çılgın dersane (zeki kayahan çoşkun)

aviatorr

New member
arkadaşlar aşagıdaki yorum bence yüzde yüz doğru ya siz ne düşüyorsunuz.....

Zeki Kayahan Coşkun'dan...

Dersane değil dershane yazılması gerektiğinin farkındayım...
Fakat filmin yapımcısı hatalı yazılmasını uygun gördüğünden ve filmin adı
tam olarak bu olduğundan müdahale etmiyorum ben de...
İsmi dışında da yeterince hatayla dolu filmin devamı bugünlerde çekiliyor...
Ne birincisini seyrettim ne ikincisini seyredecek kadar şuurumu kaybettim...
Filme ait bilgilerin yer aldığı web sitesini incelediğimde; biraz göğüs
koyalım, bolca kıç gösterelim, öğrencileri öpüştürelim, seviştirelim
düşüncesinin hakimiyetini görmek zor olmadı...
Çok basit tespiti var yapımcının:
“Türk halkı bunu istiyor”...
Film oyuncularını incelerseniz bir kısmının çeşitli suçlardan hakim önüne
çıktığını, türlü olaylara karıştığını, genelde sıradan işlerde bulunduğunu,
“ne iş olsam yaparım abi”ci ciddi yeteneği olmayan tiplerden oluştuğunu da
görürsünüz...
Filmin oyuncularından biri de gençler dejenere olmasın, kötü yollara
düşmesin, suç işlemesin diye kanal kanal dolaşan, seminerlere katılan Cüneyt
Arkın...
Filmin senaryosu da şu:
Rekabet dolayısıyla bir dershane öğrencilere bir ay tatil promosyonu
veriyor... Dershaneye kayıt olanlar arasından ‘kıçını seven’ Pelin’den,
‘göğüslerini küçük bulduğundan içi burkulan’ Lale’ye; kızların odasına
webcam kurup seyreden Kerim’den, sürekli sevişmek isteyen İzzet’e değin bir
sürü karakter mevcut... (İsimler farazîdir...)
Oyuncuların hemen hepsi sevişken kelebek rolleriyle donatılmış...
Bikinili, mini etekli, daracık şortlu, meme uçlu birçok kız...
Peşlerinde azgın erkekler...
Komik olması için zorlanmış sahneler...
Filmi seyretmeden, web sitesi bile incelendiğinde olup biten anlaşılıyor...
Filmin kamera arkası görüntüleri yapımcı tarafından internet üzerinden
dağıtılmaya başlanmış...
Ve ben de bir haber sitesinde “Çekimlerine başlanan ‘Çılgın Dersane-2’
filminin kamera arkasında frikik şöleni yaşandı” başlığıyla duyurulan
görüntülerden haberdar oldum...
Bu da bir promosyon şekli elbette...
Kamera arkası görüntülerinin filmle ilgisi yok, oyuncular kendi aralarında
sohbet ediyormuş gibi yaparken, kamera kadın oyuncunun kıçına zumluyor...
“Bakın oyuncularımız külot giymiyor bizim ona göre ha, öyle böyle film
çekmedik...” mesajı veriliyor...
Ve bunun adı sinema...
Bunun adı sanat...
Sinemada erotizm kullanılabilir, erotizm pazarlama stratejisi olarak da
değerlendirilebilir...
Fakat uydurulmuş, filmle alakası olmayan, şort üzerinden vajinal hatların
gösterildiği, etek altından kalçanın loplarının sergilendiği bölümleri
internette video paylaşım sitelerinde yaymak ucuzluktur...
Acizliktir...
Ve hatta tacizliktir...
Biz bu denli sekse düşkün, eli sürekli apış arasında duran, beyni hep
mastürbasyon yapan, seks... seks... seks diye delirmiş bir millet miyiz?..
“Türk halkı bunu istiyor”un altında yatan, sosyolojik gerçekler nelerdir?
Türk halkına, kanımca dünyanın en iyi yönetmenlerinin yer aldığı, İran
sinemasından örnekler sunuldu da tenezzül etmedi mi?
Muhsin Mahmelbaf’ın yapıtlarını kaçımız biliyoruz?
Bahram Beizai’nin kaç filmini seyredebildik sinemalarımızda?
Öğrencilere sesleniyorum...
Ebeveynlere sesleniyorum...
Gitmeyin bu filme...
Göndermeyin çocuklarınızı...
Engelleyin!
Onlara istediklerini vermeyin ki, bu ve benzeri filmleri çekemesinler...
Rezilliğin, bayağılığın, fikirsizliğin kabul görmeyeceğini anlasınlar...
Ellerindeki imkanları biraz da kalite için kullansınlar...
“Türk halkı bunu istemiyor” dedirtebilmek, bahse konu zihniyetin tükenmesi
tamamen sizin elinizde...
Yine filmin web sitesinde gazetelerde filmle ilgili çıkan haberlerin
bulunduğu ‘basında’ linkine tıklarsanız, yapımcının neyin peşinde olduğunu
anlarsınız...
Plajda sevgilisiyle sevişirken yakalanma, alkol komasına girdiğinden
hastaneye kaldırılma, film ekibinin konakladığı otelde kalan Rus kadına para
karşılığında birlikte olma teklifi etme gibi, oyuncuların yarattığı
sansasyonlara bile ihtiyaç duyulmakta ki yer verilmiş sitede...
Yeter ki gazetede haberi çıksın filmin...
Oyuncunun yaptığı iyiymiş, kötüymüş önemi yok!
Durumun hüzünlü tarafı işe de yarıyor bu...
Filmin ilkini 800.000’e yakın kişi seyretmiş...
Zaten bu kadar kişi seyrettiğinden devamı çekiliyor ya...
Tekrar ediyorum; öğrencilere sesleniyorum...
Ebeveynlere sesleniyorum...
Gitmeyin bu filme!
Göndermeyin çocuklarınızı!
Engelleyin!
Ve bu yazıyı yayabildiğiniz kadar yayıp, katkıda bulunun engellemeye...
Çocuklar zehirlenmesin diye...
 

HTML

Üst