Öğrencileri eyleme götürmek için sınavları ertelediler

NoMaD1978

Banned
Katılım
31 Eki 2006
Mesajlar
1,001
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
istanbul
Öğrencileri eyleme götürmek için sınavları ertelediler

İnönü Üniversitesi, Atatürkçü Düşünce derneklerinin Köşk seçimleri öncesinde Ankara'da düzenleyeceği mitinge katılmak için sınavları erteledi. 14 Nisan'da yapılması gereken vizeler ileri bir tarihe alındı. Hocalar ve öğrenciler 20 otobüsle eyleme götürülecek.

ana.jpg
4 yıl önce düzenlenen biting tepki çekmişti. Mitingi organize eden ADD'nin yönetim kurulu üyesi İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, gösteriye üniversite olarak katılacaklarını doğruladı.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Ankara'da protesto mitingi düzenlemeyi planlayan Atatürkçü Düşünce dernekleri, üniversitelerle işbirliği yapıyor. İnönü Üniversitesi, 14 Nisan'da yapılacak gösteriye geniş katılım sağlamak amacıyla sınav tarihlerini değiştirdi. Sene başında senato tarafından belirlenen vize tarihleri gerekçe gösterilmeden ertelendi. Mitinge sadece kendilerinin değil, bütün üniversitelerin katılacağını açıklayan Rektör Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, akademik personel ve öğrencilerle birlikte Tandoğan Meydanı'nda hazır bulunacaklarını söyledi.


Eylem için vizeleri tehir eden ilk fakülte, iktisadi ve idari bilimler oldu. Akademik takvime göre 14 Nisan'da yapılması öngörülen sınavlar 28 Nisan-5 Mayıs tarihlerine alındı. Mitingin düzenleneceği 14 Nisan'a denk gelen ve üniversitede merkezî olarak yapılan İngilizce sınavı da 21 Nisan'a bırakıldı. Zaman'a konuşan öğrenciler, ertelemenin hocalar tarafından derste ilan edildiğini, gerekçenin de, "14 Nisan tarihinde yapılacak Cumhuriyet Mitingi'ne katılım" olarak açıklandığını belirtti. Öğretim üyeleri, idarî personel ve öğrencilerin yaklaşık 20 otobüsle Ankara'ya götürüleceği kaydediliyor. Kiralanacak arabaların parasını kimin ödeyeceği ise bilinmiyor. İnönü Üniversitesi'nin öğrenci ve idarî personeli, Atatürkçü Düşünce derneklerinin 25 Ekim 2003'te düzenlediği mitinge de 18 otobüsle katılmıştı.

Rektörlüğün tavrına tepki gösteren Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Şefik Dursun, eğitim kurumlarının başka amaçlar için kullanılmaması gerektiğini vurguladı: "28 Şubat'tan sonra üniversiteler çizgisinden saptı. Gelen yöneticiler okulları 28 Şubat çizgisinde kullanılabilir kurumlar haline getirdiler. Belli bir güç elde ettiklerini düşünüyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçiminin güçlerini zayıflatacağı endişesi taşıyorlar."

Sınavların ertelenmesi kararında vizelerin başlama tarihi olan 14 Nisan ile Ankara'da yapılacak Cumhuriyet Mitingi tarihinin aynı güne denk gelmesinin etkili olduğu belirtiliyor. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim Kurulu'nun sınavları erteleme kararının, Cumhuriyet Mitingi'nin gündeme geldiği senato toplantısının ardından alınması dikkat çekti.

Mitingi organize eden ADD'nin yönetim kurulu üyesi olan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, gösteriye üniversite olarak katılacaklarını doğruladı. Hilmioğlu, "Tabii ki katılacağız. Öğrencilerimiz ve akademik personelimizle birlikte katılacağız. Cumhuriyet yürüyüşü ve Ata'ya saygı yürüyüşü bu. Bundan birkaç yıl önce yapılan yürüyüşe de katılmıştık. Bütün üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin katılacağı, cumhuriyete bağlılık, Ata'ya saygı yürüyüşü olacak. Oradan da Ata'yı ziyarete gideceğiz." dedi. Miting tarihine denk gelen vize sınav tarihlerinde bir değişme olmadığını ileri süren Rektör, vizesi bulunmayanların gelebileceğini belirtti. Hilmioğlu, şunları söyledi: "Miting tarihinin vize tarihlerine denk gelmesi bir sıkıntı doğurmaz, vizesi olmayanlar gelir. Sınav tarihleri değişmeyecek, sınavı olmayanlar gelir." Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Şefik Dursun, üniversite adını kullanarak böyle bir reaksiyona katılmanın sıkıntılara sebep olacağını söyledi. Üniversitelerin böyle bir kullanım mekanizmasının dışında tutulması gerektiğini belirten Dursun, şöyle konuştu: "28 Şubat sürecinden sonra üniversiteler çizgisinden saptı. Gelen yöneticiler üniversiteleri 28 Şubat çizgisinde kullanılabilir kurumlar haline getirdiler. Bu, halen devam ediyor. ADD, siyasi ve ideolojik tavrı olan bir sivil toplum örgütü. Bunlar Türkiye'de üniversiteleri kullanmak suretiyle belli bir güç elde ettiklerini düşünüyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçiminin, üniversitelerde elde ettikleri gücü zayıflatacağı endişesini taşıyorlar. Topyekûn bir mücadeleye girdiler ve bütün güçlerini kullanıyorlar."

Eylem hazırlığı içindeki kişilerin, seçilecek cumhurbaşkanını 'kendilerinden olmayacağı' endişesi yaşadıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Dursun,
"Bunları, son çırpınışları olarak görüyorum. Doğru bulmuyorum. Herkesin cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili düşüncesi olabilir. Deniz Baykal'ın olduğu gibi Erdoğan Teziç'in de, rektörlerin de düşünceleri olabilir. Ama üniversiteyi kullanmamalılar." ifadelerini kullandı. Dursun, mitinge katılımı artırmak adına vize tarihlerinin değiştirilmesinin ise 'çok çirkin' olduğunu ve bunun bir 'görevi kötüye kullanma' olduğunu kaydetti. Dursun, öğrencilerin bu tür işlerin içerisine sokulmaması gerektiğini vurguladı. İnönü Üniversitesi öğrenci ve öğretim görevlileri 2003 yılında da 18 otobüslük bir konvoyla Ankara'da düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü'ne katılmak üzere Ankara'ya gitmişlerdi. Ekim 2003 tarihinde gerçekleşen yürüyüşe 700 dolayında öğrenci ile 150 kadar akademik personel katılmıştı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Küçükbay, yürüyüşün YÖK Yasa Tasarısı'nı protesto ile alakası olmadığını, amaçlarının Cumhuriyet'e bağlı öğretim görevlisi ve öğrencilerin ne kadar çok olduğunu göstermek olduğunu söylemişti. Ancak bu yürüyüşte YÖK Yasa Tasarısı protesto edilmişti. Cumhuriyet Mitingi Tertip Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ali Ercan da, ADD sitesinde yer alan yazısında şu çağrıyı yapıyor: Son uyarıyı yapmak üzere bir miting ve ardından Anıtkabir ziyareti düzenlenmiştir.

 
Çok saçma bişey ya o üniversitede okuyan her öğrencinin düşüncesi rektörün düşüncesi mi oluyo aptalca birşey. Bu hükümeti bu millet seçti Cumhurbaşkanınıda bu meclis seçecek. Demekki okumanın cahillikle alakası yokmuş.
 
Üniversiteye siyaset sokuluyo gerekçesiyle başını örten kızları okula almayan
Şeref yoksunu çapulcuların (YÖK)
yaptığına bak üniversiteye siyaset sokmak değil bu onunda ötesinde birşey

Kendi yaptıkları kendi söyledikleriyle her zaman çelişiyor Allah belasını versin bu yök denilen şeyin
Ne bir üniversite yapımına katkıda bulunur ne bilimsel bi tez ne bilimle ne ilimle ilgilenir varsa yoksa siyaset

Bu kadar heveslisiniz çıkın meydanlara alın havanızı Öğretim görevlisi olarak bi halta yaradığınız yok ordada Halkın tepkisini kendiniz görün tabi fransız şarabı dolu işkembeniz YERSE
 
arkadaşlar olaya başörtüsü vb. dini konuları
sokmayalım lütfen. sonra konu alıp başını gidiyor
farklı yerlere.
 
Arkadaslar üniverstede siyaset olmaması mümkün değil ama bu tepki neden ADD ye yapılıyor diyorlar ki ADD siyasi bir örgüttür, evet doğrudur. Ama gelgelelim bu üniversitelerde tek siyasi örgüt ADD midir? Bundan başka yokmu? Bazı örgütlrer vardır ki üniversitenin huzurunu, öğrencinin özgürlüğünü elinden alabilmektedirler. Bunlar neden konuşulmuyorda direk olarak ADD ye tepki gösteriliyor. Eğer ortaya vatan sevgisi konu oluyorsa bunu sadece Ü.O ları mı yapıyor. Onlar ne yapıyorki kendilerinden korkak kişileri toplayıp başlarında duruyorlar. Benim üniversitemde cok var bunlardan ama hepside nerdeyse 4 yıllıgı 6-7 yıla cıkartıyorlar. Eger vatana katkıda bulunacaklarsa okuyup şuan bizim başımızdakilerin yerine geçsinler. Yani ellerine kalem alıp savaşsınlar. Vatan sevgisi üniversitede 1-2 kişi dövmekle olmuyor. üniversite bitince zaten askerde vatnın bekçiliğini yapıyoruz. Bizim görevimiz elimize kalem alıp dünyaya kalemle meydan okumamızdır.
 
add siyasi bir örgüt değildir siyasete bulaşmasıda yasal değildir Şu haliyle bulaşmaması kendi yararına o yüzden alttan dürdükleyip kendileri arkada kalmayı seçiyorlar
 
'Eylem için sınav ertelemek çirkin bir girişim'

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, İnönü Üniversitesi'nde sınavların 14 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından yapılacak mitinge katılım için ertelendiği haberlerini değerlendirerek, "Eğer erteleniyorsa tabii ki bu çok çirkin bir şey. Ve bunun üzerinde durulması gerekir" dedi.



Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 14 Nisan'da Ankara'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemeye yönelik gerçekleştireceği mitinge katılım için İnönü Üniversitesi'nde sınavların ertelendiği ve hocaların öğrencilere mitinge katılım çağrısı yaptığı yönündeki haberin sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, "Şimdi belirlenmiş sınavlar gerçekten bundan dolayı erteleniyorsa, kesin bir şey bilmiyorum eğer erteleniyorsa tabii ki bu çok çirkin bir şey. Ve bunun üzerinde durulması gerekir" dedi.

Meydanların herkese açık olduğunu ve miting yapma noktasında herhangi bir sıkıntılarının olmadığını belirten Erdoğan, "Herkes gelir müsaadesini alır. Belirlenen meydanlarda mitinglerini rahatlıkla yapabilir. Fakat bu ülkenin resmi kurum ve kuruluşlarını inisiyatif kullanmak suretiyle eğer söylediğiniz doğru ise imtihanları ötelemek suretiyle bu tür adımları doğru bulmak asla doğru değil. Çünkü eğitim kurumlarımız bilimle uğraşır, eğitim verir. İmtihan zamanlarında da herkes sınavına girer. Şimdi belirlenmiş sınavlar gerçekten bundan dolayı erteleniyorsa ben kesin bir şey bilmiyorum eğer erteleniyorsa tabii ki bu çok çirkin bir şey. Ve bunun üzerinde durulması gerekir" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yaşanan gelişmelere değinen Erdoğan, "Tabii ki bu iş biraz da şirazesinden çıkmış vaziyette" ifadesini kullandı.

Anayasanın amir hükümlerini yok farz etmek suretiyle yollara dökülenlerin bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bu takımların da ne yaptığı belli değil" dedi.

Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti: "Onlar tabii yollarına devam edecekler. Bizler anayasamızın amir hükümleri çerçevesi içerisinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin başlayacağı tarih bellidir. Adaylık süreci bellidir. Ve bu süreler içerisinde bu seçimin nasıl yapılacağı bellidir. Adayları açıklamak açıklamamak, biz siyasi partiyiz dolayısıyla bir siyasi partinin kendi stratejisi olur. Taktikleri olur. Bu stratejisini de taktiklerini de en ideal şekilde uygular. Nitekim ana muhalefet ya da muhalefet herkes bildiği her şeyi konuşuyorsa kendilerine göre tavırlar ortaya koyuyorsa tabii ki iktidar partisi olarak biz de kendi stratejimizi taktiklerimizi uygulayacağız. Bizim çünkü asıl hedefimiz ülkemizde bir gerilim olmadan ülkemizin gelişmesine kalkınmasına odaklanmaktır" diye konuştu.


Dün açıklanan ihracat rakamlarını hatırlatan Başbakan Erdoğan,
"Türkiye bir istikrar yakalamıştır. Türkiye bir güven ortamını yakalamıştır. Bu güven ortamını bu istikrar zeminini biz böyle kuru gürültülere kurban edemezdik. Ve hamdolsun da etmedik. Şu ana kadar da bu gayet güzel şekilde gelişti. İnşallah bu yıl sonuna kadar da bunu aynı şekilde sürdürmenin gayreti içerisindeyiz. Hiçbir zaman ne siyaset üzerinden ne de herhangi bir kişi kurum ya da kuruluş üzerinden siyaset yapmayı kendimize amaç edinmedik. Böyle popülist davranışlar içerisine girmedik ve girmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı konusunda AK Parti'nin herhangi bir takviminin belli olup olmadığı ve görüşmelerin hangi kesimlerle yapılacağının sorulması üzerine Erdoğan, "Şu anda sivil toplum örgütleri ile zaten peyderpey görüşmelerimi yapıyorum. Teşkilatımızla ilgili ala taramasını bitirdik. Şu anda değerlendirmesi yapılıyor. Milletvekili arkadaşlarımla da önümüzdeki haftadan itibaren görüşmeye başlarız. En son görüşmemizi de Merkez Karar Yönetim Kurulu ile yapacağız. Ondan sonra da adaylık müracaatları başladığı anda adımı atmış olacağız" dedi.

Erdoğan'ın "adaylık müracaatları başladığı anda adımı atmış olacağız" sözünü hatırlatan bir haberci, "Adaylık müracaatları başladığı anda dediniz. Bir de tartışma konusu var ayın 16'sında ya da son güne bırakabilir diye AK Parti..." demesi üzerine Erdoğan, "Artık onu bırakın da bizde kalsın" dedi.

"Az önce söylediğiniz cümleden nasıl anlayabiliriz?" sorusu üzerine ise Başbakan Erdoğan, "Anlamışsın zaten demek ki..." cevabını verdi.


 
CUMHURİYET MİTİNGİNE ÇAĞRI

21. yüzyılda dünyanın karşı karşıya kaldığı küresel tehdit ve tehlikeleri, ülkemiz ve ulusumuzun geleceğini ilgilendiren olumsuz gelişmeleri kaygıyla izliyoruz.


Ülkemiz, içinden çıkılamayacak bir borç batağına sürüklenmiş sömürge ülke görünümündedir. Tüm ekonomik varlıklarımız, topraklarımız, sularımız, ormanlarımız, madenlerimiz ve petrolümüz özelleştirme adı altında yağmalanmaktadır. Plansız ve siyasal fırsatçılık dürtüleriyle tetiklenmiş nüfus artışının getirdiği olumsuzluklar ülke potansiyelinin hoyratça kullanılmasına, israfına, çevre problemlerine neden olmaktadır. Ortalama gelir ve ömür, dünya ortalama değerlerinin altındadır. İşsizlik ve gelir dağılımındaki korkunç adaletsizlik, dilde yozlaşma, eğitim birliği ilkesi ve laik devlet yapısıyla uyuşmayan eğitim/öğretim uygulamaları, yargı bağımsızlığına müdahaleler, cumhuriyetin temel değerlerinin “demokrasi” araç edilerek tahribatı, kabul edilemez boyutlara erişmiştir.


“Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” diyen ulu önder Gazi M. Kemal Atatürk’ün aydınlık ve onurlu yolundan saptırmak isteyen gerici ve bölücülerin, küresel sömürü güçleriyle ortaklaşa kurguladıkları ve dayattıkları politikaların oluşturduğu sosyo-ekonomik problemler yumağının çözümü ancak ve ancak bilimi rehber edinen ulus-devlet anlayışıyla olanaklıdır.


2007, Türkiye’nin geleceğini belirleyen, yaşamsal önemdeki kararların alınacağı ve parlamento seçiminin de yapılacağı bir yıl olacaktır. Bu bakımdan Cumhurbaşkanı seçimi, rejimin teminatı açısından bir mihenk taşıdır.


Ulus ve ülkenin birlik ve bütünlüğünü temsil eden Cumhurbaşkanı, her şeyden önce Cumhuriyetimizin temel değerlerini benimsemiş ve bu değerleri her zaman her yerde içtenlikle savunduğunu kanıtlamış erdemli bir kişi olmalıdır. Ulusumuzun bu arzusunu dile getirecek son uyarıyı yapmak üzere bir miting ve ardından Anıtkabir ziyareti düzenlenmiştir.



Ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için,
Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için,
Tam bağımsız ve aydınlık bir Türkiye için,
Cumhuriyetimizin kazanımlarına, kurumlarına sahip çıkmak ve
“İrticaya hayır” demek için,



14 Nisan 2007 Cumartesi günü saat 11.00 de Ankara, Tandoğan Meydanındaki “Cumhuriyet Mitingi” ne katılımınızı ve katkılarınızı saygılarımızla arz ederiz.



TERTİP KOMİTESİ ADINA
Başkan

Prof. Dr. Ali ERCAN
 
Başbakan geliyor diye ilçedeki bütün ilkokulları boşalttıkları günleri unutmadık bazı yalakların.Siyaseti ilkokullara sokanların utanması lazım bence :D

23 nisanda kazık kadar herife ( 21) yaşındaydı galiba :D ) Mecliste İmam-Hatip muhabbeti yaptıranların yüzü kızardı mı hiç ?
 
Insan bir yere gitmek isterse gonulden, oraya ulasir.
Ne okulun birseyleri ertelemesi gerekir ne baskalarinin.
Yakinda bazi yerlere adam toplamak icin degisik seyleri de iptal ederler.
Ogretim gorevlilerinin siyasi amacla yapilan yuruyuslere
cumhuriyet, ataturk, laiklik adi altinda zorla siniftan ogrenci
toplamasi gibi. Savunduklari seyler samimi olsa boyle kimseyi
getirmek icin ugrasmazlar. Adam topluyorlar..

Okeye 4. araniyor!!! Hali sahaya 7. araniyor!! :)

Rezillikten baska bir sey degil..
 
Öğrencilerden rektöre tepki: Miting değil, eğitim istiyoruz

Malatya İnönü Üniversitesi'nin, Atatürkçü Düşünce Derneği'nce düzenlenen 'Cumhuriyet Mitingi'ne öğrencilerin katılımını sağlamak için sınav tarihlerini değiştirmesi şehirde büyük yankı uyandırdı.
.
eylem.jpg

Sivil toplum örgütleri (STÖ), şehrin adının eylemlerle gündeme gelmesinden rahatsız. Öğrenciler ise sınavların ertelenmesine rağmen Ankara'ya gitmeyeceklerini ifade ediyor. İnönü Üniversitesi öğrencilerinden E.Ö., mitinge katılmayacağını belirterek, "Üniversitemizde 14 Nisan tarihine denk gelen bütün sınavlar ertelendi. Hocalarımız bize erteleme nedenini öğrencilerin mitinge katılabilmesini için olduğunu söylediler. Ancak sınavlar ertelense de siyasi bir mitinge katılmayı düşünmüyoruz. Biz miting değil eğitim istiyoruz." dedi. Ö.K. isimli öğrenci ise üniversiteye okumak için geldiğini, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yapılan bir mitinge katılmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatif Başkanı Ali Evren ise İnönü Üniversitesi rektörünün bu mitinge katılabileceğini; ancak öğrencileri kendi emellerine alet etme hakkının bulunmadığını kaydetti. Malatya Aktif İşadamları Derneği Başkanı Kubilay Karaaslan ise eğitim kurumlarının işinin siyaset olmadığını vurgulayarak, "Üniversiteyi ve öğrencileri bu tür hadiselere alet etmek çok yanlış. Siyaset yapma kapısı herkese açıktır. İsteyen istediği gibi siyasetini yapabilir. Ama işi eğitim olan kurumlar ve orada eğitim gören öğrenciler bu tür hadiselere alet edilmemeli." diye konuştu. Memur-Sen İl Başkanı ve Eğitimciler Birliği Sendikası Şube Başkanı Şahin Kayaduman da üniversite yönetiminin, bir derneğin mitingine katılmak için sınav tarihlerini değiştirmesinin veya öğrencileri teşvik etmesinin yasal olmadığını kaydetti. AK Parti İl Başkanı İhsan Koca ise şunları söyledi: "Malatya'mızın gururu sayılabilecek üniversitenin başındaki adamın düşünce yapısını ve bir eğitimciden çok farklı gayelerle hareket ettiğini ortaya koyan bir gelişmedir. Öğrencilerin eğitimlerinin birtakım emellerle ertelenmesine neden olacak bir gelişme. Öğrencilerimiz bu zihniyete alet olmayacaklardır."

 
osiris_cemo' Alıntı:
Başbakan geliyor diye ilçedeki bütün ilkokulları boşalttıkları günleri unutmadık bazı yalakların.Siyaseti ilkokullara sokanların utanması lazım bence :D

23 nisanda kazık kadar herife ( 21) yaşındaydı galiba :D ) Mecliste İmam-Hatip muhabbeti yaptıranların yüzü kızardı mı hiç ?

bu olaya ek olarak;

yakın bir tarihte Başbakan Erdoğan a tezahürat yaptırmak için meclise getirilen(getirtilen) liseli gençlerde eminim ki derslerinden hiç geri kalmamışlardır.


ayrıca sınav ertelemeyi eğitimin tamamına indirgemek nasıl bir zihniyetin ürünüdür???

sınav cumartesi yapılmış veya pazar yapılmış.ne farkeder?bize ne?
öğrencilerin ders kaçırma gibi bir durumu olmadığına göre; sınav tarihi öğretim üyelerinin insiyatifine bağlı olarak değişir.Ayrıca zararlı bir miting değil bu.ben Türk üm diyebilen herkesin katılabileceği bir miting.kimse elinde yeşil bayraklarla! irtica propagandası yapmayacak .

yapılan bu tür haberleri, sınav tarihini ulusal bir sorun gibi gösterip, mitinge gidecek yurttaşları yıldırma çalışması olarak görüyorum.
 
Yazıklar Olsun Provakatörlük Yapanlara -
 
Aslında güzel olmuş vizeleri ertlemeleri katılmayak isteyen öğrenciler katılabilir.
 
Tayyibin cumhurbaşkanı olmasına karşıyız veya değiliz; Atatürkün millet için en tehlikeli olarak gördüğü darbeye ordu göreve diyen, Tayyibe karşıyız veya değiliz; Atatürkün getirdiği demokrasik haklarını kullanarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine girecek olan birisine demokrasiyi kısıtlayan ve hala kendi düşüncelerini Atatürk adı altında empoze eden bu derneğin hala isminde Atatürk adının olmasını istemiyorum!
 
hep destek tam destek. Cumhuriyetine, Laikliğe bağlı herkes Ankara'ya
 
arkadaşlar vize ertelense ne olur ertelenmese ne olur
farzedelim ki ertelendi öylede olması gerekmiyormu zaten
bu yürüyüş bu çaba neden elden alınmaya çalışılan hayatımız geleceğimiz için değilmi?
herkes gelecek bu yürüyüşe başka çare yok.ya gelecekler yada cumhuriyetin elden gidişini izleyecekler.oturduğumuz yerden ahkam kesmek olmuyo anlayın artık bunu.önümüzde yapılacak 2 şey var biri yürüyüş diğeri seçimler...
 
Geri
Üst