zemheri_1293
New member
- Katılım
- 1 Mar 2006
- Mesajlar
- 70
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Goril ve Kadın
Bir bahar günü adam ve karısı hayvanat bahçesine giderler. Kadın hoş bir
kolsuz pembe elbise giymiştir.
Hayvanat bahçesinde fazla kimse yoktur.
Gezerlerken gorillerin olduğu bölümde oldukça kılli ve iri bir goril
görürler. Goril kadını görünce heyecanlanır ve çite tırmanıp tek eliyle
göğsünü dövmeye baslar. (Gorillerin kur yapma biçimi)
Herhalde kadının açık
giysisinden etkilenmiştir. Adam bunun komik olduğunu düşünür ve karısına
gorili daha fazla tahrik etmesini önerir.
Kadın elbisesinin omuzlarını
indirir ve goril çığlıklar atmaya başlar. Adam karısını biraz daha
teşhirciliğe ikna eder kadın elbisesinin eteğini biraz yukarı kaldırır ve
goril çıldırır, zıplamakta ve bağırmaktadır.
O anda adam karısını yakalar,
gorilin kafesini açar ve karısını içeri atarak kapıyı kapatır.
şimdi ona başının ağrıdığını söyle..
Emektar!!!
Mahir, sabah uyanınca o gün 70 yaşında olduğunu hatırlamış. Yavaş yavaş yataktan kalkarken gözü ayaklarına ilişmiş.
-'Sevgili ayaklarım, Bugün 70 yaşına girdik. 70 senedir Beni istediğim yere götürdüğünüz, bu yaşıma sizinle girdiğim için bahtiyarım,
sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim... '
Sonra dizlerine dikkat etmiş.
-'Sevgili dizlerim, bugün 70 yaşına girdik. Bu kadar sene Beni taşıdınız, bükül dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz,
bu yaşıma sizinle birlikte girdiğim için şükür ediyorum. Sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim...'
Sonra gözü biraz daha yukarı kaymış;
- 'Eee ulan köftehor, ulan hayırsız emektar' demiş, eğer sen de yaşasaydın bu günümüzü hep birlikte kutlayacaktık.'
TIPTA İLERLEME
M.Ö. 2000….. Al bu otu ye.
M.S. 1000…… O ot kötü, gel bu duayı oku.
M.S. 1250…… O dua batıl inanç, al bu iksiri iç.
M.S. 1500…… O iksirin ne faydası var, al bu hapı yut.
M.S. 1750…… O hap etkisiz, al bu antibiyotiği iç.
M.S. 2000…… O antibiyotik kimyasal, al bu otu ye
laz
İki Laz birer turist tavlamışlar ve bir tenhaya çekilmitler. Tam birlikte olacakları sırada iki kızda Lazlardan prezervatif kullanmalarını istemiş ve çıkarıp birer tane vermişler.
Lazlar ilk defa gördükleri prezervatiflere bakarak :
- Ne yani, şimdi bunları takınca çocuk olmayacak mı ?
- Evet
Bunun üzerine Lazlar kabul etmişler ve prezervatifleri takmışlar.
Aradan bir altı ay geçtikten sonra bir gün tarlada çalışan iki Lazdan biri aniden elindeki kazmayı yere atarak :
- Yeter daa ! Ben çıkartıyorum artık, çocuk olacaksa olsun !
RESTART
Bir makine mühendisi, bir elektik mühendisi, biri bilgisayar mühendisi üç arkadaş (Kanka bunlar araba ile yolculuk yapıyorlarmış. Yolda araba bozulunda makine mühendisi hemen atılmış kesin motorda bir problem var demiş ve açmış kaputu bakmış oynamış kurcalamış, ama araba yine çalışmamış. Bunu gören elektrik mühendisi hemen atlamış kesin elektrik ile ilgili bir problem var demiş, bakmış sigortalara aküye falan ama araba hala çalışmıyormuş. Sıranın kendisine geldiğini anlayan bilgisayar mühendisi:
- Arabadan inip tekrar binsek ?
ÇİN İŞKENCESİ
Çin'i keşfe çıkan bir serüvenci, uçsuz bucaksız bozkırlarda kaybolmuş. Tam üç ay, otlar yiyerek, ağaçlar altında uyuyarak yaşamış.. Bir gün bir eski çiftlik evi çıkmış karşısına.. Kapıyı çalmış.. Bir yaşlı Çinli açmış.. "Üç aydır sefil haldeyim. Bir kap sıcak yemek, bir sıcak yatak.. Size hiç dert olmam, ne olur" diye yalvarmış adam.. "Peki" demiş, ihtiyar Çinli.. "Bu lafını unutma.. Güzel torunuma askıntı olursan, Çin'in en korkunç üç işkencesini sana uygularım.." Güzel torun da akşam yemeğine katılmış. Dünyalar güzeli bir kız. O da doğduğundan beri dedesi ile yalnız. Erkek yüzü görmemiş. Adamın da karnı doydukça içinde kıpırdanmalar başlamış. Gizli gizli bakışlar, vaatlerle geçmiş yemek. Yemekten sonra herkes odasına çekildikten az sonra, adamın tavan arasındaki odasının kapısı açılmış, bir Çin ipeği tül gecelik içinde huri torun adamın önce odasına, sonra yatağına süzülmüş.. Adam kıza sarılırken "Böyle bir gece üç değil, bin işkenceye değer" demiş içinden. Muhteşem bir gece geçirmişler birlikte.. Sabaha kadar. Gün ışırken kız odasına dönmüş, adam tüm yorgunluğu ile derin uykulara dalmış. Öğleye doğru bir uyanmış ki, göğsünün üzerinde müthiş bir ağırlık.. Birden fark etmiş ki, üzerinde tam 50 kiloluk bir kaya parçası var. Kayanın üzerinde de bir yazı: "Birinci Çin İşkencesi.. Göğüs üzerinde 50 kiloluk kaya.."
"Bunun nesi işkence" demiş adam içinden.. Kayayı kucaklamış, pencerenin önüne gelmiş, aşağı fırlatmış. Tam o anda da, kayanın dibindeki ikinci yazıyı okumuş:
"İkinci Çin İşkencesi.. Sağ testisin kayaya bağlı.."
Aşağı uçan kayayı yakalamasına imkan yok ya.. Adam kendisini de fırlatmış kayanın ardından, hayatı pahasına teşkilatı kurtarmak için..
İkinci kattaki ihtiyarın odasının önünden düşerken, camda üçüncü yazıyı okumuş:
"Üçüncü Çin İşkencesi.. Sol testisin karyolaya bağlı!.."
Bir bahar günü adam ve karısı hayvanat bahçesine giderler. Kadın hoş bir
kolsuz pembe elbise giymiştir.
Hayvanat bahçesinde fazla kimse yoktur.
Gezerlerken gorillerin olduğu bölümde oldukça kılli ve iri bir goril
görürler. Goril kadını görünce heyecanlanır ve çite tırmanıp tek eliyle
göğsünü dövmeye baslar. (Gorillerin kur yapma biçimi)
Herhalde kadının açık
giysisinden etkilenmiştir. Adam bunun komik olduğunu düşünür ve karısına
gorili daha fazla tahrik etmesini önerir.
Kadın elbisesinin omuzlarını
indirir ve goril çığlıklar atmaya başlar. Adam karısını biraz daha
teşhirciliğe ikna eder kadın elbisesinin eteğini biraz yukarı kaldırır ve
goril çıldırır, zıplamakta ve bağırmaktadır.
O anda adam karısını yakalar,
gorilin kafesini açar ve karısını içeri atarak kapıyı kapatır.
şimdi ona başının ağrıdığını söyle..
Emektar!!!
Mahir, sabah uyanınca o gün 70 yaşında olduğunu hatırlamış. Yavaş yavaş yataktan kalkarken gözü ayaklarına ilişmiş.
-'Sevgili ayaklarım, Bugün 70 yaşına girdik. 70 senedir Beni istediğim yere götürdüğünüz, bu yaşıma sizinle girdiğim için bahtiyarım,
sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim... '
Sonra dizlerine dikkat etmiş.
-'Sevgili dizlerim, bugün 70 yaşına girdik. Bu kadar sene Beni taşıdınız, bükül dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz,
bu yaşıma sizinle birlikte girdiğim için şükür ediyorum. Sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim...'
Sonra gözü biraz daha yukarı kaymış;
- 'Eee ulan köftehor, ulan hayırsız emektar' demiş, eğer sen de yaşasaydın bu günümüzü hep birlikte kutlayacaktık.'
TIPTA İLERLEME
M.Ö. 2000….. Al bu otu ye.
M.S. 1000…… O ot kötü, gel bu duayı oku.
M.S. 1250…… O dua batıl inanç, al bu iksiri iç.
M.S. 1500…… O iksirin ne faydası var, al bu hapı yut.
M.S. 1750…… O hap etkisiz, al bu antibiyotiği iç.
M.S. 2000…… O antibiyotik kimyasal, al bu otu ye
laz
İki Laz birer turist tavlamışlar ve bir tenhaya çekilmitler. Tam birlikte olacakları sırada iki kızda Lazlardan prezervatif kullanmalarını istemiş ve çıkarıp birer tane vermişler.
Lazlar ilk defa gördükleri prezervatiflere bakarak :
- Ne yani, şimdi bunları takınca çocuk olmayacak mı ?
- Evet
Bunun üzerine Lazlar kabul etmişler ve prezervatifleri takmışlar.
Aradan bir altı ay geçtikten sonra bir gün tarlada çalışan iki Lazdan biri aniden elindeki kazmayı yere atarak :
- Yeter daa ! Ben çıkartıyorum artık, çocuk olacaksa olsun !
RESTART
Bir makine mühendisi, bir elektik mühendisi, biri bilgisayar mühendisi üç arkadaş (Kanka bunlar araba ile yolculuk yapıyorlarmış. Yolda araba bozulunda makine mühendisi hemen atılmış kesin motorda bir problem var demiş ve açmış kaputu bakmış oynamış kurcalamış, ama araba yine çalışmamış. Bunu gören elektrik mühendisi hemen atlamış kesin elektrik ile ilgili bir problem var demiş, bakmış sigortalara aküye falan ama araba hala çalışmıyormuş. Sıranın kendisine geldiğini anlayan bilgisayar mühendisi:
- Arabadan inip tekrar binsek ?
ÇİN İŞKENCESİ
Çin'i keşfe çıkan bir serüvenci, uçsuz bucaksız bozkırlarda kaybolmuş. Tam üç ay, otlar yiyerek, ağaçlar altında uyuyarak yaşamış.. Bir gün bir eski çiftlik evi çıkmış karşısına.. Kapıyı çalmış.. Bir yaşlı Çinli açmış.. "Üç aydır sefil haldeyim. Bir kap sıcak yemek, bir sıcak yatak.. Size hiç dert olmam, ne olur" diye yalvarmış adam.. "Peki" demiş, ihtiyar Çinli.. "Bu lafını unutma.. Güzel torunuma askıntı olursan, Çin'in en korkunç üç işkencesini sana uygularım.." Güzel torun da akşam yemeğine katılmış. Dünyalar güzeli bir kız. O da doğduğundan beri dedesi ile yalnız. Erkek yüzü görmemiş. Adamın da karnı doydukça içinde kıpırdanmalar başlamış. Gizli gizli bakışlar, vaatlerle geçmiş yemek. Yemekten sonra herkes odasına çekildikten az sonra, adamın tavan arasındaki odasının kapısı açılmış, bir Çin ipeği tül gecelik içinde huri torun adamın önce odasına, sonra yatağına süzülmüş.. Adam kıza sarılırken "Böyle bir gece üç değil, bin işkenceye değer" demiş içinden. Muhteşem bir gece geçirmişler birlikte.. Sabaha kadar. Gün ışırken kız odasına dönmüş, adam tüm yorgunluğu ile derin uykulara dalmış. Öğleye doğru bir uyanmış ki, göğsünün üzerinde müthiş bir ağırlık.. Birden fark etmiş ki, üzerinde tam 50 kiloluk bir kaya parçası var. Kayanın üzerinde de bir yazı: "Birinci Çin İşkencesi.. Göğüs üzerinde 50 kiloluk kaya.."
"Bunun nesi işkence" demiş adam içinden.. Kayayı kucaklamış, pencerenin önüne gelmiş, aşağı fırlatmış. Tam o anda da, kayanın dibindeki ikinci yazıyı okumuş:
"İkinci Çin İşkencesi.. Sağ testisin kayaya bağlı.."
Aşağı uçan kayayı yakalamasına imkan yok ya.. Adam kendisini de fırlatmış kayanın ardından, hayatı pahasına teşkilatı kurtarmak için..
İkinci kattaki ihtiyarın odasının önünden düşerken, camda üçüncü yazıyı okumuş:
"Üçüncü Çin İşkencesi.. Sol testisin karyolaya bağlı!.."
