snıper
New member
- Katılım
- 17 Ocak 2006
- Mesajlar
- 2,345
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Hadi yürü yollar yürümekle aşılır. Menzile ulaşanlar yalnız yürüyenlerdir. Oturduğu yerden tafra yapıp, yürüyenlere küstahça bakanlar değil. Hadi kalk sen de yürü. Arkadan oturun evinizde sıcak yatağınızı terk etmeyin diyenler olsa da. Ayağınıza çelme takmaya çalışanlar olsa da. Sırtınızda taşıdığınız adamın kahır dolu sözlerinden yılıp onu kenara bırakınca beddualarını duysanız da. Yoruldum deyip, ayağındaki şişlikle elli yıllık kahramanlık madalyası umanları görseniz de. Yolda düşmüş bir adamın omuzlarda taşınırken hatırasını satıp servet kazananları görseniz de. Yola çıktığı günden beri beyaz atlı prensi bekleyen, o gelmediği için yola küsüp bir taşın üzerinde ağlayanları görsen de. Yine de yürü, yolda yürümek, her zaman ev de oturup ihtiyarlamayı beklemekten iyidir. Unutma! Kalbin sana her zaman doğruyu söyler. Kalbinden gelen seste kötü lanet bir söz olamaz. Allahın âleme sığmayıp, tek sığdığı yer inanmışların kalbidir.
Yolun sonu Allaha kavuşmaksa, bu yol bir ömür boyu sürer gider. Yol uzun olunca sen de arada bir mola vermeyi unutma. Molada özeleştiri mühimdir. Bunu aklından çıkarma. Unutma her özeleştiri, yol üzerinde istikamet üzere olup olmadığı hatırlatan pusuladır. İşte özeleştiriyi yola çıkınca insanların önünde lider olanlar ve ona kayıtsız şartsız bağlananlar yapamıyor. Yolundan saptı mı diyecekler, korkusuyla özeleştiriyi yapamadıkları için, etrafındakilerin de bu eleştiriyi yapmasına izin vermezler. Onlar her şeyi her zaman doğru yapıyor, kendisinden başkasının doğru yapması yalnız kendilerini takip ettiği an mümkün olur; gibisinden bir anlamsızlık dizesi, beraberinde bir gölge misali onları takip eder. Ülkemizde belli anlamda hatırasına saygı duyduğum lider tipli insanlar arasında olan Necmettin Erbakan ve Fetullah Gülenin özeleştiri durağına oturup, pusulalarına hiç bakmadıklarını yıllar boyunca gördüm. Onların hatırasına duyduğum saygı pusulayı takip edin dememe bile izin vermemişti. Onlarda gittikleri yaptıkları her zaman doğrudur. Bizim yolumuzun rehberleri bunlar dedirtmişti. Pusulaya bak istikametimiz sapıyor, yolun önünde rehber olsan da bizi yoldan ayırma diyen olmayınca her yaptığım doğru zannına kapılmışlar. Acaba şurada şöyle yapsam sözünü, kendilerine söyleme cesaretini dahi bulamamışlar. Ben kendimdeki eksikliği söylediğim an, bilmediğimi bilmiyorum dediğim an, korkularımla yüzleştiğimde korkuyorum dediğim an; daha fazla değerimin artacağını unutmamalıyım. Her zaman başkasını döven, hiç dayak yemeyen oldum desem. Hiç korkmadım, herkes benden korktu desem. Derslerim hep pekiyiydi zayıfım yoktu desem. Bütün namazlarımda bir vakit bile kaza yapmadım desem. Benim projelerim bir yıl içinde, ülkemizi sihirli değnek değmiş gibi güzelleştirir desem. Bizden olan herkes iyidir yalnız onların hepsi kötüdür desem.
Ne kadar hakkaniyet içinde bu sözleri söylediğimi varın siz düşünün. İnsan kendisi ile yüzleşmeden Allaha giden yolda tekamül(mükemmelleşme) yolunu bulamadığı için kimi yerde yoldan sapabilir.

Yolun sonu Allaha kavuşmaksa, bu yol bir ömür boyu sürer gider. Yol uzun olunca sen de arada bir mola vermeyi unutma. Molada özeleştiri mühimdir. Bunu aklından çıkarma. Unutma her özeleştiri, yol üzerinde istikamet üzere olup olmadığı hatırlatan pusuladır. İşte özeleştiriyi yola çıkınca insanların önünde lider olanlar ve ona kayıtsız şartsız bağlananlar yapamıyor. Yolundan saptı mı diyecekler, korkusuyla özeleştiriyi yapamadıkları için, etrafındakilerin de bu eleştiriyi yapmasına izin vermezler. Onlar her şeyi her zaman doğru yapıyor, kendisinden başkasının doğru yapması yalnız kendilerini takip ettiği an mümkün olur; gibisinden bir anlamsızlık dizesi, beraberinde bir gölge misali onları takip eder. Ülkemizde belli anlamda hatırasına saygı duyduğum lider tipli insanlar arasında olan Necmettin Erbakan ve Fetullah Gülenin özeleştiri durağına oturup, pusulalarına hiç bakmadıklarını yıllar boyunca gördüm. Onların hatırasına duyduğum saygı pusulayı takip edin dememe bile izin vermemişti. Onlarda gittikleri yaptıkları her zaman doğrudur. Bizim yolumuzun rehberleri bunlar dedirtmişti. Pusulaya bak istikametimiz sapıyor, yolun önünde rehber olsan da bizi yoldan ayırma diyen olmayınca her yaptığım doğru zannına kapılmışlar. Acaba şurada şöyle yapsam sözünü, kendilerine söyleme cesaretini dahi bulamamışlar. Ben kendimdeki eksikliği söylediğim an, bilmediğimi bilmiyorum dediğim an, korkularımla yüzleştiğimde korkuyorum dediğim an; daha fazla değerimin artacağını unutmamalıyım. Her zaman başkasını döven, hiç dayak yemeyen oldum desem. Hiç korkmadım, herkes benden korktu desem. Derslerim hep pekiyiydi zayıfım yoktu desem. Bütün namazlarımda bir vakit bile kaza yapmadım desem. Benim projelerim bir yıl içinde, ülkemizi sihirli değnek değmiş gibi güzelleştirir desem. Bizden olan herkes iyidir yalnız onların hepsi kötüdür desem.

Ne kadar hakkaniyet içinde bu sözleri söylediğimi varın siz düşünün. İnsan kendisi ile yüzleşmeden Allaha giden yolda tekamül(mükemmelleşme) yolunu bulamadığı için kimi yerde yoldan sapabilir.