayaga düştü.Geçende yine garip bir ülkeden bir zebani yönetici suratına sarılı kaşkol,bir eli cebinde(üstelik daha önce simit de yiyormuş) Anıtkabir özel defterine yazı yazarken görüntülendi.Bugünse ülkemizi ziyaret eden bir devlet başkanıda yine kaşkolu yüzünde askeri selamlarken televizyondan izlemiştik.Bu yozlaşmaların Turgut Özal'la başladıgını biliyoruz.Hatırlayın kısa donla asker selamlamayı ne güzel görünüyor degil mi?
Ali Babacan'ın Bedevi'nin anıtkabiri ziyaret etmemesini garip karşılamayıp,bu durumun normal oldugunu söylemesi,üstelik bizim degerlerimizi hiçe sayan bu bedeviye,Cumhurbaşkanıyla birlikte devletin en büyük şeref madalyasını vermek için bile bedevinin oteline ayagına gitmeleri hem kişisel hemde devletadamlıgı görgüsüzlügünün bir örnegi oldugu gibi aynı zamanda Atatürk'ün yücelttigi Ulusal onurumuzu bu yetersiz yöneticilerimiz sayesinde yerlerde prestijlerimiz bedevilerin,zebanilerin ayakları altına serilmektedir.
Aslında yadırgamamak gerekiyor bu tür görgüsüzlükleri Ulusal bilinçten yoksun üstelik ulusal bilince sahip insanlarımızı "Ulusalcı" diye akıllarınca aşagılayan bir toplumun tepki olarak "dindar" diye seçip başımıza getirdigi Gizli Ulusa ve Atamıza düşmanlaştırılmış yöneticilerimizin bu duyarsızlıklarını hiç te yadırgamamak gerekir çünkü bu degerlerimize bu kafayla önem verirlerse o zaman garipsenirdi.