ÖĞretmenler İÇİn...!

maybe_

New member
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ NEDİR ? :D

Genel anlamda öğretmenlik öğretmenin görevi, meslek ise bir kimsenin geçimini sağlamak için yaptığı sürekli iş, sürekli uğraş demektir. Buna göre öğretmenlik mesleği denilince öğretmenin geçimini sağlamak için yaptığı sürekli öğretme işi veya sürekli öğretme görevi anlaşılır.

Bir yaşamsal etkinlik olgusu olan meslek, toplumsal, kültürel ve ekonomik yapının ve teknolojinin gerektirdiği bir iş bölümü sonucu ortaya çıkar. Meslekler, genellikle gelişmemiş toplumlarda görenekle babadan oğula veya anadan kıza geçer, az gelişkin toplumlarda usta çırak ilişkisiyle öğrenilir, gelişkin toplumlarda örgün eğitimle edinilir. Çağdaş toplumlarda ise belirli diploma gerektiren profesyonel bir uğraş niteliği kazanır. Bu olgu diğer çoğu meslekler gibi öğretmenlik mesleği için de geçerlidir.

Günümüzde öğretmenlik mesleği öğretmen olan kimseler tarafından yürütülür. Öğretmen, mesleği öğretmek olan kimsedir. Günümüzde öğretmen, öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği yeterlikleri kazandıran yüksek öğrenimi bitirerek aldığı diplomayla öğretmenlik yapma yetkisini elde etmiş olan kimsedir.

Dar anlamıyla öğretmenlik öncelikle öğretimcilik demektir. Ancak öğretmenlikte "öğretme' "göreviyle sınırlı kalınmaz, yetinilmez. Çünkü "öğretme" "eğitme" ile iç içe işler, gerçekleşir. Böylece öğretmenlik daha geniş bir anlam kazanır. Bu anlamda öğretmenlik eğitmenliği de kapsar, içerir. Öyleyse, geniş anlamıyla öğretmenlik öğretme odaklı eğitimciliktir. Buna göre öğretmenlik mesleği öğretme odaklı bir eğitimcilik mesleğidir.

İnsanlık tarihinde olduğu gibi Türk tarihinde de öğretmenlik çok eski bir uğraşı alanıdır. Bir uğraşı alanı olarak öğretmenliğin başlangıcı çok eskidir, öğretme çabalarının ilk başlangıcına dayanır. Öğretme çabalarının kökleri tarihin derinliklerine uzanır. Bu çabaların bir uğraşı alanı niteliği kazanması, bu uğraşı alanının öğretmenliğe dönüşmesi ve öğretmenliğin meslekleşmesi ise epey yenidir. Öğretmenliğin tamamen kendine özgü bir uzmanlık mesleği olması ise çok daha yenidir.

Günümüzde öğretmenlik kendine özgü bir profesyonel uğraş alanıdır. Genel anlamda profesyonel, bir işi kazanç sağlamak amacıyla ve ustalıkla yapan kimse demektir. Böyle bir kimse işin tüm gerekleriyle tüm inceliklerini öğrenmiş olmak durumundadır. Günümüzde öğretmenlik mesleği profesyonel bir meslek olarak kabul edilir. Öğretmenlik artık (özel) alanda uzmanlık, akademik çalışma, mesleksel formasyon ve üniversite diploması gerektiren kendine özgü bir profesyonel meslek statüsü kazanmış bulunmaktadır.


Prof. Dr. Ali UÇAN
Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fak. Öğretim Üyesi



ÖĞRETMENLERE BİR KAÇ ÖNERİ :eek:



- Konuşmaya başlarken, sınıfı veya muhatap aldığınız öğrenciyi överek ve takdir ederek söze başlayalım.

- Öğrencilerimize sevgi ile dokunalım, zaman zaman da yanaklarına öpücükler konduralım.

- Konuşmalarımızda; tembel, işe yaramaz, ahlaksız, senden adam olmaz! Gibi olumsuzluk ifade eden kelimeleri kesinlikle kullanmayalım.

- Kendimizi sürekli olarak; aferin, daha iyi olacak, başaracaksın, gözlerin ne kadar güzel, sizinle gurur duyuyorum… gibi teşvik edici, onurlandırıcı ve güven duygusu verecek ifadeler kullanmaya zorlayalım.

- Öğrencilerimizin yanlışlarını, yüzlerine vurmadan, dolaylı yollardan anlatalım. Her insanın yanlış yapabildiğini, zaman zaman bizlerin de hatalar yaptığını çekinmeden söyleyelim. Yapılan yanlışlıkların kolayca düzeltilebilir olduğunu anlatıp, onları yüreklendirelim ve hayata karşı cesaretlendirelim.

- Doğrudan emir vermek yerine, soru yönelterek, yapması gerekeni kendisine bulduralım.

- Bırakalım çocuklar konuşsun!… Kendilerini ifade edebildikleri sürece her alanda daha çok geliştiklerini göreceğiz.

- Gördüğümüz en küçük bir gelişmede, beğenimizi içtenlikle ifade edip, övgü yağmuruna tutalım.

- Önerdiğimiz işi seve seve yapmaları için onlara sorumluluklar verelim…

- Çocuk, biz istediğimiz için değil, kendi sorumluluğunun gereği olarak iş yaptığını bilirse doğruya yönelir.

- Çocuklara iyi sıfatlar verdiğimizde, bu sıfatlara yaraşır olmaya çalıştıklarını göreceğiz.
 

Warn:nG

New member
tŞk Dostum Ben Bir Ogretmen Adayi Olarak Begendim Yazini Onerilerini Dikkate Alacagim :)
 

sbrsrn

New member
teşekkürler önerilerin için ancaaak, bunu yazan kişi nekadar öğretmenlik mesleği yapmış, hiç doğu veya güneydoğu anadolu da öğretmenlik yapmış mı? öyle anlarınız oluyorki sınıfa giderken ayaklarınız ters gidiyor derse girmek istemiyorsunuz. öğrencilernizin tek düşüncesi şoför olmaksa yapacağınız hiçbirşey kalmıyor. öneriler anlayışlı çocuğuna değer veren aile çocukları için ya diğerleri işte orası biraz karışık... yinede saol
 

ayhanriza

New member
maybe ellerine sağlık öğretmensin galiba...
 

X

O şimdi Asker
öğretmenlik mesleğine giriş kitabını hatırlaım birden :S

aslında hiçde yazılanlar gibi değil bir yetenek işi şuanda yüzde 70 i beceremiyor bu mesleği umarım gelecek güzl olur gençlik ve gelecek öğretmenlerin elinde...
 

altayagan

New member
bir iki ipucu daha :
- Sınıfa ilk girişimizde kesinlikle taviz vermeyelim (burada sert ve kızgın bir görüntüden bahsetmiyoruz)

- Öğrencileri her dersten önce işlenecek konudan, bu konuların onlara sağlayacağı faydalardan haberdar edelim. (öğrenci bu şekilde derse motive olur ve konuyu bilinçli şekilde alır)

-Öğrencileriniz sizi tanımasını sağlayın. Mesela sınıfta bazı bölgeler vardır:
Ceza noktası : Vereceğiniz cezayı devamlı aynı noktada verin. Böylece sınıfta istenmeyen bir durum olduğunda o noktaya hareket etmeniz öğrencileri istenmeyen o durumdan çekecektir.
Ödül noktası : aynı yukarıdaki gibi ödülü de aynı noktadan verdiğinizde siz o noktaya yöneldiğinizde öğrencilerin derse ilgisi artacaktır.
Tahta Kullanımı: Tahtayı her zaman aynı şekilde kullanın. Mesela konu ile ilgili anahtar kelime ve başlıklar hep sağda, pratik bilgiler ve formüller ortada ve unutulmaması gerenler solda olsun. (en çok ilgi çeken bölge tahtanın sol üst köşesidir.)

-Vereceğiniz dönütleri anında ve pekiştirici olarak verin.

-bir ünite süresince öğrencilerinizin sıkıldığını hissettiğiniz anda bazı break-state'ler uygulayın. (örn: bütün öğrencilerden ayağa kalkmalarını ve ellerini kaldırıp sallamalarını isteyin. Ya da daha basit şeyler olabilir gülmelerini isteyin. Buradaki amaç öğrenciyi kinestatik olarak harekete geçirerek bir nevi yenilenmelerini sağlamaktır)

-Ünite içerisinde yapılacak her aktivite öncesi ne yapılması gerektiğini belirtin.

-Göz teması kurun, Vücut dilinizi en iyi şekilde kullanmaya özen gösterin.

-Disiplinle cıvıklığın sınırını belirleyin. (bu çok zordur, öğrencilere fazla taviz vermek sınıf içi disiplinin bozulmasına ve sınıf hakimiyetini kaybetmenize neden olacaktır)

-Ders içerisinde mümkün olduğu kadar çok görsel ve işitsel materyal kullanın.

-Sık sık tekrarlara yer verin.

-Öğrencileri tanımaya çalışın. (bazı öğrenciler görsel bazıları işitsel bazıları sözel ya da bazıları kinestatik zeka sahibir, bizim yapmamız gerekn tüm bu türlere uygun ders anlatımları ve materyaller geliştirmektir.)

Aslında daha bir çok önemli şey var. Benim burada anlatmak istediğim öğretmenliğin gerçekten çok zor bir meslek olduğudur. Öğrencinin gördüğü ile öğretmenin yaptığı aynı şeyler değildir. Yani ideal bir öğretmenin sınıf içerisinde yaptığı en ufak bir hareket bile bilinçlidir ve bir anlamı, bir hedefi vardır. Bu yüzden öğretmenler saygıyı hak eden bir mesleğin mensuplarıdır. Teşekkürler...

Not: Yazmış olduklarım herhangi bir yerden alıntı değildir. Eğitimim süresince bana verilen bilgilerin bir kısmıdır. Aklıma gelenleri yazdım sadece. Ve bu konuyu açan arkadaşa teşekkür ederim.
 

wolverineX

New member
ark lar ben dsanede ögrt lik yapıyorum pazar günü sabah 8 den akşam 7ye kadar 11sa derse giriyortum öyle bi yoruluyorum ki çıkınca dsaneden dışarda gezen imsanlardan korkuyorum sanki üstüme üstüme geliyolar burda yazanlar hikaye herşey yalan yaşam gerçek :p
 

HTML

Üst