ASİL_1
New member
Ümit Fırat'tan ilginç iddia: Öcalan İmralı'da telefonla konuşuyor
Yazar Ümit Fırat, İmralı'da hapis yatmakta olan terörist başı Abdullah Öcalan'ın telefon görüşmeleri yaptığını ileri sürdü. Ümit Fırat, "İmralı'da sadece radyosu olduğu söyleniyor. Ama ne ilginçtir ki, bu radyo sayesinde her şeyi biliyor" dedi.
"Devlet de benim bu siyasi misyonumun, gücümün farkında. Neden devlet beni burada, bu koşullarda tutuyor, onların da hesapları var." Bu sözler PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın 24 Ağustos 2007 tarihli görüşme notlarında yer alıyor.
Abdullah Öcalan'ın cezaevinden PKK'yı cep telefonu aracılığıyla yönettiği iddiaları yeniden gündemde. Yazar Ümit Fırat önceki gün Yeni Şafak'a yaptığı açıklamalarda Öcalan'ın cep telefonu kullandığı iddialarını yineledi. Peki, eğer iddialar doğruysa Öcalan hangi koşullarda PKK'yı yönetiyor?
Abdullah Öcalan'ın tutuklu bulunduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetki ve denetiminde olan İmralı Özel Tip Cezaevinde güvenlik için herşey düşünülmüş. 700 güvenlik personeli gece gündüz görev yapıyor. Görevlilerden 450'si komando eri, geriye kalan 250 personelin tamamı subay. Üç katlı cezaevi binasının içinde görev yapan gardiyanların silahsız. Binanın içine üst rütbeli subaylar girdiğinde dahi silahını son noktada görevlilere teslim etmek zorunda. Yaklaşık 10 monitör kamera, Abdullah Öcalan'ı tüm ayrıntılarıyla izliyor. İmralı'da görev yapan komandoların dışındaki tüm güvenlik personeli, üç ayda bir değiştiriliyor. Öcalan'ın kaldığı bölümde üstü kalın tel örgülerle örülmüş 10 metrekarelik bir havalandırma boşluğu bulunuyor.
Abdullah Öcalan'ın televizyon izlemesine müsaade edilmiyor. Sadece TRT FM'i dinleme izni bulunuyor. İstediği bir tane gazete de önce komutanlar tarafından okunuyor gerekli görülen yerler makasla kesildikten sonra kendisine veriliyor. Abdullah Öcalan avukatlarıyla da görüşürken de 1 buçuk metrelik bir cam paravanın ardında tutuluyor. Görüşmelere subaylar bizzat nezaret ediyor.
İşte bu şartlarda İmralı Adası'nda tutuklu bulunun Abdullah Öcalan'ın PKK'yı hapisten yönettiği pek çok kez gündeme geldi. Avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajların örgüte gittiği iddia ediliyor. Abdullah Öcalan'ın cep telefonu kullandığını iddiası ise ilk olarak Irak Kürdistan Demokrat Partisi(IKDP) sözcüsü Fadıl Mirani tarafından gündeme getirdi.
16 Eylül 2005'te Beyrut'ta yayınlanan El-Mustakbel gazetesine konuşan Mirani "PKK açık bir şekilde ortada. Lideri Abdullah Öcalan İmralı'dan cep telefonuyla talimat yağdırıyor... İstediğini yaptırıyor" dedi. Önceki gün de Kürt sorunu hakkında çalışmalarıyla tanınan yazar Ümit Fırat, Öcalan'ın cep telefonu kullandığı iddiasını yineledi. Fırat'ın dikkat çektiği diğer önemli nokta ise Öcalan'ın yasal olarak sadece tek kanallı bir radyo dinleme izni olmasına rağmen dünyada olup biten her şeyden haberdar olmasıydı.
İşte Ümit Fırat'ın çarpıcı tespitleri: "Bir gün İmralı'nın gardiyanları anılarını yazarsa çok şaşırtıcı bilgilerin çıkacağını görürüz. Uğur Mumcu da önemli bulgulara ulaşmıştı, Mumcu cinayeti ve ulaştığı bulgular bir gün açıklanırsa çok şaşıracağız..... 5 Eylül Avukat görüşmesi notlarına baktım, Öcalan sadece TRT FM dinlediğini söylüyor ama Yeni Şafak'taki bir yazıdan da bahsediyor, Mümtazer Türköne'yi de izliyor... Sanki sihirli bir radyosu var, dünyada olup biten her şeyden çok detaylı haberi var. Bu basit bir bilgilenmeyle olmaz. Farklı bilgi kaynakları var. Önemli kaynaklar Öcalan'ın telefon görüşmeleri yaptığını söylüyor."
Abdullah Öcalan çok kritik süreçlerde verdiği mesajlarla şiddet olaylarının rotasını belirledi. 1999'da ateşkes kararı alan PKK, 27 Nisan 2004 tarihli kongresinde yeniden silahlı mücadeleye başlama kararı aldı. PKK'nın silahlı eylem kararı aldığı kongreden hemen önce 07.04.2004 tarihli görüşme notlarında Öcalan avukatlarına, "Arkadaşlara söyleyin siz karar verin. Savaşabiliyorsanız savaşın!" açıklaması yapmıştı.
Yeniden silahlı çatışmaya karşı olan Osman Öcalan, Faysal Dunlayıcı ve Nizamettin Taş yaklaşık bin kişi ile birlikte örgütten ayrıldı. Bu ekiple birlikte örgütten ayrılan ve halen Kuzey Irak'ta yaşayan Şehnaz Altun o kongrede savaş kararı çıkarmakta zorlanınca Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Mahmut Şakar'ın yerinden kalkarak kamerayı kapattığını ve "Bu karar çıkmak zorunda" dediğini aktarıyor.
http://www.gazeteoku.com/go.php?link=http://www.zaman.com.tr
Yazar Ümit Fırat, İmralı'da hapis yatmakta olan terörist başı Abdullah Öcalan'ın telefon görüşmeleri yaptığını ileri sürdü. Ümit Fırat, "İmralı'da sadece radyosu olduğu söyleniyor. Ama ne ilginçtir ki, bu radyo sayesinde her şeyi biliyor" dedi.
"Devlet de benim bu siyasi misyonumun, gücümün farkında. Neden devlet beni burada, bu koşullarda tutuyor, onların da hesapları var." Bu sözler PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın 24 Ağustos 2007 tarihli görüşme notlarında yer alıyor.
Abdullah Öcalan'ın cezaevinden PKK'yı cep telefonu aracılığıyla yönettiği iddiaları yeniden gündemde. Yazar Ümit Fırat önceki gün Yeni Şafak'a yaptığı açıklamalarda Öcalan'ın cep telefonu kullandığı iddialarını yineledi. Peki, eğer iddialar doğruysa Öcalan hangi koşullarda PKK'yı yönetiyor?
Abdullah Öcalan'ın tutuklu bulunduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetki ve denetiminde olan İmralı Özel Tip Cezaevinde güvenlik için herşey düşünülmüş. 700 güvenlik personeli gece gündüz görev yapıyor. Görevlilerden 450'si komando eri, geriye kalan 250 personelin tamamı subay. Üç katlı cezaevi binasının içinde görev yapan gardiyanların silahsız. Binanın içine üst rütbeli subaylar girdiğinde dahi silahını son noktada görevlilere teslim etmek zorunda. Yaklaşık 10 monitör kamera, Abdullah Öcalan'ı tüm ayrıntılarıyla izliyor. İmralı'da görev yapan komandoların dışındaki tüm güvenlik personeli, üç ayda bir değiştiriliyor. Öcalan'ın kaldığı bölümde üstü kalın tel örgülerle örülmüş 10 metrekarelik bir havalandırma boşluğu bulunuyor.
Abdullah Öcalan'ın televizyon izlemesine müsaade edilmiyor. Sadece TRT FM'i dinleme izni bulunuyor. İstediği bir tane gazete de önce komutanlar tarafından okunuyor gerekli görülen yerler makasla kesildikten sonra kendisine veriliyor. Abdullah Öcalan avukatlarıyla da görüşürken de 1 buçuk metrelik bir cam paravanın ardında tutuluyor. Görüşmelere subaylar bizzat nezaret ediyor.
İşte bu şartlarda İmralı Adası'nda tutuklu bulunun Abdullah Öcalan'ın PKK'yı hapisten yönettiği pek çok kez gündeme geldi. Avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajların örgüte gittiği iddia ediliyor. Abdullah Öcalan'ın cep telefonu kullandığını iddiası ise ilk olarak Irak Kürdistan Demokrat Partisi(IKDP) sözcüsü Fadıl Mirani tarafından gündeme getirdi.
16 Eylül 2005'te Beyrut'ta yayınlanan El-Mustakbel gazetesine konuşan Mirani "PKK açık bir şekilde ortada. Lideri Abdullah Öcalan İmralı'dan cep telefonuyla talimat yağdırıyor... İstediğini yaptırıyor" dedi. Önceki gün de Kürt sorunu hakkında çalışmalarıyla tanınan yazar Ümit Fırat, Öcalan'ın cep telefonu kullandığı iddiasını yineledi. Fırat'ın dikkat çektiği diğer önemli nokta ise Öcalan'ın yasal olarak sadece tek kanallı bir radyo dinleme izni olmasına rağmen dünyada olup biten her şeyden haberdar olmasıydı.
İşte Ümit Fırat'ın çarpıcı tespitleri: "Bir gün İmralı'nın gardiyanları anılarını yazarsa çok şaşırtıcı bilgilerin çıkacağını görürüz. Uğur Mumcu da önemli bulgulara ulaşmıştı, Mumcu cinayeti ve ulaştığı bulgular bir gün açıklanırsa çok şaşıracağız..... 5 Eylül Avukat görüşmesi notlarına baktım, Öcalan sadece TRT FM dinlediğini söylüyor ama Yeni Şafak'taki bir yazıdan da bahsediyor, Mümtazer Türköne'yi de izliyor... Sanki sihirli bir radyosu var, dünyada olup biten her şeyden çok detaylı haberi var. Bu basit bir bilgilenmeyle olmaz. Farklı bilgi kaynakları var. Önemli kaynaklar Öcalan'ın telefon görüşmeleri yaptığını söylüyor."
Abdullah Öcalan çok kritik süreçlerde verdiği mesajlarla şiddet olaylarının rotasını belirledi. 1999'da ateşkes kararı alan PKK, 27 Nisan 2004 tarihli kongresinde yeniden silahlı mücadeleye başlama kararı aldı. PKK'nın silahlı eylem kararı aldığı kongreden hemen önce 07.04.2004 tarihli görüşme notlarında Öcalan avukatlarına, "Arkadaşlara söyleyin siz karar verin. Savaşabiliyorsanız savaşın!" açıklaması yapmıştı.
Yeniden silahlı çatışmaya karşı olan Osman Öcalan, Faysal Dunlayıcı ve Nizamettin Taş yaklaşık bin kişi ile birlikte örgütten ayrıldı. Bu ekiple birlikte örgütten ayrılan ve halen Kuzey Irak'ta yaşayan Şehnaz Altun o kongrede savaş kararı çıkarmakta zorlanınca Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Mahmut Şakar'ın yerinden kalkarak kamerayı kapattığını ve "Bu karar çıkmak zorunda" dediğini aktarıyor.
http://www.gazeteoku.com/go.php?link=http://www.zaman.com.tr