furkankaya
New member
Ergenekon İddianamesi yayınlandı yayınlanmasına ama iddianamede medyaya ayrılan bölümler, gazeteci olarak bizleri bile hayrete düşürdü. Tarihinde sayısız kez baskı altına alınan, sansürlenen; hatta demokrasinin sektereye uğradığı dönemlerde kapatmalar yaşayan Türk medyası, eğer söylenenler doğruysa büyük bir kirlenmenin eşşiğinde!
Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından hazırlanan iddianamede bir çok yazar soruşturma kapsamında teknik takibe takılmış. Aylar süren bu teknik takip sonrası hazırlanan iddianamenin bir çok bölümünde; örgüt üyelerinin "propaganda" için medyanın önemine dikkat çektikleri konuşmalarına yer veriliyor (56 ve 468 s.). Örgütün medyada söz sahibi olmak istemesindeki asıl amaç ise örgütün gizli ve illegal amaçlarını perdelemek!
Örgütün hedefledikleri TV kanalları
İddianamenin 170. sayfasında yer alan ve teknik takibe takılan telefon görüşmesinde, örgüt etkisi altındaki TV kanallarından bahsediliyor. Bu konudaki en önemli görüşme ise Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni İlhan Selçuk ve yine Ergenekon sanıkları arasında yer alan İlhan Selçuk arasında geçiyor. Telefon konuşmasında Selçuk, İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun da ısrarıyla medya işini yeniden konuşmaya başladıklarını söylüyor. Telefon görüşmelerine göre Ergenekon'un etki altına aldığı dört tane televizyon var. Etki altına alınan bu dört televizyon; Avrasya TV, Başkent TV, Ulusal Kanal ve Tuncay Özkan'ın İpek Grubu'na sattığı Kanaltürk!
Medyada Ulusal güçbirliği oluşturmak!
İddianameye göre örgüt, başarısızlığın nedenlerini de raporlaştırmış. Raporun ilk bölümünde (80-115) örgütün eksiklikleri ana başlıklar halinde tek tek sıralanıyor ve çözüm önerileri sunuluyor. Raporun dördüncü bölümünde dikkat çeken en önemli husus ise medya bölümü. Lider kadrosuna göre örgütün "medya kontrolü" (463. s.) çok zayıf. Bir gazete ve etki altına alınan dört televizyonun olmasına rağmen, medya kontrolünün azlığından şikayet edilen bölümün hemen ardından öneriler sıralanıyor ve medyada "ulusal bir yapılanma" hedefleniyor.
Medyaya sızmak ve yeni iletişim kanalları!
Soruşturma sırasında ölen Kuddise Okkır'a ait olduğu belirtilen 23 sayfalık "Devletin Yeniden Yapılandırılması için Öneriler" başlıklı dosyada ise örgütün başarılı olabilmesi için "Sızma ve Denetim Süreci"nden bahsediliyor. İddianamenin bu bölümünde (473. s) örgüt üyelerini toplantılarını gizli yapmaları, dikkat çekmemeleri uyarılarında bulunulurken, medyaya sızılması ve etkinliğin halkla ilişkiler ve medya boyutunda artırılarak devam etmesi gerektiği belirtiliyor.
İddianamede ayrıca medya ve iletişimin yeniden yapılandırılması istenirken; Ulusal Kanal, Cumhuriyet gazetesi, Aydınlık Dergisi ve bağlı birleşik kurumlar ile diğer medya organlarına sızdırılmış örgüt üyelerinin tek elden yönetilmesinin sağlanması gerektiği belirtiliyor. Amaç ise örgütün iki numaralı ismi olduğu iddia edilen ve hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer lider kadroların kaleme aldığı yazıların yayınlanmasını sağlamak!
İnternete yayılma düşünceleri!
İddianamede lider kadrosunun, örgüt üyelerinin dergi ve internet alanında da etkin olmasını önerdiği bilgisi yer alıyor. İddianamede, örgütün talimatlarına uygun olarak Veli Küçük'ün medyayı ele geçirmek için faaliyette bulunduğu ve kurdurduğu Türkeli Dergisi'ni Vatanseverler Kuvvetler Güç Birliği Derneği'nin yönetimine bıraktığı belirtilirken; Mehmet Adnan Akfırat, Ferdi İlsever, Serhan Bolluk, Hikmet Çiçek, Hayati Özcan'ında medya içindeki istihbarat bilgilerini topladıkları kaydediliyor. Örgüt üyelerinin sahip oldukları internet adresleri ve sahiplerinin isimleri ise şöyle (161.s.);
İsmail Yıldız (sesar.com.tr)
Halil Behiç Gürcihan (acikistihbarat.com)
Erkut Ersoy (ozelburo.com)
Bekir Öztürk (kuvayimilliye.net)
Vedat Yenerer (internetajans.com ve medyarazi.com)
Sedat Peker (ozturkler.com)