Üç İhanet ve İbretlik Olaylar

Vtnsvr

New member
Av. A. Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği
Genel Başkanı



Türklerin en az bildiği şey, kendi tarihleridir.
Yani Türk’lerin tarihi ve Türkiye Cumhuriyeti tarihidir.


Yaşanan onca zorluklar, Türklere uygulanan sömürü ve soykırımlar, yeryüzünün en büyük katliamları, en acımasız vahşetleri, en büyük ihanetleri sanki hiç yaşanmamış gibidir. Ayni ihanetin bu günkü aktörleri de geçmişte neler olduğunu bilmelidirler ki, gelecekte başlarına nelerin geleceği bilsinler. Hem ibret alsınlar, hem de ayaklarını denk alsınlar.

Bu gün üç ihanet öyküsünü okuyacaksınız.

Kurtuluş Savaşı sırasında bir 'Ali Kemal' hikâyesidir gider. Halk arasında 'Artin Kemal' adıyla tanınan Ali Kemal, milli mücadele aleyhine ve işgal güçlerini destekleyen yazılarıyla tanınmış, ihanetin sembolü haline gelmiş bir gazetecidir. 'Peyam-i Sabah' adıyla çıkardığı gazetesinde, 25.Nisan.1920 tarihinde Atatürk için 'İdam, idam, idam. Mustafa Kemal cezasını bulacak', Kurtuluş Savaşını yapan Türk Milleti için 'Bu mahluklar kadar başları ezilecek yılanlar tasavvur edilemez. Düşmanlar onlardan bin kerre iyidir' diye yazmıştır.



Yakalandıktan sonra sorgusunda 'Ben Türk Milletinde bu kadar büyük yasama gayreti ve mücadele ruhu olduğunu bilmiyordum. Bu bilgisizliğimden dolayı da mazur görülmeliyim cünki hayatimin büyük bölümü yurt dışında geçmiştir.' demiştir.

Sorgudan çıkarılırken kendisini tanıyan halk tarafından bir anda linç edilmiş, yanında bulunan ve onu korumak isteyen görevliler dahi yaralanmıştır. Ali Kemal'in İzmit’te linç edilmesinden sonra, İstanbul’da ne kadar işbirlikçi mütareke basın mensubu varsa Amerikan elçiliklerine ve limanda bekleyen İngiliz gemilerine sığınmışlardır.

Ne gariptir ki; oğlu Sn. Zeki Kuneralp, Madrid Büyükelçiliği görevinde iken, karısı da Ermeniler tarafından öldürülmüştür.



Ama şimdi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti sayfalarında, önceleri 'Basın Şehidi' şimdilerde ise 'Öldürülen Gazeteciler Başlığı' altında, Ali Kemal'in adi, Hrant Dink ile birlikte, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı'nın isimleri ile yanyana geçmektedir.

Gelelim 'ibretlik' ikinci olayımıza:

Dini bir sıfat taşıyan 'Sait Molla' 30.Ekim.1918 tarihinde Mondros Mütarekesinin imzalanmasında sonra, Protestan misyoneri papaz Frew ile birlikte 'İngiliz Muhipleri -Sevenleri- Cemiyetini' kurmuştur. İngiliz Muhipleri Derneğinin, İstanbul’un işgalinden sonraki ilk bildirisi 21.Mart.1920 tarihinde Alemdar Gazetesinde 'İngiliz dostlarımız biraz geç kaldılar, daha önce gelmeliydiler' olmuştur .

Sait Molla 4.11.1919 tarihinde papaz Frew'e yazdığı mektubunda 'Aziz üstadım Frew, Kurt Teali Cemiyetindeki yakin dostlarımızla görüştüm. Kurt aşiretlerinin yaşadığı bölgede büyük bir ödeneğe ihtiyaç vardır. Aksi halde ayaklanmayı teşvik edemeyiz' diye yazmıştır. Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan'a kaçan Molla Sait, hizmet ettiği yunanlılar tarafından hapise atılmış, ihanet ve sefalet içinde ömrünü tamamlamıştır.

Manisa Mutasarrıf’ı (Valisi) Husnuyadis'in hikayesi:

Hüsnü Bey ve sülalesi, Türk oldukları için Girit'ten kovulmuşlar, Manisa'ya yerleşmişler, Hüsnü Bey vali seçildiği Manisa'da üç yıl boyunca, yunan işgal güçleriyle sarmaş-dolaş yasayarak işbirlikçi olmuştur . Fahrettin Altay Paşa’nın süvarileri Manisa'ya yaklaşırken, Yunan askerleri bir gün içinde Manisa'da 3500 kişiyi diri diri yakmış, 1500 kişiyi kurşunlayarak 5000 kişiyi öldürmüştür. Bu sırada Hüsnüyadis, yunan işgal güçleri komutanı General Bagorciye, Manisa’yı terk etmemeleri için yalvarıyordu.

Daha sonra kaçtığı Yunanistan'da bir kilisenin terkedilmis bir köşesine atılan mezarının başına 'haçı kırık' bir mezar taşı dikilerek üzerine 'Palio Turko- Serseri Türk ' yazılarak tarihin çöplüğüne atılmıştır.

Bu hainlerin ruhlarını, ihanet beslemektedir. Ekmeğini yedikleri ülkeye de, adına ihanet ettikleri ülkeye de yaranamamış, kaçınılmaz ve ortak sonlarından kurtulamamışlardır. Bunların 'şimdiki numuneleri' de ayni sondan kurtulamayacaklardır.

Ey ! Artin Kemal'ler, Sait Molla'lar, Hüsnüyadis'ler ibret alin ve ayağınızı denk alin
 

Vtnsvr

New member
Tamamıyla ibretlik.Hele hele renkli kısımdaki Ali Kemal haininin mahkemedeki ifadesi ve hoşgörü dilenmesi yokmu,onları zamanı gelince yargılanacak güncel hainlerimizin,gelecekteki savunmalarına benzeyecektir.
 

Kara Kartal

Banned
ibret alabilmek için sorgulamak düşünmek araştırmak gerekir....

ümmetçi anlayışta sorgulamak demek dinden çıkmak demektir yani sadece inan ve iteat et çünki düşünürsen sorgularsan şeytan aldatır inanışı vardır bırak senin yerine imamların hocaların düşünsün onlar en doğruyu bilir çünkü onlar Allaha daha yakındır pisikolojisi hakimdir....

ümmetçiler için sorgulamak demek bi anlamda şeytan vesvese edip şüpheye düşüyorsun demektir.

bunları kendimden biliyorum bir zamanlar nur cemaatindeydim bizim fıkıh hocalarımızın düşüncelerimizi okuduğunu kalplerimizden neler geçtiğini bildiğine inanırdık..

ışık evleri tabir edilen evlerde üniversiteli abilerimiz vardı onları çok severdik bize her konuda yardımcı olurlardı ders çalışırdık ....
 

Vtnsvr

New member
ibret alabilmek için sorgulamak düşünmek araştırmak gerekir....

ümmetçi anlayışta sorgulamak demek dinden çıkmak demektir yani sadece inan ve iteat et çünki düşünürsen sorgularsan şeytan aldatır inanışı vardır bırak senin yerine imamların hocaların düşünsün onlar en doğruyu bilir çünkü onlar Allaha daha yakındır pisikolojisi hakimdir....

ümmetçiler için sorgulamak demek bi anlamda şeytan vesvese edip şüpheye düşüyorsun demektir.

bunları kendimden biliyorum bir zamanlar nur cemaatindeydim bizim fıkıh hocalarımızın düşüncelerimizi okuduğunu kalplerimizden neler geçtiğini bildiğine inanırdık..

ışık evleri tabir edilen evlerde üniversiteli abilerimiz vardı onları çok severdik bize her konuda yardımcı olurlardı ders çalışırdık ....
Karqta işlerinden geldiğin için en iyi yorumu sen yaparsın.
 

HTML

Üst