Özel Hastane Doktorlarından Korkunç İtiraf

64general1

New member
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
1,720
Reaction score
0
Puanları
0
Özel Hastane Doktorlarından Korkunç İtiraf

Bade Gürleyen - Tempo Dergisi


SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’na bağlı hastalar, özel hastanelerde devletin para ödememesi nedeniyle en kalitesiz malzemelerle ameliyat ediliyor.

Özellikle kalp ameliyatlarında kalitesiz kataterler, iplikler, stentler, balonlar kullanılıyor; çünkü devlet yaklaşık 15 milyarlık bir kalp ameliyatına 5-6 milyar veriyor.

Özel hastanelerin hemen hemen hepsi katater, idrar sondası gibi tek kullanımlık malzemeleri, devlet pek çok masrafı karşılamadığı için aynı kan grubundaki birkaç hastada tekrar tekrar kullanıyor. Böylece az ve ucuz malzemeyle çok sayıda hasta ameliyat edilerek ‘sürümden’ kazanılıyor.

Bir paket programından özel hastane %10 civarında kâr elde ediyorsa, malzemeleri tekrar tekrar kullanarak ya da kalitesiz malzeme kullanarak kâr oranını % 35-40’lara çıkarabiliyor.

Paket programdaki bir hastanın ‘kaybedilmesi’, hastane açısından daha kârlı olduğu için, hastanın yaşayıp yaşamaması da çok önemsenmiyor. Çünkü SSK’lı bir hasta erken ölürse, hastane; tıbbi malzeme, ilaç, yoğun bakım gibi masraflara girmeden paket fiyatını cebe indirmiş oluyor.

Ameliyathanelerin durumu içler acısı. İstanbul’daki yaklaşık 26 kalp-damar cerrahisi merkezinin en az 20’sinin ruhsatı uluslararası standartlara uymadıkları için iptal edilmeli.

Devletin sağlığa ayırdığı % 5’lik bütçenin % 80’i ilaca gidiyor.

Ancak Türkiye’de ilaçla ilgili bir tasarrufa gitmek imkânsız. Çünkü bir anda karşınızda ciddi devleri bulursunuz. Ayrıca pek çok hekim yazdığı her reçeteden ilaç şirketi tarafından prim aldığı için, bu sistemi yıkmak zor.

Hekim, devletin listesinde olan tıbbi malzemeleri kullanmak zorunda. Çünkü kaliteli malzemeyi devlet ödemek istemiyor. Yani doktorun hastayı kurtarmak için elinden geleni yapması, hasta cebinden ek para ödemediği sürece imkânsız.

Bütün bu olanlardan devletin haberi var, ama her şeye göz yumuluyor. Denetim yapılmıyor; ‘göstermelik’ yapılan denetimlerde ise sadece cihazlara, odalara, tuvaletlere bakılıyor.

Paradan Tasarruf, İnsandan İsraf

Artık bütün vatandaşlar özel hastanelerden yararlanabiliyor!

Özellikle de yıllardır SSK ve devlet hastanesi kuyruklarında sürünen vatandaşlar, artık en lüks özel hastanelerde ameliyat bile olabiliyorlar! Bu olanak, sosyal güvencesi olan vatandaşı mutlu ediyor. Ama hiçbiri, hastanelerde kendileri için en kalitesiz malzemelerin kullanıldığını bilmiyor

Bunu bilen, özel hastanelerde bu uygulamalara tanık olan ve hatta kalitesiz malzemelerle ameliyat yapıp ‘vicdan azabı’ çekenler hekimler, korkuyor.

Hem ameliyat ettikleri hastaların ölmesinden hem de bu gerçeği kamuoyuyla paylaşmaktan. Çünkü işlerini kaybedebilirler.

Dahası, bir daha asla hiçbir yerde iş bulamazlar. Yani bir yanda ‘Hipokrat yemini’ öte yanda ‘geçim derdi’.

Bu nedenle isimlerini vermeden anlatıyorlar. Kamuoyu, yapılanları bilsin istiyorlar.

İsimlerini vermeyen hekimlerin itirafları arasında en korkuncu ise, bir kere kullanıldıktan sonra kesinlikle çöpe atılması gereken tıbbi malzemelerin, ‘tasarruf’ olsun diye aynı kan grubuna sahip hastalarda tekrar tekrar kullanılıyor olması.

Peki, SSK, Emekli Sandığı ya da Bağ-Kur hastaları neden en kaliteli yerde bile en ‘kalitesiz’ sağlık hizmetini alıyorlar?

Cevap çok korkunç: “Çünkü devlet böyle istiyor.”

Devlet, ücret politikası ile bir anlamda vatandaşları kalitesiz hizmete mahkûm ediyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir hekim şu bilgiyi veriyor:

“15 bin YTL’lik bir kalp ameliyatına, devlet 5-6 bin YTL ödüyor. Maliyeti yaklaşık 15 bin YTL olan bir kalp ameliyatının 5-6 bin YTL’ye mal edebilmesi için 5 milyonluk iplik yerine 1 milyonluk iplik kullanılıyor. 2000 dolarlık ilaç kaplı stent yerine, damarda sağa sola kayarak kısa sürede kalp krizine yol açabilen 170 dolarlık stentle hasta ameliyat ediliyor. Ödeme gücü olan ise devletin verdiği paket fiyatın üzerine 5-10 bin YTL eklenip, en kaliteli malzemelerle ameliyat ediliyor.”

Ama SSK, Emekli Sandığı ya da Bağ-Kur’dan gelen hastaların çoğu bu bedeli ödeyemiyor.

Görüştüğümüz hekimin, “Pek çok SSK’lı hasta bizden yol parası bile istiyor” şeklindeki açıklaması, bunun pek de mümkün olmadığını gösteriyor.

Devletin, özel hastanelerle, “Ameliyatları bir şekilde ucuza mal et” dercesine çok düşük fiyatlara yaptığı paket anlaşmalar ise özellikle tek kullanımlık malzemelerin artık kullanılmaz hale gelene kadar tekrar tekrar kullanılmasına yol açıyor.

Peki, bunu yapan özel hastanelerin oranı ne kadar yüksek?

“Bunu hepsi yapıyor, ama biz yüzde 90’ı diyelim bari”

diyor yine adının saklı kalmasını isteyen bir cerrah.

Bazı yetkililerden aldığımız bilgilere göre, hastanelerimizdeki tek sorun ‘gariban’ hastalar için kullanılan malzemelerin kalitesizliği değil.

Ameliyathanelerin durumu da içler acısı.

Bir kalp-damar cerrahının ağzından çıkan şu sözler insanı şoke ediyor:

“İstanbul’da kalp-damar cerrahisinin yapıldığı yaklaşık 26 merkez var. Ancak bu merkezler ABD’de ya da Avrupa’da olsalardı, en az 20’sinin ruhsatı iptal edilirdi. Çünkü hiçbiri ameliyathane şartlarına uygun çalışmıyor...”
 
böyle bir şey yapıbileceği ihtimalini çok düşük görüyorum ve inanmak istemiyorum. hastanler insanların sağlıklarının riske atılacağı yerler değil düzeltileceği mekanlardır.
 
böyle bir şey yapıbileceği ihtimalini çok düşük görüyorum ve inanmak istemiyorum. hastanler insanların sağlıklarının riske atılacağı yerler değil düzeltileceği mekanlardır.

bence de öyle ve öyle de olmalı...Allah muhafaza, yoksa nicedir halimiz...
 
Dini,imanı para olanlar oldukça bu tür olaylarla karşılaşmamız dogaldır
 
Geri
Üst