W
WoLF
Guest
Heronları düşürün" talimatı veren askerin soruşturulmasını engellediği iddia edilen Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un avukatı, haberleri yalandı.
Üçok'un avukatı Celal Ülgen, söz konusu tarih ve saatte Üstteğmen Fırat Ç.'nin Eskişehir'de F-4 uçağının içinde, Yarbay Selçuk Ç.'nin de Napoli'de olduğunu açıkladı.
Avukat Ülgen, iki asker arasında MİT'in tespit ettiği hiçbir konuşma olmadığını da belirtti.
Yarbay Selçuk Ç. ile Üstteğmen Fırat Ç. arasında, "Heronları düşürün" şeklinde konuşma yapıldığı iddiası, son birkaç gündür yandaş basının manşetlerinden düşmüyor.
12 Ekim 2007'de yapıldığı iddia edilen konuşma hakkında Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok da hedef alındı. Yandaş basın, söz konusu askerlerin soruşturmasını Üçok'un engellediğini öne sürdü.
Albay Üçok'un avukatı Celal Ülgen, iddialara yanıt vermek üzere yazılı bir açıklama yaptı.
Ülgen, 12 Ekim 2007'deki telefon konuşması ve askeri savcılığın soruşturması hakkında şu bilgileri verdi.
MİT'in gönderdiği telefon konuşmasındaki kişilerin kimliği BELLİ DEĞİLDİR.
Hiçbir konuşmada "üsteğmenim", "yarbayım" gibi ifadeler yer almamaktadır.
MİT'in gönderdiği telefon konuşması Ankara/Etlik'te bulunan ankesörlü telefondan Kavaklıdere/Ankara'da bulunan cep telefonunun aranmasında geçen konuşmalardır.
12 Ekim 2007'de, 14:10'da yapılmıştır.
Bu tarih ve saatte Üstteğmen Fırat Ç. Eskişehir'de, F-4 uçağının içinde, Yarbay Selçuk Ç. de İtalya/Napoli'de kurmay subay akademisinde görevdedir.
Dosyanının Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'a ulaşması, telefon konuşmasını yapan kişinin havacı olabileceği üzerine gerçekleşiyor.
Süreç hakkında bilgi veren Avukat Ülgen, şunları söyledi.
"Üstteğmen Fırat Ç. ile Yarbay Selçuk Ç. arasında ne askeri savcılığın, ne de MİT'in tespit ettiği hiçbir konuşma yok. Konuşmanın bir yerinde "Fırat" benzeri bir ismin geçmesi nedeniyle TSK'da ne kadar "Fırat" varsa ses kaydı inceleniyor.
Raporlar, Havacı Pilot Üstteğmen Fırat Ç.'ye işaret ediyor. Fırat Ç., havacı olduğu için dosyayı görevsizlikle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderiliyor. Dosya yaklaşık 1,5 yıl sonra da müvekkilimiz Ahmet Zeki Üçok'a ulaşıyor."
Hakim Albay Üçok, dosyayı alır almaz Fırat Ç.nin kendisini ve tüm yakın çevresini yasal dinlemeye ve teknik takibe aldırıyor.
Avukat Celal Ülgen'in verdiği bilgiye göre, Fırat Ç.'nin hiçbir şüpheli hali, konuşma ve eylemi olmadığı saptanmıyor. Ülgen, soruşturmanın devamını şöyle anlatıyor.
"Bu olaya karıştığı iddia edilen hiçbir havacı subay ile ilgili tek bir hukuki ve somut kanıt yoktur. Aksine olayla ilgili olmadıklarına ilişkin somut kanıtlar vardır.
Bu kanıtlar, Müvekkilimiz Ahmet Zeki Üçok'un sanık lehine delil toplama çabası sonucu elde edilmiştir. Müvekkilimiz, Beşiktaş Savcıları gibi her belge ve bilgiyi araştırmadan doğru kabul etmiş olsaydı, şimdi suçsuz bir Üstteğmen ve Yarbay vatan haini olarak cezaevinde olacaklardı.
Üstelik Albay Üçok, dosya hakkında görevsizlik verip Genelkurmay Savcılığı'na gönderme aşamasındayken tutuklanmıştır."
KaynaK
Üçok'un avukatı Celal Ülgen, söz konusu tarih ve saatte Üstteğmen Fırat Ç.'nin Eskişehir'de F-4 uçağının içinde, Yarbay Selçuk Ç.'nin de Napoli'de olduğunu açıkladı.
Avukat Ülgen, iki asker arasında MİT'in tespit ettiği hiçbir konuşma olmadığını da belirtti.
Yarbay Selçuk Ç. ile Üstteğmen Fırat Ç. arasında, "Heronları düşürün" şeklinde konuşma yapıldığı iddiası, son birkaç gündür yandaş basının manşetlerinden düşmüyor.
12 Ekim 2007'de yapıldığı iddia edilen konuşma hakkında Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok da hedef alındı. Yandaş basın, söz konusu askerlerin soruşturmasını Üçok'un engellediğini öne sürdü.
Albay Üçok'un avukatı Celal Ülgen, iddialara yanıt vermek üzere yazılı bir açıklama yaptı.
Ülgen, 12 Ekim 2007'deki telefon konuşması ve askeri savcılığın soruşturması hakkında şu bilgileri verdi.
MİT'in gönderdiği telefon konuşmasındaki kişilerin kimliği BELLİ DEĞİLDİR.
Hiçbir konuşmada "üsteğmenim", "yarbayım" gibi ifadeler yer almamaktadır.
MİT'in gönderdiği telefon konuşması Ankara/Etlik'te bulunan ankesörlü telefondan Kavaklıdere/Ankara'da bulunan cep telefonunun aranmasında geçen konuşmalardır.
12 Ekim 2007'de, 14:10'da yapılmıştır.
Bu tarih ve saatte Üstteğmen Fırat Ç. Eskişehir'de, F-4 uçağının içinde, Yarbay Selçuk Ç. de İtalya/Napoli'de kurmay subay akademisinde görevdedir.
Dosyanının Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'a ulaşması, telefon konuşmasını yapan kişinin havacı olabileceği üzerine gerçekleşiyor.
Süreç hakkında bilgi veren Avukat Ülgen, şunları söyledi.
"Üstteğmen Fırat Ç. ile Yarbay Selçuk Ç. arasında ne askeri savcılığın, ne de MİT'in tespit ettiği hiçbir konuşma yok. Konuşmanın bir yerinde "Fırat" benzeri bir ismin geçmesi nedeniyle TSK'da ne kadar "Fırat" varsa ses kaydı inceleniyor.
Raporlar, Havacı Pilot Üstteğmen Fırat Ç.'ye işaret ediyor. Fırat Ç., havacı olduğu için dosyayı görevsizlikle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'na gönderiliyor. Dosya yaklaşık 1,5 yıl sonra da müvekkilimiz Ahmet Zeki Üçok'a ulaşıyor."
Hakim Albay Üçok, dosyayı alır almaz Fırat Ç.nin kendisini ve tüm yakın çevresini yasal dinlemeye ve teknik takibe aldırıyor.
Avukat Celal Ülgen'in verdiği bilgiye göre, Fırat Ç.'nin hiçbir şüpheli hali, konuşma ve eylemi olmadığı saptanmıyor. Ülgen, soruşturmanın devamını şöyle anlatıyor.
"Bu olaya karıştığı iddia edilen hiçbir havacı subay ile ilgili tek bir hukuki ve somut kanıt yoktur. Aksine olayla ilgili olmadıklarına ilişkin somut kanıtlar vardır.
Bu kanıtlar, Müvekkilimiz Ahmet Zeki Üçok'un sanık lehine delil toplama çabası sonucu elde edilmiştir. Müvekkilimiz, Beşiktaş Savcıları gibi her belge ve bilgiyi araştırmadan doğru kabul etmiş olsaydı, şimdi suçsuz bir Üstteğmen ve Yarbay vatan haini olarak cezaevinde olacaklardı.
Üstelik Albay Üçok, dosya hakkında görevsizlik verip Genelkurmay Savcılığı'na gönderme aşamasındayken tutuklanmıştır."
KaynaK