ÜÇ Kan Hİkayesİ

taskafa

New member
Katılım
21 Ağu 2006
Mesajlar
29
Reaction score
0
Puanları
0
I.
1973 seçimleri öncesiydi. MHP seçimlere hazırlanıyordu. Yüreği, fikri, bileği güçlü onbinlerce gence sahip ülkücü harekette cep delik cepken delikti. Yusuf İmamoğlu İstanbul Edebiyat Fakültesinin önünde bir sabah pusu kurularak şehit edilmişti. Cebinden çıkan bütün parası sadece 35 kuruştu. Otopsi raporunda iki gündür bir şey yemediği, midesinin boş olduğu yazılıydı. Şehit olduğu gün de bir simit alacak parası olmadığı için, okuluna aç gidiyordu.




Gerçek ülkücülerin parayla arası ne zaman iyi oldu ki? İşte bir seçim daha gelip çatmıştı ama yine MHPnin kasası tamtakırdı. Ramiz Ongun, Muhittin Çolak, Mithat Evci, Salih Dilek arkadaşlarıyla oturmuş, eller şakaklarda: ÇARE arıyorlardı. Ramiz Ongun:

-Kanlarımızı satacağız, deyince hepsi hayretle gözlerini başkanlarına çevirdi.
-Kızılayla görüşelim.

Onlar ne ihale komisyonculuğunu, ne kara para mafyacılığını, ne haraççılığı ne de temsil ettikleri güçlü makamların üzerinden maddi çıkar sağlamayı düşünemezlerdi. Çünkü iman ettikleri davaları böyle kirli düşünceleri akıllarından bile geçirmelerine izin vermezdi. Güçleri ancak kanlarına yetiyordu. O KANI gerektiğinde akıtırlar, bazen de teşkilatlarının ihtiyacı için Kızılay’a satarlardı.
Kızılayla görüşüldü, anlaşıldı. Her ülkücü makbuz karşılığı kanlarını Kızılaya verecekler, makbuzları teşkilatlarına getireceklerdi. Kızılay Kan Merkezleri önünde uzun Ülkücü Kuyrukları oluştu KAN VERMEK İÇİN. Şevkle, heyecanla kanlarını verdiler. Makbuzlarını teşkilatlarına getirip teslim ettiler. 14 Ekim 1973 seçimleri öncesi toplanan kan bedelleri bir milyon lirayı aştı. Bir gün kan verenlerin kuyruğunda aksakal bir ihtiyarı sıra beklerken gördüler. Tanıdılar, yanına geldiler.

-Amcacığım,senin burada ne işin var?
-Kan vermeye geldim.
-Ama?...
-Ne aması ben kan veremez miyim?
-Ama amca…
-Ne oldu? Benim oğlum ülküdaşınız, kardeşiniz bütün kanını bu dava için döküp şehit olmadı mı? Onun fedakarlığı yanında ben bir ünite kan vermişim çok mu gördünüz?..

21 Mart 1970 günü Yüksek Öğretmen Okulunda komünistlerce şehit edilen Süleyman Özmenin babasına sarıldıklarında MHP.’nin gelecekteki iktidarının müjdecisi yaşları göz pınarlarından boşalmış, boğazlar düğümlenmişti..

II.
Süleyman Özmen'in şehadetinden tam 9 yıl sonra... 1979 yılının Mart ayı. Bursa’da Taner Kalkancı ülküdaşımız pusuya düşürülür. Sekiz kurşun yemiştir. Hemen hastaneye yetiştirilerek ameliyata sokulur. Lakin ameliyat çok uzun sürer ve kan yetmez... Acil olarak kana ihtiyaç vardır... Çünkü, ikinci, üçüncü ameliyat gerekmektedir Bu arada gün geceye kavuşmuştur. Hemen çevre illere telefon edilir. İzmir Ocak Başkanı Mehmet Ali Metin, 17 ünite kan bulmuştur. Ama altlarında külüstür bir Murat 124’ten başka araç yoktur. Bir ağabeylerinin Renault arabasını isterler. Araba geldiğinde bakarlar çeyrek depo benzin vardır. 75 liraya dolan depoyu tamamlayabilmeleri için 57 lira gerekmektedir. Ocakta bulunan 8-10 arkadaş ceplerini boşaltır, çıkan 38 liradır. 19 liraya daha ihtiyaç vardır. Tam bu sırada başkanın odasına Turan İbrim girer. Eczacı olan Turan Ağabey:

-Hayırdır çocuklar, bu ne telaş?
-Abi, Bursa’ya kan yetiştirmemiz lazım, arabayı bulduk, benzin parasını denkleştiremedik. 19 liraya ihtiyaç var.
-Hadi şanslısınız, bizim eczane bugün nöbetçi, arayalım bakalım kasada kaç lira var?
Hemen, Gültepe’deki eczaneyi arar ve kalfaya sorar:
-Kasada kaç lira var?
-27 lira abi.
-Hemen çırakla ocağa gönder..
Az sonra para gelir. Turan ağabey cebindeki 20 lirayı da ekler.
-Yolda lazım olur. Allah yolunuzu açık etsin, haydi yola koyulun bakalım, der.

Sabaha karşı saat 03.30 da hastaneye yetişirler. Hastanede toplanan kan 117 üniteyi bulur.
Ama bu kanlar Taner’e nasip olmaz. Saat 03.05’te ülküdaşları ruhunu teslim etmiş, ülkücü şehitler arasında yerini almıştır.
Kanları götüren Ramazan ile Yasin bitkin, yorgun ve üzgün bir vaziyette, öğle namazında Ulu Camii’nden cenazesi kaldırılacak olan şehit Taner’e son görevlerini yapmak için izin almak üzere İzmir Ocak Başkanı Mehmet Ali Metin’i ararlar.

-Başkanım, Bursa’ya ulaştık ama maalesef Taner 03.05 te ruhunu teslim etmiş… Müsaade edersen cenazesini katıldıktan sonra yola çıkmak istiyoruz. Telefonun diğer ucunda Başkanları titrek bir sesle,
-Allah rahmet eylesin. Bursa’daki Ülküdaşlarımız, şehidimizin cenazesine yeter. Siz buraya öğlen namazına yetişin, Turan İbrim Ağabey eczanesinde kurşunladı ve şehit oldu...

III.
11 Kasım 1980 günü, akşam haberlerinde televizyonda, MHP ve Ülkücüleri hedef alan cuntanın emriyle arananlar listesini yayınlandığında kendisinin de arandığını; Kadir eve geldiğinde boynuna sarılarak ağlayan eşinden öğrenmişti. Üç beş parça eşyayı bir çantaya alel acele ile koyduktan sonra hamile eşini, 2 yaşındaki oğlunu Allah’a emanet ederek gecenin karanlığına daldığında Kadir yedi yıl sürecek uzun bir ayrılığa adım attığını bilmiyordu. Ayrılırken eşine sadece Ocağımızı tüttür, Allah a emanet olun diyebilmişti. Kadir, MHP ve Yan Kuruluşlar davasının sanığı olarak her yerde aranıyordu artık. Resimleri aranan Marksistlerle beraber afiş yapılmış her yere asılmıştı.

Ankara’da kendisi gibi aranan bir ağabeyi ile aynı evde kalmaya başladı. Gündüzleri evde bir ölü sessizliği ile kalıyorlar, ancak geceleri hareket edebiliyorlardı. Aklı eşindeydi, yakında doğum yapacaktı. Haftada bir gün Pazar akşamları saat sekizde mahalledeki bir ülküdaşının evindeki telefonla eşiyle 3-4 dakika konuşabiliyordu. Çünkü her zaman sıkı olan arama ve yol kontrolü yapan asker-polis timleri sadece Pazar günü akşam sekiz dokuz arası yoktu. Çünkü, Dallas dizisini seyredip Ceyar’ı kimin vurduğunu öğrenmek için hepsi en yakın kahvelere koşuyordu. Telefon edeceği güne kadar her hafta Kadir’e sanki bir yıl gibi geliyordu. Acaba doğum oldu mu? Oğlu mu kızı mı olmuştu?

Bir gün kabus gibi bir rüya gördü. Rüyasında korkunç bir doğum olayı yaşanıyordu Anne baygın, çığlıklar içindeydi: Ortalık kan revan . Doktorlar anneyi mi yoksa bebği mi kurtaralım diye aralarında konuşurken, Kadir duyulmayan, çıkmayan sesi ile; Hayır, ikisini de kurtarın, Allah ım ikisini de kurtar diye rüyasında çığlık atmaya çalışıyordu. Sesini duyuramıyordu. Eşinin elini tutamıyor, yardımcı olamıyordu. Allah’a yalvarırken, rüyasında bir adakta bulundu:

-Allah ım eğer eşim ve çocuğum kurtulursa, ilk duyduğum kan anonsunda ya yeni doğan bir bebeğe, ya da doğum yapan bir anneye kan vereceğim. Duyduğum ilk anonsa koşacağım. Ne olur kurtar onları...

Kadir, sıçrayarak kabus gibi bir rüyadan uyandığında her tarafını ter basmış, dudağı uçuklamış, tir tir titriyordu. Abdest aldı, iki rekat namaz kıldı Ve rüyasındaki adağını, sözünü ağlayarak tek sığınağı Allah a Yaradanına tekrar yineledi. Pazar gününe iki gün vardı.
Herkes Pazar akşamını Ceyar’ı kimin vurduğunu merak ettiği için iple çekiyordu, Kadir ise telefonu.

Ogün telefonun ahizesini kulağına alıp çevir sesini duyduğunda kalbinin atışlarının sesi kulaklarından duyuluyordu. Konuştu konuştu... Bir oğlu olmuştu. Biricik eşi zor bir doğum yapmış, hastanede idi. Durumu iyi idi. Merak etmemesini söyleyen babası, “Allah hiçbirinizin acısını göstermesin, rahat ol” derken, “Adını da Alperen koyduk” diye ekledi. Kadir bir şükür namazı daha kıldıktan sonra radyonun başına oturdu Artık onun kulağı radyonun Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nden yapılacak kendi kan grubu anonsundaydı. Bir gün, iki gün derken 10. gün anonsu duydu. Öğle vaktiydi ve yeni doğan bir bebeğe acil kan lazımdı. Kaçak Kadir üstünü giyindi ve hastaneye gitmeye karar verdi. Evdeki arkadaşları:

- Durum çok kritik, her yerde arama var, kimliğin yok, resimlerin duvarlarda asılı, hastanede polis kimlik sorabilir, gel şimdi vazgeç, adağını serbest olduğun günlerde yerine getirirsin, mazeretin var, dedilerse de o sadece gördüğü kabusu ve verdiği sözü düşünüyordu. Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesinin önüne geldiğinde ön kapıdan değil mutfak girişinden girdi. Kan verme bölümüne geldiğinde telaş ve heyecanla bekleyen bir genç ve bir yaşlı teyzenin beklediğini gördü. Yaşlı teyze her geçeni kolundan tutup soruyordu:

-Evladım, radyodan mı geldin?, Bizim kanı vermeye mi geldin?, Torunum ölmek üzere... Kadir yaşlı teyzeye yaklaşıp,
-Teyze sizin kan grubu neydi?
-Ben bilmem oğul. Oğlan söylesin, deyince yanındaki genç atılıp,
-Abi 0 grubu Rh Negatif, dedi.
-Tamam ben o kan için geldim. Bebek için değil mi? diye Kadir sorunca yaşlı teyze ağlar halde:
-He oğul he.. diyebildi.

Kadir gerekli olan kanın tümünü vermek istediğini söyledi. Gerekli kanın tümünü verdikten sonra on dakika kadar istirahat ettirildi..Şekerli limonatayı içti. Kalkmak üzereyken içeri yaşlı teyze girdi.

-Oğlum Allah ne muradın varsa versin.Seni kazadan beladan korusun. Nasıl bir hayır yaptın bilemezsin.
-Teyzeciğim önemi yok.
-Ah oğul, bilmezsin ki bu bebenin, bu bebenin... diye kekelerken yanındaki genç oğlan yaşlı annesinin kolundan tutarak çekti.
-Hadi anne gidiyoruz. Abi sağol.Kadir ne olduğunu, yaşlı teyzenin ne söylemek istediğini anlayamamıştı. O sırada yaşlı teyze,
-Dur oğul, ben diyeceğim. O da kimin çocuğuna kan verdiğini bilsin, dedi ve Kadir e döndü:
-Bak oğlum, bu çocuğun babası cezaevinde Mamak‘ta. Türkeş’le beraber hapiste. Benim oğlum ülkücü. Adını telefonunu ver, inşallah çıkacaklar,seni bulsun. Seyyar arabada gömlek satar. Sana bir gömlek getirir. Tanışırsın yiğittir benim oğlum... Kadir, yaşlı teyzeye sarıldığında kulağına fısıldadı.
-Teyze oğluna müjdeyi ver. Bebeğine bir ülküdaşın kan verdi de. Onun damarlarında bir ülkücü ağabeyin kanı var de... Hadi Allah ısmarladık. Kadir hastanenin merdivenlerinden koşarak inerken, “Bu sürprizin için teşekkürler Allah’ ım” diyebildi, sadece
 
cok etkıleyıcı anılar allah bır daha genclerımızı o tur kamplara yoneltmesın yuce yurdumuz hep dostluk ıcnde var olsun
 
'Otopsi raporunda iki gündür bir şey yemediği, midesinin boş olduğu yazılıydı. Şehit olduğu gün de bir simit alacak parası olmadığı için, okuluna aç gidiyordu'

ölmesi gerçekten acı, ALLAH rahmet eylesin de kardeşim şehit olduğunu sana hangi işe yaramaz söyledi...

Vatan için ölen gerçek şehitlrimize bu bir hakarettir....
 
oNLar ogün orda ölmeseLerde zaten kardeşim vatan elden gitmiş ti kominzme karşı direndi onlar kominzm mi bu vatana sokmadı onLar belki işinize gelmez ama şehit onLar..!! Şehit..

RUHLARI ŞAD MEKANLARI CENNET OLSUN

Duygulanmamak eLde deil
 
BuRaK_10' Alıntı:
oNLar ogün orda ölmeseLerde zaten kardeşim vatan elden gitmiş ti kominzme karşı direndi onlar kominzm mi bu vatana sokmadı onLar belki işinize gelmez ama şehit onLar..!! Şehit..

RUHLARI ŞAD MEKANLARI CENNET OLSUN

Duygulanmamak eLde deil
sapla samanı ayıramamandan belli kafa samanla dolmuş heralde, duygulanman normal...

onlar sana göre şehitse,
kimine göre de koministi, kimine göre teröristi, kimine göre hapa bok püsüre vurup ölen oğlu şehit olur....

şehitlik kutsal bi olaydır...

ne ülkücüsüne, ne koministine nede semra hanım'ın oğluna bu ülkede ve ALLAH katında şehit denmez.... kurban denir.....
 
Diyanet işleri başkanlığının çıkardığı bir kitapta soyle yazıyor savasta olen,yangın deprem gibi felaketlerde ölen,masum bir insanın başka bir insan tarafından öldürülmesi sebepsiz yereyse ki bu sebepsiz lafı onun canını bireysel yakmadıysa anlamında olen kısı sehıttır yanı ac olen o kısı bu tarıfe gore sehıt oluyor dogruysa
 
elmır konusmalarından hemen hemen herkes ulkuculerı vatan haını gıbı baktıgını anlayabılır bu konunun da buraya gelmesı cok sacma bunu buraya getırende sensın sımdı yazdıklarına cevabım
1.adam ac oldu dıe deıl baska bır ınsan tarafından vurulmus oldgu ıcın sehıt olma ımkanı olabılır tabıkı bunu en ıı Allah (C.C) bilir.
2.sarıkamıs da olen sehıtlerımız tamamıyle olumsuz sartlar yuzunden sehıt olmustur kı komutanda hırsa kapılmıstır.
3.Bir ülkücü vatan haini deildir bu vatanı akp den ii korur bunu bilmelisin
çanakkalede, sarıkamışta hadi bunlar eski en yakın tarih doğuda kalleşçe pusularda, hain mermilerde ölen şehitlerimizin bizi kimlerle aynı kefeye koyuyosun diye sana sorduğu zaman ki suratının alacağı hali düşün umarım bu senin yüreğine dokunur...
Sunu asla unutma Şehitler Ve Başbuğlar Ölmez...
 
aslansmh' Alıntı:
elmır konusmalarından hemen hemen herkes ulkuculerı vatan haını gıbı baktıgını anlayabılır bu konunun da buraya gelmesı cok sacma bunu buraya getırende sensın sımdı yazdıklarına cevabım
1.adam ac oldu dıe deıl baska bır ınsan tarafından vurulmus oldgu ıcın sehıt olma ımkanı olabılır tabıkı bunu en ıı Allah (C.C) bilir.
2.sarıkamıs da olen sehıtlerımız tamamıyle olumsuz sartlar yuzunden sehıt olmustur kı komutanda hırsa kapılmıstır.
3.Bir ülkücü vatan haini deildir bu vatanı akp den ii korur bunu bilmelisin

Sunu asla unutma Şehitler Ve Başbuğlar Ölmez...
gözüm ne sağcıyım, ne solcuyum, ne bi düşünce derneğine nede bi partiye üyeyim, nede mitinge katılmışlığım var...

ben sadece milliyetçiyim...

şu zamanın ülkücülerinin gözümde hiç bir kıymeti yok, ama geçmişte gerçekten vatanını seven adam akıllı örnek hem efendi hem beyefendi ülkücülere hem sevgim hem saygım sonsuzdur...

ama şehitlik konusunu böyel pok püsür mevzulara saran herkese ister istemez sinir oluyorum...

bu konuya dikkat çekmemin sebebi budur....
 
bak canım kardeşim ben şehitLerimize Laf mı uzattım sanki o usLupta konusuoysun benimLe başıma agrı yapıyo..

dedim ki onLar da bi manada bu vatan için yeri geLdiğinde caLıstıLar gerek resmi gerek gayri resmi

soruyorum sana o genclik orda canLarını gözünü kırpmadan vermeseydi kominzm bu ülkeye girseydi ne oLurdu haLimiz..??düşündün mü??
onLar bu ugurda canlarını verdiLer...
anladın mı bilmem

anLamadıysan soguk suda kafanı yıka öLe geL..;)

elmir' Alıntı:
gözüm ne sağcıyım, ne solcuyum, ne bi düşünce derneğine nede bi partiye üyeyim, nede mitinge katılmışlığım var...

ben sadece milliyetçiyim...

şu zamanın ülkücülerinin gözümde hiç bir kıymeti yok, ama geçmişte gerçekten vatanını seven adam akıllı örnek hem efendi hem beyefendi ülkücülere hem sevgim hem saygım sonsuzdur...

ama şehitlik konusunu* *****************************************

bu konuya dikkat çekmemin sebebi budur....

******************************************* ŞEHİT diyorum LAN üLKü ugrunda şehit oLmuş hiç birseyini kabuL etmiyosan biLe saygı duyacaksın
ki sen benm değerlerime Laf atıyorsun hakaret ediyorsun dikkat..!!

Ben kominstlere bile saygı duyarım en azından davasının arkasında durmuş mücadeLe etmiş öLmüş sevmem ama saygı duyarım ****************************
************************************************************
**********************..
 
elmir
BuRaK_10

1 hafta polıtıka bolum kuralı ıhlalınden dolayı
2 haftada forum genel duzenını bozucu cumleler kullanma, forumu forum gıbı degılde kısısel atısmalarınıza alet emenızden dolayı toplam 20 gun cıvarı ban alıyosunuz

Mesajlarınız sılınmıs
 
demekki neymiş kelimelerimizi daha dikkatli seçmeliymişiz...bu konu cok hassas o yuzden yorumsuz kalıyorum
 
Geri
Üst