maybe_
New member
Buz dağı...
bir buz dağının
görünen kısmıyım şimdi
yolladım kendimi
kendimden uzağa
bu yaptığım
bir gömüt gibi saklamak seni
güzel bir uzantımda
ki baştan ayağa isyandım
asi bir dokunuştum yaşama
vahşi bir orman tutuşurdu
soluğumda
dokunurdum da sana
sahipsiz bir sızıyım şimdi
yankısız bir çığlık
bu içten içe yanış
bu kendine bile varmayan
bu sessiz akış
kötü huylu bir ur gibi
içimde büyüyen boşluk
ben miyim gömdüğüm
benim mi bu umarsız susuş
kimsenin olamayacak kadar senindim ben
-senin olamayacak kadar da kendimin-
şimdi ben kendimi
nerde bulayım
şimdi ben nasıl?..
.<<<<Üşüme
her aşka bir ayrılık eki
her ölüme bir yaşam
bu kimin ölümü ki
her yer toz duman
bendim sendin senindim
aşktı ellerimize doğan
sıcaktı çıplaktı açtı
ah koynumuzda uyuyan
şimdi bir ölüme ağlar gibi
boğazıma tıkanıyor bunlar
hangi buz dağıydı ki
çarptık bölündük battık
sendin yüreğimi ısıtan soluk
nasıl bir eksiliş
bu ne hoyrat üşümedir içimde
seni tuttum seni sevdim
seni anlattım kendime
seni aldım sana yazdım
aşk yarım bir sözcük dilimde
adını adıma yazdım
sildim yazdım ağladım
aşktım sendim senindim
şimdi bu ayrılık?
--------
Sabaha merhaba demek için ayrıldım geceden
Bir yağmur olsaydı
Şöyle iri damlalı kızgın
Alırdım şemsiyemi önceden
Bilmem nereden gelmiş
Çıkmış karşıma ki
Var olduğunu düşünüyorum ufak bilgenin
Ömrü altın aramakla geçmiş
Yağmuru aramakla benimki bitmiş
Tek söz söylenmeden
Söylenen yalanlar
Onun gözlerinde yılanlar
Medusa bile zalim değildi bu kadar
Onun saçlarını severdim en çok
Saçlarını
Göbek taşında yazılı son sözler
Öldüm! Çünkü birisi bana öl dedi
Sekiz yıl sonra okudum yazılanları
Seçme hikayeler
Sanki karpuz seçiyor
Dedim ki adama
Sanki gölge düşüyor yüzüne
Hayır dedi
O senin karanlığın
Kendi aydınlığım
Ne çok severdi aydınlığı
Tıpkı sevdiği gibi aldanmayı
Düşündü hep
Olsaydı eğer bir insan
Afiyetle yer miydi onu
Değmez ki ölçüsüzlüğe
Gönülsüzlüğe
Tepesiz ülkenin
Yorgun insanları ne mi yaptılar
Yapay bir tepe
Ben ne bileyim
Sorun kendinize
İçkiyi ilk bulana ve güzelliğinize
Harflere
Ve onları bulan dahilere
Ve her biri sanat eseridir aslında
Renk cümbüşü
Kalenin düşüşü
Korunurdu o temizlikte sahte din
Sevilen bir çiçek var odada
Her gece zehirler beni yaşamıyla
Sahibinin elini kanatan kalem
Sahibinin elini kana bulayan kalem
Halının tozları
Eskicinin eskisi
Bir sivrisinek leşi kadar saçmaydı aşklarım
Hatırla o herifi
Anakaranın sonundaki
Son deniz feneri
Psikopatlık olsun diye
Yakmaz bekçisi
Severim kendisini
Kedisini
O şişman ve mağrur kedisini
Balıklardan aptal
Ama onları avlayacak kadar zekidir kendisi
Doğa
Tanrım
Hayranım
Hastayım denklemlerine
(Sakın 13. güne gelme
Şaka yapmıyorum gülme
Doğruysa bile söylediklerim aldanma
Kendin ol özgür ol
Ama sakın 13. güne gelme)
-----------]
Alıntı